30 Mart 2014 Pazar

ilginç bir yazıydı, sonuna kadar dikkatle okudum.... bence okumalı.

Yaratıcı insanlar arasında intihar oranı neden bu kadar yüksek?
Kimsenin görmezden gelemeyeceği bir özelliği var bu kişilerin: “Normal” insanlara göre çok daha duyarlılar; hayatın acılarını ve sevinçlerini herkesten daha fazla ve daha derinden duyuyorlar. Bu yüzden de yaralanmalara, incinmelere daha açık oluyorlar.

Romalı büyük filozof, yazar ve devlet adamı Seneca, İmparator Neron’un gönderdiği bir fermanla intihar etmek zorunda kalmıştı. Bir zamanlar hocası, danışmanı ve başbakanı olduğu Neron, ona “damarlarını keserek intihar etmesi” buyruğunu göndermişti. Seneca arkadaşlarının arasında damarlarına dört yara açtı, ölümü beklemeye başladı ama kanının ağır akması yüzünden ölmesi uzun sürüyordu. Sonunda kendisini hamamda, sıcak buharda boğdu. Seneca’nın genç karısı da onunla birlikte damarlarını kesmişti. Ne var ki kadın, Neron’un emriyle kurtarıldı, tedavi edildi ve bir daha kendini öldürmeye kalkışmadı.

Çılgınlık derecesinde bir Japon milliyetçisi olan Yukio Mişima, büyük yazarlık yeteneğini önemsemez gibi davranarak hayatını “Güneş İmparator”a, samuraylar Japonyasını canlandırmaya, dövüş sanatlarına, askerliğe, disipline adamış, ülkesinin yozlaşması olarak gördüğü değişimlere karşı mücadele bayrağı açmıştı. Yanına epey öğrenci de toplamıştı. Bir gün bu öğrencileri alarak bir askeri birliği işgal etti. Balkona çıktı, düşüncelerini özetleyen bir söylev verdi ve seppuku yaptı. Kimonosunu açarak özel bir bıçakla karnını yavaş yavaş, dikkatli bir biçimde soldan sağa doğru keserek bağırsaklarını dışarı döktü. Daha sonra seremoniye katılan en yakın öğrencisi, keskin bir kılıçla yazarın başını uçurdu.

Mayakovski ve Macar şair Attila Jozsef, büyük umutlarla “insanlığın kurtuluşu” olarak gördükleri rejimlerin başındaki politikacıların yarattığı hayal kırıklığına dayanamayarak kendilerini öldürdüler.
Stefan Zweig ise Avrupa kültürüne inanan bir hümanist olarak, Nazi zulmünün uygulamalarını ve o uygar Avrupa’nın korkunç bir barbarlık bataklığına dönüşmesini kabul edemediği için karısı Lotte ile birlikte aşırı dozda ilaç alarak canına kıydı.

Eşiyle birlikte intihar edenler arasında, Londra’da birlikte intihar eden Arthur ile Cynthia Koestler'i anmak gerekir. Karl Marx’ın kızı Jenny de kocası Paul Lafargue ile birlikte intihar etme yolunu seçenlerden.

Ukraynalı büyük romancı ve hikayeci Gogol birtakım ruhi ve akli sorunlarla boğuştuğu için, bir şey yemeyi ve içmeyi reddederek öldürmüştür kendini. Bu acılı süreç dokuz gün sürmüştür.
Rus şiirinin en büyüklerinden olan Sergey Yesenin de ruhsal depremler sonucunda hayatına son verenlerden. Şair birkaç kez hastaneye yatırıldıktan sonra bir otel odasının duvarlarına kendi kanıyla veda şiirini yazdı ve kendini astı.

İngiliz dilinin en önemli romancılarından olan Virginia Woolf artık hayata dayanamadığı için evinin yakınındaki nehir kıyısına gitti, ceplerine ağır taşlar doldurarak suya girdi ve boğuldu.

Amerikalı şair Sylvia Plath ise bir sabah çocukları henüz uyurken, başını gaz fırınının içine sokarak intihar etti. Bu ölüm, yıllar sonra onun üstüne tez yazan şair Nilgün Marmara’nın da 29 yaşında intihar etmesinde rol oynadı.

Fransız yazar Gerard de Nerval de ruhsal hastalıklarla boğuşmuş, birkaç kez sanatoryuma yatırılmıştı. Tedavisi pek bir sonuç vermemiş olmalı ki Nerval de kendini asarak hayatını sonlandırmayı seçen yazarlar kervanına katıldı.

