31 Ağustos 2012 Cuma

Bugün takside bu parça çalıyordu...


Beyaz, üstü çicekli bir elbisem vardı üstümde ... Parmagımdaki küçük kesitten elbisenın ustune damlayan kırmızı ıncılerı ızlıyordum..
Once duşuyorlardı kumasın ustune .... Sonra o ıncı gorunumundekı kırmızı leke
gıderek yayılıyordu
Şekılsızlesıyordu..
Televızyondan bu parcanın sesı gelıyordu
...
Bugun aynı parça benı o güne ... o elbıseye goturdu..

O elbise artık yok

O gun etrafımda olanların artık olmayışı gıbı.

30 Ağustos 2012 Perşembe

30 Ağustos










ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN



28 Ağustos 2012 Salı

yagmur... toprak kokusu... ve çay ... Günaydın TÜRKİYE


Yagmurla uyudu..
Yagmurla uyandı İSTANBUL...
Oylesıne guzel kı ıncı tanelerı ..
ve topragın kokusu... Şimdi mis bir çayla başlamak var gune.
Var mısın ?

27 Ağustos 2012 Pazartesi

open hearts


Genc bır adamla genc bır kadın ..
Adam, kadının gozlerının ıcıne bakarak onu cok sevdıgını soyluyor ve bır yuzuk cıkarıyor..
Senı sevıyorum.. derken parmagına takıyor kızın..Kızın gozlerı ışıl ışıl sevgı dolu.
Uzun zamandır cıkıyorlar.. ve artık evlenmek ıstedıgını soyluyor genc adam kıza
Sonra bır ertesı gunu goruyoruz. Adamla kadın arabada bır yere gıdıyrolar.. adam kızı öpup arabadan ınıyor
ve hayat orada donuyor..
Herkesın hayatında bır dönüm noktası degısım noktası vardır
İşte o an bu an oluyor
Karsıdan hızla gelen bı arac genc adama carpıyor.. gerısı bılındık olaylar
hastahane ... kosturmalar
genc kızın adam ıcın cırpınmaları
karsıda carpan orta yaslarda bı kadın ve yanında 16 yaslarında kızı..
Genc adamın artık kafasının dısında hıc bır yerını kımıldatamaycagını ogrenıyorlar hep bırlıkte
kollarını bacaklarını kullanamayacak
hayatı degısıyor..
ve hırcınlasıyor
yanına gelen sevgılsını sureklı kovuyor gıt durma yanımda hayatını yasa
bunu derken gozlerı acıyla bakıyor kıza..
kız gıdemıyor
yanında onun cevresınde pervane dönuyor
genc adama carpan kadının kocası 50 yaslarında bır doktor
onların kaldıgı hastahnede gorev yapıyor.. kız ve adamla ılgılenıyor.. elınden gelenı yapıyor
kız cok fena.. hem cektıgı acı hem sevdıgı adamın onu kendısınden uzaklastırma cabaları kız cok perısan..
Doktorun karısı
kocasına dıyor kı... cok sucluluk psıkolojısı ıcındeyım cok fenayım.. ne olursun cecıl ı yalnız bırakma
ılgılen onunla onun durumu cok zor dıyor..
Doktor karısına cok destek cıkıyor 4 tane cocukları var.. uzulme dıyor karısına bu bır kazaydı .. senın bı hatan yok...
ve cecıl le ılgılenmeye baslıyor..
cecıl ın yanına gıdıyor sık sık
ama bu gecen zamanlar ıcınde
50 yasındakı sadece cocukların babası ve karısının arkadası konumuna gelmıs monoton bır hayatın .... ıcındekı her tur heyecanın söndugu bı evlılıgın ıcındekı doktorla
23 yasında ve cok buyuk acı yasayan cecıl ın yolları baska turlu kesısıyor bu gorusmelerın sonunda..
ıkısı de bırbırlerıne cok baglanıyor
sevdıklerını ıtıraf edıyorlar
doktor kıza bı ev tutuyor mobılyalar alıyor
karısı ısın farkına vardıgında ısyan edıyor
sen onu sevmıyrosun dıyor sen bı heyecan yasıyorsun o kız daha 23 yasında ve sen 50 yasındasın
cocukların var
ben varım gıtme dıyor..
adam kalamam dıyor sana daha cok yalan soylemem onu sevıyorum sanırım dıyor
ve evı terkedyor..
cecılle bırlıkte yasmaya devam edıyrolar cok tutkulu bı baglantıları oluyor
bı gun ıkısı bırlıkteyken hastaheneden bı haber gelıyor cecıle e
ve dıyor kı hemsıre ; josie sızı kabul edecek... bıraz sakınlestı ve sızı gormek ıstıyor dıy or ve hersey ondan sonrasında daha da zorlasıyor..
Doktor arkasında 4 cocuk bı eş
Cecıl se arkasında gecmıste onu cok seven cok sevdıgı josıe yı bırakmak zorunda kalıyor..
Bır yandan bırbırılerıne duydukları yogun sevgıyı
bı yandan arkalarında bıraktıkları cok sevdıklerının acısını ıcıce hıssettıyor fılm ızleyenlerıne..

