21 Ekim 2010 Perşembe

İtirazım var








Ben çok fazla blog gezemıyorum.. bu bır eksıklık


Bu konuyu


olabıldıgınce genıs bı yelpazede tutmak ve daha cok blog okumayı ısterdım aslında..
Icınde bulundugun genıs aıleyı tanıman gerekır cunku


Ancak
bu dusuncemı kıran benı uzen kucuk bır gezınin
anekdotlarını paylasacagım sımdı sızlerle
Blog yazmak nedır ?
kımler blog yazabılır ?
blog yazmanın bı kuralı
ve eger bu ulkenın veya ınsanlıgın degerlerıne saygsızlık edenlerı varsa
bunun karsılıgında cezalandırılma yaptırımı var mıdır?
Olmalı mıdır?

Butun bu soruların yanıtlarını
şu bı kac anekdot paylasımından sonra sızlerle paylasacagız..

Gecenlerde
bır bloga rastladım
Konu baslıgı ''fatmagül un sucu ne? '' dızısınden alıntıydı
konuyu bıze aktaran blog dıyordu kı ;


''E gezerse oyle acık sacık olacagı budur..
bı kadın boyle sınyal verırse cevresıne
tecavuz de olur hersey de
ve fatmagul bu durumda haksızdır''
dıyordu..
bakınız
bu satırları yazan bı kadın.. ve cocuk sahıbı bır kadın..
Ben bır blogun
eger bır fıkırse paylasılan
en azından bolca okuyan
cevresını dınleyen bu konudakı tum
dusuncelerın analızını yapabılen ınsanlar tarafından yazılmasını ısterdım..
Oyle bı ortamdayız kı
kaba tabırle agzı olan konusuyor dıye bı deyım vardır ya
burda da klavyesı olan yazıyor..
Bunla da bıtmedı
bı blog daha var ki o daha da agır bı suc ısledı benım gozumde
oturmus bu ulkenın en buyuk degerı olan Ataturk e dıl uzatabılıyor.
Soruyorum onlara !
Kımsınız kı sız?
hangı alt yapıyla ya da hangı yaptıgınız olusturdugunuz degerle varsınız ?
hangı ulasılmaz fıkırlerınızle yer aldınız bu toplumda da ?
bu ulkenın kurucusunu elestırme hakkını kendınızde buluyorsunuz???


Oylesıne mesnetsız
oylesıne cırkın bı usluba sahıp kı ayrıca bu sahıs
yaptıgı kesınlıkle suctur..
kendını bılmezlıktır..
İşte...
Bu ıkı ornek ve daha pek cok benzerlerının yer aldıgı bı camıanın ıcınde yer alıyoruz hepımız..
Ha ınsan yazmayı bılmeyebılır.. bahsettıgı seyler kımsenın ılgısını cekmeyebılır.
ıcınden gelmıstır yazıyordur aklına esenı yazıyordur
ıyı yazıyordur okunuyordur
kotu yazıyordur okunuyordur
onda degılım ben
Ben sadece kirli bılgılerın
yanlıs ıfadelerın dusuncelerın aktarımına karsıyım..
saygısızlıgın
sevgısızlıgın buralara kadar tasınmasına karsıyım
ve butun bunlar normalmıs gıbı o tarz yazılara karsılık veren alkıs tutanlara da karsıyım
yorumlarda
ya valla dogru soyluyrosun ayse hanım
dıye
kendı hemcınsının tecavuze ugramasını
kuyruk sallamak dıye degerlendıren zıhnıyete karsıyım
Bu ulkenın
ınsanlıgın deger olarak kabul ettıgı ,
ve bunu sonsuz hak eden degerlerımızı karalayan o ıgrenc zıhnıyetlere karsıyım
bunların aramızda olmasından rahatsızlık duyuyorum..
Ancak
bız oyle bı toplumun ıcınde yasıyoruz kı
töre dıye evlılık dısı hamıle kalan 16 yasındakı kızlarını katlayarak !
evet yanlıs anlamadınız katlayıp kolı bantlayarak bı kolının ıcıne koyup dırı dırı gomen
bu eylemı yapabılen bı toplumun fertlerıyız
bu ınsanlar bu ısı yaptıktan sonra
oh namusumuz kurtuldu dıuyerek aksam yemegınde bı sofra basında toplanıp corbalarını afıyetle ıcebılıyorsa bu gerceklestırdıklerı hunharlıkların ustune
Ve eger bu ınsanlar
bızım gelecegımız ıcın
yön verebılıyorlarsa hayatımıza bı sekılde
ve hayatımızın ıcındelerse çokça...çok sayıda.
Vah bize !
Son söz*
Bloglarda kirli bilgiye
degerlerımızı karalayan ellere, zıhnıyete
ve buna alkıs tutan herkese karşıyım...
Bu konuda aynı fikirde isenız ne yapılabılcegı konusunda tum onerılerınızı lütfen paylasın
Saygı ve sevgılerımle