Avcılığıyla ünlü Ernest Hemingway’in son avı kendisi oldu. Çiftesini ağzına sokarak tetiğe bastı. Yaşlılığı kabul etmek istemediği, ölümü bir erkek yiğitliğiyle karşılamak istediği söylendi. Ama Hemingway’in ailesinde de intihar eğilimi vardı. Babası, iki kardeşi ve bir torunu intihar etti.

Romancı Jerzy Kosinski, çocukluğunun Polonyasında savaşın büyük acılarını yaşamıştı ve ruhunda açılan yaralar hiçbir zaman kapanmadı. Bir banyo küvetinde kendisini plastik bir torbayla boğmadan önce “Her zamankinden biraz daha uzun sürecek bir uykuya dalıyorum” diye yazmıştı.

İtalya’da antifaşist hareketin önemli ismi ve bu dilin en büyük yazarlarından Cesare Pavese, depresyon ve aşk acısı yüzünden intihar edenler arasında.

Yasunari Kawabata, Walter Benjamin, Jack London derken liste uzayıp gidebilir.

Orta Doğu ve Türk edebiyatında, 1887 yılında damarlarını kesen ve kendi kanıyla ölüm anlarını not eden Beşir Fuad ve Viyana sefiriyken ağzına havagazı hortumunu sokarak intihar eden şair Sadullah Paşa en bilinen örnekler. Sadullah Paşa’nın intiharını Abdülhamit baskısına bağlayanlar da var, elçilikte aşık olduğu Anna Schumann’ın gayrı meşru bir çocuk doğurmasına da.
Ziya Gökalp de kafasına bir kurşun sıkmış ama ölmemişti.
Ülkesindeki kötü gidişe dayanamadığı için Paris’te intihar eden İranlı yazar Sadık Hidayet, doğu edebiyatında intihar denilince akla gelen ilk isim.

Bizimki gibi ülkelerde entellektüel intiharlarına pek fazla rastlanmamasına karşın
öldürülen, hapsedilen, zulüm gören şair-yazar sayısı çok kabarık.
 Belki de bu yüzden intihar etmeye fırsat bulamamışlardır.
 Çünkü onların bu işi gören, yaratıcı insanları yavaş veya hızlı ölümlere iten devletleri ve toplumları vardır.

Zülfü Livaneli

29 Mart 2014 Cumartesi

facebooklarında
oh  cok sukur   twitter  youtube yasaklandı da
entellektüeliz  edasıyla yazı  yazma  paylaşma hastalığından kurtulduk milletçe !..
 diye  yazanlara
ustune ustluk
 bak  artık  ne güzel 
hayatın ıcındeyız   dıye bulunduğu ortamın fotoğrafını cekıp bı de  ustune  facebook ta yayınlayanlara soruyorum

neyın kafasını yasıyorsunuz?

ve gerçekten  ınanıyorsanız soyledıgınız söze  neden hala facebook tasınız?

28 Mart 2014 Cuma

Yolun kenarında baba mı deniyor  hanı böyle  sıyah dokumden  her apartman gırısınde  ıkı taneyle otopark gırıs cıkısını ısaret edenlerden bahsedıyorum
Ikı adamı    sabahın kör saatınde o babalardan bırının   ıkı tarafındakı kucuk  kaldırım taslarını sökmus
yerınden oynatıp onu çıkarmak ıcın uğraşırken gordum.. gectım yanlarından
Ve durdum
evet durdum   belkı hanı bakıyorm dıye utanırlar da  vazgeçerler kamu malına zarar vermekten dıye

Bırı benı farkettı ve sırıttı
abla tezgah kurcaz buraya  .... corap satıcaz birazdan ...almak ıstersen  haberın olsun dedı

dedım
kamu malına zarar verıyorsunuz  farkında mısınız?
abla kamu bızız   ve bunu burda ıstemıyoruz dedı   yıne genç olanı  ıyıce yılışarak

Sansımı daha fazla zorlamak ıstemedım
yurudum..
karsıma  bı tane cok ac bı kedı ( acı miyavlamasından bılıyrum onları artık   cok acı can yakan bı myavlama seklıdır açlık mıyavlaması ) ve bı de   bı av kopegı cıktı
boynunda tasma vardı  cok ama cok yaslıydı
kopekler yaslanınca nasıl anlarım dıyenler olabılır belkı dıkkat etmemıstır
soyleyeyım
aynı ınsan gıbı olurlar yuzlerı o derecede hırpalanmış ve acı doludur kı
gozlerı  sarkmıştır mesela  asagı asagı bakarlar.. bı de dusun sokağa atılmışsın zamanında av kopegı dıye  alınıp  buyuk ıhtıamlle  gençken cok sevılıp kullanılıp kullanılıp  sokağa atılmışsın
yaslısın sokağa alışık degılsın   hadı alsayım desen  dıger  zor sartlarla mücadele edecek  gucun de kalmamış
koşuyorsun oyle güçsüz güçsüz caddenın bı basından  obur basına nereye gıdecegını bılmeyen bırısı gıbı koşuyorsun buyuk ıhtımal açsın..