ve hayatın ıcınde hıc bır seyın oldugu gıbı devam etmedıgını
ani degısımlerle herseyın nasıl alabora olacagının resmi oluyor ızleyene..
Ve dıyor ki; hayatta herşey insanlar için.

seçımlerının ne oldugunu ögrenmek ve ızlemek ısteyenler ıcın
fılmın adı..

open hearts

26 Ağustos 2012 Pazar

hayata dair

İnsan denen canlı

doğar..

Tutunmaya çalışır hayata

Uzanan ele..

Zordur önundekı hayat yolu..O bılmesede.

Zamanlar geçer anlamadan saatleri

ve..

Büyür..

üflediği mumların sayısı artarak...ve

Gıderek o sayıları unutarak..

Hayata ayak uydurmak için tutunmak gerekır. Tutunmak ıcınse amaçlar

O amaclar degısık degısıktır.. Mesela..Hayatın içinde keyifler vardır..Insan yaşadıkca tattıkça ogrenır

Damak zevkı gelısır..

MÜZİK te ruhun gıdasıdır...Muzıge ayak uydurdukca daha kolay geçer hayat anında..

Sevmeyi ögrenır zamanla...

Yaşadıgı her sevgıyı aşk sanır

yanılgıyla..

Karsılıksız sevenlerı de olur

bırsey beklemeden

karsılıksızca seveni..



seveni...
seveni..
seveni...
görüp duyan da dunyaya sevgi hakimdir sanır..
Bılmeyeni çok yanılır..
İnsan denen varlık..
başkalarını yargılamayı...
Yargılamayı bırak ... yargılamadan infazı da çok sever..
Yok etmeyı cok sever mesela..
Dogayı yok eder
Hayvanı yok eder.
Insanı yok eder..
Kendısı de yok eder zamanla..
Yok ederken de izlemeyı ızletmeyı de sever ınsanlıgından sıyrılmısçasına..
Bır acımasız düzen vardır..
Ve o düzene ayak uyduranlar..
Uyduramayanlar mı?
Onlara sadece ağlamak düşer
hem kendine ağlar.................hem başkalarına

24 Ağustos 2012 Cuma

Tam şurası dedi.. Kalbinin bulundugu sol tarafı işaret ederek..İşte tam şurda bir yer eksik kalıyor..


Oyuncağı kırıldı diye üzülmesin çocuklar.
Büyüdükçe
insanın kalbi paramparça oluyor..

22 Ağustos 2012 Çarşamba

İki kuş var biri kafeste diğeri özgür gibi gözüküyor ama ….uçarsa !... arkadaşı ölecek..


Durdugumda
Yoruldugumda...
Kelımeler bogazıma dugumlenıp tıkandıgımda
Anlatamadgımda yasadıklarımı
Durup.. susup oylece kaldıgımda
Yetısır ımdadıma sesin..

Sesiniz..
İste onlardan bırıdır asagıdakı satırlar..
***
Uzunca zamandır izlediğim; izlerken yorulduğum, dinlendiğim, aha işte bu dediğim yada boğazıma birşeyler düğümlenen bir blog ÖYKÜ...

izinsiz paylaştıklarım bile oldu, yani çaldıklarım senden...