31 yorum:

Adsız dedi ki...

Öykü;
Sonuna kadar katılıyorum ve yanındayım bu konuda. Şunu belirtmeliyim ki, blog yazmak özgür bir irade. yani isteyen herkes yazabilir.İsteyen herkes de düşüncesini açıkça ifade edebilir. ancak ifade ettiği düşüncenin ''demokrasi var nasılsa diyerek demokrasinin temeline dinamti koymak'' mantığında olmaması gerekir.Bu, ulusumuzu kurtarıp blog yazmamıza olanak sağlayan adama hakaret edenler içindi.
gelelim cinsel doyuma ulaşamamış kadınlarımızın, Fatmagül'ün yerinde olmak isteyen kadınlarımızın düşüncelerine.Bildiğim iyi bir psikolog var adresini veririm.
Aslında bunu yazan doğru söylüyor. kadınlar kadar cinsel doyuma ulaşmamış, iktidarsız yapan sigara paketi yerine öldüren sigara paketini tercih eden erkeklerin olduğu bir yerde böyle cümleler normaldir. Öykü, son zamanlarda böyle söylemler çok arttı. Bu bir dalga. Çok dikkate alma..

öykü dedi ki...

Oncelıkle sunu belırtmem lazım

bu yazımı
dun baslamtsım yazmaya ve taslak oldugu ıcın aynen yayınladıgımda dun kı yazımın ustunde cıktı


ılk yorum oraya geldıgı ıcın o arkadasıma tsk edsoıyorum ve o yazıyı sılmıyorum yanı yazı ıkı kez yer alıyor blogta



syrakusacım ben bu yazıyı
tepkı hıssetgınm ıcın yazdım

ve aklımda bı care var ama bılmıyroum ne derecede etken olur karsı durur boytlelerıne


afıse etmelı dıyorum ama tek blogta degıl


eger bı btunsek
eger bırlesırsek caydırıcı guc oluruz

ıstenırse
cok ters boyle toplumu dınamıtleyen karsı duran yazıları ıceren bloglar ve

kırlı bılgı tasıyan bloglar

afıse edılebılır

bu da bı caydırıcılık yaratabılır dıye dusunuyorum


bı de rıcam var herkesten

lutfen ozellıkle bu tarz konularda okumakla bırakılmasın
katılınsın

dusunceler yogunca hıssetırılsın..

bunu ozellıkle rıca edıyorum,cunku sahıp cıkmamız gereken
sahıp cıkılması gereken bı konudur bu

Hüzün Sensiz Yapamam dedi ki...

Öykü,

Benim bir sayfam yok biliyorsun, ama çok uzun zamandır blog okuyucusuyum.

Okumaya ilk yakın bir arkadaşımın yeni doğan bebeği için açtığı blog ile başladım, altıyıl oldu sanırım bu yüzden en çok bebek ve çocuk bloglarını severek okurum.

