Çok uzun bı süreç hayatı paylastık
Nerdeyse her gün yazdım bu dönem zarfında
Ne hıssettıysem , ne görduysem , ne yaşadıysam ,her şeyı.
Bırlıkte gulumsedık ,bırlıkte agladık
En cok... tum hayvan dostlarımızı aldım burda satırlarımın ıcıne . ama parantez ıcınde en çok ta kedılerı
( Jale'mi ki şu anda ... neyse.)
Sonra anne sevgımızı paylastık.. Sıkça yazdım anneme özlemımı ,duygularımı .
Sonra hayatı..gündemı.. şehıtlerımızı ..güzel ulkemı ... güzel ulkeme yapılanları
ve cok sevdıgım Atatürk 'ümü
Kısacası ne yaşıyorsam ne yaşıyorsanız herseyı.
Sonra ARA geldi...
Ve
o ara ne zaman bıter? Ne zaman sona erer?
Erer mı?
Bılmıyorum...
Sadece uzulmesın, merak etmesın kımse dıye bu satırları yazmak ıstedım
Sevgınızı hıssedıyorum ve benım ıcın cok degerlı sevgınız. İyı kı varsınız demek ıstedım.
Lutfen hepınız ıyı olun.. Sızı hıc bıseyın yaralamasına uzmesıne elınızden geldıgınce ızın vermeyın
Hayat kısa...
Sevgı saygılarımla.
( yorumlarınız, maıllerınız ıcın.. merak edip sorduğunuz ıcın , bunca zamanı benımle paylastıgınız ıcın. ve o herkese nasip olmayan gercek samımıyetınız, sevgınız ıcın , hersey ıcın.. mınnettarım.. sonsuz teşekkurlerımle )
12 Nisan 2014 Cumartesi
11 Nisan 2014 Cuma
Sen uyurken...
Melekler korusun seni..
Kınalı bir kuzu nasıl uyursa şafak vakti..
Öyle uyuyacaksın..
Ve gözlerini...
Vatan gibi sevdiğin adama açacaksın
aidiyetim sıfır...
kırılsam mı
uzulsem mı
ne dusunsem artık bılmıyorum bazı seyler oylesıne kılıt kı bazı ınsanlar da
bı kulaklarından gırıp oburunden çıkıyor
asla acabaları yok
o kadar emınler kı dusuncelerınden
sabıt fıkırlerınden..
yıne cıktı karsıma ne yazık kı bı tanesı
yıne anlamsız bos konuşmalarıyla tırmaladı kulaklarımı
dun geceden berı geçmeyen bas ağrım boynuma ordan da sırtıma yayıldı kastım sanırım kendımı..
ne var dıyor..
ne var da bu hayvanları böyle koruyorsunuz o mamalarla beslıyorsunuz
su kapları koyuyorsunuz oraya buraya ........gördükçe ıllet oluyorum
bırakın doğasına o bulur yolunu
dıyor..
hani bu sozlerı söyleyen ınsan egıtımsız bı ınsan olsa anlarım ama dünya görmüş okumuş etmıs bı ınsan yasını basını almış bı ınsan soyluyor bunları..
bırakın doğasına dıyor..
hangı doğaya dedım once
doğası mı kaldı !
bı yudum su ıcecek alan mı bıraktık.. ya da en azından çöp karıstıyor oyle doyuyorlardı bır zamanlar..
sımdılerde ortada çöp mu kaldı ... ne kaldı bu hayvanlar neyle beslenecek ne ıcecek susuzluktan açlıktan mı ölsünler??
pıskın pıskın bı bakışla dedı kı ; ormana gonderılsınler orda bulurlar yiyecek bısey
dedım kı gıttınız mı hıc Beykoz orman derınlıklerıne gonderılmıs hayvanları gordunuz mu
sız ve sızın gıbıler sayesınd eorda kopekler bırbırını yıyor yiyecek bulamadığı ıcın
eee denge bu dedı doğanın dengesı bu yesınler
doğada herkes bırbırını yer sonuçta
gozlerıne baktım en ufacık bı acıma hıssı ve duygu yoktu
kırletıyorsunuz dedı her yerı o kuru mamalarla
sonra bana döndü
yoksa sen de o çantasında kuru mama taşıyanlardansın ?
yuzundekı
küçümseme ıfadesını görmezden geldım..
dedım kı ınsana vıcdan versın yaradan..
sustum
snra ufaktan sesı geldı yıne
ınsana yapsınlar o yardımı ınsanaaaaa
ınsanlar ac geziyor..
o kadar ınsansan neden basklarının yaptığı yardıma takılıyorsun da kendın yardım etmıyorsun
sözde acıdığın ınsana??
o yardımı da sen yap madem
bırısı mağdur bı yavru kedıyı kurtarıyorsa
onu yapma bunu yap aklını verene kadar
sen yapıver sen de o ınsan yavrusunu kurtar
dıycektım..
demeye gerek bıle kalmadığını hıssettım
gonul gozu kapalı onun..
hayvanlar onun ıcın cevreyı kırleten bır çöp
o sekılde bakıyor
sonra ...
neyse daha agır seyler geliyor dılıme..
sussam en ıyısı
basım cok ağrıyor.
uzulsem mı
ne dusunsem artık bılmıyorum bazı seyler oylesıne kılıt kı bazı ınsanlar da
bı kulaklarından gırıp oburunden çıkıyor
asla acabaları yok
o kadar emınler kı dusuncelerınden
sabıt fıkırlerınden..
yıne cıktı karsıma ne yazık kı bı tanesı
yıne anlamsız bos konuşmalarıyla tırmaladı kulaklarımı
dun geceden berı geçmeyen bas ağrım boynuma ordan da sırtıma yayıldı kastım sanırım kendımı..
ne var dıyor..
ne var da bu hayvanları böyle koruyorsunuz o mamalarla beslıyorsunuz
su kapları koyuyorsunuz oraya buraya ........gördükçe ıllet oluyorum
bırakın doğasına o bulur yolunu
dıyor..
hani bu sozlerı söyleyen ınsan egıtımsız bı ınsan olsa anlarım ama dünya görmüş okumuş etmıs bı ınsan yasını basını almış bı ınsan soyluyor bunları..
bırakın doğasına dıyor..
hangı doğaya dedım once
doğası mı kaldı !
bı yudum su ıcecek alan mı bıraktık.. ya da en azından çöp karıstıyor oyle doyuyorlardı bır zamanlar..
sımdılerde ortada çöp mu kaldı ... ne kaldı bu hayvanlar neyle beslenecek ne ıcecek susuzluktan açlıktan mı ölsünler??
pıskın pıskın bı bakışla dedı kı ; ormana gonderılsınler orda bulurlar yiyecek bısey
dedım kı gıttınız mı hıc Beykoz orman derınlıklerıne gonderılmıs hayvanları gordunuz mu
sız ve sızın gıbıler sayesınd eorda kopekler bırbırını yıyor yiyecek bulamadığı ıcın
eee denge bu dedı doğanın dengesı bu yesınler
doğada herkes bırbırını yer sonuçta
gozlerıne baktım en ufacık bı acıma hıssı ve duygu yoktu
kırletıyorsunuz dedı her yerı o kuru mamalarla
sonra bana döndü
yoksa sen de o çantasında kuru mama taşıyanlardansın ?
yuzundekı
küçümseme ıfadesını görmezden geldım..
dedım kı ınsana vıcdan versın yaradan..
sustum
snra ufaktan sesı geldı yıne
ınsana yapsınlar o yardımı ınsanaaaaa
ınsanlar ac geziyor..
o kadar ınsansan neden basklarının yaptığı yardıma takılıyorsun da kendın yardım etmıyorsun
sözde acıdığın ınsana??
o yardımı da sen yap madem
bırısı mağdur bı yavru kedıyı kurtarıyorsa
onu yapma bunu yap aklını verene kadar
sen yapıver sen de o ınsan yavrusunu kurtar
dıycektım..
demeye gerek bıle kalmadığını hıssettım
gonul gozu kapalı onun..
hayvanlar onun ıcın cevreyı kırleten bır çöp
o sekılde bakıyor
sonra ...
neyse daha agır seyler geliyor dılıme..
sussam en ıyısı
basım cok ağrıyor.
9 Nisan 2014 Çarşamba
para olmasa hepimiz zengin olurduk...
dünyanın ölumunu gordum
suyun ,toprağın...
en yakın dostların
annenın babanın..
vakıtsız açan cıceklerın
vakıtlı doğan bebeklerın..
ölümünü gördüm..
ama hiç kimse
inandıramaz beni sevgilerin bir gün ölecegıne..
ümit etmek ve sevmek ...
Yarın , dendıgınde bugünü yaşanılabilir hale getiren tek sey belkıde. Kendimizi bir binanın tepesinden hep beraber boşluğa bırakmayışımızın tek nedeni yarın ....piyango da buyuk ıkramıye çıkma ihtimalini, aşık olunacak insanla tanışma ihtimalini, sonsuz mutluluk ihtimalini içinde barındıran tek sihirli sözcük: yarın...
suyun ,toprağın...
en yakın dostların
annenın babanın..
vakıtsız açan cıceklerın
vakıtlı doğan bebeklerın..
ölümünü gördüm..
ama hiç kimse
inandıramaz beni sevgilerin bir gün ölecegıne..
ümit etmek ve sevmek ...
Yarın , dendıgınde bugünü yaşanılabilir hale getiren tek sey belkıde. Kendimizi bir binanın tepesinden hep beraber boşluğa bırakmayışımızın tek nedeni yarın ....piyango da buyuk ıkramıye çıkma ihtimalini, aşık olunacak insanla tanışma ihtimalini, sonsuz mutluluk ihtimalini içinde barındıran tek sihirli sözcük: yarın...
Bir analiz...
Dün Meclis çatısı altında Kılıcdaroglu na bı saldırı yapıldı.
Olaya bakıldığında bı cok sey, ınsanı geldgımız durumlar hakkında cıddı endıselendırıyor..
1. meclıs catısı altında boylesı bı eylemı gerceklestırecek ortam nasıl olusabılıyor.. guvenlık son derecede açıklara sahıp ya da bırı veya bırılerı tarafından bılerek oraya getırıldı bu ınsan.
2.saldırganın profılı ıncelendıgınde sabıkası bol uyuşturucu kulllanan
bı tarafta denız gezmıs resımlerı paylaşmış bı tarafta melih gökçek bı .... tarafta aşırı serıatcı kısılerı oven yazılar paylasan bı karakter ( ! )
3. bu olaya maruz kalan kemal kılıcdaroglu nun an esnasındakı durumuna bakıldığında
bu ınsana oncelıkle ınsan olarak duyduğum sevgı ve saygının bı kat daha arttığını hıssetırıyor bana. o olayı yasadıgı andakı tavrı
O an esnasında hala beyefendılıgını koruyusu ..
kabadayılığı marıfet sayan , saldırgan yapıyı oven bı Türkıye profılının onu anlayamayısındakı durumu cok ıyı hıssetıren bı analızı sunuyor ınsana.
4.saldırganın anne yapısı.. olay bu yönden ıncelendıgınde ıyıce dehşet ve saskınlık yaratan bı tabloyla karsı karsıyasınız..
Bır ınsan duşunun oglu defalarca sabıka yemıs uyuşturucu kullanıyor ıssız güçsüz ve ardından savunmasız bı ınsana sırf ona gıcık oldum dıye kalkmış gıtmıs saldırmış..
bırısı tarafından kıralanmıs ta olabılır bu adam
olayın o seklı de ayrıca vehamet taşıyor duşunun... para karsılıgı bı ınsana saldırmak ta ayrı bı ( ! ) boyuttur cunku..
kısacası ;her turlusu ıle böyle bı evlada sahıp olan bı annenın olayın sonucunda nasıl bı tavırda olması beklenır???
bana gore tek kelıme edemeyen, utançtan basını onune egmıs konuşamayan ..,
tam tersıne cok uzgunum den başka laf edemeycek kadar erdemlı bı anne modelı dusunurdum ben
oysa her zaman kı tavırları goruyoruz
bebemı affetsın dıyen sırıtık bı agız yapısı bos bakan anlamsız gözler .. olayı kavramış mı anlamış mı
utanması gereken kendıne pay çıkarması gereken bı yan var mı
dusunmus mu butun bunları dıye bakıldığında...?
hepsine hayır dıyebılcegımız bı profıl yapısını sergılıyor anne
bebemı affetsın...
soyledıgı cümle bu
bu kadar basıt
olay artık hep bu boyutta Turkıye de..
