böyle düşündüm yazdım ... ama yazının başı değil sonu önemliydi...

Pazartesiler ciddi günlerdir haftanın diğer günlerinin içinde.Ve ciddi duran insanlar nasıl diğerleri tarafından çok cabuk sevilip kabul görmezse pazartesilerin de şanssızlığı aynıdır
Bir suçu günahı yoktur
Ama haftanın ilk günüdür. Haftasonunun rehavetinden sonra gelişi de onu iyice sevimsizleştirir oysa iyidir
Yeni şeylere başlangıçtır haftasonu kapalı olup ta acil bir çok işinizin içinizi sıktıgı anların ilk açılış günü olarak derdinize merhemdir

Ama kıymetı bilinmez hem şikayet edilir

Ciddiyete hem saygı duyulur hem uzak durulur sempati beslenmez
Şimdi Öykü tutup ta pazartesi şendir mutludur sevimlidir sempatıktır yazsa ne olur?
Kandırmaca olur
O yuzden dürüstçe bu ciddi güne çok ciddi satırlarla bir başlangıç yapma niyetindeyim..
Bu girişe takılmayın
Bundan sonraki konuya ve düşüncelere yoğunlaşın derken
Hepinize güzel bir hafta dilerim..
*
Pazartesinin konusu;

*İnsanlar kendilerinin ne kadar doğru olduguna inansa iddia etse de ...
eleştirilere açık olmalılardır

Ben zaten iyiyim doğruyum kimse beni eleştiremez buna izin vermem !
diyorsa orda ciddi bir tehlike söz konusudur..

Çünkü O artık tek sestir

Tek sesler çoğunluğun fikrini taşıyamaz
uzaklaşır diğerlerinden

sadece ben der bana der

sen ve sizi bilemez

İnsanda böyleyken durumlar
ülkelerde farklı değildir.

Ülke yönetimleri de eleştirilere açık olmalı.. farklı düsünceler her zaman daha iyiyi daha geniş açıyı ve sorgulamayı getirir ki
eksik gedik düzeltmek adına sarttır
ve demokrasinin temeli de budur
Buna ragmen....

Ülke yönetimleri eleştiriye açık değilse üzücü..
hem ülke gelecegi için hem bunları gören gözler için.

O gözlerin bazıları tümüyle kapalı olabilir
Ama bazıları da
Gözlerini yumup mutsuz olmamak için
Gözlerini açık tutup acı çekmekte.