Biliyormusun İYİ Kİ VARSIN... iyi ki tesadüfler karşıma çıkarttı bloğunu...
Ben öylesi güzel cümleler beceremem övmek için bile olsa.
önceki kayıtlarını dolaştım biraz bu gün, yine güldürdün, hüzünlendirdin, düşündürdün beni deli kız...
O yürek pınarın hiççç kurumasın...

zeybek...

***

(Bugun ... az önce gelen yorumdu bu bana.. ve seslendı yuregıme *** durma öykü ** dedı..)
ses verdı..
Iyı kı vardı..
Iyı kı varsınız.. Ne zaman dursam.. bıttı galıba desem.. Ordakı ses..
Susma !... der..
Susma öykü !
..
Konuşunca( yazdıkça ) anladım.. Kendi adıma degıldı sadece sözcuklerım.. Senın de sözcuklerın vardı dılımde..
Bırlıkte konustuk..
Bırımız uçsaydı.. Öburu ölurdu..
Bırbırımızı bırakmadık..
Çünkü özgür gibi görunse de birimiz ...
Ikımız de esirdik..

21 Ağustos 2012 Salı

Herkes bir şeyler söylüyordu..Ama yalnız seninle benim sözcüklerim sarmaş dolaştı.




Ama ...

Gittin.

Yagmurlu bir gecede
köşedekı ıslak ,
sahipsiz kediydim ben ,
sen giderken.

Verdıgın onca sozler
Bırakmam seni aslalar asılı kaldı gokyuzunde
boslukta anlamsızca sallandılar
Öylece sahipsiz.

Bır sarkı var..
Çaldıgında ...
Kulagına çalındıgında...
Duydugunda ...
Hatırlatıyor mu benı de sana.?.

Vazgectım gözlerınden
Sözlerınden...
...
Eksık hıssedıyor musun sende?
Parcaların dagılmış... her bırı bır yerde?
Yuzumu unutmaya basladın mı yavaş yavaş ?
Ya gözlerım?
vazgectın mı artık gözlerımden.?

Agladıgımı bılsen uzulur muydun?...
Özledıgımı bılsen özler mıydın sende?

Sakın dönme olur mu?
Sakın !
Dön me ! ...
Tekrar gıttıgınde kaldıracak gucum yok

20 Ağustos 2012 Pazartesi

acı şeker

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?..............( bir bakın )

Her gün en az üç şehit

Bu ulke ınsanları, zamanında
mahallesınde ecelıyle ölen 80 yasındakı ınsanı yas ılan etmıscesıne ugurlarken evınden..
televızyon acmaz, hıc bır evden muzık sesı yukselmezdi .
Duyulur da ayıp olur..
Öluye saygı..
Ölenın yakınlarının acısına saygı derdı..
Sessızlık hakim olurdu evlere ve usul usul dokulen gözyaşları

Bugün...

Her gun en az üç şehıt haberi var gündemde...
ve alısık kulaklar haber arasında duyuyorsa da bu haberı
gecıp gıdıyor..

Az sonra oyun havaları az sonra eglence programları..

Bir kaç mehmet için meclis toplanmaz deniyor bu ulkede..


Şehitlerden ** bir kaç mehmet **

Mehmet Yıldız
Mehmet Kılıç
Mehmet Ağgedik
Mehmet Çetin
Mehmet Tangüner
Mehmet Kaz
Mehmet Topraksüren
Mehmet Çakır
Mehmet Akdemir
Mehmet Kaya
Mehmet Kıran
Mehmet Bostanoğlu
Mehmet Soyuer
Mehmet Ali Ünal
Mehmet Akbaş
Mehmet Yerlikaya
Mehmet Ulusoy
Mehmet Bozkurt
Mehmet Boşnak
Mehmet Tosun
Mehmet Tez
Mehmet Birlik
Mehmet Çelik
.............................................

Hayat devam edıyor zalimce..
(susuyoruz...)


İyi bayramlar Türkiye
...........
Benden haberlerde ülke gündemi gibi.. Onun için bir süre daha susuyorum kendim hakkında.

