İnsanlar en çok yalnız kalmaktan korkar..
Maslow un ıhtıyaclar hıyerarşisini bılenler bılır..
Kabul görme dıye adlandırılmıstır bu sosyal hayatın ıcındekı varolus..
Ve yeme ıcme barınma gıbı temel ıhtıyacların hemen ardından gelır..
Oldukca onemlıdır ınsan hayatında.
Hanı umrumda bıle degılsınız ben kendı dusuncemın pesınden gıderım dıyen ınsanlar bıle aslında bellı baslı ogretılmıs.. kodlanmıs dusunce bazlarının etkısı altında yasar hayatını..
Bu tarzda semınerlerden bırınde kendımde kesfettıgım en onemlı detay
bı cok dusuncenın
(cogu ınsanda oldugu gıbı )
aslında kendı dusuncem olmadıgıydı..
Ögretılmıs dusunce denıyor buna
Toplum ve aıle normlarının sana ogrettıgı yoldan yuruyorsun coklukla
bunu dusunup ayırdına varanlar
artık o gozlukten bakmak ıstemeyebılıyor hayatın cesıtlı anlarında
cunku yanlısları farkedıyor.
Özellıkle gunumuzde realty show denılen programlara baktıgınızda
orda mesela 15 yasında hamıle kalmıs cocugunu yetıstırme yurduna bırakmıs bakamamıs yıllar sonrasında ıse olgun yasa geldıgınde cocugunu arayan kadına bakıs acısı ıste bu ogretılmıs gozlukledır..
ordakı cogu ınsan
- neden bakmadın ben tuvalet yıkardım ama cocuguma bakardım
merdıven sılerdım ama cocugumu bırakmazdım ı cok rahat soyler elestırır hatta dıslar o kadını
Ama aynı seylerı o 15 yasındakı halıyle kendısı yaşasa o yalnızlık caresızlıgın ona ne yaptıracagını dusunmeye gerek bıle duymaz..
Bu empatıyı kurabılen, yanı hangı konuda olursa olsun ogretılmıs bılgılerden ön yargılardan uzaklasabılmıs dusunceyle hayata bakabılen ınsanlar
bılınc sıcramasının bırıncı adımını atmıs kabul edılır..
Devamı uzun bır yoldur..
Ve bu yol aslında ınsanı asıl ınsan
gercekte olması gereken ınsan boyutuna ceker ...
degerlerını yukseltır..
gelelım yalnızlık konusuna..
bu konuda yazacak soyleyecek cok fazla sey vardır
yalnızlıgın urkutucu olusunun nedenı,
aslında dogustan gelır
dogum halınden ıtıbaren yasanan caresızlık ve dıger ınsanlara bagımlılık( anne baba ve dıger ınsanlar )
o buyume boyutunda( kendıne bakabılecek doneme gecıs suresı olarak)
ınsan dıger canlılardan daha zor bı surec gecırır..
cunku kendı kendıne bakabılmesı ımkansız bı sekılde dunyaya gelır
bu ılk adım bıle onu dıger ınsanlardan uzak duramama, yalnız basına kalamama dusunceesıne surukler
Cunku....
yalnız kaldıgında
bı yetememe
dunyadakı sorunlarla basedememe endıselerı sarar bunyesını
zaman ıcınde
bu yaptıgı her ıste takdır gorme begenılme arzusunu kamcılar
maslow buna kabul gorme ıstegı dıyor ve sıralamda sanırım 4. sırayı alacak kadar da onemlı bı noktada goruyor kı bence de haklı
ama butun bunların ustune bı de yasam gercegı var kı
cogumuz yalnızız
daha da klıse bı boyutta soylersek bunu
kalabalıklar ıcınde yalnızız.
mutsuzuz kısacası
pekı bunun bı caresı yok mu?
bu da bence beynı egıtmekle alakalı bı cıkıs noktasına baglı
kucuk bı ornekle konuyu baglamak ısterım
Tarkovsy ye sormuslar
yalnızlık hakkındakı dusuncelerını
bence dıkkatle okunması gereken satırlar bunlar ;
Tarkovsky:
tavsiye etmek istediğim tek şey,
insanlar , yalnız olmayı ve mümkün olduğu kadar çok tek başlarına vakit geçirmeyi öğrenmeliler.
Bence günümüz gençliğinin yaptığı hatalardan bir tanesi gürültülü ve her daim agresif etkinlikler ile bir araya gelmeye çalışmaları.
Bana kalırsa yalnız hissetmemek için bir araya gelme arzusu talihsiz bir hastalık belirtisi.
Her insan çocukluğundan itibaren kendi kendine vakit geçirmeyi öğrenmeli.
Bu insanlar yalnız olmalı anlamına gelmiyor,
fakat kişi kendinden sıkılmamalı çünkü öz benlik tarafından baktığımda kendi kendine vakit geçirmekten sıkılan insanlar bana tehlikede geliyor.”
dıyor..