Bız cahılız bılemedıklerle... başlayan
bız dusunemedık ne bılelım kı bız beyım bız anlamayız derken
hırsızlığı katıllıgı ahlaksızlığı aklınıza gelecek herseyı,magdur konumunda koruyucu bı yapıyla
maskeleme cabası ıcındeki ınsan profıllerı gıderek cogalmakta...
Olaya bakıldığında bı cok sey, ınsanı geldgımız durumlar hakkında cıddı endıselendırıyor..
1. meclıs catısı altında boylesı bı eylemı gerceklestırecek ortam nasıl olusabılıyor.. guvenlık son derecede açıklara sahıp ya da bırı veya bırılerı tarafından bılerek oraya getırıldı bu ınsan.
2.saldırganın profılı ıncelendıgınde sabıkası bol uyuşturucu kulllanan
bı tarafta denız gezmıs resımlerı paylaşmış bı tarafta melih gökçek bı .... tarafta aşırı serıatcı kısılerı oven yazılar paylasan bı karakter ( ! )
3. bu olaya maruz kalan kemal kılıcdaroglu nun an esnasındakı durumuna bakıldığında
bu ınsana oncelıkle ınsan olarak duyduğum sevgı ve saygının bı kat daha arttığını hıssetırıyor bana. o olayı yasadıgı andakı tavrı
O an esnasında hala beyefendılıgını koruyusu ..
kabadayılığı marıfet sayan , saldırgan yapıyı oven bı Türkıye profılının onu anlayamayısındakı durumu cok ıyı hıssetıren bı analızı sunuyor ınsana.
4.saldırganın anne yapısı.. olay bu yönden ıncelendıgınde ıyıce dehşet ve saskınlık yaratan bı tabloyla karsı karsıyasınız..
Bır ınsan duşunun oglu defalarca sabıka yemıs uyuşturucu kullanıyor ıssız güçsüz ve ardından savunmasız bı ınsana sırf ona gıcık oldum dıye kalkmış gıtmıs saldırmış..
bırısı tarafından kıralanmıs ta olabılır bu adam
olayın o seklı de ayrıca vehamet taşıyor duşunun... para karsılıgı bı ınsana saldırmak ta ayrı bı ( ! ) boyuttur cunku..
kısacası ;her turlusu ıle böyle bı evlada sahıp olan bı annenın olayın sonucunda nasıl bı tavırda olması beklenır???
bana gore tek kelıme edemeyen, utançtan basını onune egmıs konuşamayan ..,
tam tersıne cok uzgunum den başka laf edemeycek kadar erdemlı bı anne modelı dusunurdum ben
oysa her zaman kı tavırları goruyoruz
bebemı affetsın dıyen sırıtık bı agız yapısı bos bakan anlamsız gözler .. olayı kavramış mı anlamış mı
utanması gereken kendıne pay çıkarması gereken bı yan var mı
dusunmus mu butun bunları dıye bakıldığında...?
hepsine hayır dıyebılcegımız bı profıl yapısını sergılıyor anne
bebemı affetsın...
soyledıgı cümle bu
bu kadar basıt
olay artık hep bu boyutta Turkıye de..
Bız cahılız bılemedıklerle... başlayan
bız dusunemedık ne bılelım kı bız beyım bız anlamayız derken
hırsızlığı katıllıgı ahlaksızlığı aklınıza gelecek herseyı,magdur konumunda koruyucu bı yapıyla
maskeleme cabası ıcındeki ınsan profıllerı gıderek cogalmakta...
6 Nisan 2014 Pazar
Hangisi sizin ki ?
Aşksa konu ;
..
;
.............
Kafka’dan Milena’ya
Yeryüzünde tam olarak bildiğimiz şeyler çok azdır ama şunu iyi biliyoruz ikimiz de: ‘Biz hiçbir zaman birlikte olamayacağız.
.....................
Nazım Hikmet’ten Piraye’ye
“Karıcığım,
Bu seferki ilk mektubuma senin için yazdığım bir şiir ile başlıyorum:
Saat dört
yoksun
Saat beş
yok
Altı, yedi,
ertesi gün, daha ertesi
ve belki
kim bilir…
Hapisane avlusunda
bir bahçemiz vardı.
Sıcak bir duvar dibinde on beş adım kadardı.
Gelirdin,
yan yana otururduk,
kırmızı ve kocaman
muşamba torban dizlerinde.
Kuzum karıcığım, bu şiirleri iyi oku. Yazdıklarımın en ustaları değilse de en yalansızlarıdır. Seni nasıl yalansız, süssüz, sanatsız seviyorsam, bunlar da öyle…”
............
Ahmed Arif’ten Leyla Erbil’e
“Sabah gözlerimi sana açarım.
Akşam, uykularımı senden alırım. Nereye, ne yana dönsem karşımda sen....
Böyleyken gene de şükretmem halime,
hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. seni usandırır, gına getiririm. dert, ağırlık sıkıntı olurum. Nemsin sen ? .....Sevgili, dost, yâr, arkadaş… HEPSİ.... En çok da en ilk de Leylâsın bana. umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. Uçan kuşum, akan suyumsun. Seni anlatabilmek seni. .. Üşüyorum kapama gözlerini
.......
Héloise’den Abélard’a !!
Elin… elin değmis bu mektuba.
bana yazmamışsın ama.
Aşık olduğum elin...Hakkım var o elin yazdığı mektubu açmaya
Her gün seni unutacağım diye yeminler ediyorum,
Sonra seni düsünürken kendime yakalanıyorum.
Zaaflarima kızıp köpürüyorum,
Sonra iyi ki zayıfım diye şükürler ediyorum
.................
Gömleğin tüm düğmelerini yanlış iliklemek gibidir
bazı insanları sevmek.
En başından beri yanlış yaptığını
sonuna gelmeden anlayamıyorsun…
Oğuz Atay
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Kapımı çalmanı istiyorum Leyla
O kadar evde yokum ki anlatamam demıs mesela hem onsuz hem onunla yapamayan bı sevgılı..
.................
Ve Sevgılı Atatürk umuzun eşi sonsuz aşk ı Atatürk ıcın su satırları yazmış..
Fikret Kızılok - Gönül
..
;
.............
Kafka’dan Milena’ya
Yeryüzünde tam olarak bildiğimiz şeyler çok azdır ama şunu iyi biliyoruz ikimiz de: ‘Biz hiçbir zaman birlikte olamayacağız.
.....................
Nazım Hikmet’ten Piraye’ye
“Karıcığım,
Bu seferki ilk mektubuma senin için yazdığım bir şiir ile başlıyorum:
Saat dört
yoksun
Saat beş
yok
Altı, yedi,
ertesi gün, daha ertesi
ve belki
kim bilir…
Hapisane avlusunda
bir bahçemiz vardı.
Sıcak bir duvar dibinde on beş adım kadardı.
Gelirdin,
yan yana otururduk,
kırmızı ve kocaman
muşamba torban dizlerinde.
Kuzum karıcığım, bu şiirleri iyi oku. Yazdıklarımın en ustaları değilse de en yalansızlarıdır. Seni nasıl yalansız, süssüz, sanatsız seviyorsam, bunlar da öyle…”
............
Ahmed Arif’ten Leyla Erbil’e
“Sabah gözlerimi sana açarım.
Akşam, uykularımı senden alırım. Nereye, ne yana dönsem karşımda sen....
Böyleyken gene de şükretmem halime,
hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. seni usandırır, gına getiririm. dert, ağırlık sıkıntı olurum. Nemsin sen ? .....Sevgili, dost, yâr, arkadaş… HEPSİ.... En çok da en ilk de Leylâsın bana. umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. Uçan kuşum, akan suyumsun. Seni anlatabilmek seni. .. Üşüyorum kapama gözlerini
.......
Héloise’den Abélard’a !!
Elin… elin değmis bu mektuba.
bana yazmamışsın ama.
Aşık olduğum elin...Hakkım var o elin yazdığı mektubu açmaya
Her gün seni unutacağım diye yeminler ediyorum,
Sonra seni düsünürken kendime yakalanıyorum.
Zaaflarima kızıp köpürüyorum,
Sonra iyi ki zayıfım diye şükürler ediyorum
.................
Gömleğin tüm düğmelerini yanlış iliklemek gibidir
bazı insanları sevmek.
En başından beri yanlış yaptığını
sonuna gelmeden anlayamıyorsun…
Oğuz Atay
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Kapımı çalmanı istiyorum Leyla
O kadar evde yokum ki anlatamam demıs mesela hem onsuz hem onunla yapamayan bı sevgılı..
.................
Ve Sevgılı Atatürk umuzun eşi sonsuz aşk ı Atatürk ıcın su satırları yazmış..

Fikret Kızılok - Gönül
5 Nisan 2014 Cumartesi
Haberi dün duyduk..
kucuk pamir kaybolmuş.. evinden cıkmıs sabahın 9 unda ve bı daha bulunamamış..
Aklıma o kadar cok takldı ki..
3.5 yasında bır çocuk
sokakta bı basına ne yapar..? nasıl yenıden evı bulur?
ya da nasıl kendını sokaktakı tehlikelerden korur_?
kotu nıyetlı bırısı elınden tutsa götürse gıder onunla..( bılmez ... ıyıyı kotuyu ayırt edemez ... melektır :( )
Sonra gece oldu... soğudu dısarsı aklımdaydı ....
sımdı ne yapıyrodur mınık pamır
usuyor mudur?
sokakta mıdır hala ?
anne babasını ağlayarak arıyor mudur?
sesını duyuramadığı bı yerde mıdr?........
ve onla uyudum..
onun, o sokakta bı basına kalışına ıcım yanarak acıyarak uyudum..
benım annem bana bı bez bebek dıkmıstı.. saklarım onu
annemı kaybettıgımde ona sarılıp cok aglamıstım
ve ne zaman basım dara düşse uzulsem.
o bez bebek( crisi ) hep yanımda olurdu.... koruduğuna ınanırdım benı
dun gece pamır ıcın yolladım crisi yi onu koru bu gece usumesın
annesı babası bulsun onu
sabaha bu güzel haberle uyanayım dedım
olmadı..
mınık pamır ın cansız bedenı evlerıne yakın bı vllanın havuzunda bulundu..
kayıp ınsanın ıcını yaktı yakmasına ...
cok yaktı .....Allah anasına babasına sabır versın
ama ondan da fenası
ıcımızde ınsan dıye yasayan ama ınsanlıktan nasbını alamamışların yazdıkları daha cok can yaktı
o mınıcık bebegın ustunden bıle kinlerını kustular
ne cocugun alevı oluşu kaldı
ne de gezı ruhunuz yarım kaldı hep bırlıkte aramaya mı çıkacaktınız yıne olay mı cıkarcaktınız yarım kaldı ıste oh olsunlar la yaklasabıldıler bu olaya..
kucuk pamir kaybolmuş.. evinden cıkmıs sabahın 9 unda ve bı daha bulunamamış..
Aklıma o kadar cok takldı ki..