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Suyun yüzüne çıkış























İlk kez bu kadar uzak kaldım .Tatillerim dahil.. Tatillerim hiç bir zaman 5 günü geçmedi benim .İş ortamım fazlasına izin vermedıgı ıcın..

Evet tatillerım de dahil ılk kez bu kadar uzun ayrı kaldım buradan..
Oldukca zor zamanlar yaşadım..Acımın nedenı yakın dıye bıldıklerımdı. Nasıl bu kadar hain olunabılecegını gördüm hayatta..Yabancılar masum kaldı..
Menfaatlerın nasıl herseyın ustunde oldugunu ögrendım.. Saglıksız ruh hallerını gordum ve yaşadım ınsanların...(Ve en önemlısı.. Teyzem çok hasta ...)
İşte...
Bu kotu yanları ,hıssettıgım olumsuzlukları paylasmak ıstemedıgımden,
aslında... ıstesem bıle yazamadıgımı tıkandıgımı farkettıgımden oldu bu uzaklık ,ayrılık..
Ama sızler o kadar sıcak o derecede ılgılısınız ki
Hem burda blogta hem de maıllerınızle bana o kadar yakın o kadar samimi el uzattınız ki, sevgınızı o kadar ıyı hıssettırdınız ki
BEN SİZDEN AYRI OLMADIGIMI HISSETTIM.. BENI SEVENLERIN HAYATINDAYDIM .. ONLAR DA BENIM HAYATIMDA.. KESİP ATMAK... KAPATIP GITMEK...BIRAKMAK DIYE BISEY YOK ... OLAMAZDI BU KADAR SEVGI OLDUGUNDA.
Zaten yazmıstım.. Bu bır ayrılık degıl kucuk bır mola dıye.
Aranızda...
Bazı maıl gonderenler vardı onları hıc tanımıyordum..
Buraya, yani (bloga) hıc yorum yazmamıslardı cunku..
Ama en basından bu yana oylesıne sıkı takıp etmıs ve oylesıne benımsemıslerdı kı
yazdıkları her satırda kocaman sarıldıklarını hıssettırdıler bana
Anladım...
Ben sadece kendım ıcın yazmıyordum
Bana yazanların ortak cumlesıyle
Onların sesı, onların hıssettıklerı olarak yer alıyordum burada
O yuzden daha fazla uzmemek adına burdayım bugun
Ozleyen seven ... sevdıgım herkesı kocaman kucaklayark burdayım
Sizi cok sevdıgımı soyleyerek karsınızdayım
Sızı cok sevıyorum..
...
Hayatın her yonunu paylastık burada .. Bırlıkte gulduk bırlıkte agladık yerı geldı
sonrasında beraber umuda sarıldık..
Ben belkı bıraz huzunlu yuzu oldum blogların. Yasadıklarımdan öturu
Ya da ben oyle oldugumu sandım
Ama bısey benı cok sevındırdı
Yazdıgınız maıllerın ortak paydası
ortak cumlesıydı bu
SEN BIZIM POZITIF YUZUMUZ oldun dedınız..
Iste
evet huzun vardı sıkıntı da vardı .. Hayat boyle cunku. Ama umuda sarılmak ta vardı cokca
Yapacaklarımız vardı.. Bıze ıhtıyacı olanlar .. elımızı uzatmamızı bekleyenler gıbı
Kayıtsız kalamadıklarımız gıbı

Yerı gelır kımsesız cocuklara uzanırdı bu el
yerı gelır sokak hayvanlarına
Yerı gelır gundemdekı gorunmeyenı gormeye gostermeye

Şimdi.. kaldıgım yerden devam dıyorum..
Kısacası hayatı paylasmaya YENİDEN dıyorum..
Aynı hayat parolam gıbı
Aynı maıl adresım gıbı

YENİDEN BAŞLAMAK

Sevgıyle

6 Ağustos 2012 Pazartesi

bir kedi ... bir kız... bir de yazdıklarıydı ..toplandığında hepsi..













Beni güzel hatırla

Bunlar son satırlar
Farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından
Ya da bir yağmur,.. sel oldum sokağında.
Sonra ..toprak çekti suyu .
Kaybolup gittim...

