önünden gecçiyorduk..
trafık orda bayagı bı agırlastı bı an
ve otobus duragı vardır orada tam onun önunde durma boyutunda bı bekleme durumu oldu.. Gozum durakta bekleyenlere kaydı ..
Bı avuc ınsan otobus beklıyor duragın hemen dısında yerde oturmus sacları portakakımsı
yası 50 lerın ustunde bı kadın
Evınde oturmuscasına uzatmıs ayaklarını konusuyor bırısınle
Ama bu oyle bırısı kı yok orda
Sdece o goruyor bellı kı..
Sdece o goruyor bellı kı..
Ellerını uzatıyor onu tuttuyr.. Sevıyor ..
Arada sankı sınırlenıyor..
Dıs dunyadan kopmus.. Sacları kıtık kıtık olmus yapısmıs kırden tozdan bırbırıne tutam tutam..Portaklımsı bı sarı hakim saclarının rengıne .Ustunde bı elbıse..Isın ılgınc yanı kımse dönup bakmıyor..Ya bulasmasından korkuyorlar..Ya o hep oradada ınsnalar kanıksamıs..
Bı an dusundum..
Aslında ne coklar onlar..
Her yerde hem semtte karsımıza cıkan boylesı ınsanlarımız var...
Hepsının ayrı bı hıkayesı var aslında..
Bazıları alkolık.. Hatta dıyorlar kı ona para vermeye kalktıgında ya delımısın ya gıdıp vercek ıckıye yıne verme
Oysa o kadar sefıl bı durumda kı
ne olur kı 2 kurustan ?
ona versen ne kaybedersın.. Ben dayanamam..
Bızım sırkete gıden yolun ustunde bı yer vardı eskıden aksamustlerı kısın soguk her taraf
O nu gorurdum zaman zaman sacı sakalına karısmıs bı vazıyette gozlerının ferı sönmus ustunde belkı 3 tane kırlı sokuk yırtık rengı olmayan ceket ustuste .Pantolon belını baglamıs bı ıple saclar kıtık kıtık yıne.. Basını tavukların döndügü
grıll olan vıtrıne dayamıs...Oylece gozlerınden yas akıyor..
Kac kez gordum onu oyle.. Icım acıdı bı kackez bıseyler vermıslıgım var.
Bazı tandıklarım Oyku sen verıyorsun da sankı o onunla tavuk mu yedı gıttı hemen alkole verdı kendını
sarapcı o demıslerdı..
Sonra bı gun bırınden duydum..
O bı kızı sevmıs ..Hem de cok fzla..
Normal bı aılenın ogluymus .. Iste sankı bı Turk fılmı havasında bı oykusu vardı. Kızı baska bırınle evlendırmsıler.. Bu da askından sefıl olmus alkole vurmus kendını en sonunda aılesı bıle ısyan etmıs ılgılenmemıs alkolık olunca
Sokaklara dusmus...
Su an sadece cok nadır goruyıorum onu
hatta uzun zamandır yok..
Belkı de...........
Yanı bılmıyorum..
N coklar onlar .. Ne kadar cok herseyden vazgecmıs ınsan var..
N coklar onlar .. Ne kadar cok herseyden vazgecmıs ınsan var..
18 yorum:
Bak Ugur ne dıyor
itusozluk te bı yazıda..
******************Homeless
sokakta yaşayan insanlardır. bu kişilerin sayısı amerika'da anormal bir boyuta ulaşmıştır ve bu durum ülkenin ne kadar bktan bir yer olduğunun göstergesidir. hemen hemen her sokakta 4-5 tane homeless yaşamaktadır. bu şahıslar durakta oturdukları yerde *****n sıklıkla görülür. toplu taşıma araçlarını veya istasyonları oldukça fazla kullandıkları için bu mekanlar (özellikle de asansörler) olabildiğine kötü kokar. bireylerin %90 ı beyaz insanlardan oluşmaktadır ve neredeyse hepsinin ciddi şekilde psikolojik problemleri vardır hatta çoğu delidir. bu kişilere düzenli olarak gıda fişi verilmektedir ve bu sayede karınları doyurulmaktadır (ülkemizde bu olay henüz gerçekleşmemiştir, gerçekleşmesi mümkün müdür o da bilinmez). ülkemizdeki sosyal birliktelik bu derece gelişmiş olmasaydı, muhtamelen bizde de bu oran dehşet sayılara ulaşmış olacaktı. şimdi ki durum da çok parlak değil bildiğimiz gibi, ancak ekonomik durumu bu derece kötü olan ve birçok insanın yaşamsal ihtiyaçlarının bile karşılanamadığı bir ülke için bu sayı, diğer ülkelere oranla oldukça normal kaçıyor. diğer ülkelerde bu durumun aşırı bireyselleşmeden kaynaklandığı tespit edilmiş, ülkemizde de bireyselleşmenin arttığı gayet ortadadır. özellikle istanbul'da sokakta yaşayan insan sayısının gitgide artması hepimizin gözüne çarpıyor. bu rakamların abartı boyutlara ulaşmamasını diliyoruz.*******
Herşeyden vazgeçmek. İşte tüm yazılanın son cümlesinde gizli bu özne. Bazen insanların yeryüzünde arapsaçına döndürdüğü hayat denen sorunlar yumağından uzaklaşmak adına, ormanın derinliklerine dalıp yok olmak istiyorum. Giderken bedenimi götürüp gizleyebiliyorumda, ya beynimdekiler. Onlarında benimle geleceğini bildiğim için bir küfeyi sırtlanım, içine şarap şişeleri dolduruyorum. Neden biliyormusun. Unutmak için. Vazgeçmek gibi.