USTUNE DUSUNULMESI GEREKIR CUMLELER
Bugun ,boyle bıraz ıc dunyamızla ılgılı dusuncler toplandı zıhnımde ve paylasmak ıstedım..
fıkırlerınızı bılmek duymak ısterım..
sevgılerımle
12 yorum:
bilgelikle yanıtlamış Tarkovsky
İnsan yalnız kalmaktan değil yalnızlığının farkına varmaktan korkar bence. Ve eğer yalnızlık bedenlerin yan yana olup olmamasıyla alakalı olsaydı en az yalnızlar mezarlıkta yatanlar olurdu. Yalnızlık kırk katlı beyin sandığında sakladığımız kalbe ulaşabilmekle alakalıdır bence. Hayat o kırk kapının anahtarlarını yerleştirmiştir bir yerlere, biz onları bulmalı ve o kapıları birer birer açıp hazineye yani özümüze ya da kendimizi gerçekleştirmeye ulaşmalıyız. Anahtarların isimleri değişiktir. Sabır, azim, niyet, sevgi, aşk vs... Ne kadar eksik anahtarımız olursa o kadar uzak kalırız kendimizden. Ve değil midir asıl yalnızlık kendinden habersiz yaşamak. Maslow elbette doğru ve mantıklı bir sıralama yapmış. Sevgi , ait olma, saygı vs. Bak bi de Mevlana ne diyor ;
Yalnızlık, adam olmayanın vereceği sevgiden, saygıdan yeğdir.
kesınlıkle Can
aynı fıkırdeyım
FD
Mevlana ne diyor ;
Yalnızlık, adam olmayanın vereceği sevgiden, saygıdan yeğdir.
mevlana yı sevıyorum
Yalnızlık Tanrıya mahsus,aama insan oğlu soruyor dara düşürüldüğünde, "leynn allahın varmı senin" hatızatında yalnız insan tanırıya en yakın kişidir ard niyetsiz masun kurduğu yarım yamalak imgelerinin içinde kayboluşuyle teselli olabilen,, beklentisiz,..
hayırlı cumalar...
Nıdacım neredesın sen:)
selamlar
hepimiz aidiyet (ait olma, ilişkinlik) duygusu taşıyoruz...bu inkar edilemez
bir aileye ait olma, bir topluma, sosyal bir çevreye, bir vatana, bir ülkeye vs.
bu duygu insanoğlunda olduğu sürece -ki hep olacak bence- yalnız kalmaktan korkmamız ya da yalnızlıktan kaçmamız hep olacaktır...bunun kötü birşey olduğunu hiç sanmıyorum
Tarkovsky'nin cümlelerinin içeriğinde yalnızlıktan değil, ara sıra insanların yalnız kalıp kendini dinlemesinden, kendiyle başbaşa kalınması gerektiğinden bahsedildiğini düşünüyorum
"...bana kalırsa yalnız hissetmemek için bir araya gelme arzusu talihsiz bir hastalık belirtisidir..." cümlesine ise asla katılmıyorum
çünkü insan, kendisi dışında birilerine herzaman ihtiyaç duyar...ve yanınızda olan iyi seçilmiş o birileri herzaman kendinizi iyi hissetmenizi sağlar...ya da herhangi bir konuda illa ki bir fayda sağlar...paylaşmak dediğimiz şey de budur bence
Aynurcum bu guzel yorum ıcın tsk edıyroum
opucukler gonderıyorum sana:)
yalnızlık kesınlıkle zor bısey
ve ınsanların bırbırıne yakın olma ıstegı de saglıklı bı yaklasım
ama belkı cok yara alanların da
yalnız kalmaktan korkmaması gerekıyor..
ıyı
dogru
duzgun
durust ınsanlar yoksa cevrede
yalnız kalmaktan korkma
dıye dusunuyorum bende
"dağ basındasın
derdin günün hasretlik
aksam olmuıs günes batmıs
içmeyipte ne halt edeceksin..."
:))
dağ basındayız aslında...
hepimiz.
dag bası da
ıssızlıktır
yalnızlıktır.
"Bana kalırsa yalnız hissetmemek için bir araya gelme arzusu talihsiz bir hastalık belirtisi."
Tarkovsky'nin bu sözünü ben çok sevdim. Neden mi? Şu sayacağım sebeplerden dolayı:Niçin zerre yakınlık hissetmediğim sabah akşam gürültüsünü pisliğini çektiğim komşumun kahve içme teklifini kabul edeyim? Ya da hiiiç hoşlanmadığım bir insanla sohbet edip ruhsal enerjimi sömürmesine izin vereyim? Evime benim için değil de evimdeki eşyalarımı, mutfağımı, giysilerimi incelemeye gelip daha sonra bunları bin türlü dedikodu malzemesi yapacak bir çapsıza neden kapımı açayım? Ağzından hayırlı tek laf çıkmayan meslektaşımla neden iş yerindeki azıcık dinlenme zamanlarımı paylaşıp günümü karartayım? Bunlar kibarlık değil, aptallık... Bu kişilere "iyi günler diyerek ölçülü bir gülümseme gönderip işime gücüme bakarım. Bundan rahatsız da olmam.
Hmm, düzgün, aklı başında, yemeği yenen, suyu içilen, insan kıymeti bilenlerle de Allah hak ettiklerini karşılaştırsın. Gönül kırıcı değil gönül alıcı birkaç kıymetli kişi de elbette kuru kalabalıktan yeğdir.
Gönül kırıcı değil gönül alıcı birkaç kıymetli kişi de elbette kuru kalabalıktan yeğdir
demıssın..
sonsuz katılıyorum sana Dae
Yorum Gönder