Çoğu tamda bir bebek saflığına yakışır sadelikte, çekişmelerden, kavgalardan, zehirlerden uzak sadece onlar ve gülen yüzleri var.

Büyük blogları ise daha farklı; Öykü ben söylediğim gibi çekişmeleri, kavgaları, kaba sözleri, argo anlatımları, ona buna laf söylemeleri sevmem ama buna blog sayfalarında fazlası ile görüyorum ve bu beni çok rahatsız ediyor o nedenle çok seçici davranıyorum. Sadece bir kaç blogla sınırlı kalıyorum bunu bilerek yapıyorum

Sen fazlası ile yazmışsın aslında, herkes yazabilir buna karışamayız tabiki ama nereye kadar, nedense blog yazarları sayfalarını o kadar benimsemiş ve kişileştirmiş ki, herkese açık olduğunu unutmuş ya da sayfası olması nedeni ile herşeye hakkı olduğuna o kadar kendini inandırmış ki, en dokunulmayacak değerlere bile hakaret etme hakkını kendinde görüyor ve hemen hemen hepsinin tavrı aynı, olur da beğenmeyen çıkarsa, 'kimseye zorla okutmuyorum, beğenmeyen okumasın v.s v.s.' gibi basmakalıp kelimelerle savunmaya geçiyor.

Bence bu tarz kişiler en önemli konuyu gözardı ediyor, toplumlarda dokunulmayacak büyük değerler vardır ve bloglar bunları karalama, hakaret etme yeri değildir bu kafalarına çok iyi yer etmeli bence.

öykü dedi ki...

Serap
Bır söz var


Özgurluklerın sınırı
bı baskasının özgurlugunu kısıtlamaya kalktıgın yerde bıter dıye..

yanı sen bı ulkenın
ınsanların manevı degerlerının ustune basıyorsan
deger verdıgı kısılerı haksız yere karalıyorsan..

bunun adı ozgurluk degıl..
bunun adı cok baska bısey..

yanı herseyın herkesın durması gereken bı sınır bı yer vardır ve olmalıdır..

burda da bu soz konusu..
o sınır ıhlalı ne yazık kı cokca yapılmıs.

can dedi ki...

bunun ıcın suanda tek cozumun takıp etmemek oldugunu dusunuyorum lakın takıp etmede yozlastıgı, takıp etmenın amacı benıde o takıp etsın mantıgı oldugu ıcın onunda pek bır faydası olmuyor. ama belkı bır blog acılıp orda bloglardakı ıyı kotu elestırısı yapılabılır. belkı.

öykü dedi ki...

Can benım sadece
raslantı sonucu okudugum bı kac blogtan ıkısı bunlar
ve
senınle aynı fıkırdeyım


bloglarda
bunu yapmayan kendı yolunda olan ınsanları tenzıh edıyorum ama
ne yazık kı
sadece takıp edıleyım dıye takıp edenler var


ben bı bloga uye olayım kı onlar da bana uye olsun dıyenler var

olayın ana fıkrı bu olunca da

ıcerıgın ne olup olmadıgı o kısılerın umrunda olmuyor


son soyledıgın fıkre kattılıyorum
boyle ayrı bı elestırı blogu olabılır kotu olanların ayıklanmaıs ıc ın
veya cok ters seyler yazdı dıyelım

herkes bırlık hareket edıp o kısıyı aynı donemde kendı blogunda afıse edebılır
bu da kırlı bılgı ayıklanmasında
yozlasmanın onlenmesınde ıyı bı yaptırım yaratabılır

Aynur (Küçük Hala) dedi ki...