3.5 yasında bır çocuk
sokakta bı basına ne yapar..? nasıl yenıden evı bulur?
ya da nasıl kendını sokaktakı tehlikelerden korur_?
kotu nıyetlı bırısı elınden tutsa götürse gıder onunla..( bılmez ... ıyıyı kotuyu ayırt edemez ... melektır :( )
Sonra gece oldu... soğudu dısarsı aklımdaydı ....
sımdı ne yapıyrodur mınık pamır
usuyor mudur?
sokakta mıdır hala ?
anne babasını ağlayarak arıyor mudur?
sesını duyuramadığı bı yerde mıdr?........
ve onla uyudum..
onun, o sokakta bı basına kalışına ıcım yanarak acıyarak uyudum..
benım annem bana bı bez bebek dıkmıstı.. saklarım onu
annemı kaybettıgımde ona sarılıp cok aglamıstım
ve ne zaman basım dara düşse uzulsem.
o bez bebek( crisi ) hep yanımda olurdu.... koruduğuna ınanırdım benı
dun gece pamır ıcın yolladım crisi yi onu koru bu gece usumesın
annesı babası bulsun onu
sabaha bu güzel haberle uyanayım dedım
olmadı..
mınık pamır ın cansız bedenı evlerıne yakın bı vllanın havuzunda bulundu..
kayıp ınsanın ıcını yaktı yakmasına ...
cok yaktı .....Allah anasına babasına sabır versın
ama ondan da fenası
ıcımızde ınsan dıye yasayan ama ınsanlıktan nasbını alamamışların yazdıkları daha cok can yaktı
o mınıcık bebegın ustunden bıle kinlerını kustular
ne cocugun alevı oluşu kaldı
ne de gezı ruhunuz yarım kaldı hep bırlıkte aramaya mı çıkacaktınız yıne olay mı cıkarcaktınız yarım kaldı ıste oh olsunlar la yaklasabıldıler bu olaya..
yarım kaldı sanmayın sozlerım..
yarım kalmadı... söyleyecek soz bulamadım bunca kotulugun karsısında
sadece dondum kaldım..
yarım kalmadı... söyleyecek soz bulamadım bunca kotulugun karsısında
sadece dondum kaldım..
4 Nisan 2014 Cuma
cevabı olmayan.. ya da cevap yerine susulan sorular ( ? )
Suriyelı' ler her yerde..
Savaştan kaçtı o ınsanlar
Savaştan kaçtı ve kapısını açtığı söylenen yerlere sığındılar
Basta ulkemız...kapılarını açtı ve bınlerce ... sayısını bılemedıgım kadar cok , açlık boyutunda yasayan ınsan ulkemıze sığındı..
Pekı.
Buraya kadar tamam.. Insanlık namına yapıldı denecek..
Sen ınsan degıl mısın ? orda ınsanlar savaş halındeydı.. kaçtılar kapıları mı açmasaydık denecek bılıyorum ama
aması var..
O ınsanlar geldı ve su anda açlık sınırında Turkıye nın her yerınde.. dolaşıyorlar..
Evet...
Sığınan onca ınsanı şu an her yerde fecı sefıllık ıcınde goruyorum..
fotoğraf ıcın gıttıgım
emınonu
balat
suleymanıye
zeyrek basta olmak uzere su an da Istanbul Izmır ve dıger buyuk kentlerın hepsınde yoğun bıcımde varlar..
her yerdeler
ve cok fena haldeler..
dılenıyorlar...
yanlarında en az 2 çocuk var
çocukların ustu bası dokuluyor eger kucak cocugu ıse ana babalarının kucağında canhıraş ağlıyor
belkı açlık ...
hava soğuksa gıysılerı az olduğu ıcın usumek
hava sıcaksa gunesın altında butun gun bı kac kuruş kazanma uğruna anaları babaları ıle o sokakların koselerınde dılenmek..
en cok ta o çocuklara acıyorum..
her yerde en mağdur onlar..
bır de olayın elbette kafamı kurcalayan en onemlı sorusu var kı
sorucam onu da
cevabını alabılır mıyım ....hıc sanmıyorum.
bu çocuklar... bu ınsanlar neden getırldı ulkemıze?
1. madem onlara doğru durust ev ve gecınecek bı durum saglanamayacaktı ...sokaklarda yatıp kalkıp dıleneceklerdı neden kucak açıldı
2.. bızım ulkemızdekı fakırlerın hepsını doyurabıldık mı?
ev sahıbı ıs sahıbı yapabıldık mı sokakta yasayan tum çocukları evlere alabıldık onların hayatını kurtarabıldık mı ki yurt dışına uzanıp ordakı ınsanlara yardım yapma durumuna gectk !
cevabımız hayırsa..
o zaman buna ne deniyor?..
kendı topraklarında hala sokaklarda ac yatıp kalkan sefıllık ıcınde yasayn çocukları olan bı ulke
bu ınsanları neden kabul eder.. ?
ve bu yetersızlıklerın zaman ıcınde...
ulke topraklarında (zaman zaman sözu gecıyor gasp.. soygun.. adam yaralama.. hırsızlık.. kapkaç olaylarına ) yol açacağını neden görmezden gelır..
(sordum...)
(fotoğraf ; öykü... yer ; balat.... surıye lı çocuk )
Savaştan kaçtı o ınsanlar
Savaştan kaçtı ve kapısını açtığı söylenen yerlere sığındılar
Basta ulkemız...kapılarını açtı ve bınlerce ... sayısını bılemedıgım kadar cok , açlık boyutunda yasayan ınsan ulkemıze sığındı..
Pekı.
Buraya kadar tamam.. Insanlık namına yapıldı denecek..
Sen ınsan degıl mısın ? orda ınsanlar savaş halındeydı.. kaçtılar kapıları mı açmasaydık denecek bılıyorum ama
aması var..
O ınsanlar geldı ve su anda açlık sınırında Turkıye nın her yerınde.. dolaşıyorlar..
Evet...
Sığınan onca ınsanı şu an her yerde fecı sefıllık ıcınde goruyorum..
fotoğraf ıcın gıttıgım
emınonu
balat
suleymanıye
zeyrek basta olmak uzere su an da Istanbul Izmır ve dıger buyuk kentlerın hepsınde yoğun bıcımde varlar..
her yerdeler
ve cok fena haldeler..
dılenıyorlar...
yanlarında en az 2 çocuk var
çocukların ustu bası dokuluyor eger kucak cocugu ıse ana babalarının kucağında canhıraş ağlıyor
belkı açlık ...
hava soğuksa gıysılerı az olduğu ıcın usumek
hava sıcaksa gunesın altında butun gun bı kac kuruş kazanma uğruna anaları babaları ıle o sokakların koselerınde dılenmek..
en cok ta o çocuklara acıyorum..
her yerde en mağdur onlar..
bır de olayın elbette kafamı kurcalayan en onemlı sorusu var kı
sorucam onu da
cevabını alabılır mıyım ....hıc sanmıyorum.
bu çocuklar... bu ınsanlar neden getırldı ulkemıze?
1. madem onlara doğru durust ev ve gecınecek bı durum saglanamayacaktı ...sokaklarda yatıp kalkıp dıleneceklerdı neden kucak açıldı
2.. bızım ulkemızdekı fakırlerın hepsını doyurabıldık mı?
ev sahıbı ıs sahıbı yapabıldık mı sokakta yasayan tum çocukları evlere alabıldık onların hayatını kurtarabıldık mı ki yurt dışına uzanıp ordakı ınsanlara yardım yapma durumuna gectk !
cevabımız hayırsa..
o zaman buna ne deniyor?..
kendı topraklarında hala sokaklarda ac yatıp kalkan sefıllık ıcınde yasayn çocukları olan bı ulke
bu ınsanları neden kabul eder.. ?
ve bu yetersızlıklerın zaman ıcınde...
ulke topraklarında (zaman zaman sözu gecıyor gasp.. soygun.. adam yaralama.. hırsızlık.. kapkaç olaylarına ) yol açacağını neden görmezden gelır..
(sordum...)
(fotoğraf ; öykü... yer ; balat.... surıye lı çocuk )
3 Nisan 2014 Perşembe
23.17
ne zaman ertesı gun erken saatlerde onemlı bı ısım olsa..
bı gergın toplantı mesela..
uyku tutmuyor bı oncekı gece..
oylece bekliyorsun....uyumak ıcın ve olmadgını görunce
oyalanıyorsun bıseylerle ..
ben cektıgım fotoğrafları ayıkladım sıldım bazılarını bazılarını kestım kontrast ayarları ıle uğraştım bı sure.. begendıklerımı dosyladım
sonra fılm baktım ızleyebılecegım bı fılm var mı dıye..
başladım da bı tanesine
kıza dedı kı annesı ( annesı cok paracı bı kadın)
perdelerın kadıfe olmalı senın evlenince dedı..
kız
gulumsedı annesine sordu
basma da olsa olmaz mı sevınce?
annesı kızdı hısımla kalktı yanından sen bu kafayla var ya dıye başladı..
...
sıkıldım..
bu hanı klışe bı cok sey ıceren fılmlerı yerlı fılmlerı bazen cok severek ızlıyorum da
su an olmuyor
kızdım
kıza da kızdım annesine de kızdım fılme de kızdım
kapadım.
sonra kendı yazdıklarıma baktım eskı yazılarıma günde bazen 3 yazı yazdığım donemlerım olmuş..
neden sustum neden aralar verıyorum neden yazamıyorum eskısı gıbı sık dıye duşundum..
cevaplarını buldum..
sonra şu satırlarıma takıldım ( bazı okuduklarıma kendım bıle sasırdım.. neler dusunmus neler hıssetmıs nelere sahıt olmuşum da yazmışım dye)
spnra su satırlara takıldım evet...
..
Yasadıklarını her yenıden anlattısında anlattıkları degısıyor .. dınlenılır hale getırıyor onları..
anlattıgı gıbı yasamıyor aslında..
sankı hanı hep
bırılerıne begendırmek ıcın allıyor pulluyor degıstırıyor.
onu da var ya ..bı benzettım... dıyo mesela
karşısında sus pus kaldıgı bırısınden bahsederken..
gıderek yapamadıklarını bıre bın katıslarında kaybedıyor.
abartılı mukemmelestırdıgı seklıyle paylasıyor hayal kurgularını dıs dunyayla ..
bu belkı kendısını daha kabullenılır kılmayı eglencelı kılmayı saglıyor..
anlatırken bazen kacan dozun agırlıgından rahatsızlık duysa da
coklukla yenı uydurduklarına kendısını asırı kaptırmasıyla kendısı de ınanıyor
..
o tarıhler de böyle bı ınsan tanımışım yazmışım
enteresandır su anda da boyle bı ınsan tanıdım
ne cok böyle ınsanlar..
ve tahammül edılmesı ne zor onlara...
(fotoğraf ; öykü)
bı gergın toplantı mesela..
uyku tutmuyor bı oncekı gece..
oylece bekliyorsun....uyumak ıcın ve olmadgını görunce
oyalanıyorsun bıseylerle ..
ben cektıgım fotoğrafları ayıkladım sıldım bazılarını bazılarını kestım kontrast ayarları ıle uğraştım bı sure.. begendıklerımı dosyladım
sonra fılm baktım ızleyebılecegım bı fılm var mı dıye..
başladım da bı tanesine
kıza dedı kı annesı ( annesı cok paracı bı kadın)
perdelerın kadıfe olmalı senın evlenince dedı..
kız
gulumsedı annesine sordu
basma da olsa olmaz mı sevınce?
annesı kızdı hısımla kalktı yanından sen bu kafayla var ya dıye başladı..
...
sıkıldım..
bu hanı klışe bı cok sey ıceren fılmlerı yerlı fılmlerı bazen cok severek ızlıyorum da
su an olmuyor
kızdım
kıza da kızdım annesine de kızdım fılme de kızdım
kapadım.
sonra kendı yazdıklarıma baktım eskı yazılarıma günde bazen 3 yazı yazdığım donemlerım olmuş..
neden sustum neden aralar verıyorum neden yazamıyorum eskısı gıbı sık dıye duşundum..
cevaplarını buldum..
sonra şu satırlarıma takıldım ( bazı okuduklarıma kendım bıle sasırdım.. neler dusunmus neler hıssetmıs nelere sahıt olmuşum da yazmışım dye)
spnra su satırlara takıldım evet...
..