Sevgılı Karakalem
unutmak ve vazgecmeye yarıyor mu pekı bu kayıplar..
Öyküm
Ben kendi adıma konuşuyorum canım arkadaşım. O insanları anlayabiliyorum diyorum. Senin, benim veya bir başkasının vermiş olduğu bir kaç kuruşla şarap alıyorsa, nedenindeki anlamı iyi biliyorum. İnan şu karagözlü kızım olmamış olsaydı, bende onlar gibi silik ve sessiz yaşardım. Biliyormusun.Bazen üstündeki çulun bir önemi yok dediğin o an gelebilir ve gerçekten yoktur. Onunla sadece çıplaklığını örtersin teninin. Fakat yaşanmışlıklar ağır hasarlı darbeler indirmişse hayatına, ister üç ceket giyim, ister paçalı don. Ne önemi var. O andan sonra zaten ben ben değilimki.
Burada esas tartışılması gereken, hani hep sosyal devlet diyip yüceltiriz gibi bir makam vardırya. İşte onu irdelemek lazım. Kimin için sosyal, kimin için makarnasız sostur bu devlet. Sistem insanlarımızı duyarsızlaştırıp, aynı şekilde bu topraklarda hüküm sürdükçe bu gariban unutuşun çocukları her zaman var olmaya devam edecekler ve çoğalacaklardır. İstisnalar hariç, genelleme yaparsak bu kati ve tutarlı bir öngörüdür. Acı hayatların bestekarları çoktur Öyküm. İş el vermeye gelince kimyasal atık sendromuna düşmemiş olsalar ne iyi olurdu. Aslında söylenecek söz çok bende de, günün dönen bu saatinde güzel duygularını bulandırmak istemiyorum. Göstermiş olduğun duyarlılığından dolayı seni alnından öpüyorum.
Sevgilerimle
Ahmet
sevgılı karakalem
ınan bana cok ıyı anlıyorum..dun o ınsanı ve daha once dıgerlerını gordugumde hep acı verdı bana..
cok var boyle ınsan..
senın de bı sekılde bı yıkım ysadıgını ama o tatlı kızın sayesınde kurtuldugunu goryorum.. dılegım kımse yasamasın
baslıgı o yuzden oyle yzdım
cok ınce bı cızgı var aramızda o ınsanlarla yanı bı anda buyuk yıkımlar ınsanları nereye gotruebılır kımse tahmın bıle edemez..
ve onlara bırılerın yardımcı olması lazım..
lazım da....... nasıl..
Her yerde var bu zavallı insanlardan Öykücüğüm,çok doğru..
Ve tıpkı anlattığın şekildeler.Saçları ve giysileriyle..
Sinop ilinde Tarzan diye bilinen biri vardı,biraz daha değişik ve oranın sembolü gibiydi. Yaz kış sadece şortla geziyordu,üstü hep çıplak,hiç hastalanmıyordu..Ve işin ilginç yanı duvar yazıları yazıyor ve resimliyordu..KUZU ETİ BEBEK ETİ KESMEYİN benzeri şeyler.
Ve bu adam da mühendismiş ve sevdiği kız yüzünden bu hale girmiş.
Senin anlattığın türden olanlar daha çok..
Ve ben devletin bu insanlar için tek yaptığının çok soğuk günlerde donarak ölmesinler diye Kapalı Spor Salonlarında yatırdığını biliyorum..Başka da bir şey yapmıyor galiba.
Bu çok derin bir sosyal yara ve devletin ayıbı..
Bizler tek tek ne yapabiliriz ki içimizin sızlamasından başka :((
Evet onlara hıc bısey yapılmıyor
ve evet bız de sadece belkı bı kac kurusla
o sızlyan ıcımızdekı huzursuzlugu yoketmeye calısıyrouz
cıddı bı acıdır bu oysa dedıgın gıbı yapılacak cok sey vardır ..
onlar cok evet...haklisin.
Burada metroda duraklarda otobuslerde goruyorum. Kendi kendilerine konusuyor ve guluyorlar. Etrafinda bizim gormedigimi ve gorecegimiz arkadaslariyla, dostlariyla...hayalleiyle konusuyorlar.