kesinlikle bende katılıyorum sana, sonuna kadar
senin de dediğin gibi öyle bir toplumda yaşıyoruz ki hangi konunun neresinden tutsak elimizde kalıyor
düzelir mi dersen, bence düzelmez
hani hepimizin diline pelesenk olan bir laf var ya "eğitim şart" kesinlikle şart
ama illa yüksekokul bitirmek değil eğitimden kasıt
ailede eğitim, okulda eğitim, sonrasında girdiğin sosyal çevrede eğitim
iyi olanı almak, kötü olanı bertaraf etmek...
sevgisiz bir toplum olduk malesef
o kadar ki, senin de dediğin gibi töreydi, ardı, namustu bilmem neydi diye diye katliamları bile kanıksar olduk.
gelişime ve değişime aç bir kesim var ama bu gelişimi ve değişimi istemeyen daha büyük bir kesim var bana göre
kendi başına gelmediği için bir başkasını rahatça eleştirebiliyor demek ki o blog yazarı hanım
aynı şeyi yaşasaydı acaba yine aynı şekilde mi düşünürdü
en büyük dostun da en büyük düşmanın da beyin olduğunu bilemeyecek kadar beyinsiz demek ki bu hemcins.
Herşey beyinde biter değil mi
kılık kıyafetle ya da amiyane tabirle kuyruk sallamakla bunun nasıl bir ilgisi olabilir anlamak mümkün değil

ATATÜRK ile ilgili yapılan çirkin saldırılara, bunu söyleyenlerin ancak kendisine yakışacak olan o çirkin sözlerine diyecek çok laf var elbet
en az onlar kadar çirkefleşebilirim çok rahatlıkla ama hanımefendi kişiliğimden ve çizgimden çıkmadan diyorum ki "siz kimsiniz, nesiniz, ne yaptınız bu memleket için, ne yaptınız kendi insanınız için, hadi onu da geçtim kendiniz için...O'nun sayesinde demokrasi kelimesini ağzınıza alabiliyorsunuz. O'nun sayesinde okudunuz, burdasınız, rahatça konuşma, dolaşma, yeme içme, gezme hakkına sahipsiniz. Herşeyi ona borçlusunuz.Siz kimsiniz, nesiniz, kafalarınızın içinde beyin yerine ne dolu. Bir türlü çalıştıramadığınız ve var olduğundan kesinlikle şüphe duyduğum mantığınız nerelerinize kaçtı..."

kirli bilgi, çirkin üslup konusunda ne yapılabilir...hiç birşey yapılamayacağını düşünüyorum Öykücüğüm
afişe etsen de yine onlar gibi aynı fikirde olanlarla sürekli polimik yaşamaktan bir adım öne gitmez ve onları amacına ulaştıracağı için onları tatmin yollarından biri olur diye düşünüyorum
elbette bu geri adım atmak anlamında değil ama önüne geçmek zor hatta imkansız
almak istemediğimiz halde hayatımızın ta içindeler genel olarak
nasıl böyle olduk
nasıl bu hale geldik, getirildik
nasıl kafamız hala dank etmiyor
nereye gidiyoruz
of üzgünüm ve de umutsuzum
hem de çoook :((

Hüzün Sensiz Yapamam dedi ki...

Bence bu tarz kişilere en büyük tepki birlik olmakla ve bilinçlenme ile verilir.

(Mesela,bahsettiğin şekilde ATATÜRK' e dil uzatma hakkını kendinde gören 'dengesiz' kişilik verdiğimiz tepkilerle yazısını kaldırmak zorunda kaldı bu benim ve arkadaşlarımın büyük bir başarısı bana göre, ama o kişinin sitesini izleyen önce ki yazılarına yorum yazan kendini blogunda 'vatansever' diye tanıtan kişiler tepkisiz kalmıştı malasef bu beni gerçekten çok üzdü)

(ve tabii ki bilinçlenme, yazıyı kaldırtmak yerine, keşke yetkililere şikayet etseydim diye çok kızdım kendime, bu bunu bir daha yapmayacak anlamına gelmiyor, tabi bu da olayın başka bir boyutu)

Aynur (Küçük Hala) dedi ki...