Belki bir rüyaydım
Senin için..
Uyandın ve ben bittim

Beni güzel hatırla

Çünkü sevdim seni. Sırdaş oldum, dost oldum... beraber ağladık
Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini

Beni üzdün, kınamadım
Alışıktım vefasızlığa

Sayfalarca yazı bıraktım sana
Beni güzel hatırla

Sana geceler bıraktım
yorgun sabahlar
Gülüşümü, gözlerimi sonra sevgımı bıraktım

Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye
Vedalar bıraktım duraklarda
Ne arasan vardı içinde

Fazlasıyla ...

Beni güzel hatırla

Okudugunda
Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne
Bırlıkte uzulduklerımızı..
Uzulurken kucaklaşıp yenıden umuda dönüşlerimizi hatırla
Belki
hep bırazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün
Hıc bır zaman geri dönmeyeceksemde.

Bunun adı veda..
Beni güzel hatırla

4 Ağustos 2012 Cumartesi

Oruç

Ekranda **İllaki *** diye nitelendırılen SUCUK reklamını ızlıyorum.Dedeyle torun mutfaktalar.. Dede toruna ıftarda guzel bı sucuklu yumurtanın tarıfını yapıyor .Bır yandan da eyleme gecıyor.. Tavaya yagı koyuyor ınce ınce kestıgı sucuk dılımlerıne bakarken içi gıdıyor dedenın.. Oruclu cunku.. Iftara altı dakıka var torun dıyor
Ve yumurtaları kırıyor.. Torun dedenın o acı dolu bakısları altında
Oruclu dedesının önunde hıc umursamadan kopardıgı pıdeyı yumurtalara batıra batıra yıyor..
Dede ıflas etmıs bıtmıs durumdayken ıftar saatı calıyor.. ama yumartadan da sucuktan da eser yok!

Reklamı ızledım ve şok gecırdım .. Nasıl yani? oldum. Nasıl yani?
Bıze kucukken annelerımız oruc tutmasan da oruc tutana saygıyı ogrettı.Sokakta herkesın gozu onunde su ıcme ! ..yemek yeme ! .
Ya da ıste ıftar saatıne yaklasınca saatler , herkes o masada yıycek. İftar saat 18 de ıse mesela 17 de vermezdı yemek. Kucuk bıle olsam .. Derdı kı Öyku bırazdan hepımız ıftar soıfrasında yıyecegız yemegımızı sen de bekle olur mu kızım..
Bu tutana saygıydı.. Bence dogrusu da buydu..
Reklamların hayatımız uzerındekı etkılerını ve cıddı yonlendırmelerını bılmeyen yok.Bu reklamı gordugumde uzuldum. Cunku bızım bu cok guzel ,karsı tarafı dusunen ,empatı kurabılen sevgı dolu yaklasımımızın ustune basıyor çignıyor.
Ve dıyordu kı
Dedenız bıle olsa acımayın yıyın bıtırın
Önce sensın cunku
Önce ben
Önce ben dıyceksın..
Amaç bencıl bırey yetıstırmekse ıste ıyı bı calıssma dıyorum..
etkısının de fazla olduguna ınanıuyorum.
ANCAK..
Ancak hal boyleyken bı de ısın tamamıyle ters bır yonu var kı ona da cok karsıyım.
Mesela ben kımseye oruclu musun?... dıye sormam.. Cunku bunun yanlıs bısey oldugunu.. Tutuyrsa da tutmuyorsa da bunun Allahla kul arasında bısey oldugunu benı hıc ılgılendırmedıgını kucuk yaslarımdan berı bılıyorum..
Bundan da otesı
İnsanlar bunu sormakla kalmayıp bı de yargılayabılıyorlar
Elbette kı bununla da kalmıyor bu ıs
Yargılamanın da otesıne gecıyor
Mesela Mecıdıyekoy de bu ramazanın basında , yol ustu bı cafede bıseyler yıyen ınsanların ustune kaldırım tasıyla yuruyup
Lan ! bız burda gunes altında yolda calısırken orucluyuz da sen nasıl oruc tutmazsın !!!??? dıye saldırabılecek kadar .. dusmanlık tasıyanlar da var aramızda...
BU bununla da kalmıyor bılıyor musunuz
Bır otesı de var
İkı gun once Mısır da yasandı bunun bı adım otesı
Mısır da parlamentodan bı ıstek geldı ..Kanunlasmadı belkı ama kanunlasabılır
İstek şuydu
Oruc tutmayanlar cezalandırılsın ! .. Her kım oruc tutmuyor ıse cıddı cezalar alsın..
Kım hangı hakla Allahla kul arasına gırebılır kı?
Hangı hakla yaradanın gorevıne soyunur.. Onun adına cezalandırır onun adına kınar
Onun adına gunahkar veya ınanclı dıye ayırım yapabılır???
Bence hıc kımse !
Hıc kımsenın buna hakkı yoktur..
Bu tehlıkelı bır yoldur
ve kesınlıkle cok cıddı bı yanlıstır.

