11 Ağustos 2009 Salı

Her fotograf bir öyküdür

Hayat bazen...



YAŞANMIŞLIKLARIN
RESMİNİ
YÜZLERE ÇİZGİ OLARAK BIRAKIR..









...




..............









..
Hayatın acımasız yüzü
Bazen derin çizgilerde
Bazen bakısların derinlıgınde gizlidir..




18 yorum:

Unknown dedi ki...

bana aşağıdaki şiirin bu mısralarını hatırlattı şair erdem bayezid olmalı
"Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
Her kırışığı, sorulacak bir hesabı
Her çizgisi, tarihten bir yaprağı anlatır"
işte şiir tamamını merak edenlere
sevgiler


SANA, BANA, VATANIMA, MEMLEKETİMİN İNSANLARINA DAİR

"Telgrafın tellerini kurşunlamalı..."
Böyle değildi bu türkü bilirim
Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Bazen gelmesi beklenen bazen ansızın çıkagelen
Haberler bilirim, mektuplar bilirim

Gamdan dağlar kurmalıyım
Kayaları kelimeler olan
Kırk ikindi saymalıyım
Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma, saçlarıma
Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
Bastan ayağa ıslanmalıyım
Gam dağlarına çıkıp, naralar atmalıyım

İçimde kaynayan bir mahşer var
Bu mahşer bir de annelerin kalbinde kaynar
Çünkü onlar, yün örerken pencere önlerinde
Ya da çamaşır sererken bahçelerde
Birden alıverirler kara haberini
Okul dönüşü bir trafik kazasında
Can veren oğullarının

Bir de gencecik aşıkların yüreklerini bilirim
Bir dolmuşta; yorgun şoförler için bestelenmiş
Bir şarkıdan bir kelime duruverince içlerine
Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin
Beton apartmanların sağır duvarlarını yumruklayan
Ya da melal denizi parkların ıssız yerlerinde
Örneğin hint okyanusu gibi derin
İsyanın kapkara sularına dalan

Nice akşamlar bilirim ki
Karanlığını
Bir millet hastanesinde
Dokuz kişilik kadınlar koğuşu koridorunda
Başını kalorifer borularına gömmüş
Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiplerden
Haber sormaya korkan genç kızların yüreğinden almıştır

Bir de baharlar bilirim
Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği
Bilemeyeceği
Anadolu bozkırlarında
İstanbuldan çıkıp, Diyarbekire doğru
Tekerleri
Yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğuyla içen
Cesur otobüs pencerelerinden
Bilinçsiz baş kaymasıyla görülen
Evrensen kadınların iki büklüm çapa yaptıkları
tarla kenarlarında
Çıplak ayakları yumuşsak topraklara batmış
ırgat çocuklarının
Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen

Yazlar bilirim, memleketime özgü
Yiğit koy delikanlılarının
İncir çekirdeği meselelerle birbirlerini kurşunladıkları
Birinin ölü dudaklarından sızan kan daha kurumadan
Üstüne cehennem güneşlerde mor sinekler
konup kalkan
Diğeri kan-ter içinde yayla yollarında
Mavzerinin demirini alnına dayamış
Yüreği susuzluktan bunalan
İçinden makûshane çeşmeleri akan
Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp
Apansız silahına davranan
Nice delikanlıların figuranlık yaptığı
Yazlar bilirim memleketime özgü

Güzler bilirim, ülkeme dair
Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir
Kalakalmış bir kıyıda melûl ve tenha
Kalbim gibi
Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri
Titreyen kenar mahalle çocukları
Bir sıcak somun için
Yalın kat bir don için
Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi

kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri Akdeniz gibi geniş
Soluğu Afrika gibi sıcak
Göğüsleri çukurova gibi mümbit
Dağ gibi otururlar evlerinde
Limanlar gemileri nasıl beklerse
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardınmı umut gibi

İsyan şiirleri bilirim sonra
Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
Harfler harp düzeni almıştır mısralarda
Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır
Kimi bir soygun sofrasında ışıklı salonlarda
Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır

Müslüman yürekler bilirim daha
Kızdımı cehennem kesilir sevdimi cennet
Eller bilirim haşin, hoyrat, mert
Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
Her kırışığı, sorulacak bir hesabı
Her çizgisi, tarihten bir yaprağı anlatır

Bütün bunların üstüne
Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim

Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
Cankuşum umudum canım sevgilim

öykü dedi ki...

Çok tsk ederım paylasımın ıcın sevgılı Bahar gelsın..

Aksigibi dedi ki...

Gözler kalbin aynasıdır
Yalan söylemez onlarrr...
Böyle bir şarkı vardı

öykü dedi ki...

Yalan nedır bılmez onlar...

beenmaya dedi ki...

mine söğüt'ün kırmızı zaman kitabını okuyorum şu anda. zaman dayı adlı bir karakter var orada. gerçek adını kimsenin bilmediği bir adam. yüzündeki derin çizgilerden dolayı adını öyle koymuş balıkçılar. bu fotoğraflar zaman dayı'yı hatırlattı bana...

öykü dedi ki...

arımayacım nasıl ortusuyor dımı bazı kareler bıseylerle..

Primarima dedi ki...

Fotograflara bakınca insan neler neler geçiriyor kafasından...kimbilir neler saklı dimi? kimbilir 10 sene önceki halleri nasıl yada 20 sene...ne olmuş o hayatta neler duymuş o kulaklar neler görmüş o gözler kimbiliiiir?

Adsız dedi ki...

Öykü fotoğraf ve yazılar harika, zaman nasıl yoruyor bazı insanları fotoğraftakilere bakınca daha iyi anlaşılıyor....

Adsız dedi ki...

yaban dünya.. tabii ki acımasız.
ve karşı koymak imkansız..

Unknown dedi ki...

miminiz var efenim... :D

öykü dedi ki...

Evet Prima
nelerr neler dusunduruyor ınsana..

öykü dedi ki...

Pelincım cok tskler begenmene sevındım .

öykü dedi ki...

Verago agır sartlar...

öykü dedi ki...

SEME cım hemen bakıorum:)

guguk kuşu dedi ki...

çok hoşuma gidiyor o çizgilerde dolaşmak

öykü dedi ki...

Her bırı ayrı anlam cunku...

Adsız dedi ki...

Ne güzel bir insansın sen Öykü
kardeşim.Güle güle git,sağlıkla dön!

Sevgi ve dostlukla,aslan abin

öykü dedi ki...

aslan abıcım merhaba gule gule gıdıp yıne sevgıyle döndum:)