kesinlikle bende katılıyorum sana, sonuna kadar
senin de dediğin gibi öyle bir toplumda yaşıyoruz ki hangi konunun neresinden tutsak elimizde kalıyor
düzelir mi dersen, bence düzelmez
hani hepimizin diline pelesenk olan bir laf var ya "eğitim şart" kesinlikle şart
ama illa yüksekokul bitirmek değil eğitimden kasıt
ailede eğitim, okulda eğitim, sonrasında girdiğin sosyal çevrede eğitim
sevgisiz bir toplum olduk malesef
o kadar ki, senin de dediğin gibi töreydi, ardı, namustu bilmem neydi diye diye katliamları bile kanıksar olduk
gelişime ve değişime aç bir kesim var ama bu gelişimi ve değişimi istemeyen daha büyük bir kesim var bana göre
kendi başına gelmediği için bir başkasını rahatça eleştirebiliyor demek ki o blog yazarı hanım
aynı şeyi yaşasaydı acaba yine aynı şekilde mi düşünürdü
en büyük dostun da en büyük düşmanın da beyin olduğunu bilemeyecek kadar beyinsiz demek ki bu hemcins.
Herşey beyinde biter değil mi
kılık kıyafetle ya da amiyane tabirle kuyruk sallamakla bunun nasıl bir ilgisi olabilir anlamak mümkün değil

ATATÜRK ile ilgili yapılan çirkin saldırılara, bunu söyleyenlerin ancak kendisine yakışacak olan o çirkin söylemlere diyecek çok laf var elbet
en az onlar kadar çirkefleşebilirim çok rahatlıkla ama hanımefendi kişiliğimden ve çizgimden çıkmadan diyorum ki "siz kimsiniz, nesiniz, ne yaptınız bu memleket için, ne yaptınız kendi insanınız için, hadi onu da geçtim kendiniz için...O'nun sayesinde demokrasi kelimesini ağzınıza alabiliyorsunuz. O'nun sayesinde okudunuz, burdasınız, rahatça konuşma, dolaşma, yeme içme, gezme hakkına sahipsiniz. Siz kimsiniz, nesiniz, kafalarınızın içinde beyin yerine ne dolu. Bir türlü çalıştıramadığınız ve var olduğundan kesinlikle şüphe duyduğum mantığınız nerelerinize kaçtı..."

ne yapılabilir konusunda ise hiç birşey yapılamayacağını düşünüyorum Öykücüğüm
afişe etsen de yine onlar gibi aynı fikirde olanlarla sürekli polimik yaşamaktan bir adım öne gitmez ve onları amacına ulaştıracağı için yine onları tatmin yollarından biri olur, bizler de sinir olduğumuzla kalırız diye düşünüyorum
elbette bu geri adım atmak anlamında değil
nasıl bir toplum olduk
nasıl bu hale geldik, getirildik
nereye gidiyoruz
nasıl düzelecek
ya da düzelecek mi
off üzgün ve umutsuzum
hem de çook :(((

haykırış dedi ki...

Sevgili Öykü,
Her zaman olduğu gibi keyifle okuduğum bu yazınızın altına benimde imzamı atın her harfiyle sizinle aynı düşüncedeyim..
Önlem derseniz maalesef yok..
Zira bir blogda (belki aynı blogdur bilemiyorum) Atatürk'e saldırı vardı Google'ye bildirdim zaman sonra kontrol ettiğimde ıhh dokunmamışlar aynı pervasızlığı yorumlarla süslemeye devam ediyordu açık kimlik ve adresimle Emniyet Genel müdürlüğüne bildirdim ıhh yine dokunmamışlardı..
Bir değil bir çok tuhaflıkların yaşandığı ülkemizde sanırım o gibiler değil bizler bloglarımızı kapatmak zorunda kalacağız.
Sevgi ve saygılar

Lavanta Bahçesi dedi ki...