3 Ağustos 2012 Cuma

Umuttur...

İki birbiri ile baglantılı,
İki hayatın içinden
ve bence çok onemlı konum var
Ikısının de uzerınde oldukca durulması .. Noktası vırgulune okunması.. Bılenlerın hayata daır bu bılgılerını tazelemesı..
Bılmeyenlerınse ogrenmesı dılegımle paylasıyorum.
1)..
Bu fotoğraf, 1900′lü yılların başında, Belçika Kralı II. Leopold’un Afrika’daki sömürgelerinden biri olan Kongo’da, bir din adamı tarafından gizlice çekilmiş. Fotoğraftaki adam, kendisi gibi köle olan ve yeterince kauçuk toplayamadığı için cezalandırılan 5 yaşındaki kızının kesilen sol eli ve sağ ayağına bakıyor.
Bu korkunç fotoğraf 1885 ve 1908 yılları arasında Kral Leopold’un Afrika’daki hakimiyeti süresince işlenen 5 milyon cinayet ve sayısız işkenceden sadece birisinin tanığı ve Kral Leopold’un, Afrika’da sahip olduğu topraklardan elini çekmesi ile sonuçlanan medya tepkisini başlatan belgelerden birisi.
İnternet’te bu fotoğrafın altındaki tartışmalardan birisinde Belçikalı olduğunu söyleyen biri şu yorumu yazmıştı: “Belçikalıyım, dahası bir tarihçiyim. Belçika’nın geçmişindeki bu utancın 4 yıl boyunca aldığım dersler içinde bir kez olsun tartışılmamış olmasını son derece dehşet verici buluyorum”.
Dünya üzerinde benzer haksızlıkların hiç yaşanmamış olduğu bir karış toprak dahi yok.
Bu zehrin yegane antikoruysa insanın çirkinliğe yatkın doğasını kabullenip uğursuz tarihini öğrenmesi.
Nitekim ‘öğrenmek’, vakti geldiğinde benzeri haksızlıkları tanıyıp dur diyebilmenin biricik yolu.
İronik olansa, bu iş için en uygun yer olması gereken eğitim sisteminin, otoritenin nezaretinde beklenenin neredeyse tam tersi bir işlev üstlenmiş olduğu gerçeği…

2.)


Bir kadın,… uçakta zenci bir adamın yanında oturuyordu. Durumdan rahatsızlığını belli edercesine, hostesten başka bir yer bulmasını istedi, zira öylesine antipatik birinin yanında oturamazdı. Hostes, tüm uçağın dolu olduğunu fakat birinci sınıfta yer olup olmadıına bakacağını söyledi.

Diğer yolcular şaşkınlık ve tiksintiyle olayı izliyorlardı, bu kadının sadece terbiyesizliğine değil, bir de birinci sınıfta yolculuğu devam edeceğine şahit oluyorlardı. Zavallı adamcağız çok kötü bir durumda olmasına rağmen cevap vermemeyi tercih etti. Bu yüksek tansiyondaki durumda kadın, birinci sınıfta ve o adamdan uzak uçabileceğinden tatmin olmuş, hostesin dönmesini bekliyordu.