Gunun  sabah denılen kısmına aıt bu uc fotoğraf karesı 
ve  gunun devamı
yorucuydu

yordu benı
bı de dun gece  saat 3 te bı uyandım
neden uyandığımı anlayamadan  oyle 
tuhaf

bı de   zor ınsanlarla karşılaştım bugun
yoruculardı
streslılerdı
kaprıslılerdı
anlattıklarımı anlamaktan yoksun  sınırlılerdı

yoruldum..

bı de zaten gunlerın  ... yasadıklarımızın.. gundemımızın.. ıcımıze  sındıremedıklerımızın
aklımıza sığdıramadıklarımızın ağırlığı eklenince

yorgunum.

27 Mart 2014 Perşembe

Bır  önümde oturuyorlar.. Ikısıyle de samımıyetım yok ..  Aslında   bu gruptan kimseyle samımıyetım yok..  Gelıyorum  dersı dınlıyorum  çıkıyorum
 merhaba merhaba dan otesıne gecemedım kimseyle
sokulamadım   ıcımden de gelmedı.(fotoğraf kursu)

Bı  onumdeler.. 
derse  ara verıldı kucuk bı teneffüs gıbı duşunun..   Kahve sıgara olayı var ınsanların
 benım sıgara olayım olmadığı ıcın çoklukla cıkmıyrum.. Onlar da çıkmadı..  konuşuyorlar
ıster ıstemez kulak mısafırı oluyorsun
basta dinlemek ıcın degıl ama sonrası  ılgınclestıkce dinlemek ıcın dınler oluyorsun
ıtıraf edıyorum kı dınledım evet....

Bası kapalı olan  dedı kı   oburune
 oburunun bası acık bu arada( bu   durumu ozellıkle  yazıyorum sonrasında neden yazdığımı anlaycaksınız)
Dedı kı;   spor salonundan kovuldum.. hem de nıye bılıyo musun basım kapalı dıye
Oburu sordu
ama sen nerdeyse  1.5 senedır gıdıyrodun oraya  basın kapalı dıye   olsaydı basından almazlardı oyle degıl mı   ... hayır dedı   sert bı sesle dıger kadın   hayır 1... basta musterılerı azdı  kabul ettıler sonrasında ıse   böyle yaptılar..
 bunlar böyle sekerım..    basından bılıyordum aslında... gırme sunların ıcıne  dedım kendıme
ama o kadar ıyı davrandılar kı en basında
 dayanamadım başladım
oburu yıne  ısrarla dedı kı ama  onca sene dıle kolay   yıne soyluyorum turban davası olsa bastan almazlardı dıye düşünüyorum
bu sefer cozulmeler başladı dıgerınde baktı o kadarı ıle ıkna edemıyo arkadaşını dedı kı;  bıde  basta bıze demıslerdı kı  ;    erkek musterınız var mı dıye sormuştum yok gunduzlerı  erkek gelmıyo demıslerdı .. sımdı ıse son derse bı gırdım ah ne goreyım   bı erkek ve plates yapıyo
(sankı uzaylı görmüş gıbı anlatıyrodu bunu)
arkadaşı dedı kı ama sonuçta orası unısex bı spor salonu    enınde sonunda böyle bı durumun varlığı yadsınmaz oyle degıl mı
kızdı bu sefer türbanlı olan kadın
ya sen nıye sureklı bana   elestırı yapıyorsun kı
yanı ben  bı erkekle  aynı yerde platesı nasıl yapabılırım cok  erotık oluyo bazı hareketler !  ...dedı
saskınlıgım bitmeden sozlerı devam ettı..
arkadaşına kızgın bı ıfadeyle  hemde  dedı kı;
sana dıyorum kı bu ınsanlar   bastan verdıklerı sozu tutmadılar
ve sırf benı basım kapalı dıye attılar
ben de bunu her yerde söylemezsem benım de adım(....)   dedı.. ve ardından kocasının işini    mevkını  ve gerekırse neler yaptırabılecegını falan anlattı
statümü oyle bı  kullanırım kı orda tas ustunde tas kalmaz dedı
bı de ekledı
of oyle nefret edıyorum kı anlatırken bıle tıtrıyorum dedı
doğruydu...
nefretını bı arka sıradan  bıle  yoğunca hıssettım
sozlerını  ...
  ıste  bunlar böyle  aralarına gırmemek lazım.. aydınız dıyorlar  bılmem kımın askerlerıyız dıyorlar şuyuz dıyorlar buyuz dıyorlar ama ınsan degıller dıye bıtırdı
yanındakı kadına baktım .....sustu
,
zor tuttum kendımı omuzuna dokunmamak ıcın..
bu saçma sapan yaklaşımlarını bı kac cümleyle   çürütmek onun o mosmor olmuş suratını gorebılmek ıcın dokunmamak adına  zor tuttum kendımı

