
Bugün beni çok üzduler..Penceremden görunen bir agacın kesimine şahit oldum..Tek bir agacın nasıl zor büyüdügünü o boya gelmesı için kac yıl gectıgını bılıyorum..Ve o agac her sene bahara geciste neşeli renklerle can katıyordu sokagımıza..Yemyesıl ıçımı ısıtan o göruntunun bı anda kahverngı ve kül rengının tonlarına büründugunu gormek içimi acıttı..Aşagı ınıp sordum gorevlılere neden kesılıyor dıye..Yolu engellıyormus ustelık kurumus ..
verılen cevap buydu ..Kuruyan agac cıcek verır mı?
Cınayet gıbı gelıyor bana bu...Ve gercekten içimden aglamak gelıyor. Insan cevresındekı herseye duyarlı olmalı Insan olmanın temelınde yatıyor bu duygu..Yılmaz Guney ın bu şiiri çok şey anlatıyor aslında.
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili.
Biz kendimizden başka herkesin
üzüntüsünü üzüntümüz, acısını acımız yaptık çünkü.
Dünyanın öbür ucunda, hiç tanımadığımız
bir insanın gözyaşı bile içimizi parçaladı..
Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk…
Ben de agacların yasını tutuyorum..Mutsuz oluyorum Her bı kesılen agacla..
Bir gun gelir hepsi bizi terkederlerse grı bınalara teslım olursa dünya..Bılmelıyız kı

29 yorum:
your blog is well well well......
Thanks to visit my
Kalakaldim, uzuldum, burasi okadar yesil oldugu halde dalini kesemezsin agacin yasaktir.. birde 3. dunya ulkesi oldugunu dusunursen vah halimize.. istanbula geldigimde hissettiklerimi yasadim bir an binalarin ustume gelmesi yesili mercekle aradigim anlar.. yazik
:(
:( yazacak birşey yok kesmesini söyleyenin de ...........
Evet :( soylycek bısey kalmadı.
Üzme sen kendini
Sen bize lazımsın!!
yenisini ekeriz:)
Çok sekersın Kumsalcım
ama onun bu boya gelmesını ben goremem sanırım:)
yeni zelanda yerlileri maoriler kendi dillerinde "uzun bulutların ülkesi" anlamına gelen bi kelime söylüyorlar ülkeleri için..
türkiye'ye de "küçük fidanların ülkesi" demek yakışır bence..
zaten azıcık olan yeşil alanlar da boyları 2-3 metreyi geçmeyen ağaçcıklarlan oluşuyor çoğunlukla..
bilmem ne ormanı diyorlar hep böyle bodur çamlar falan.. zaten düzgün sıra halinde ve aşırı sık ekilmiş fidanlar asla doğal görünümlü bir orman olamaz.. kaldı ki kapladığı alan ancak koruluk olur..
insanlar belki iyi niyetli ama sonuçta ülkemiz sanki savaştan yeni çıkmış gibi hep bu bakımdan.. herşey yeni, villaların bile bahçelerinde küçücük sağlıksız ağaçlar..
daha önemlisi tabii ki dağlardaki doğal ormanların da hızla tahrip edilmesi ve doğallığının bozulması.. artık bir ağacı gerçek görünümüyle ve heybetiyle görebilen çok şanslı türkiyede.
betonların içinde kalmış dibinde bir karış toprak açıklık bile olmayan şehirdeki ağaçlar, parklarda bile beton yollar, suni görünümler, alışveriş merkezlerinde plastik ağaçlar.. böyle şehirlerde yaşayan bir toplumuz maalesef..
bahsettiğin gibi ağaçlar bence acılarından kurtulmuş oluyor :(
Sevgılı Verago
yazdıgın gerceklerı keske bu agacları kestırenler de gorse okusa...
ve en azından varolanlara sahıp cıksak:(
görürsün canım
sende aaa
dediğin lafmı şimdi
belki beraber ekeriz
hayalimde hep bi ağaç dikmem vardır senelerdir bi türlü gerçekleştiremedim
belki bir gün ekerim
Kumsalcım
dılegım senın gıbı agac dıken ınsanların cogalmasıdır:)
Bu arada bısey dıycem muzıgı bu kez dınleyebıldın mı
fidan dikmekte sorun yok ki :) onların çoğu hiç tutmuyor kuruyor gidiyor.. tutanlar da yine sağlıksız baştan zayıf kaldığından asla normal boyuna görünümüne ulaşmıyor.. zaten bu yüzden sürekli yeni fidan heryer.. senelerdir ekip duruyoruz daha ağaç olan yok..