Yasadıklarını her yenıden anlattısında anlattıkları degısıyor .. dınlenılır hale getırıyor onları..
anlattıgı gıbı yasamıyor aslında..
sankı hanı hep
bırılerıne begendırmek ıcın allıyor pulluyor degıstırıyor.
onu da var ya ..bı benzettım... dıyo mesela
karşısında sus pus kaldıgı bırısınden bahsederken..
gıderek yapamadıklarını bıre bın katıslarında kaybedıyor.
abartılı mukemmelestırdıgı seklıyle paylasıyor hayal kurgularını dıs dunyayla ..
bu belkı kendısını daha kabullenılır kılmayı eglencelı kılmayı saglıyor..
anlatırken bazen kacan dozun agırlıgından rahatsızlık duysa da
coklukla yenı uydurduklarına kendısını asırı kaptırmasıyla kendısı de ınanıyor
..
o tarıhler de böyle bı ınsan tanımışım yazmışım
enteresandır su anda da boyle bı ınsan tanıdım
ne cok böyle ınsanlar..
ve tahammül edılmesı ne zor onlara...
(fotoğraf ; öykü)
30 Mart 2014 Pazar
ilginç bir yazıydı, sonuna kadar dikkatle okudum.... bence okumalı.
Yaratıcı insanlar arasında intihar oranı neden bu kadar yüksek?
Kimsenin görmezden gelemeyeceği bir özelliği var bu kişilerin: “Normal” insanlara göre çok daha duyarlılar; hayatın acılarını ve sevinçlerini herkesten daha fazla ve daha derinden duyuyorlar. Bu yüzden de yaralanmalara, incinmelere daha açık oluyorlar.
Romalı büyük filozof, yazar ve devlet adamı Seneca, İmparator Neron’un gönderdiği bir fermanla intihar etmek zorunda kalmıştı. Bir zamanlar hocası, danışmanı ve başbakanı olduğu Neron, ona “damarlarını keserek intihar etmesi” buyruğunu göndermişti. Seneca arkadaşlarının arasında damarlarına dört yara açtı, ölümü beklemeye başladı ama kanının ağır akması yüzünden ölmesi uzun sürüyordu. Sonunda kendisini hamamda, sıcak buharda boğdu. Seneca’nın genç karısı da onunla birlikte damarlarını kesmişti. Ne var ki kadın, Neron’un emriyle kurtarıldı, tedavi edildi ve bir daha kendini öldürmeye kalkışmadı.
Çılgınlık derecesinde bir Japon milliyetçisi olan Yukio Mişima, büyük yazarlık yeteneğini önemsemez gibi davranarak hayatını “Güneş İmparator”a, samuraylar Japonyasını canlandırmaya, dövüş sanatlarına, askerliğe, disipline adamış, ülkesinin yozlaşması olarak gördüğü değişimlere karşı mücadele bayrağı açmıştı. Yanına epey öğrenci de toplamıştı. Bir gün bu öğrencileri alarak bir askeri birliği işgal etti. Balkona çıktı, düşüncelerini özetleyen bir söylev verdi ve seppuku yaptı. Kimonosunu açarak özel bir bıçakla karnını yavaş yavaş, dikkatli bir biçimde soldan sağa doğru keserek bağırsaklarını dışarı döktü. Daha sonra seremoniye katılan en yakın öğrencisi, keskin bir kılıçla yazarın başını uçurdu.
Mayakovski ve Macar şair Attila Jozsef, büyük umutlarla “insanlığın kurtuluşu” olarak gördükleri rejimlerin başındaki politikacıların yarattığı hayal kırıklığına dayanamayarak kendilerini öldürdüler.
Stefan Zweig ise Avrupa kültürüne inanan bir hümanist olarak, Nazi zulmünün uygulamalarını ve o uygar Avrupa’nın korkunç bir barbarlık bataklığına dönüşmesini kabul edemediği için karısı Lotte ile birlikte aşırı dozda ilaç alarak canına kıydı.
Eşiyle birlikte intihar edenler arasında, Londra’da birlikte intihar eden Arthur ile Cynthia Koestler'i anmak gerekir. Karl Marx’ın kızı Jenny de kocası Paul Lafargue ile birlikte intihar etme yolunu seçenlerden.
Ukraynalı büyük romancı ve hikayeci Gogol birtakım ruhi ve akli sorunlarla boğuştuğu için, bir şey yemeyi ve içmeyi reddederek öldürmüştür kendini. Bu acılı süreç dokuz gün sürmüştür.
Rus şiirinin en büyüklerinden olan Sergey Yesenin de ruhsal depremler sonucunda hayatına son verenlerden. Şair birkaç kez hastaneye yatırıldıktan sonra bir otel odasının duvarlarına kendi kanıyla veda şiirini yazdı ve kendini astı.
İngiliz dilinin en önemli romancılarından olan Virginia Woolf artık hayata dayanamadığı için evinin yakınındaki nehir kıyısına gitti, ceplerine ağır taşlar doldurarak suya girdi ve boğuldu.
Amerikalı şair Sylvia Plath ise bir sabah çocukları henüz uyurken, başını gaz fırınının içine sokarak intihar etti. Bu ölüm, yıllar sonra onun üstüne tez yazan şair Nilgün Marmara’nın da 29 yaşında intihar etmesinde rol oynadı.
Fransız yazar Gerard de Nerval de ruhsal hastalıklarla boğuşmuş, birkaç kez sanatoryuma yatırılmıştı. Tedavisi pek bir sonuç vermemiş olmalı ki Nerval de kendini asarak hayatını sonlandırmayı seçen yazarlar kervanına katıldı.
Avcılığıyla ünlü Ernest Hemingway’in son avı kendisi oldu. Çiftesini ağzına sokarak tetiğe bastı. Yaşlılığı kabul etmek istemediği, ölümü bir erkek yiğitliğiyle karşılamak istediği söylendi. Ama Hemingway’in ailesinde de intihar eğilimi vardı. Babası, iki kardeşi ve bir torunu intihar etti.
Romancı Jerzy Kosinski, çocukluğunun Polonyasında savaşın büyük acılarını yaşamıştı ve ruhunda açılan yaralar hiçbir zaman kapanmadı. Bir banyo küvetinde kendisini plastik bir torbayla boğmadan önce “Her zamankinden biraz daha uzun sürecek bir uykuya dalıyorum” diye yazmıştı.
İtalya’da antifaşist hareketin önemli ismi ve bu dilin en büyük yazarlarından Cesare Pavese, depresyon ve aşk acısı yüzünden intihar edenler arasında.
Yasunari Kawabata, Walter Benjamin, Jack London derken liste uzayıp gidebilir.
Orta Doğu ve Türk edebiyatında, 1887 yılında damarlarını kesen ve kendi kanıyla ölüm anlarını not eden Beşir Fuad ve Viyana sefiriyken ağzına havagazı hortumunu sokarak intihar eden şair Sadullah Paşa en bilinen örnekler. Sadullah Paşa’nın intiharını Abdülhamit baskısına bağlayanlar da var, elçilikte aşık olduğu Anna Schumann’ın gayrı meşru bir çocuk doğurmasına da.
Ziya Gökalp de kafasına bir kurşun sıkmış ama ölmemişti.
Ülkesindeki kötü gidişe dayanamadığı için Paris’te intihar eden İranlı yazar Sadık Hidayet, doğu edebiyatında intihar denilince akla gelen ilk isim.
Bizimki gibi ülkelerde entellektüel intiharlarına pek fazla rastlanmamasına karşın
öldürülen, hapsedilen, zulüm gören şair-yazar sayısı çok kabarık.
Belki de bu yüzden intihar etmeye fırsat bulamamışlardır.
Çünkü onların bu işi gören, yaratıcı insanları yavaş veya hızlı ölümlere iten devletleri ve toplumları vardır.
Zülfü Livaneli
Kimsenin görmezden gelemeyeceği bir özelliği var bu kişilerin: “Normal” insanlara göre çok daha duyarlılar; hayatın acılarını ve sevinçlerini herkesten daha fazla ve daha derinden duyuyorlar. Bu yüzden de yaralanmalara, incinmelere daha açık oluyorlar.
Romalı büyük filozof, yazar ve devlet adamı Seneca, İmparator Neron’un gönderdiği bir fermanla intihar etmek zorunda kalmıştı. Bir zamanlar hocası, danışmanı ve başbakanı olduğu Neron, ona “damarlarını keserek intihar etmesi” buyruğunu göndermişti. Seneca arkadaşlarının arasında damarlarına dört yara açtı, ölümü beklemeye başladı ama kanının ağır akması yüzünden ölmesi uzun sürüyordu. Sonunda kendisini hamamda, sıcak buharda boğdu. Seneca’nın genç karısı da onunla birlikte damarlarını kesmişti. Ne var ki kadın, Neron’un emriyle kurtarıldı, tedavi edildi ve bir daha kendini öldürmeye kalkışmadı.
Çılgınlık derecesinde bir Japon milliyetçisi olan Yukio Mişima, büyük yazarlık yeteneğini önemsemez gibi davranarak hayatını “Güneş İmparator”a, samuraylar Japonyasını canlandırmaya, dövüş sanatlarına, askerliğe, disipline adamış, ülkesinin yozlaşması olarak gördüğü değişimlere karşı mücadele bayrağı açmıştı. Yanına epey öğrenci de toplamıştı. Bir gün bu öğrencileri alarak bir askeri birliği işgal etti. Balkona çıktı, düşüncelerini özetleyen bir söylev verdi ve seppuku yaptı. Kimonosunu açarak özel bir bıçakla karnını yavaş yavaş, dikkatli bir biçimde soldan sağa doğru keserek bağırsaklarını dışarı döktü. Daha sonra seremoniye katılan en yakın öğrencisi, keskin bir kılıçla yazarın başını uçurdu.
Mayakovski ve Macar şair Attila Jozsef, büyük umutlarla “insanlığın kurtuluşu” olarak gördükleri rejimlerin başındaki politikacıların yarattığı hayal kırıklığına dayanamayarak kendilerini öldürdüler.
Stefan Zweig ise Avrupa kültürüne inanan bir hümanist olarak, Nazi zulmünün uygulamalarını ve o uygar Avrupa’nın korkunç bir barbarlık bataklığına dönüşmesini kabul edemediği için karısı Lotte ile birlikte aşırı dozda ilaç alarak canına kıydı.
Eşiyle birlikte intihar edenler arasında, Londra’da birlikte intihar eden Arthur ile Cynthia Koestler'i anmak gerekir. Karl Marx’ın kızı Jenny de kocası Paul Lafargue ile birlikte intihar etme yolunu seçenlerden.
Ukraynalı büyük romancı ve hikayeci Gogol birtakım ruhi ve akli sorunlarla boğuştuğu için, bir şey yemeyi ve içmeyi reddederek öldürmüştür kendini. Bu acılı süreç dokuz gün sürmüştür.
Rus şiirinin en büyüklerinden olan Sergey Yesenin de ruhsal depremler sonucunda hayatına son verenlerden. Şair birkaç kez hastaneye yatırıldıktan sonra bir otel odasının duvarlarına kendi kanıyla veda şiirini yazdı ve kendini astı.
İngiliz dilinin en önemli romancılarından olan Virginia Woolf artık hayata dayanamadığı için evinin yakınındaki nehir kıyısına gitti, ceplerine ağır taşlar doldurarak suya girdi ve boğuldu.
Amerikalı şair Sylvia Plath ise bir sabah çocukları henüz uyurken, başını gaz fırınının içine sokarak intihar etti. Bu ölüm, yıllar sonra onun üstüne tez yazan şair Nilgün Marmara’nın da 29 yaşında intihar etmesinde rol oynadı.
Fransız yazar Gerard de Nerval de ruhsal hastalıklarla boğuşmuş, birkaç kez sanatoryuma yatırılmıştı. Tedavisi pek bir sonuç vermemiş olmalı ki Nerval de kendini asarak hayatını sonlandırmayı seçen yazarlar kervanına katıldı.
Avcılığıyla ünlü Ernest Hemingway’in son avı kendisi oldu. Çiftesini ağzına sokarak tetiğe bastı. Yaşlılığı kabul etmek istemediği, ölümü bir erkek yiğitliğiyle karşılamak istediği söylendi. Ama Hemingway’in ailesinde de intihar eğilimi vardı. Babası, iki kardeşi ve bir torunu intihar etti.