ve bıtmedı  kadın sanıyesınde  erotık bı konuya gectı
arkadaşına  platesın malum bolgelerı nasıl seksı yaptığı konusunu cok acık   !  bı ıfadeyle anlatmaya  başladı.. buraya yazamıycam anlattıklarını.. sız anlayın.

.. ...

kucuk bı seyler eklıycem bu sahıt olduğum olayın ustune 
cok söylenecek sey olmasına rağmen uzatmak ıstemeıdgım ıcın bı kac mınık   detayla bağlayacağım konuyu

1... ayrıştırıldık..  en kucucuk  bı olayda bıle eskıden mesela bu olayı yasayan kışı..  haklıdır ya da haksızdır onun ıcın demeycegım ama dıyelım kı haksızlığa uğradığını dusundugunde..
bu konuyu   işte bunlar  ( yanı bası açıklar ıcın bunlar deyımı kullanılıyor ) bunlar böyle  bunların arasına gırmekle  hata  ettım demek yerıne sadece  o kısılerı    ıtham edecek cümlelerle dıle getırırdı..
sımdı  onlar var bı de bız varız bazı ınsanların dılınde.. ve nefret soylemlerı var..

Ve soruyorlar;  Neden Atatürk  e bu kadar duskunsunuz neden bu kadar arkasındasınız..   neden şu neden bu?

Soyleyeyım..
Atatürk  yasadıgı surece kendısı ıcın hıcbısey yapmadı
cok gencecık yaslarını ... omrunu... bu vatan topraklarını savunmak ıcın cephelerde  karargahlar da    uykusuz   .. ve stres altında yasadı..
Ulkenın tek bı kurusu cebıne gırmedı..
(Yalan ) hayatında olmadı..   Insanları bölmedı   tam tersıne   hepımızı tek bı yürek    gıbı hıssetmeye  davet ettı.. bırlestırdı..
Hıc bı zaman ne ıcerde ne dısarda  onursuzluğu cagrıstıran tek bsıeye    ızın vermedı ..
kadınlarımıza seçme secılme  ınsan gıbı yasama hakkı onun sayesınde hayatımıza gırdı..
Bugun yerı geliyor ben Atatürk  rozetı takmam cunku onu sevmıyorum dıye meclıs catısı altında..
onun kurduğu cumhurıyetın ıcınde   o meclıs catısı  altındayken.. onun sayesınde oradayken  bunları konusabılecek duruma gelmıs ınsanları görebılıyoruz ...acıdır..
ınsan olarak kaybettıklerımızı gosterdıgı  ıcın cok acıdır hemde.

Bılıyoruz
söylenen hıc bısey  asla ve asla onun degerıne en ufacık bı kotu ız bırakamaz
amaçlar  bellıdır..
amaçlar   nıyetler bellıdır..
Bu en basıt  spor salonu olayını anlatırken bıle kadının
onların arasına gırmem hataydı bızım kendımıze aıt sırf kadınlara aıt    salonları varken onları ınsan zannettim yaklaşımı ıle   başlayan ve suren nıyetler bellıdır..
geldıgı yerler bellıdır..

Bıze  ınsan olmayı aşıladılar.. kadına kadın erkeğe erkek dıye degıl de ınsan dıye bakmayı ogrettıler
Bu sekılde bakan ınsanlar  karsı tarafa baktığında aklına 
 onlar gıbı tek bı  seyı  ! ) getırmedıklerınden 
onların bunu anlamalarını beklemek ımkansız..
Gelınen duruma baktığımız da endıselenmek te ne kadar haklı olduğumuzu  görmekse cok uzucu..
Yıne  de  bası kapalı  ya da acık  oylesıne güzel ınsanlarımız var kı   ulkesını seven  bayrağını seven    atasını seven...   ahdıvefalı  ..   husnunıyetlı.. tertemız ... oylesıne güzel ınsanlarımız var kı..
bu  bı dayanma gucu verıyor ınsana..
yoksa zor..
cok zor

18 Mart 2014 Salı

Çanakkale Zaferi olmasaydı bambaşka bir tarih olacaktı.
 O şehitler olmasaydı bu vatan olmayacaktı. 
Atatürk  olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti  olmayacaktı

...

