Bir süredir Türkiye gundemınde konusulan bı konu var !-----------------
-Ahlak Polisi -
-----------------
Benzerı dunya uzerınde bı kac ulkede ! varolan bu olusum..Bızım devlet buyuklerımız tarafından bızler ıcınde hazırlanıyor konusuluyor zemın olusturuluyor.. Onlara gore varolan bı ahlakı cokusun cozumu kurulan ahlak polısı bırımı ıle durdulucak mucadele edılcek..Okuyalım bakalım neymıs bu olayın ıcerıgı ...(asagıdakı satırlar bu konuda ınternetten alıntılardır.. )Uzmanların görüşüne göre son derece yoruma açık ibarelerle dolu olan tasarının kabul edilmesi durumunda, başta gençler olmak üzere toplumun büyük kesiminin gündelik yaşamını kökten sarsabilecek yasalar uygulanmaya başlanacak. Bu uygulamalar da kanun uygulayıcılarını adeta birer 'ahlak polisi-zabıtası' durumuna getirecek. Sokakta el ele tutuşanlar istendiği taktirde hapis cezasına çarptırılabilecek, bekaret kontrolü gibi çağdaş anlayışla bağdaşmayan uygulamalar nedeniyle namus cinayetlerinde akıl almaz artışlar gözlenebilecek. (tempo dergısı)
*******************************
*BU konuyu ulkesınde uygulan İRAN da durum şu;
İRAN’da ahlak polisi, “ahlaksızlıklar listesi” hazırladı. Muhafazakâr Cumhuri İslami gazetesinin yayınladığı listede yer alan maddeler, daha çok kadını sınırlamaya yönelik. Listenin başında makyaj bulunuyor. Makyaj yapan kadınlar ahlaksız olarak kabul ediliyor. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney geçtiğimiz hafta polisin ahlaksızlıkları önleme görevini tam olarak yerine getirmesini istemişti.
Dar ve kısa giysiler,
Şeffaf kıyafetler giymek,
Saçları örtmeyen baş örtüsü,
Başı yeterince örtmeyen şapkalar,
Başörtüsü yerine fular takmak,
Kotun altına bot giymek
Ahlak polisi, artık kadınların giydiklerinin yanı sıra erkeklerin saç tıraşına bakıyor. Düşük bel pantolon satan dükkanlar kapatılıyor
İran’da ahlak polisi, çok geniş çapta bir kılık-kıyafet operasyonu başlattı. İşte uygun giyinmeyenlerin başlarına gelenler:
YENİ uygulama kapsamında İran ahlak polisi, sadece kıyafet denetimi yapmıyor. Erkeklerin saç-sakal tıraşına bakıyor. Kadınlarda Avrupai saç kesimi ve fön çektirmesi de kesinlikle yasak.
ÖNCE kılık-kıyafetin düzeltilmesi için uyarı yapılıyor. Bilgileri alınan kişiye bir daha kuralları bozmayacaklarına dair taahhütname imzalatılıyor.
BİR kez uyarılan kişi, aynı davranışı tekrarlaması halinde gözaltına alınarak mahkemeye sevk ediliyor.
POLİS, özellikle dar elbise ve kadın-erkek fark etmeksizin düşük bel pantolonla mücadele ediyor.
YASAK kıyafetleri giyenlere bu elbiseleri hangi dükkandan aldıkları soruluyor. Saç tıraşı beğenilmeyenlerin de hangi berber veya kuaföre gittikleri öğreniliyor.
MAĞAZA ve berber bilgilerini alan polis, şok baskınlar yapıyor. Sadece son 2 günde birçok dükkan baskınlar sonrası kapatıldı..
********************************
Dunyadakı ornek uygulama seklı bu..
*********************************
Vatan gaztesı yazarı MEHMET TEZKAN ise su satırları yazmıs bu konuda ;
En korktuğum sözlerden biridir.. Duyunca tüylerim ürperir, eyvah derim, yine bir şeyler olacak..
eyvah ki ne eyvah!..
Çünkü şifreli lafların altında hep acayip bir operasyon yatar.. Kuşkulanırım; siz de kuşkulanın derim..
Hele hele şifrelenmiş o acayip lafın sonuna ‘dünyanın hiçbir yerinde yok’ sözü yapıştırılmışsa..
Tamam derim, kazan kaynatılmaya başlandı!..
Hatırlar mısınız.. Sıcak bir temmuz günüydü.. Başbakan Dolmabahçe’deki Başbakanlık ofisinden Harbiye Kongre Merkezi’ne giderken gördüğü gençlere bakıp bakıp şöyle hayıflanmıştı:.
“Bu şekilde sınırsız, kontrolsüz bir ahlaki erozyonun olduğu ahlaki yapılanma bizi dertlendiriyor.”
O gün de söylemiştim, o gün de yazmıştım..
Bir şeyler olacak demiştim..
Olmaya başladı..
Başbakan, sınırsız kontrolsüz ahlaki operasyondan söz ediyorsa..
Bizi bekleyen, devlet kontrollü ahlaktır..
Yani hükümetin ahlak kriteri olacak.. Toplum da ona uyacak..
Uymayan?
Uyacak!..
Nasıl mı?
Önce Devlet Bakanı Kavaf’ın sözüne bakalım.. Demiş ki; “kontrolsüz, şifresiz yayınlar dünyanın hiçbir yerinde yok.. Bizde de öyle olması gerektiğine inanıyorum.”
Sizin aklınıza da hemen aynı soru geldi değil mi?
‘Nasıl olması?!’
Güçlü aile yapısına zarar verecek görüntüler, yayınlar, söylemler, eylemler olmamalıymış..
plan şu galiba.. Güçlü aile yapısının şablonu belirlenecek..
Sınırları çizilecek..
Nelerin zarar verdiği, nasıl verdiği saptanacak..
Birileri devlet adına TV dizilerini denetleyecek..
Yayından önce seyredecek..
Bu görüntü güçlü aileye zararlı, atın..
Bu değil, kalsın..
Bu yararlı, uzatın..
Atın..
Kalsın..
Atın..
Kalsın diye denetleyecek..
*
O birileri kim?
Ahlak polisi..
Ahlak polisinin olduğu devlet yapısına ne ad verilir?
Onu da ben söylemeyeyim..
***
diyor..
Ben de bısey soylemeycegım.. Sadece aktarıyorum..