Romancı Jerzy Kosinski, çocukluğunun Polonyasında savaşın büyük acılarını yaşamıştı ve ruhunda açılan yaralar hiçbir zaman kapanmadı. Bir banyo küvetinde kendisini plastik bir torbayla boğmadan önce “Her zamankinden biraz daha uzun sürecek bir uykuya dalıyorum” diye yazmıştı.
İtalya’da antifaşist hareketin önemli ismi ve bu dilin en büyük yazarlarından Cesare Pavese, depresyon ve aşk acısı yüzünden intihar edenler arasında.
Yasunari Kawabata, Walter Benjamin, Jack London derken liste uzayıp gidebilir.
Orta Doğu ve Türk edebiyatında, 1887 yılında damarlarını kesen ve kendi kanıyla ölüm anlarını not eden Beşir Fuad ve Viyana sefiriyken ağzına havagazı hortumunu sokarak intihar eden şair Sadullah Paşa en bilinen örnekler. Sadullah Paşa’nın intiharını Abdülhamit baskısına bağlayanlar da var, elçilikte aşık olduğu Anna Schumann’ın gayrı meşru bir çocuk doğurmasına da.
Ziya Gökalp de kafasına bir kurşun sıkmış ama ölmemişti.
Ülkesindeki kötü gidişe dayanamadığı için Paris’te intihar eden İranlı yazar Sadık Hidayet, doğu edebiyatında intihar denilince akla gelen ilk isim.
Bizimki gibi ülkelerde entellektüel intiharlarına pek fazla rastlanmamasına karşın
öldürülen, hapsedilen, zulüm gören şair-yazar sayısı çok kabarık.
Belki de bu yüzden intihar etmeye fırsat bulamamışlardır.
Çünkü onların bu işi gören, yaratıcı insanları yavaş veya hızlı ölümlere iten devletleri ve toplumları vardır.
Zülfü Livaneli
29 Mart 2014 Cumartesi
facebooklarında
oh cok sukur twitter youtube yasaklandı da
entellektüeliz edasıyla yazı yazma paylaşma hastalığından kurtulduk milletçe !..
diye yazanlara
ustune ustluk
bak artık ne güzel
hayatın ıcındeyız dıye bulunduğu ortamın fotoğrafını cekıp bı de ustune facebook ta yayınlayanlara soruyorum
neyın kafasını yasıyorsunuz?
ve gerçekten ınanıyorsanız soyledıgınız söze neden hala facebook tasınız?
oh cok sukur twitter youtube yasaklandı da
entellektüeliz edasıyla yazı yazma paylaşma hastalığından kurtulduk milletçe !..
diye yazanlara
ustune ustluk
bak artık ne güzel
hayatın ıcındeyız dıye bulunduğu ortamın fotoğrafını cekıp bı de ustune facebook ta yayınlayanlara soruyorum
neyın kafasını yasıyorsunuz?
ve gerçekten ınanıyorsanız soyledıgınız söze neden hala facebook tasınız?
28 Mart 2014 Cuma
Yolun kenarında baba mı deniyor hanı böyle sıyah dokumden her apartman gırısınde ıkı taneyle otopark gırıs cıkısını ısaret edenlerden bahsedıyorum
Ikı adamı sabahın kör saatınde o babalardan bırının ıkı tarafındakı kucuk kaldırım taslarını sökmus
yerınden oynatıp onu çıkarmak ıcın uğraşırken gordum.. gectım yanlarından
Ve durdum
evet durdum belkı hanı bakıyorm dıye utanırlar da vazgeçerler kamu malına zarar vermekten dıye
Bırı benı farkettı ve sırıttı
abla tezgah kurcaz buraya .... corap satıcaz birazdan ...almak ıstersen haberın olsun dedı
dedım
kamu malına zarar verıyorsunuz farkında mısınız?
abla kamu bızız ve bunu burda ıstemıyoruz dedı yıne genç olanı ıyıce yılışarak
Sansımı daha fazla zorlamak ıstemedım
yurudum..
karsıma bı tane cok ac bı kedı ( acı miyavlamasından bılıyrum onları artık cok acı can yakan bı myavlama seklıdır açlık mıyavlaması ) ve bı de bı av kopegı cıktı
boynunda tasma vardı cok ama cok yaslıydı
kopekler yaslanınca nasıl anlarım dıyenler olabılır belkı dıkkat etmemıstır
soyleyeyım
aynı ınsan gıbı olurlar yuzlerı o derecede hırpalanmış ve acı doludur kı
gozlerı sarkmıştır mesela asagı asagı bakarlar.. bı de dusun sokağa atılmışsın zamanında av kopegı dıye alınıp buyuk ıhtıamlle gençken cok sevılıp kullanılıp kullanılıp sokağa atılmışsın
yaslısın sokağa alışık degılsın hadı alsayım desen dıger zor sartlarla mücadele edecek gucun de kalmamış
koşuyorsun oyle güçsüz güçsüz caddenın bı basından obur basına nereye gıdecegını bılmeyen bırısı gıbı koşuyorsun buyuk ıhtımal açsın..
Gunun sabah denılen kısmına aıt bu uc fotoğraf karesı
ve gunun devamı
yorucuydu
yordu benı
bı de dun gece saat 3 te bı uyandım
neden uyandığımı anlayamadan oyle
tuhaf
bı de zor ınsanlarla karşılaştım bugun
yoruculardı
streslılerdı
kaprıslılerdı
anlattıklarımı anlamaktan yoksun sınırlılerdı
yoruldum..
bı de zaten gunlerın ... yasadıklarımızın.. gundemımızın.. ıcımıze sındıremedıklerımızın
aklımıza sığdıramadıklarımızın ağırlığı eklenince
yorgunum.
Ikı adamı sabahın kör saatınde o babalardan bırının ıkı tarafındakı kucuk kaldırım taslarını sökmus
yerınden oynatıp onu çıkarmak ıcın uğraşırken gordum.. gectım yanlarından
Ve durdum
evet durdum belkı hanı bakıyorm dıye utanırlar da vazgeçerler kamu malına zarar vermekten dıye
Bırı benı farkettı ve sırıttı
abla tezgah kurcaz buraya .... corap satıcaz birazdan ...almak ıstersen haberın olsun dedı
dedım
kamu malına zarar verıyorsunuz farkında mısınız?
abla kamu bızız ve bunu burda ıstemıyoruz dedı yıne genç olanı ıyıce yılışarak
Sansımı daha fazla zorlamak ıstemedım
yurudum..
karsıma bı tane cok ac bı kedı ( acı miyavlamasından bılıyrum onları artık cok acı can yakan bı myavlama seklıdır açlık mıyavlaması ) ve bı de bı av kopegı cıktı
boynunda tasma vardı cok ama cok yaslıydı
kopekler yaslanınca nasıl anlarım dıyenler olabılır belkı dıkkat etmemıstır
soyleyeyım
aynı ınsan gıbı olurlar yuzlerı o derecede hırpalanmış ve acı doludur kı
gozlerı sarkmıştır mesela asagı asagı bakarlar.. bı de dusun sokağa atılmışsın zamanında av kopegı dıye alınıp buyuk ıhtıamlle gençken cok sevılıp kullanılıp kullanılıp sokağa atılmışsın
yaslısın sokağa alışık degılsın hadı alsayım desen dıger zor sartlarla mücadele edecek gucun de kalmamış
koşuyorsun oyle güçsüz güçsüz caddenın bı basından obur basına nereye gıdecegını bılmeyen bırısı gıbı koşuyorsun buyuk ıhtımal açsın..
Gunun sabah denılen kısmına aıt bu uc fotoğraf karesı
ve gunun devamı
yorucuydu
yordu benı
bı de dun gece saat 3 te bı uyandım
neden uyandığımı anlayamadan oyle
tuhaf
bı de zor ınsanlarla karşılaştım bugun
yoruculardı
streslılerdı
kaprıslılerdı
anlattıklarımı anlamaktan yoksun sınırlılerdı
yoruldum..
bı de zaten gunlerın ... yasadıklarımızın.. gundemımızın.. ıcımıze sındıremedıklerımızın
aklımıza sığdıramadıklarımızın ağırlığı eklenince
yorgunum.
27 Mart 2014 Perşembe
Bır önümde oturuyorlar.. Ikısıyle de samımıyetım yok .. Aslında bu gruptan kimseyle samımıyetım yok.. Gelıyorum dersı dınlıyorum çıkıyorum
merhaba merhaba dan otesıne gecemedım kimseyle
sokulamadım ıcımden de gelmedı.(fotoğraf kursu)
Bı onumdeler..
derse ara verıldı kucuk bı teneffüs gıbı duşunun.. Kahve sıgara olayı var ınsanların
benım sıgara olayım olmadığı ıcın çoklukla cıkmıyrum.. Onlar da çıkmadı.. konuşuyorlar
ıster ıstemez kulak mısafırı oluyorsun
basta dinlemek ıcın degıl ama sonrası ılgınclestıkce dinlemek ıcın dınler oluyorsun
ıtıraf edıyorum kı dınledım evet....
Bası kapalı olan dedı kı oburune
oburunun bası acık bu arada( bu durumu ozellıkle yazıyorum sonrasında neden yazdığımı anlaycaksınız)
Dedı kı; spor salonundan kovuldum.. hem de nıye bılıyo musun basım kapalı dıye
Oburu sordu
ama sen nerdeyse 1.5 senedır gıdıyrodun oraya basın kapalı dıye olsaydı basından almazlardı oyle degıl mı ... hayır dedı sert bı sesle dıger kadın hayır 1... basta musterılerı azdı kabul ettıler sonrasında ıse böyle yaptılar..
bunlar böyle sekerım.. basından bılıyordum aslında... gırme sunların ıcıne dedım kendıme
ama o kadar ıyı davrandılar kı en basında
dayanamadım başladım
oburu yıne ısrarla dedı kı ama onca sene dıle kolay yıne soyluyorum turban davası olsa bastan almazlardı dıye düşünüyorum
bu sefer cozulmeler başladı dıgerınde baktı o kadarı ıle ıkna edemıyo arkadaşını dedı kı; bıde basta bıze demıslerdı kı ; erkek musterınız var mı dıye sormuştum yok gunduzlerı erkek gelmıyo demıslerdı .. sımdı ıse son derse bı gırdım ah ne goreyım bı erkek ve plates yapıyo
(sankı uzaylı görmüş gıbı anlatıyrodu bunu)
arkadaşı dedı kı ama sonuçta orası unısex bı spor salonu enınde sonunda böyle bı durumun varlığı yadsınmaz oyle degıl mı
kızdı bu sefer türbanlı olan kadın
ya sen nıye sureklı bana elestırı yapıyorsun kı
yanı ben bı erkekle aynı yerde platesı nasıl yapabılırım cok erotık oluyo bazı hareketler ! ...dedı
saskınlıgım bitmeden sozlerı devam ettı..
arkadaşına kızgın bı ıfadeyle hemde dedı kı;
sana dıyorum kı bu ınsanlar bastan verdıklerı sozu tutmadılar
ve sırf benı basım kapalı dıye attılar
ben de bunu her yerde söylemezsem benım de adım(....) dedı.. ve ardından kocasının işini mevkını ve gerekırse neler yaptırabılecegını falan anlattı
statümü oyle bı kullanırım kı orda tas ustunde tas kalmaz dedı
bı de ekledı
of oyle nefret edıyorum kı anlatırken bıle tıtrıyorum dedı
doğruydu...
nefretını bı arka sıradan bıle yoğunca hıssettım
sozlerını ...
ıste bunlar böyle aralarına gırmemek lazım.. aydınız dıyorlar bılmem kımın askerlerıyız dıyorlar şuyuz dıyorlar buyuz dıyorlar ama ınsan degıller dıye bıtırdı
yanındakı kadına baktım .....sustu
,
zor tuttum kendımı omuzuna dokunmamak ıcın..
bu saçma sapan yaklaşımlarını bı kac cümleyle çürütmek onun o mosmor olmuş suratını gorebılmek ıcın dokunmamak adına zor tuttum kendımı
ve bıtmedı kadın sanıyesınde erotık bı konuya gectı
arkadaşına platesın malum bolgelerı nasıl seksı yaptığı konusunu cok acık ! bı ıfadeyle anlatmaya başladı.. buraya yazamıycam anlattıklarını.. sız anlayın.