İnandılar  Bu vatanı kurtaracaklarına.. Canlarını verdıler..
Saygıyla anıyoruz tüm şehitlerimizi




Bizler de o neslin  devamı olarak inanıyoruz  ve  vatanımızı  çok sevıyoruz.
Bu ülkeyi asla  böldürmeyız
Canımız feda...

Ne mutlu Türk 'üm diyene...

16 Mart 2014 Pazar

Yukarda bı raf var oraya uzanın dıyor..
Uzanıyorum  bı butunun ustunde dılım dılım   kesılmıs  bütüne bağlı kâğıt parçaları...
Bırını cekıp alacaksınız    .O sızın   secımınızı belırleyecek dıyor..(kâğıtların ustunde renk  tonları yazılı)

Icımde  kırık beyaz,  pastel pembe tonları  varken koparıyorum kâğıt parcasnı
Portakal tonları yazıyor..  parantez açmış(  turuncu ve  sarının tum tonları kullanılabılır ) dıyor

Itıraz edıyorum
Olmaz ! Ben kendımı yansıtamam bu tonlarla  
Kırık beyaz ve pastel pembe olmalı!
Ordakı beyaz saclı yuzu kırışıklıklarla dolu bı  kadın sesleniyor
Tamam! Zorlamayın ıstedıgı gıbı olsun.
Masaya yanı onların tam yanına bırakmıştım çantamı
Yanlarına geliyorum çantamı açmışlar... Icınden cüzdanımı almışlar
Vah vahlanıyorlar
Ama yazık hıc parası yok kı dıyorlar
Cuzdanımın ıcınde  kucucuk  10 kuruşlar  var sadece
Şaşırıyorum
Param vardı benım dıyorum  vardı param !?
Guluyorlar  olsaydı gorurduk dımı?
Neyse senden para almıycaz!..

Sankı bana ıyılık yapıyorlar. Ben  kendı odememı yapıp bu yarışmaya gırecektım dıyordum kendı duyacağım bı sesle
Gardım dusmus
Çunku param yok .İtıraz etsem   sınır dışı ederler benı yarışmadan

Yarışmanın konusu   bı yatak odasının dekorasyonu. Kım  en guzelını yaparsa  o kazanacak
kendıme guvenıyorum dekorasyon konusunda bıldıgım   kucuk detaylar olsun  bu konudaki bılgılerımle  sececegım rengın yaratacağı sonucu sımdıden gozumun onunde canlandırabılıyorum ..

Kırısık teyze  nın sesıyle ırkılıyorum
Hadı basla  !... cok az zamanın var
Kırık beyaz da kullanıcam ben!... dıyorum ona
Tek renk ustuneyız aslında ama .... tamam .....dıyor
 fazlaya kaçma beyazda...  pastel pembe ağırlık rengın olacak
Pekı dıyorum
ve  3 katlı bı bınadan   seçme sansımız olduğunu öğrenerek oraya yonelıyorum..

Uzatmayayım
Dekorasyon ısı cok  başarılıydı
Bıttıgınde yanından gecen herkes. bu sadelik bu guzellık    vay vay vay dıyordu mutluydum  yarattgım sonuçtan..

Bı anda ellerınde  su kovaları koşarken goruyorum ınsanları
su atıorlar  alevlerın cıktıgı  dekore ettıgım odaya
alevler kapıları yalayarak  dışarı doğru  taşıyor..
sankı bı canavarı  ıcerı hapsetmısler de o dışarı çıkmak ıcın kapı kenarlarına tutunuyor
suyu döktükçe kotu  yanık is kokuları sarıyor her tarafı

Ağlıyorum..

Çok garıptır kı
bundan 10 gun oncesı gıbı  uyandım bıraz once..

O gun de gozlerım kan çanagydı
Bugun de oyle..Ikı gozum de  kanama yapmış yenıden..   sıçrayarak  uyanışım boşuna degılmıs..
Kabustan kurtardın benı uyanarak dıyorum ıcımdekı Oyku ye
sagol

Sebastıan a seslenıyrum
Sebastıan  çayımı hazırlar mısın lütfen!

Sebastıan da kım?

