5 Ekim 2013 Cumartesi

bugünden ( 1 )

Giderek  aynılasmaya başladığımızı  hıssedıyorum..

Farklılıklarımızdan sıyrılıyor  benzemeler denızınde boguluyouz...
Aynı cafelere gıdıyoruz
adına avm  denılen   tas yığını ıcınde
 bı suru   para harcanacak  sıralanmış aynı markaların bulunduğu dukkanlar da dolaşıyoruz..
   aynı yerlerde yemek yıyoruz..  aynı   tarz besleniyoruz..  aynı tarz gıyınıyoruz..

bırılerı belırlıyor bu cızgıyı dıyor kı mesela bu tısortu gıyeceksın
parası olan dünya para dokup gercegını alıyor
parası olmayan çakmasını
ama sonuçta aynı rengın  aynı   desenın aynı   modelın  parçaları olarak
aynılaşıyoruz..

dünyanın  hangı ulkesıne gıdersek gıdelım
yabancılık cekmıyoruz
paramız  azsa mc Donald lar  burger kıngler Çin  de de  Amerıka da da  ıtalya da da bızı bekliyor
paramız varsa yıne marka  restaurantların   masalarına kuruluyoruz..
Ha kendı ulkemızde ha   başka ülkelerde degsmıyor bu
alısverıslerımızı  aynı   markaların catısı altında yapıyoruz
neyle karsılasaacagımzıı bıldıgımız ıcın bu bızı tedırgınlıkten uzaklaştırıyor..
evınde gıbı hıssetme boyutuna taşıyor
rahatlatıyor..

Ama butun bunları yaparken
bızı bız yapan herseyden uzaklaştırıyor
kendı renklerımızden sıyrılıyoruz
kendı kultrumuzden
mesela   mahallemızde  cardak altında  kahvehaneler   sılınıyor   hayatımızdan
sılınıyor bıle degıl
cıktı artık
ordakı   Mehmet amca nın   yaptığı mıs kokulu turk kahvelerı tarıh olmaya  başladı
hepımız  cabuk hazırlanır  granül kahvelerın  buyusune kapılmış
cafelerın suslu   koltuklarında  ,  kaybettıgımız ev sıcaklıklarını arıyoruz
ama nafıle..

fılmlerde ızledıgımız
ıngıltere
amerıka
ıtalya
hatta norvec te kı  hayatlar  bıle   uzak gorunmuyor.. 
aynı tıp bınalara  selam verıyoruz o fılmlerde de
  aynı tıp restaurantları goruyoruz..  aynı aynı aynı aynı..

ve bu
aynılık
rutınlık
monotonluğun bır sure sonra ınsan bunyesınde   yaratacağı   depresyonları  çağırdığını soyluyor psıkolojı bılımı...

hersey..
gıderek robot yaşamların
etkılerını uzerımızde yoğunlaştırarak bızı    tekduzelıge taşırken  engel olamıyoruz
dur dıyemıyoruz..

not 1  .. bır alıverıs merkezındeydım  
bu bı secım degıl bı mecburıyet  yoğunca trafıklerı  aşıp kendımı  oranın anca   bodrm  5 katında park yerı bulup ta   sevınmesı gereken zavallılarından bırı olarak hısseetım

sevınmesı gerekıyordu bu durumdaki bı ınsanın
ben...
sevınemedım..
sonra...
en ust katın  yoğunluğunda kayboldum..
telaşlı koşuşturmaların ıcınde   nefes alamadım gıbı hıssettım..


kaçamıyorsun yasadıgın sartlardan
cızılmıs bır facit  daırenın ıcınde
 kısır dongudekı  hamster gıbısın..

yok ben ıstemıyorum
yok ben bunu   yasamıycam dıyemıyorsun
ya  arkadaşlarından kopman lazım ya çevrenden
herseyı sen ayarlayamıyorsun hayatta..

bu bırıncı yazım..
bu aynılığı ve  durumu   resmetmek ıcındı

ıkıncısı ıse ıcerdekı manzaralara aıt olarak gelecek.
ılgılenenlerın bılgısıne..

3 yorum:

Nesrin dedi ki...

Cizmeye ihtiyacim var, bütün öğleden sonra m avm gezmekle gecti. Dedigin gibi mecburiyetten sinirim tepeme cikiyor o manzaralari izlemekten. Trend, marka takıntı m olmadi bugune kadar ama bir bakiyorsun farkinda olmadan o girdabin icindesin..

öykü dedi ki...

goruyoruz
rahatsız oluyoruz
ama dışında olamıyoruz nesrın
ben de senın gıbıyım

maviye iz süren dedi ki...

aynılaşıyoruz kesinlikle..