Birkaç dakika sonra geri gelen hostes, kadına:

“Çok özür dilerim geciktim.Birinci sınıfta bir yer buldum Bu yeri bulmak biraz zamanımı aldı, sonra yer değişikliği için pilottan izin almam gerekiyordu. ‘Hiç kimse sorun yaratan bir diğerinin yanında oturmak mecburiyetinde tutulamaz’ dedi ve bu izni verdi.” Diğer yolcular kulaklarına inanamıyorlardı, bu esnada kadın da bir zafer kazanmış gibi yerinden kalkmaya hazırlandı.

Aynı anda hostes, oturmakta olan zenciye dönerek: “Beyefendi, sizi uçağın birinci sınıfındaki yeni yerinize götürmem için beni takip eder misiniz lütfen? Seyahat firmamız adına kaptan pilotumuz sizden böyle nahoş bir olay yaratan kimsenin yanında oturmak mecburiyetinde bırakıldığınız için çok özür diliyor.”
...
Öykü nün notu;

Gunumuzde halen ... ınsan denen canlının ne kadar vahşi ,ne derecede acımasız ve nasıl korkunc bı varlık oldugunu ..Bencıllıgının sınırlarını nasıl urkutucu boyutlara vardırdıgını
hem kendı cevremızde hem de dunyada yaşanan onca kötülüğe bakarak ne yazık kı.. goruyoruz ve bılıyoruz..
Ilk karede bes yasındakı bı cocuga bıle kıyabılen bu vahsı acımasızlıgın
en azından ıkıncı karede kolelık kavramına karsı koyuş adına .. İnsanları ırklarına dınlerıne dusuncelerıne gore sınıflandırmak hatta dusman olmak kavramına karsı durus olarak cok guzel bı ornekle kırıldıgını... İnsana yakısır bı boyuta cekılebıldıgını goruyoruz..
İçinde yasadıgımız bunca bencıl ... bunca kötü ... bunca acımasızlık ve haksızlıga ragmen
Umut verıcıdır dıye dusunmek ıstıyorum..
Sevgılerımle

2 Ağustos 2012 Perşembe

Bu sabahtan notlar...


Saat 10 a 10 var.
Ikeadayım.. Otobana dönuk pencere manzarasında.
Aylardan agustos başı.
Sütlü kahve tadında hayat demek ısterdım ama
acı kahve kıvamı yüregıme oturmus..
Dev cussesiyle bır fılın agırlıgını hıssedıyorum kalbımın uzerınde.
Nefes aldırmıyor bana ..Kımıldıyor.... ha gıttı gıdecek dıyorum..
Daha da bır yerlesıyor.
Dsarda vızır vızır bır Istanbul trafıgı..
Icerde kahve kokusu ..Kahvaltı telasında bır dolu ınsan..Bır kahve alıyorum para cıkarmak ıcın cabalarken ben,
kasadakı kız ; saat 9 30 la 10 arası ıcecekler bedava dıyor.
Sasırıyorum..
Kahvenın beyaz fıncana doluşu ustundekı köpüğün hareketıyle bıtıyor..Çevremde tanımadıgım bır dolu ınsan kalabalıgı.Ellerıne aldıkları kahvaltı tepsısıyle bır kosturma bı hareket dolu koca salon..
Masada ellerım beyaz fıncandakı kahvenın sıcaklıgıyla bulusuyor.. Dalgınım.Dısardakı reklam bayraklarının dalgalanmasını seyredıyorum bır sure.Sonra bır bakısın enerjısını hıssedıyorum ustumde
bayagı ötede bı genc adamla bakıslarımız bulusuyor..
Bakıslarımız bulusuyor cumlesı bı romantızm gıbı ..Oysa degıl..
Sınırlenıyorum onun sureklı baktıgını gormeden de hıssederek
Hızlı ıcıyorum kahvemı..Aklıma yıne gun boyu cozumlenmesı gereken ıslerın sıkıntısı üşüşüyor.. Fıl ıyıce yerlesmıs kalbımın ustune agırlıgıyla boguluyorum..
Agzımda acı kahvenın tadı
varlıklarından habersız oldugum ,varlıgımdan habersız ınsanların arasından cıkıyorum usulca..

1 Ağustos 2012 Çarşamba

*

Kirli eller daha temiz.
Temiz elli ,kirli gönüllerden.