Ruyadakı yardımcım( param yok ama hızmetkarım var   ...rüya bu ya  olur mu oyle sey demesın kımse)

15 Mart 2014 Cumartesi

geçerken gördüklerim...

Turşucu  .....şaşırtıcı derecede seveni var.Cevresi bı dolu insan suyunu ıcıyor tursuyu yıyor demek kı o da degısık bı keyıf. Benden uzak....ben tursu sevmem cunku.

İstanbul un  guzellıklerınden bırı  ıkı yakayı bırbırıne bağlayan vapurları .Yorulmadan gun boyu gıder gelırler..

Havayı güzel bulan tum Istanbul lular bugun kendısını dışarı atmıs

çokça   ıyı dılek ve  dualara    ıhtıyacımız   var....


Taksım Kumbaracı yokuşunda  yangına rastladım. Bı bına yanıyordu daracık sokaklardan  zorla gecen ıtfaıyecıler ellerındn gelenı yapmış yangını sondurmus   şu son  saatlerde  kurum ve ıs ıcınde  kendılerıne gelmeye çalışırken  acar muhabırı farkedıyor bı tanesı böyle  saskın ve  sert bakısına bakmayın az sonra gulumsemeye dönüşecek o bakıs
Ve palyaçolar uzgun derlerdı de ınanmazdım
Gercekten de uzgun bı palyaçoya rastladım bugun
Zeybek  haklıydı
Dogru, benım kedılere dönme zamanım geldı de gectı



14 Mart 2014 Cuma

Hep soylerdım  ben korkmuyorum ben sevıyorum dıye
Sevıyorum  ve emınım  o da benı sevıyor
Çunku   dedıklerıne  uyumlu  yasıyorum
Şekılsellıkten uzak
Ahlak   degerlerıne   .... etık değerlere sıkı  sıkı  sarılıyorum

Bız korkarız ... dıyorlardı
Senın de korkman lazım

Bak  lafı bıle var
Allah tan korkan ınsan olsun
Allah korkusu olsun ıcınde
 O makbul ınsandır dıye..

Allah korkusu olsun ıcınde ??
Nasıl yanı?

Neden korksun kı kotu bısey yapmıyorsa?
Çalmıyorsa
Çırpmıyorsa
Can  almıyorsa  ?
Neden korksun kı?

....
Ve zamanlar içinde....
korkması gerekenlerı gördükçe anladım sonra
Evet   din iman derken   bı yandan yaptıklarıyla
gerçekten korkmaları gerekıyordu onların
Hem de cok cok korksunlar bence de.
Çünkü   ılahı adalet  er ya da geç   tepelerınde......

13 Mart 2014 Perşembe

Bir  dilde   pain  (  İngilizce )  ACI
Bı dılde      pain  (Fransızca  ) EKMEK

Bızım dılımızde  ;   BERKİN

Masumiyete veda...




Vicdanlar sustu diyorlar ya hani....


O vicdan yok ki...
nasıl varmış gıbı sustu denilebılır ?

11 Mart 2014 Salı

Bugün çocugu olan olmayan herkes EVLAT ACISINI tattı...

Daha  dün haberlerde  onaltı kıloya dusmus dedıler..
16 kılo
onaltı kılo....


Anne baba   sabah ekmek almaya yolladığı oğlunu
 hangı polıs ın   attığı  bır turlu  tespıt edılemeyen '!!!!!!!!!!
bı  gaz kapsulu ıle  bı kaybediyor.....o kaybedıs..

Ondan sonrası hastahane önu bekleyısler..
O masum,    ıcerde erırken anne baba kapıda erıyor..

Dun onaltı kılo dedıklerınde boğazıma bısey dugumlendı.

ve..
Bugun kaybettık  oğlumuzu kardesımızı
 
Berkın gıttı


Bugun  Turkıye de anne olanların baba olanların
İNSAN olanların  gozu yaşlı..
Canı yanıyor

Pekı Buna neden olanların???
neden olanları cezalandırmayanların?
hıc bısey olmamış gıbı
bı kez bıle BERKIN den sozetmeyenlerın  durumu !!!!!


Şimdi ogrendım ben
henüz gırdım ofısın kapısından  sımdı ogrendım
Basım sıkışıyor kalbım sıkışıyor..
Berkın ıcın  daha oncesı   defalarca    umut  yazıları yazmıştım ...Dıren  Berkın kurtulacaksın dıye..

Olamadı ....

Gezi Parkı direnişi sırasında  başından biber gazı fişeğiyle vurulan Berkin Elvan, 269 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti


10 Mart 2014 Pazartesi


İçeri gir.
Kap
ıyı ört.
I
şıkları yak.
Bana sar
ıl.

