yolda karşılaştığımızdamandalina kabukları koyardık gözlerimizin üzerineartsın acılara dayanıklılığımız diye...der Haris Alexiou, “Kitrini Poli” şarkısındagüneşin her akşam sularına gömüldüğü öbür sevdalı kıyıdave piyanosunun siyah beyaz tuşlarıylaalır götürür beni eski bir sokak ortasınakenarı tırtıklı, siyah beyaz bir fotoğrafayıllar sonra, ne olmuştur acabao bir zamanlar mandalina kabukları konulan göz kapaklarınao sonu mutlaka ayrılıkla bitecek çocuklukama tüm yaşamın tek gerçek aşkınaneler gösterilmiştir o iki çift gözeartık neleri görmesi istenmemiştir o iki çift gözündinmez yağmurlar yağarken yanaklarave kimbir daha, hangi başka gözün üzerine koymuşkoyabilmek için yanıp tutuşmuşturbir başka mandalinanın kabuklarınıdayanıklılığı artsın diye acılarakaç saniyedekaç göz açıp kapayışında geçer uzun seneleryağmaz yağmurları beklerken çorak yanaklargözlerin altındaki torbalargeçmişini göremezken büyüklergeleceği mi görür çocuklar...yolda karşılaştığımızdamandalina kabukları koyardık gözlerimizin üzerineartsın acılara dayanıklılığımız diye... benim gozlerim de kapalıMuammer Ketencoğlu’nu dinliyorumlambası yanmasa da olacak bir odada dışarıda eski bir sokak, nisan yağmurları ucunda sevdalı Ankara kıyısı cebimde mandalina kabukları...
Yorum Gönder
1 yorum:
yolda karşılaştığımızda
mandalina kabukları koyardık gözlerimizin üzerine
artsın acılara dayanıklılığımız diye...
der Haris Alexiou, “Kitrini Poli” şarkısında
güneşin her akşam sularına gömüldüğü öbür sevdalı kıyıda
ve piyanosunun siyah beyaz tuşlarıyla
alır götürür beni eski bir sokak ortasına
kenarı tırtıklı, siyah beyaz bir fotoğrafa
yıllar sonra, ne olmuştur acaba
o bir zamanlar mandalina kabukları konulan göz kapaklarına
o sonu mutlaka ayrılıkla bitecek çocukluk
ama tüm yaşamın tek gerçek aşkına
neler gösterilmiştir o iki çift göze
artık neleri görmesi istenmemiştir o iki çift gözün
dinmez yağmurlar yağarken yanaklara
ve kim
bir daha, hangi başka gözün üzerine koymuş
koyabilmek için yanıp tutuşmuştur
bir başka mandalinanın kabuklarını
dayanıklılığı artsın diye acılara
kaç saniyede
kaç göz açıp kapayışında geçer uzun seneler
yağmaz yağmurları beklerken çorak yanaklar
gözlerin altındaki torbalar
geçmişini göremezken büyükler
geleceği mi görür çocuklar
...
yolda karşılaştığımızda
mandalina kabukları koyardık gözlerimizin üzerine
artsın acılara dayanıklılığımız diye...
benim gozlerim de kapalı
Muammer Ketencoğlu’nu dinliyorum
lambası yanmasa da olacak bir odada
dışarıda eski bir sokak, nisan yağmurları
ucunda sevdalı Ankara kıyısı
cebimde mandalina kabukları...
Yorum Gönder