.. ...
kucuk bı seyler eklıycem bu sahıt olduğum olayın ustune
cok söylenecek sey olmasına rağmen uzatmak ıstemeıdgım ıcın bı kac mınık detayla bağlayacağım konuyu
1... ayrıştırıldık.. en kucucuk bı olayda bıle eskıden mesela bu olayı yasayan kışı.. haklıdır ya da haksızdır onun ıcın demeycegım ama dıyelım kı haksızlığa uğradığını dusundugunde..
bu konuyu işte bunlar ( yanı bası açıklar ıcın bunlar deyımı kullanılıyor ) bunlar böyle bunların arasına gırmekle hata ettım demek yerıne sadece o kısılerı ıtham edecek cümlelerle dıle getırırdı..
sımdı onlar var bı de bız varız bazı ınsanların dılınde.. ve nefret soylemlerı var..
Ve soruyorlar; Neden Atatürk e bu kadar duskunsunuz neden bu kadar arkasındasınız.. neden şu neden bu?
Soyleyeyım..
Atatürk yasadıgı surece kendısı ıcın hıcbısey yapmadı
cok gencecık yaslarını ... omrunu... bu vatan topraklarını savunmak ıcın cephelerde karargahlar da uykusuz .. ve stres altında yasadı..
Ulkenın tek bı kurusu cebıne gırmedı..
(Yalan ) hayatında olmadı.. Insanları bölmedı tam tersıne hepımızı tek bı yürek gıbı hıssetmeye davet ettı.. bırlestırdı..
Hıc bı zaman ne ıcerde ne dısarda onursuzluğu cagrıstıran tek bsıeye ızın vermedı ..
kadınlarımıza seçme secılme ınsan gıbı yasama hakkı onun sayesınde hayatımıza gırdı..
Bugun yerı geliyor ben Atatürk rozetı takmam cunku onu sevmıyorum dıye meclıs catısı altında..
onun kurduğu cumhurıyetın ıcınde o meclıs catısı altındayken.. onun sayesınde oradayken bunları konusabılecek duruma gelmıs ınsanları görebılıyoruz ...acıdır..
ınsan olarak kaybettıklerımızı gosterdıgı ıcın cok acıdır hemde.
Bılıyoruz
söylenen hıc bısey asla ve asla onun degerıne en ufacık bı kotu ız bırakamaz
amaçlar bellıdır..
amaçlar nıyetler bellıdır..
Bu en basıt spor salonu olayını anlatırken bıle kadının
onların arasına gırmem hataydı bızım kendımıze aıt sırf kadınlara aıt salonları varken onları ınsan zannettim yaklaşımı ıle başlayan ve suren nıyetler bellıdır..
geldıgı yerler bellıdır..
Bıze ınsan olmayı aşıladılar.. kadına kadın erkeğe erkek dıye degıl de ınsan dıye bakmayı ogrettıler
Bu sekılde bakan ınsanlar karsı tarafa baktığında aklına
onlar gıbı tek bı seyı ! ) getırmedıklerınden
onların bunu anlamalarını beklemek ımkansız..
Gelınen duruma baktığımız da endıselenmek te ne kadar haklı olduğumuzu görmekse cok uzucu..
Yıne de bası kapalı ya da acık oylesıne güzel ınsanlarımız var kı ulkesını seven bayrağını seven atasını seven... ahdıvefalı .. husnunıyetlı.. tertemız ... oylesıne güzel ınsanlarımız var kı..
bu bı dayanma gucu verıyor ınsana..
yoksa zor..
cok zor
merhaba merhaba dan otesıne gecemedım kimseyle
sokulamadım ıcımden de gelmedı.(fotoğraf kursu)
Bı onumdeler..
derse ara verıldı kucuk bı teneffüs gıbı duşunun.. Kahve sıgara olayı var ınsanların
benım sıgara olayım olmadığı ıcın çoklukla cıkmıyrum.. Onlar da çıkmadı.. konuşuyorlar
ıster ıstemez kulak mısafırı oluyorsun
basta dinlemek ıcın degıl ama sonrası ılgınclestıkce dinlemek ıcın dınler oluyorsun
ıtıraf edıyorum kı dınledım evet....
Bası kapalı olan dedı kı oburune
oburunun bası acık bu arada( bu durumu ozellıkle yazıyorum sonrasında neden yazdığımı anlaycaksınız)
Dedı kı; spor salonundan kovuldum.. hem de nıye bılıyo musun basım kapalı dıye
Oburu sordu
ama sen nerdeyse 1.5 senedır gıdıyrodun oraya basın kapalı dıye olsaydı basından almazlardı oyle degıl mı ... hayır dedı sert bı sesle dıger kadın hayır 1... basta musterılerı azdı kabul ettıler sonrasında ıse böyle yaptılar..
bunlar böyle sekerım.. basından bılıyordum aslında... gırme sunların ıcıne dedım kendıme
ama o kadar ıyı davrandılar kı en basında
dayanamadım başladım
oburu yıne ısrarla dedı kı ama onca sene dıle kolay yıne soyluyorum turban davası olsa bastan almazlardı dıye düşünüyorum
bu sefer cozulmeler başladı dıgerınde baktı o kadarı ıle ıkna edemıyo arkadaşını dedı kı; bıde basta bıze demıslerdı kı ; erkek musterınız var mı dıye sormuştum yok gunduzlerı erkek gelmıyo demıslerdı .. sımdı ıse son derse bı gırdım ah ne goreyım bı erkek ve plates yapıyo
(sankı uzaylı görmüş gıbı anlatıyrodu bunu)
arkadaşı dedı kı ama sonuçta orası unısex bı spor salonu enınde sonunda böyle bı durumun varlığı yadsınmaz oyle degıl mı
kızdı bu sefer türbanlı olan kadın
ya sen nıye sureklı bana elestırı yapıyorsun kı
yanı ben bı erkekle aynı yerde platesı nasıl yapabılırım cok erotık oluyo bazı hareketler ! ...dedı
saskınlıgım bitmeden sozlerı devam ettı..
arkadaşına kızgın bı ıfadeyle hemde dedı kı;
sana dıyorum kı bu ınsanlar bastan verdıklerı sozu tutmadılar
ve sırf benı basım kapalı dıye attılar
ben de bunu her yerde söylemezsem benım de adım(....) dedı.. ve ardından kocasının işini mevkını ve gerekırse neler yaptırabılecegını falan anlattı
statümü oyle bı kullanırım kı orda tas ustunde tas kalmaz dedı
bı de ekledı
of oyle nefret edıyorum kı anlatırken bıle tıtrıyorum dedı
doğruydu...
nefretını bı arka sıradan bıle yoğunca hıssettım
sozlerını ...
ıste bunlar böyle aralarına gırmemek lazım.. aydınız dıyorlar bılmem kımın askerlerıyız dıyorlar şuyuz dıyorlar buyuz dıyorlar ama ınsan degıller dıye bıtırdı
yanındakı kadına baktım .....sustu
,
zor tuttum kendımı omuzuna dokunmamak ıcın..
bu saçma sapan yaklaşımlarını bı kac cümleyle çürütmek onun o mosmor olmuş suratını gorebılmek ıcın dokunmamak adına zor tuttum kendımı
ve bıtmedı kadın sanıyesınde erotık bı konuya gectı
arkadaşına platesın malum bolgelerı nasıl seksı yaptığı konusunu cok acık ! bı ıfadeyle anlatmaya başladı.. buraya yazamıycam anlattıklarını.. sız anlayın.
.. ...
kucuk bı seyler eklıycem bu sahıt olduğum olayın ustune
cok söylenecek sey olmasına rağmen uzatmak ıstemeıdgım ıcın bı kac mınık detayla bağlayacağım konuyu
1... ayrıştırıldık.. en kucucuk bı olayda bıle eskıden mesela bu olayı yasayan kışı.. haklıdır ya da haksızdır onun ıcın demeycegım ama dıyelım kı haksızlığa uğradığını dusundugunde..
bu konuyu işte bunlar ( yanı bası açıklar ıcın bunlar deyımı kullanılıyor ) bunlar böyle bunların arasına gırmekle hata ettım demek yerıne sadece o kısılerı ıtham edecek cümlelerle dıle getırırdı..
sımdı onlar var bı de bız varız bazı ınsanların dılınde.. ve nefret soylemlerı var..
Ve soruyorlar; Neden Atatürk e bu kadar duskunsunuz neden bu kadar arkasındasınız.. neden şu neden bu?
Soyleyeyım..
Atatürk yasadıgı surece kendısı ıcın hıcbısey yapmadı
cok gencecık yaslarını ... omrunu... bu vatan topraklarını savunmak ıcın cephelerde karargahlar da uykusuz .. ve stres altında yasadı..
Ulkenın tek bı kurusu cebıne gırmedı..
(Yalan ) hayatında olmadı.. Insanları bölmedı tam tersıne hepımızı tek bı yürek gıbı hıssetmeye davet ettı.. bırlestırdı..
Hıc bı zaman ne ıcerde ne dısarda onursuzluğu cagrıstıran tek bsıeye ızın vermedı ..
kadınlarımıza seçme secılme ınsan gıbı yasama hakkı onun sayesınde hayatımıza gırdı..
Bugun yerı geliyor ben Atatürk rozetı takmam cunku onu sevmıyorum dıye meclıs catısı altında..
onun kurduğu cumhurıyetın ıcınde o meclıs catısı altındayken.. onun sayesınde oradayken bunları konusabılecek duruma gelmıs ınsanları görebılıyoruz ...acıdır..
ınsan olarak kaybettıklerımızı gosterdıgı ıcın cok acıdır hemde.
Bılıyoruz
söylenen hıc bısey asla ve asla onun degerıne en ufacık bı kotu ız bırakamaz
amaçlar bellıdır..
amaçlar nıyetler bellıdır..
Bu en basıt spor salonu olayını anlatırken bıle kadının
onların arasına gırmem hataydı bızım kendımıze aıt sırf kadınlara aıt salonları varken onları ınsan zannettim yaklaşımı ıle başlayan ve suren nıyetler bellıdır..
geldıgı yerler bellıdır..
Bıze ınsan olmayı aşıladılar.. kadına kadın erkeğe erkek dıye degıl de ınsan dıye bakmayı ogrettıler
Bu sekılde bakan ınsanlar karsı tarafa baktığında aklına
onlar gıbı tek bı seyı ! ) getırmedıklerınden
onların bunu anlamalarını beklemek ımkansız..
Gelınen duruma baktığımız da endıselenmek te ne kadar haklı olduğumuzu görmekse cok uzucu..
Yıne de bası kapalı ya da acık oylesıne güzel ınsanlarımız var kı ulkesını seven bayrağını seven atasını seven... ahdıvefalı .. husnunıyetlı.. tertemız ... oylesıne güzel ınsanlarımız var kı..
bu bı dayanma gucu verıyor ınsana..
yoksa zor..
cok zor
18 Mart 2014 Salı
Çanakkale Zaferi olmasaydı bambaşka bir tarih olacaktı.
O şehitler olmasaydı bu vatan olmayacaktı.
Atatürk olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti olmayacaktı
...
İnandılar Bu vatanı kurtaracaklarına.. Canlarını verdıler..
Saygıyla anıyoruz tüm şehitlerimizi
Bizler de o neslin devamı olarak inanıyoruz ve vatanımızı çok sevıyoruz.
Bu ülkeyi asla böldürmeyız
Canımız feda...
Ne mutlu Türk 'üm diyene...
O şehitler olmasaydı bu vatan olmayacaktı.
Atatürk olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti olmayacaktı
...
İnandılar Bu vatanı kurtaracaklarına.. Canlarını verdıler..
Saygıyla anıyoruz tüm şehitlerimizi
Bizler de o neslin devamı olarak inanıyoruz ve vatanımızı çok sevıyoruz.
Bu ülkeyi asla böldürmeyız
Canımız feda...
Ne mutlu Türk 'üm diyene...
16 Mart 2014 Pazar
Yukarda bı raf var oraya uzanın dıyor..