Olsun
sureklı de kesılıyor..Hıc degılse dıkenlerde ıyı nıet var ınsallah daha cok agac dıken olsun:)
bu son yazındaki müziği dinleyemedim yazıcaktım müzik açılmıyo diye vazgeçtim :)
Acaba herkes mı acamıyor..
yazımı okuyanlardan rıcam muzıgı dınlıyemıyorsanız bana soyleyın.
ona gore bı care uretıcem
izmir özbek te caminin avlusunda 900 yaşında olan bir servi gördüm.. tam bir anıt ağaç.. boyu sanırım 45 50 metre vardı.. şimdi bizim ektiğimiz ağaçlar ne kadar yaşabilecek acaba?
heryerde bol ekilen kızılçamlar da 150 200 sene yaşıyor normalde ve boyları 20 metreyi geçiyor.. böyle bir kızılçamı ancak milli parklarda görebilirsin..
ektiklerimiz sağlıklı yaşasa da biz ağaç olarak görmesek de 10 nesil sonrakilere kalsa keşke.. hiç sanmıyorum..
domates tarımı gibi senelik fidan tarımı yapıyoruz adeta..
Keske varolanlar hıc kesılmese dıyorum Verago:(
evet ağaçların özelliği uzun yaşamaları ve büyüklükleri sonuçta..
küçük bir bitki olacaksa saksıda da yetiştirebilirler, bonzai de olur..
amerikan filmlerinde o geniş bulvarlar tek katlı evler olan kasabalarda özellikle ne kadar büyük ağaçlar var dikkat ettin mi?
ne zaman görsem tv de özenirim.
kanada da aynı şekilde zaten onun bayrağındaki akçaağaç da ulu bir ağaçtır..
ingilteredeki parklarda da bizimkilerden çok daha büyük sağlıklı ağaçlar var..
halbuki türkiye de çöl değil sonuçta iklimi aynı öyle ağaçlar yetişecek biyer.. doğasında oluyor zaten ama nerde yetiştirecek adam..
Evet bir yandan deli gibi ağaç kesiyorlar, diğer yandan fidan dikimine izin vermiyorlar. Kaç gündür Alaranın sınıfı için fidan dikilecek yer göstermesini istiyorum Orman müdürlüğünün ama bana öyle bir yer gösteremeyiz, ancak bir kaç hektarlık alan alabilirsiniz diyorlar. Sinir oldum, delirdim. Nasıl bir sistem bu, nasıl. Ne kadar kızgınım anlatamam :(((
Kıymetini bilmiyoruz asıl güzelliklerimizin vesselam..Birde bu ağaç yolu nasıl engelliyormuş onu anlamadım ?
Buna karar veren insanları zincirleyerek bıkana kadar aşağıdaki şarkıyı dinletip, sonra da sen bundan ne anladın açıkla diyerek hayat sınavına sokmak lazım,
Kimi petunya, kimi sardunya
Çiğdemsin, bazen manolya
Karanfilsin, karamsarsın bazen
Ve fulya ve dalya
Güldürürsün, gülsün, sümbülsün
Sarmaşıksın, karmaşıksın bazen
Bütün bu çiçekler biraz daha su ister
Su yoksa sevgimiz yaşatsın onları
Biraz da sen konuş, duymayan hiç kalmasın
Güzel bahçemiz hiç solmasın
Nilüfersin, yağmuru seversin
Yediverensin, kardelensin
Fesleğensin, filbaharsın, bilinmez
Begonvildir, üzerliktir
Ortancadır, güzelliktir
Mine de olsa, orkide de olsa farketmez
Bütün bu çiçekler biraz daha su ister
Su yoksa sevgimiz yaşatsın onları
Biraz da sen konuş, duymayan hiç kalmasın
Güzel bahçemiz hiç solmasın
Ya şebboysa? ya nergisse
Hüzünlenmişse, ya yaseminse
Şakayıksa, ya çok şaka yaparsa bizlere
Bütün bu çiçekler biraz daha su ister
Su yoksa sevgimiz yaşatsın onları
Biraz da sen konuş, duymayan hiç kalmasın
Güzel bahçemiz hiç solmasın
Öykü'm..
Ağaca ve senin ona olan üzüntüne üzüldüm canım..
:(
Verago cok haklısın
agac dıkmek guzel bı eylem ama
oncelıkle varolanların kıymetını bılmek lazım dıyorsn
kesnlıkle dogrusun.
Leon
engellıyor dyenler ,dukkan onlerıne mal geldı araba cekemedım problemı yasyan arada bı o agacın altına ılalı su doken kısıler..
bı sekılde basardılar ıste:(
Uykusuz
Butun cıcekler su ıster
su yoksa sevgımız yasatsın onları
sevgımız yasatsın..
benımkı senınkı..
ama ya sevgısı olmayanlarınkını
cogunluk artık onlar kı:(
Sevgılı Dıgıtal
Bı agac kolay buyumuyor..Aslında kımsenın kesmeye hakkı yok..nedenı ne olursa olsun bırak kurusun kuruycksada yernde kurusun yeter kı kesme..
Onlar onu keserken bakamadım bıle bı sure sonra
ınan cok kotu oldum..
Bu agac kac yllık kımbılır
belkı yası benden fazla..
yokedıldı:(
Al işte !
Ekmek ısteyene de yer gosterılmıyor
Pandoracm cok uzgunum..
of of bugün bununla ilgili bir yazm var benim de..
Yorum Gönder