Agustosta baslamıstım ılk blog yazılarıma..
Bı anda ani bır kararla yazılarımı sildim.. Insan hayatında ani kararlar vardır.. Emek verdıgınız seyleri bile gözunuz görmez.. Oyle oldu bende de ..
yenıden baslamak istedım.
Yenıden sekıllendırmek
Daha güzelini verecegım..
satırlarımı sevenler için onlarla yola devam edecegim.
4 yorum:
güzeldi zaten ama daha güzel olacağına eminim. yeni adresin hayırlı olsun..
Tsk ederım Ugur
Umuyorum bundan sonrakılerı de begenırsın.
Öykü'nün önceki bloğuna şunları yazmıştım, daha 2 gün bile olmadı, mürekkebi bile hala ıslak.
.........................
Biliyormusunuz? Yaklaşık 10,5 saatir açık bu pencere...
Arada bir harf tıklıyor,sonrasında hemence ürküp siliyor,devamında da şaşınlıkla dakikalarca boş pencereye bakıyor ve her nedense yazamıyorum bir türlü..
Yazamıyorum,çünkü büyüsünü bozmaktan korkuyorum.
Dokunursam kabak olurlar sanıyorum bu olağan dışı anlatımların, tenekeye dönüşürler diye ürküyorum bu altın duyguların.
Yüreğinin derinliklerinden böylesine görkemli bir duygu seli yaratan,bu coşkulu seli hiç rafine etmeden, en dogal haliyle bir maden suyu kıvamında akıtan, bu naif ve bu zarif yüreğin yazdıklarına ne yazılabilir ki.. Öylesine duru,öylesine dingin dingin akarken nasıl hücrelere kadar dolabiliyor ki aniden Öykü ?
Bunu bir anlayabilseydim 10,5 saat öncesinden,yazabilirdim belki beklemeden…
Biliyormusunuz? Yaşam kasırgasının tam da göbeğinin içinde sürüklenirken bizler, oraya buraya çarparak, göremediğiz, duyamadığız ve hissedemediğimiz ne varsa süzmüş getirmiş öykü buraya tel tel, bir pamuğun içinde..
Alışılmışlığın dışında bir yaşam filitresi bence Öykü.
Yürek gözündeki objektif çok hassas, ruhundaki pencere sonuna kadar açık, duygu muslukları ise sokak çeşmeleri gibi, musluksuz..
iyi ki varsın Öykü..İyi ki.. Şövalye Cyrano
.............................
ve dün, yani bu yorumdan sonrasında ki gün,tıkladığımda bloğu yoktu:)
inanamadım,bir daha bir daha tıkladım durdum. Gittim geldim tıkladım, yoktu hiç birinde..
Dedim ki kendime " ne vardı da dokundun bloğa? Büyüsünü bozdun..
Demedim mi sana ben, demedim mi "kabağa dönüşür dokunursan bu olağan dışı anlatımlar, tenekeye dönüşür bu altın duygular" dinlemedin ki beni...
o kadar üzüldüm ki...
Son zamanlarda içsel dünyasını dışsal gözlemleri ile kek kıvamında yoğuran böylesi bir yüreğe hiç rastlamamıştım ki..
Nesli çoktan tükendi diye hayıflandığım bir duygu ozanıydı özgü..
Yoktu ki artık bu maddeci,özdekçi liberalist bozuntusu dünyada fazlaca eşi benzeri.
Dünü böyle geçirdim, hem suçlu hem üzüntülü..
Bugün ise mutluyum çok, bir başka adreste de olsa o var...
Demek ki dünya hala yaşanılır bir gezegenmiş..
Tanrının hikmetine bakın, büyük sevinçler, demek büyük üzüntülerden sonra gelenlermiş..
Bilyorum kiÖykü burada da yeşerecek,burada da serpilip büyüyecek,çünkü onun adı ÖYKÜ, çünkü o duyguların billur pınarı..
Tekrar hoş geldin Öykü dünyamıza, hoşgeldin yüreklere..
Demek ki 23 Kasım bu güzel bloğun yıldönümü.kusuruma bakma canımm 2009 23 kasım'ında kutlamalıydım ilk.iyi ki varsınn.iyi ki yeniden yeşermişsin.yeniden başladığın hayatında tüm mutluluklar senin olsunn jalen,teyzenle birlikte.seni çoook seviyorum.iyi ki doğdunn beyazkedi-silbaştanbaslamakgerekbazen.bir ay öncesinden kutlamış oldumm:))
Yorum Gönder