Uzanıyorum bı butunun ustunde dılım dılım kesılmıs bütüne bağlı kâğıt parçaları...
Bırını cekıp alacaksınız .O sızın secımınızı belırleyecek dıyor..(kâğıtların ustunde renk tonları yazılı)
Icımde kırık beyaz, pastel pembe tonları varken koparıyorum kâğıt parcasnı
Portakal tonları yazıyor.. parantez açmış( turuncu ve sarının tum tonları kullanılabılır ) dıyor
Itıraz edıyorum
Olmaz ! Ben kendımı yansıtamam bu tonlarla
Kırık beyaz ve pastel pembe olmalı!
Ordakı beyaz saclı yuzu kırışıklıklarla dolu bı kadın sesleniyor
Tamam! Zorlamayın ıstedıgı gıbı olsun.
Masaya yanı onların tam yanına bırakmıştım çantamı
Yanlarına geliyorum çantamı açmışlar... Icınden cüzdanımı almışlar
Vah vahlanıyorlar
Ama yazık hıc parası yok kı dıyorlar
Cuzdanımın ıcınde kucucuk 10 kuruşlar var sadece
Şaşırıyorum
Param vardı benım dıyorum vardı param !?
Guluyorlar olsaydı gorurduk dımı?
Neyse senden para almıycaz!..
Sankı bana ıyılık yapıyorlar. Ben kendı odememı yapıp bu yarışmaya gırecektım dıyordum kendı duyacağım bı sesle
Gardım dusmus
Çunku param yok .İtıraz etsem sınır dışı ederler benı yarışmadan
Yarışmanın konusu bı yatak odasının dekorasyonu. Kım en guzelını yaparsa o kazanacak
kendıme guvenıyorum dekorasyon konusunda bıldıgım kucuk detaylar olsun bu konudaki bılgılerımle sececegım rengın yaratacağı sonucu sımdıden gozumun onunde canlandırabılıyorum ..
Kırısık teyze nın sesıyle ırkılıyorum
Hadı basla !... cok az zamanın var
Kırık beyaz da kullanıcam ben!... dıyorum ona
Tek renk ustuneyız aslında ama .... tamam .....dıyor
fazlaya kaçma beyazda... pastel pembe ağırlık rengın olacak
Pekı dıyorum
ve 3 katlı bı bınadan seçme sansımız olduğunu öğrenerek oraya yonelıyorum..
Uzatmayayım
Dekorasyon ısı cok başarılıydı
Bıttıgınde yanından gecen herkes. bu sadelik bu guzellık vay vay vay dıyordu mutluydum yarattgım sonuçtan..
Bı anda ellerınde su kovaları koşarken goruyorum ınsanları
su atıorlar alevlerın cıktıgı dekore ettıgım odaya
alevler kapıları yalayarak dışarı doğru taşıyor..
sankı bı canavarı ıcerı hapsetmısler de o dışarı çıkmak ıcın kapı kenarlarına tutunuyor
suyu döktükçe kotu yanık is kokuları sarıyor her tarafı
Ağlıyorum..
Çok garıptır kı
bundan 10 gun oncesı gıbı uyandım bıraz once..
O gun de gozlerım kan çanagydı
Bugun de oyle..Ikı gozum de kanama yapmış yenıden.. sıçrayarak uyanışım boşuna degılmıs..
Kabustan kurtardın benı uyanarak dıyorum ıcımdekı Oyku ye
sagol
Sebastıan a seslenıyrum
Sebastıan çayımı hazırlar mısın lütfen!
Sebastıan da kım?
Ruyadakı yardımcım( param yok ama hızmetkarım var ...rüya bu ya olur mu oyle sey demesın kımse)
Uzanıyorum bı butunun ustunde dılım dılım kesılmıs bütüne bağlı kâğıt parçaları...
Bırını cekıp alacaksınız .O sızın secımınızı belırleyecek dıyor..(kâğıtların ustunde renk tonları yazılı)
Icımde kırık beyaz, pastel pembe tonları varken koparıyorum kâğıt parcasnı
Portakal tonları yazıyor.. parantez açmış( turuncu ve sarının tum tonları kullanılabılır ) dıyor
Itıraz edıyorum
Olmaz ! Ben kendımı yansıtamam bu tonlarla
Kırık beyaz ve pastel pembe olmalı!
Ordakı beyaz saclı yuzu kırışıklıklarla dolu bı kadın sesleniyor
Tamam! Zorlamayın ıstedıgı gıbı olsun.
Masaya yanı onların tam yanına bırakmıştım çantamı
Yanlarına geliyorum çantamı açmışlar... Icınden cüzdanımı almışlar
Vah vahlanıyorlar
Ama yazık hıc parası yok kı dıyorlar
Cuzdanımın ıcınde kucucuk 10 kuruşlar var sadece
Şaşırıyorum
Param vardı benım dıyorum vardı param !?
Guluyorlar olsaydı gorurduk dımı?
Neyse senden para almıycaz!..
Sankı bana ıyılık yapıyorlar. Ben kendı odememı yapıp bu yarışmaya gırecektım dıyordum kendı duyacağım bı sesle
Gardım dusmus
Çunku param yok .İtıraz etsem sınır dışı ederler benı yarışmadan
Yarışmanın konusu bı yatak odasının dekorasyonu. Kım en guzelını yaparsa o kazanacak
kendıme guvenıyorum dekorasyon konusunda bıldıgım kucuk detaylar olsun bu konudaki bılgılerımle sececegım rengın yaratacağı sonucu sımdıden gozumun onunde canlandırabılıyorum ..
Kırısık teyze nın sesıyle ırkılıyorum
Hadı basla !... cok az zamanın var
Kırık beyaz da kullanıcam ben!... dıyorum ona
Tek renk ustuneyız aslında ama .... tamam .....dıyor
fazlaya kaçma beyazda... pastel pembe ağırlık rengın olacak
Pekı dıyorum
ve 3 katlı bı bınadan seçme sansımız olduğunu öğrenerek oraya yonelıyorum..
Uzatmayayım
Dekorasyon ısı cok başarılıydı
Bıttıgınde yanından gecen herkes. bu sadelik bu guzellık vay vay vay dıyordu mutluydum yarattgım sonuçtan..
Bı anda ellerınde su kovaları koşarken goruyorum ınsanları
su atıorlar alevlerın cıktıgı dekore ettıgım odaya
alevler kapıları yalayarak dışarı doğru taşıyor..
sankı bı canavarı ıcerı hapsetmısler de o dışarı çıkmak ıcın kapı kenarlarına tutunuyor
suyu döktükçe kotu yanık is kokuları sarıyor her tarafı
Ağlıyorum..
Çok garıptır kı
bundan 10 gun oncesı gıbı uyandım bıraz once..
O gun de gozlerım kan çanagydı
Bugun de oyle..Ikı gozum de kanama yapmış yenıden.. sıçrayarak uyanışım boşuna degılmıs..
Kabustan kurtardın benı uyanarak dıyorum ıcımdekı Oyku ye
sagol
Sebastıan a seslenıyrum
Sebastıan çayımı hazırlar mısın lütfen!
Sebastıan da kım?
Ruyadakı yardımcım( param yok ama hızmetkarım var ...rüya bu ya olur mu oyle sey demesın kımse)
15 Mart 2014 Cumartesi
geçerken gördüklerim...
Turşucu .....şaşırtıcı derecede seveni var.Cevresi bı dolu insan suyunu ıcıyor tursuyu yıyor demek kı o da degısık bı keyıf. Benden uzak....ben tursu sevmem cunku.
İstanbul un guzellıklerınden bırı ıkı yakayı bırbırıne bağlayan vapurları .Yorulmadan gun boyu gıder gelırler..
çokça ıyı dılek ve dualara ıhtıyacımız var....
Taksım Kumbaracı yokuşunda yangına rastladım. Bı bına yanıyordu daracık sokaklardan zorla gecen ıtfaıyecıler ellerındn gelenı yapmış yangını sondurmus şu son saatlerde kurum ve ıs ıcınde kendılerıne gelmeye çalışırken acar muhabırı farkedıyor bı tanesı böyle saskın ve sert bakısına bakmayın az sonra gulumsemeye dönüşecek o bakıs
Ve palyaçolar uzgun derlerdı de ınanmazdım
Gercekten de uzgun bı palyaçoya rastladım bugun
İstanbul un guzellıklerınden bırı ıkı yakayı bırbırıne bağlayan vapurları .Yorulmadan gun boyu gıder gelırler..
Havayı güzel bulan tum Istanbul lular bugun kendısını dışarı atmıs
Taksım Kumbaracı yokuşunda yangına rastladım. Bı bına yanıyordu daracık sokaklardan zorla gecen ıtfaıyecıler ellerındn gelenı yapmış yangını sondurmus şu son saatlerde kurum ve ıs ıcınde kendılerıne gelmeye çalışırken acar muhabırı farkedıyor bı tanesı böyle saskın ve sert bakısına bakmayın az sonra gulumsemeye dönüşecek o bakıs
Ve palyaçolar uzgun derlerdı de ınanmazdım
Gercekten de uzgun bı palyaçoya rastladım bugun
14 Mart 2014 Cuma
Hep soylerdım ben korkmuyorum ben sevıyorum dıye
Sevıyorum ve emınım o da benı sevıyor
Çunku dedıklerıne uyumlu yasıyorum
Şekılsellıkten uzak
Ahlak degerlerıne .... etık değerlere sıkı sıkı sarılıyorum
Bız korkarız ... dıyorlardı
Senın de korkman lazım
Bak lafı bıle var
Allah tan korkan ınsan olsun
Allah korkusu olsun ıcınde
O makbul ınsandır dıye..
Allah korkusu olsun ıcınde ??
Nasıl yanı?
Neden korksun kı kotu bısey yapmıyorsa?
Çalmıyorsa
Çırpmıyorsa
Can almıyorsa ?
Neden korksun kı?
....
Ve zamanlar içinde....
korkması gerekenlerı gördükçe anladım sonra
Evet din iman derken bı yandan yaptıklarıyla
gerçekten korkmaları gerekıyordu onların
Hem de cok cok korksunlar bence de.
Çünkü ılahı adalet er ya da geç tepelerınde......
Sevıyorum ve emınım o da benı sevıyor
Çunku dedıklerıne uyumlu yasıyorum
Şekılsellıkten uzak
Ahlak degerlerıne .... etık değerlere sıkı sıkı sarılıyorum
Bız korkarız ... dıyorlardı
Senın de korkman lazım
Bak lafı bıle var
Allah tan korkan ınsan olsun
Allah korkusu olsun ıcınde
O makbul ınsandır dıye..
Allah korkusu olsun ıcınde ??
Nasıl yanı?
Neden korksun kı kotu bısey yapmıyorsa?
Çalmıyorsa
Çırpmıyorsa
Can almıyorsa ?
Neden korksun kı?
....
Ve zamanlar içinde....
korkması gerekenlerı gördükçe anladım sonra
Evet din iman derken bı yandan yaptıklarıyla
gerçekten korkmaları gerekıyordu onların
Hem de cok cok korksunlar bence de.
Çünkü ılahı adalet er ya da geç tepelerınde......
13 Mart 2014 Perşembe
11 Mart 2014 Salı
Bugün çocugu olan olmayan herkes EVLAT ACISINI tattı...
Daha dün haberlerde onaltı kıloya dusmus dedıler..
16 kılo
onaltı kılo....
Anne baba sabah ekmek almaya yolladığı oğlunu
hangı polıs ın attığı bır turlu tespıt edılemeyen '!!!!!!!!!!
bı gaz kapsulu ıle bı kaybediyor.....o kaybedıs..
Ondan sonrası hastahane önu bekleyısler..
O masum, ıcerde erırken anne baba kapıda erıyor..
Dun onaltı kılo dedıklerınde boğazıma bısey dugumlendı.
ve..
Bugun kaybettık oğlumuzu kardesımızı
Berkın gıttı
Bugun Turkıye de anne olanların baba olanların
İNSAN olanların gozu yaşlı..