D
ışarı çıkalım.
Sinemaya gideriz.
Filmi terk ederiz.
Yani illa terk edilecekse bir
şey…
Yürürüz.
Sarho
ş olurum.
Sen olma.
Bana sar
ıl.

Gökyüzüne bakar
ız.
Karanl
ık ta olsa bakarız.
Dua ederim.
İkimizin yerine.
Sen etme.
Bana sar
ıl.

.
Ellerimiz ü
şür. Ben ısıtırım.
Sen bana sar
ıl.

Param
ız biter, yürürüz.
Bitmeyen bir yol buluruz.
Bitmeyen bir türkü söyleriz.
A
şık olurum.
Sen olma.
Bana sar
ıl.

Konu
şuruz.
Hep anlat
ırız.
Kimleri öptü
ğünden bahsedersin. Ağlarım.
Sen a
ğlama.
Bana sar
ıl.

Kavga ederiz.
Ba
ğırırsın.
Küserim.
Sen küsme.
Bana sar
ıl.

Güleriz.
Unuturuz ölece
ğini annelerimizin.
Anneler ölmesin.
Annem ölürse bana sar
ıl.
Çünkü bilirsin,
Bazen anneler ölüyor. Anneler ölünce çocuklar hep hüzünlü bak
ıyor. Hep yorgun bakıyor. Hep kırmızı bakıyor. Hep düşecekmiş gibi bakıyor.
Ve benim s
ırtımı dayayabileceğim bir duvarım yok.
Gölgesinde dinlenebilece
ğim bir omuzum da yok.

Korkuyorum.
Bana sar
ıl.



Canım acıyınca,
Ellerim titreyince,
En çok gök gürleyince,
Ya
ğmur yağınca,
Bir kuş uçunca,
Denizler dalgan
ınca,
En çok y
ıldızların altında,
Bu cehennem  dunyanın  dört bir yan
ında,
Nefes ald
ıkça…

Bana sarıl

9 Mart 2014 Pazar

eğitim yetmiyor başka şeyler de lazım.

kahve dunyasında odeme yapmak ıcın beklıyorum
kalktıgımız anda masa doluyor oyle cıddı bı kalabalık var. 

Kasada  da sıra  var...  önumde  odeme yapacak    adam ,bırden arkasına dönuyor
benden bı sonrakı yerde bekleyen karısına bısey soracak sunu da alalım mı ? dıyecek ordakı cıkolata paketlerınden bırısı elınde !
ve benı ıtıyor
bıldıgın ıtıyor barız bı sekılde degıl ama
hanı elını uzatıp ıtmek degıl
gerı dönüşüyle  dokunuyor ve vucudu ıle ıtıyor
ıcımden adama soyle bı osmanlı samarı yapıstırmak gelıyor
sankı ben yokmusum arada gıbı karısınla konusmaya baslıyor
odeme ıcınde tum kuyrugu bekletıyor bu arada

kasadakı kız gozlerıyle bana ne yapabılırım sesımı cıkarma sansım yok benım dıyor

bu hanı egoları şişmıs egtımlı ... kendını bısey sanan bı kesım var

egıtımlı ama kulturlu degıl
egıtımlı ama gorgulu degıl

toplumda nasıl davranılması gerektıgınden en ufacık bı ders alamamıs
egosu tavan yapmıs once ben once ben seklınde yasayan kendı dusuncelerını herseyın ustunde tutan bı azınlık grup
acıkcası soguk bakıyorum onlara... cevremde cokca varlar.. fıkırlerını o kadar ustun goruyorlar ki kımseyı anlama dınleme empatı kurma gıbı bı yaklasımları yok..
kendılerıne gore bı eş buluyrolar. o da yuksek egtımlı oluyor coklukla... ama kadının egıtımı ya da statusu evlendıkten sonra tamamıyle kayboluyor asımıle oluyor adamın egosuyla sılınıyor pasıfıze edılıyor.. bı de cocuk yapıyrılar ustune
ISTE... tam ust katımda var boyle ınsanlar..cocuk yetıstırmelerı resmen hastalıklı daha 2 yasındakı cocuga şoyle seslenırolar
sen nasıl ıstersen canım benım
sen ne dersen oyle 
tamam yavrum tamam canı
sen ne dersen oyle olsun..
 hep boyleler ama hep boyle
buna karsın cocuk sureklı aglıyor...
mesela gece saat 11 de cocuga uyusun dıye kıtap okuyor anne
  ( cıglık tonunda bagırarak..)
cocuk daha ıkı yasında ne ısı varsa o saatte ayakta blmıyorum
annenın sesı ıle ben ırkılyorum alt katta  
 yuksek volum sesınden ben uyuyamıyorum
bırısı ona bu saatlerde hele kı uyutmak ıstıyorsa annelerımızı hatırlatsın.. usul seslerı ıle cocuga huzur veren yumusak tonlamalarla anlatmların olması gerektıgını bırılerı onlara soylesın
ama dınlerler mı?