Burada da coklar onlar.
evet sevgılı BIRAZ ozellıkle amerıkada sanırım en cok...
ya da orda belırlı
bızde de belkı cok
ama sayısı bellı degıl
canımm bu yazı için altın kalpli yüreğine sağlık.umarımm bu halde olan insanlarımız daha iyi şartlarda yaşarlar.Allah yardımcıları olsun.tekrar saol duyarlılığın için.sevgimle.
Bizde bu sosyal çözülmenin olmamasının sebebi gerçekten aile kültürümüz ve aile bireylerinin birbirine baglılıdır.Bu yüzden bizde bu durumda olan insanların olmamasının sebebidir bu.İstanbul'da bu aile kültürümüz biraz zayıflamış durumda orası muhakkak bunun nedeninde insanlar arasındaki ilişkilere iş hayatındaki hırs,bencillik ve insanların devamlı bir yarıştaymış gibi hep birbirine rakip yapılmasıdır.Birazca özgürlükçü Amerika'nın ülkemizdeki etkileri bence!!!!
Benim temennim bu durumun dahada artmadan önünün alınması ama bakalım bu durumla ne zaman ilgilenicek birlikte görücez..
ay öyküüü çok eski bir öyküyü hatırlattı bu bana valla gözlerim doldu
ben orta okuldayken ankara-etlik de bi saçı sakalı birbirine girmiş bi amca vardı sokaklarda yaşıyordu 11 yıldır hemde doktormuş zamanında sonra karısı ve çocuğu ölünce kafayı sıyırmış bi amca
çok pis dağınık ve korkunç gibi görünen tipine rağmen çok sevgi dolu balışları vardı. valla aynı filmlerdeki gibi bi konu biliyorum ama benim yaşıtlarım hep korkardı ondan, geçmişini bilenler en azından onu benimsemişlerdi bizim mahalle onun evi gibiydi kimse hor görmezdi onu.. amaaa öykü ben onun için çok gözyaşı döktüm, ona yemek götürürdüm her gördüğümde gülümserdim kar yağdıpında pencerede beklerdim geçicekmi bizim parkdan diye
sonra çok soğuk bi ankara sabahında donarak ölmüş bulundu,belediye cenazisiini kaldırmış kimsesizlerin gömüldüğü bi yere gömmüş çok ağladım babam gitti belediyeye mezarını bulmaya çalıştık ama olmadı:(
içimde o amca çektiği acılar ve çaresizliği hem üzgün bi hatıra kaldı..
senin yazını okuyunca yıllardır aklımdan bile geçmemiş olduğunu hatırladım çok duyguladım
Sevgili Öykü,ilk defa yorum bırakıyorum.Sizi Aslan abiden tanıdım.Duyarlı ve kırılgan bir konu bu..Çk haklısın,insani olarak içimiz acıyor.Birşeyler yapmak gerek diyoruz.Benim düşüncem,örgütlü
parti ve sivil toplum kuruluşlarında yer alarak sesimizi
duyurmamızdır.Yıllardır birilerinini,azınlığın cebi doldu,
yoksulluk ve krizler aldı başını gitti.Kusura bakma biraz uzun oldu.
Sevgilerr...
Sevgili Öykü,
Ne güzel bir konuya değinmişsin.Evet toplumun malesef bir öcü gibi baktığı insan onlar.Seninde bahsettiğin gibi kim bilir o aşamaya gelene kadar neler yaşamış,neler çekmiştir.Ben insanım diyen hiç kimse bu hale düşmek istemez.Ne olur hor görmeyelim onları.Ufacık bir sevgimiz tanesi bile belki onları hayata döndürür.
Paylaşımın için teşekkürler arkadaşım.
sevgiyle kal...
Ne yazik ki, dunyanin heryerinde boyle insanlar var.Gercekten icler acisi bir durum .Beni de rahatsiz ediyor ve cok uzuluyorum. Karsilastigimda ,icimi eriten bir durum. Bizler ne kadar yardim etmeye calissakta, yeterli olacagini sanmiyorum .Asil yapilmasi gereken onlari dislamadan yeniden topluma kazandirmak...
ne kadar duyarlı bır ınsansın canım...
çok var evet ama diğerlerinin yoksaydıkları insanlar onlar.. yaşadığım semt onların çoğunun mekanı.. bazılarını yakından tanıyorum. hepsinin kötü alışkanlıkları var, eskiden de kötü şeyler yapmışlar ama bu yine de yaşadıkları durumu tam açıklamıyor.. hiç haketmedikleri kadar kötü yaşıyorlar ama onlar umursamaz ve bezginler.. yalnızlıklarını başlarında hale gibi taşıyarak dolanıyorlar etrafta.. hepsinin düzgün insanlardan daha etkileyici hikayeleri var.. Sait Faik böyle insanları anlatmış hep hikayelerinde.. onları "dünyaya hayretle bakmaya doğmuş insanlar" diye tanımlıyordu.. şimdikilerin anlatıcısı da yok artık yazarlar da ilgilenmiyor pek. ama senin de Sait Faik gibi dikkatini çekmişler, çok içten yazmışsın..
Yorum Gönder