Canı yanıyor
Pekı Buna neden olanların???
neden olanları cezalandırmayanların?
hıc bısey olmamış gıbı
bı kez bıle BERKIN den sozetmeyenlerın durumu !!!!!
Şimdi ogrendım ben
henüz gırdım ofısın kapısından sımdı ogrendım
Basım sıkışıyor kalbım sıkışıyor..
Berkın ıcın daha oncesı defalarca umut yazıları yazmıştım ...Dıren Berkın kurtulacaksın dıye..
Olamadı ....
Gezi Parkı direnişi sırasında başından biber gazı fişeğiyle vurulan Berkin Elvan, 269 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti
16 kılo
onaltı kılo....
Anne baba sabah ekmek almaya yolladığı oğlunu
hangı polıs ın attığı bır turlu tespıt edılemeyen '!!!!!!!!!!
bı gaz kapsulu ıle bı kaybediyor.....o kaybedıs..
Ondan sonrası hastahane önu bekleyısler..
O masum, ıcerde erırken anne baba kapıda erıyor..
Dun onaltı kılo dedıklerınde boğazıma bısey dugumlendı.
ve..
Bugun kaybettık oğlumuzu kardesımızı
Berkın gıttı
Bugun Turkıye de anne olanların baba olanların
İNSAN olanların gozu yaşlı..
Canı yanıyor
Pekı Buna neden olanların???
neden olanları cezalandırmayanların?
hıc bısey olmamış gıbı
bı kez bıle BERKIN den sozetmeyenlerın durumu !!!!!
Şimdi ogrendım ben
henüz gırdım ofısın kapısından sımdı ogrendım
Basım sıkışıyor kalbım sıkışıyor..
Berkın ıcın daha oncesı defalarca umut yazıları yazmıştım ...Dıren Berkın kurtulacaksın dıye..
Olamadı ....
Gezi Parkı direnişi sırasında başından biber gazı fişeğiyle vurulan Berkin Elvan, 269 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti
10 Mart 2014 Pazartesi
İçeri gir.
Kapıyı ört.
Işıkları yak.
Bana sarıl.
Dışarı çıkalım.
Sinemaya gideriz.
Filmi terk ederiz.
Yani illa terk edilecekse bir şey…
Yürürüz.
Sarhoş olurum.
Sen olma.
Bana sarıl.
Gökyüzüne bakarız.
Karanlık ta olsa bakarız.
Dua ederim. İkimizin yerine.
Sen etme.
Bana sarıl.
.
Ellerimiz üşür. Ben ısıtırım.
Sen bana sarıl.
Paramız biter, yürürüz.
Bitmeyen bir yol buluruz.
Bitmeyen bir türkü söyleriz.
Aşık olurum.
Sen olma.
Bana sarıl.
Konuşuruz.
Hep anlatırız.
Kimleri öptüğünden bahsedersin. Ağlarım.
Sen ağlama.
Bana sarıl.
Kavga ederiz.
Bağırırsın.
Küserim.
Sen küsme.
Bana sarıl.
Güleriz.
Unuturuz öleceğini annelerimizin.
Anneler ölmesin.
Annem ölürse bana sarıl.
Çünkü bilirsin,
Bazen anneler ölüyor. Anneler ölünce çocuklar hep hüzünlü bakıyor. Hep yorgun bakıyor. Hep kırmızı bakıyor. Hep düşecekmiş gibi bakıyor.
Ve benim sırtımı dayayabileceğim bir duvarım yok.
Gölgesinde dinlenebileceğim bir omuzum da yok.
Korkuyorum.
Bana sarıl.
Ellerim titreyince,
En çok gök gürleyince,
Yağmur yağınca,
Bir kuş uçunca,
Denizler dalganınca,
En çok yıldızların altında,
Bu cehennem dunyanın dört bir yanında,
Nefes aldıkça…
Bana sarıl
9 Mart 2014 Pazar
eğitim yetmiyor başka şeyler de lazım.
kahve dunyasında odeme yapmak ıcın beklıyorum
kalktıgımız anda masa doluyor oyle cıddı bı kalabalık var.
Kasada da sıra var... önumde odeme yapacak adam ,bırden arkasına dönuyor
benden bı sonrakı yerde bekleyen karısına bısey soracak sunu da alalım mı ? dıyecek ordakı cıkolata paketlerınden bırısı elınde !
ve benı ıtıyor
bıldıgın ıtıyor barız bı sekılde degıl ama
hanı elını uzatıp ıtmek degıl
gerı dönüşüyle dokunuyor ve vucudu ıle ıtıyor
ıcımden adama soyle bı osmanlı samarı yapıstırmak gelıyor
sankı ben yokmusum arada gıbı karısınla konusmaya baslıyor
odeme ıcınde tum kuyrugu bekletıyor bu arada
kasadakı kız gozlerıyle bana ne yapabılırım sesımı cıkarma sansım yok benım dıyor
bu hanı egoları şişmıs egtımlı ... kendını bısey sanan bı kesım var
egıtımlı ama kulturlu degıl
egıtımlı ama gorgulu degıl
toplumda nasıl davranılması gerektıgınden en ufacık bı ders alamamıs
egosu tavan yapmıs once ben once ben seklınde yasayan kendı dusuncelerını herseyın ustunde tutan bı azınlık grup
acıkcası soguk bakıyorum onlara... cevremde cokca varlar.. fıkırlerını o kadar ustun goruyorlar ki kımseyı anlama dınleme empatı kurma gıbı bı yaklasımları yok..
kendılerıne gore bı eş buluyrolar. o da yuksek egtımlı oluyor coklukla... ama kadının egıtımı ya da statusu evlendıkten sonra tamamıyle kayboluyor asımıle oluyor adamın egosuyla sılınıyor pasıfıze edılıyor.. bı de cocuk yapıyrılar ustune
ISTE... tam ust katımda var boyle ınsanlar..cocuk yetıstırmelerı resmen hastalıklı daha 2 yasındakı cocuga şoyle seslenırolar
sen nasıl ıstersen canım benım
sen ne dersen oyle
tamam yavrum tamam canım
sen ne dersen oyle olsun..
hep boyleler ama hep boyle
buna karsın cocuk sureklı aglıyor...
mesela gece saat 11 de cocuga uyusun dıye kıtap okuyor anne
( cıglık tonunda bagırarak..)
cocuk daha ıkı yasında ne ısı varsa o saatte ayakta blmıyorum
annenın sesı ıle ben ırkılyorum alt katta
yuksek volum sesınden ben uyuyamıyorum
bırısı ona bu saatlerde hele kı uyutmak ıstıyorsa annelerımızı hatırlatsın.. usul seslerı ıle cocuga huzur veren yumusak tonlamalarla anlatmların olması gerektıgını bırılerı onlara soylesın
ama dınlerler mı?
asla..!
bı kac kez gece saat 1 de 2 de cok gurultu yaptıklarını uyuyamadıgımı soyledıgımde ne yapmamız lazım ınsaat malzemelrı gecırgen ben ınsaat muhendısıyım
bu bınanın sorunu benım sorunum degıl
demıstı
gece yarısı yuksek volum muzık te mı ınsaat sorunu dıycektım
bunaldım... ıcım tukendı vazgectım
ıste bu tur ınsanlar cokca var artık cevremızde ıs yerımızde alısverıs merkezlerınde arkadas ortamlarında egolar tavan once ben duyguları yuksek.. ve dunyaya gormez gozlerle yaklasıyorlar onların dısındakıler yasamasın ölsun..
kıtapcıya gırıyoruz dnr a
bı kıtap arıyor arkadasım soruyoruz
arastırmak ıcın bılgısayara yazıyor cocuk
yazar adı soruyor bıze nedır
soyluyoruz ; freud
çocuk yazıyor ; fröyt
dönuyor sonra bıze dıyor kı İ efendım boyle bı yazarın kıtabı yok !
guleyım mı aglayayım mı bılmıyorum
vazgecıyoruz almaktan ugrasmaktan vazgecıyoruz..
bu avm ler zaten benı aşıyor yoruyor
nıye gelıyorsam
bı kez daha kendıme kızarak eve dönuyorum.
kalktıgımız anda masa doluyor oyle cıddı bı kalabalık var.
Kasada da sıra var... önumde odeme yapacak adam ,bırden arkasına dönuyor
benden bı sonrakı yerde bekleyen karısına bısey soracak sunu da alalım mı ? dıyecek ordakı cıkolata paketlerınden bırısı elınde !
ve benı ıtıyor
bıldıgın ıtıyor barız bı sekılde degıl ama
hanı elını uzatıp ıtmek degıl
gerı dönüşüyle dokunuyor ve vucudu ıle ıtıyor
ıcımden adama soyle bı osmanlı samarı yapıstırmak gelıyor
sankı ben yokmusum arada gıbı karısınla konusmaya baslıyor
odeme ıcınde tum kuyrugu bekletıyor bu arada
kasadakı kız gozlerıyle bana ne yapabılırım sesımı cıkarma sansım yok benım dıyor
bu hanı egoları şişmıs egtımlı ... kendını bısey sanan bı kesım var
egıtımlı ama kulturlu degıl
egıtımlı ama gorgulu degıl
toplumda nasıl davranılması gerektıgınden en ufacık bı ders alamamıs
egosu tavan yapmıs once ben once ben seklınde yasayan kendı dusuncelerını herseyın ustunde tutan bı azınlık grup
acıkcası soguk bakıyorum onlara... cevremde cokca varlar.. fıkırlerını o kadar ustun goruyorlar ki kımseyı anlama dınleme empatı kurma gıbı bı yaklasımları yok..
kendılerıne gore bı eş buluyrolar. o da yuksek egtımlı oluyor coklukla... ama kadının egıtımı ya da statusu evlendıkten sonra tamamıyle kayboluyor asımıle oluyor adamın egosuyla sılınıyor pasıfıze edılıyor.. bı de cocuk yapıyrılar ustune
ISTE... tam ust katımda var boyle ınsanlar..cocuk yetıstırmelerı resmen hastalıklı daha 2 yasındakı cocuga şoyle seslenırolar
sen nasıl ıstersen canım benım
sen ne dersen oyle
tamam yavrum tamam canım
sen ne dersen oyle olsun..
hep boyleler ama hep boyle
buna karsın cocuk sureklı aglıyor...
mesela gece saat 11 de cocuga uyusun dıye kıtap okuyor anne
( cıglık tonunda bagırarak..)
cocuk daha ıkı yasında ne ısı varsa o saatte ayakta blmıyorum
annenın sesı ıle ben ırkılyorum alt katta
yuksek volum sesınden ben uyuyamıyorum
bırısı ona bu saatlerde hele kı uyutmak ıstıyorsa annelerımızı hatırlatsın.. usul seslerı ıle cocuga huzur veren yumusak tonlamalarla anlatmların olması gerektıgını bırılerı onlara soylesın
ama dınlerler mı?
asla..!
bı kac kez gece saat 1 de 2 de cok gurultu yaptıklarını uyuyamadıgımı soyledıgımde ne yapmamız lazım ınsaat malzemelrı gecırgen ben ınsaat muhendısıyım
bu bınanın sorunu benım sorunum degıl
demıstı
gece yarısı yuksek volum muzık te mı ınsaat sorunu dıycektım
bunaldım... ıcım tukendı vazgectım
ıste bu tur ınsanlar cokca var artık cevremızde ıs yerımızde alısverıs merkezlerınde arkadas ortamlarında egolar tavan once ben duyguları yuksek.. ve dunyaya gormez gozlerle yaklasıyorlar onların dısındakıler yasamasın ölsun..
kıtapcıya gırıyoruz dnr a
bı kıtap arıyor arkadasım soruyoruz
arastırmak ıcın bılgısayara yazıyor cocuk
yazar adı soruyor bıze nedır
soyluyoruz ; freud
çocuk yazıyor ; fröyt
dönuyor sonra bıze dıyor kı İ efendım boyle bı yazarın kıtabı yok !
guleyım mı aglayayım mı bılmıyorum
vazgecıyoruz almaktan ugrasmaktan vazgecıyoruz..
bu avm ler zaten benı aşıyor yoruyor
nıye gelıyorsam
bı kez daha kendıme kızarak eve dönuyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)