17 Ocak 2009 Cumartesi

beş dakika bi saniye lütfennn




Hayır ya !

Ben cok ciddi biriyim . Öyküüüüüü zorlama lüften. Hem ...keyfım de yok gülmiycemmm işte !! mi diyorsun?? Saklanma oraya gel bak bi dınle beni
Bi oku!
Bi oku .. oku sonra konuşalım
Başlıyoruz;

CEM YILMAZ ve ÇOCUKLUĞU (Kendi Ağzından)

Ben çocukken çok salaktım.

Edip Akbayramın ismini Edi zannederdim.
Yani o, benim için Edi Pakbayramdı.

Ablama, Nasıl olup da koca bir günü canın sıkılmadan
evde oturarak geçiriyorsun? demiştim.
Büyüyünce insanın canı sokakta oynamak istemez ki cevabını
vermişti. Uzunca bir süre büyüyüp büyümediğimi anlamak için
kendime, Canın sokakta oynamayı istiyor mu? diye sormuştum.

Annem erkeğin cinsel organını pipi kadınınkini kutu olarak
tanımlamıştı. O zamanlar TRTde Cenk Korayın sunduğu Tele Kutu
diye bir yarışma vardı. Yarışmacılar, Hayır Cenk Bey, ben kutumu
açmak istiyorum deyince koşarak odadan kaçardım.

Sabahları kalktığımda aklımın hala yerinde olup olmadığını
anlamak için 2+2, 3+4 gibi toplama işlemleri yapardım.
Sonuçlar doğru olunca da çok sevinirdim.

Dedemle parka gittiğimiz bir gün TRTciler çekim için oradaydı.
Beni oynarken çektiler. Yayın günü bizim aile jeneriğinde
gözüktüğüm çocuk programını izlemek için televizyon başına geçti.
Kendimi ekranda görünce, Beni niye parkta unuttunuz?
diye gözyaşlarına boğulmuştum.

Geri vites kavramım yoktu. Şoför, kolunu koltuğa atıp arkaya
doğru bakınca araba otomatikman geri geri gidiyor zannederdim.

Benden büyük kuzenlerim dondurmacıların dondurma külahlarının sivri
kısmıyla kulaklarını karıştırdığını söylemişti. İnanmıştım. Hala da
külahların sivri kısımlarını yemem. Çöpe atarım.

Abimle Karaoğlancılık oynardık. O Karaoğlan olurdu, beni de Bizans
askeri yapardı. Sonra evire çevire döverdi. Çok mühim bir şey
yaptığımı sandığım için canım yansa bile hiç sesimi çıkarmazdım.

Yeşil ve siyah zeytinin ayrı ağaçlarda yetiştiğini sanırdım.

Bulmacalardaki, Annenin erkek kardeşi kısmına dayımın beş harfli
ismini sığdırmaya çalışırdım.

Anaokulunda patates baskısı yapmayı öğrenmiştik.
O kadar hoşuma gitmişti ki, evde duvarlara,
masa örtülerine filan basmıştım.
Ancak sanat merakım annemin yeni aldığı beyaz eteğe patatesi
yapıştırmamla son bulmuştu. Hem gönlünü almak
hem de el koyduğu patateslerime kavuşmak için dahiyane
bir fikirle öğretmenimin yanına gittim.
Annem yazısını patatese oydurttum. Sevinçle eve gelerek soyundum.
Renkli boyalara batırdığım patatesi vücudumun her tarafına bastım.
Sonra da annemin karşısına geçtim.
Beni o halde görünce ağlamaya başlamıştı.

Madonna ile Maradonayı kardeş zannederdim. Kendi kendime,
Bunların babası ne şanslı be. Bir çocuğu futbolun kralı, biri
müziğin kraliçesi derdim.

Birinden özür dilediğim zaman Allahın
bana bir özür vereceğini sanırdım. Sakat olacağımı düşünüp hemen
dilediğim özrü geri alırdım.

Kurban Bayramında toplanan derilerden uçak yapıldığını sanırdım.
Uçakların dış yüzeyi bu derilerle kaplandığı için Türk Hava
Kurumunun topladığını düşünüyordum. Uçak kaçırma filmlerinde
silahla ateş edildiğinde ya da a patladığında, Ayyy! Deri
delindi! derdim.

Gil diye konuşanları fakir zannederdim.

Annem banyodan çıktıktan
sonra babamın söylediği, Sıhhatler olsun lafını Saatler oldu
diye anlardım. Bunun da, Banyoda amma çok kaldın gibi bir şey
demek olduğunu sanıp babamın anneme kızdığını düşünürdüm. Annemin
buna karşın niye sadece, Sağol dediğini merak ederdim. Ne kibar
kadın, derdim.

Hmmm laf aramızda dişleriniz güzelmis:)

17 yorum:

ıvır zıvır dedi ki...

çocuk hali...:)

öykü dedi ki...

Günaydın Ivır :))

ıvır zıvır dedi ki...

gnydn öykü
ha bu komik yazılarınla biraz gülümsedim de....
günler ay'mıyor ..dın'mıyor...:/..:S
..
.
.
neysem iyi bi haftasonu dileğiyle..:)

öykü dedi ki...

Amacıma ulastım demektır:)
Istedıgım sey bu . Paylasan herkesın gulumsemesı:)))
Sorun ,hep var ama arada gulumsemelı.

GünCeraN dedi ki...

şu thy-deri ilişkisi bende de vardı.. birkaç sene sonra gülmeye başlamıştım halime :))

işin garibi hala "acaba doğru mu?" diyordum... :)))

öykü dedi ki...

Çok şeker:))

Biraz dedi ki...

cumartesi sabahi guldurdun beni gercekten de

ama en cok guldugum patates baskisi oldu..

paylastigin cok tesekkurler...bu soguk hava da sicacik oldu ortam.

öykü dedi ki...

Sevindim BİRAZ :)

blogcubur dedi ki...

amacına ulaştın valla hiç güleceğim yoktu ama :))))

Pilli-Cadi dedi ki...

inanir misiniz ben de 4 sene öncesine kadar adile nasit'i adilen asit saniyordum hey gidi hey:D

öykü dedi ki...

Amacına ulastı yazı demek kı Cubur:)

öykü dedi ki...

Pilli Cadı sızde benı guldurdunuz:))

Unknown dedi ki...

gülmemek imkansız :))

öykü dedi ki...

Tskler Çilek:) GUlumsene sevındım

Sagır Kedi dedi ki...

Herkes kabul etmez ama çocukken hepimiz salaktık özellikle ben zamsalak:)))

YİĞİT ERTEM dedi ki...

Öykü gerçekten koptum ne kadar içten ne kadar da bizden..

teşekkürler süper bir yazı kedicikte çok tatlı bakıyoo

öykü dedi ki...

:))))