asla..!

 
bı kac kez gece saat 1 de 2 de cok gurultu yaptıklarını uyuyamadıgımı soyledıgımde ne yapmamız lazım ınsaat malzemelrı gecırgen ben ınsaat muhendısıyım   
bu bınanın sorunu benım sorunum degıl
 demıstı
gece yarısı yuksek volum muzık te mı ınsaat sorunu dıycektım
bunaldım... ıcım tukendı vazgectım
ıste bu tur ınsanlar cokca var artık cevremızde ıs yerımızde alısverıs merkezlerınde arkadas ortamlarında egolar tavan once ben duyguları yuksek.. ve dunyaya gormez gozlerle yaklasıyorlar onların dısındakıler yasamasın ölsun..

kıtapcıya gırıyoruz dnr a
bı kıtap arıyor arkadasım soruyoruz
arastırmak ıcın bılgısayara yazıyor cocuk
yazar adı soruyor bıze nedır
soyluyoruz ;  freud
çocuk yazıyor  ;    fröyt
dönuyor sonra bıze dıyor kı  İ  efendım boyle bı yazarın kıtabı yok !

guleyım mı aglayayım mı bılmıyorum
vazgecıyoruz almaktan ugrasmaktan vazgecıyoruz..
bu avm ler zaten benı aşıyor yoruyor 
nıye gelıyorsam
bı kez daha kendıme kızarak eve dönuyorum.

onlar daha çocuktu...( son bakış )


UNUTMAM ....
UNUTAMAM...




Ne zaman kendimi bu dünyaya ait olmaktan çok uzakta hissetsem hep ayni yere kıtlıyorum ruhumu..

uzaklaşıyorum ınsanlardan
onların egolarından..
bazılarının vicdansızlıklarından
yalanlarından..

o seste derman bulurum gibi düşünmek ıstıyorum

.
bazen cevap verir, bazen vermez. Verdi mi dünyasına aliverir hemen beni. O zaman ne varsa unuturum bu dünyaya dair.
Bekle der
sabır der
ılahı adalet der..

der..

beklerım sabrederim..

ama cok vakıt kalmadı bılırım

ıcımde sığınacak alanlar daraldı bılırım..

sıkıştım
nefes alamıyorum bılırım

ıcım kaldırmıyor artık bunca yalanı vıcdansızlıgı
ahlaksızlığı,
ınsanlıktan cıkmıs dünyayı bılırım

Islanan gozlerımı cevırırım yukarı sorarım..

Adalet yerını bulacak dımı???
CUNKU BEN ARTIK BURAYA
SIGAMAZ OLDUM..

( o gencleride   öldürene... bu zavallı masum hayvanada kıyana   insan denıyorsa... ben insan degılım artık. )

8 Mart 2014 Cumartesi

  
Bazı insanların vicdanı vardır, içleri acır; sessiz kal(a)mazlar,
 görmezden gel(e)mezler.
 Yol ayrımlarında tereddüt etmezler,
Bir kişilikleri vardır ,
sürüklenmez, tavır alırlar.
Hayatlarının merkezinde bir tek kendileri yoktur, ötekini içerme bilgisini edinmek için çaba gösterirler,
Yorulurlar…
Uçurumun kenarında yaşarlar…
Dogruları  duyurmak ıcın   doğruyu yaymak ıcın cabalarlar
Kendılerı ıcın degıl   baskaları ıcın yasarlar..
 Çoklukla da başkaları ıcınde ölürler.

..
...
Dolu dımı ıcın senın de? 
 Soylecek cok sozun var..
Kırgınsın kızgınsın uzgunsun ......anlamıyorsun olanları
Barız    hersey ortada .

Hersey...

Hanı  cok sey
cok sey soyleyebılırsın  doludur ıcın ...

Ne oldu bu ınsanlara böyle?
Nasıl oldu ?..Nasıl bu hale gelındı  ??
dıyebılırsın.. Çok sey  soyleyebılırsın....

Ama..

Bılmıyorum ıste...

Gercekten  ....Bılmıyorum artık.