Sevgili Öykü,
bazı zihinler o kadar sığki, sen ne yazarsan yaz biz ne yaparsak yapalım onlar kendi bildiklerinin doğru olduğunu savunmaya devam edecektir...
İsimleri afişe etmek doğru bir çözüm müdür bilmiyorum, keşke iyilikle halledebilsek, keşke anlattıklarımızı anlayabilseler keşke...

antiparadiqma dedi ki...

Öykü ,
herkesin düşündüğü ama dile getirmediği bi konuyu dile getirmişsin.. bu tarz bloglar bu tarz derken bu denli manasızlık içeren değil de -sivri- diyebilirim belki benimde dikkatimi çekiyor çoğu zaman.
Benim de blogum uzun zamandır var . kapar giderim gelir yazarım ama hep izler,okur ve takip ederim.
bu konuda nasıl bir destege ihtiyacın varsa yanındayım..
blogumda deşifre de ederim zevkle..

zira bu tip kadınlar veya insanlar diyelim
normal hayatlarındaki pasifliklerini bu şekilde , klavye üzerinden yoketmeye calıştıklarını filan düşünüyorum. o derece acizler benim gözümde..
dolayısıyla rahatsız olmayacaklardır..
ama
yinede denemeli..

tşkler Öykü

Ateş Böceği dedi ki...

aslında bunun yanlış olduğu konusunda sonuna kadar sana katılsamda ,bununla ilgi pek fazla bişiy yapıla bileceğini düşünmüyorum çünkü; binlerce blog yazarı ve sayfası var ayrıca yasaklayarak ,görmezden gelerek bunların önüne geçile bileceğine dair inancım yok..

Kaldı ki hayatın her alanında şimdi bu konuşuluyor ..İnsanımız o kadar ileri gitmiş durumda ki bak sana bir haber okudum bugün sabah kanım dondu ..http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=1024789&Date=21.10.2010&CategoryID=79

yani demek o ki yasaklamak aslaa çözüm olmayacaktır..bununla ilgili ne yapılır kısmına gelince okumamak bir şekilde tepkini belli etmek gerekirse blogların linkini verek bu insanlara en azından bunun yanlış olduğunu düşündüğümüz ilan ederek....

Yazmamalarını istemek özgürlükler noktasında kendimizle çelişmemize neden olur zira kapanmalarını istemkte sansürleme olur ki bunu hiç istmeyiz..ceza vermekte çoğu zaman çözüm olmaya bilir en iyi tepki..gidip yorum bırakmaktır ..

fatoş dedi ki...

bizler için tek çözüm onları okumamak olabilir. zaten okuyup destekleyenler de onlar gibi düşünenler, bunun için yapılabilecek birşey olduğunu sanmıyorum. demokratik bir ülkede yaşıyoruz. fikirlerini özgürce yazabilmelerinin temellerini atan kişiye bile dil uzatabiliyorlar ya, pes!

öznur-ata dedi ki...

öykücüm merhaba;öncelikle böyle bir konuya değinmene sevindim..insanların ÖZELLİKLE ATATÜRK'e dil uzatmalarını şiddetle KINIYORUM..kınamakla kalsam iyi onları tanımadan onlardan nefret bile edebilirim...diğer bir olayıysa valla anlamış değilim..nasıl bir kadın başka bir hemcinsine yapılan tacize karşı olmak yerine bu tarz saçma sapan eleştirilerde bulunabilir..ki bunun bir savuması dahi olamaz..ama söylediğine aynen katılıyorum canım..afişe edilmeli ve kınanmalılar.sevgiler

Nidaersin dedi ki...

Öykücüm, düşünce özürlü insanların yaptığı eylemler bunlar,bu tür blogger "izleyenleri" diyemiyeceğim, yorumcuları da kendi kapasitelerin de:))

Ben yanlış irdenilen konulara anında tepki vereblirim.
Genelde dolaylı yollardan cümlelere gizliyorum hassasiyetlerimi,anlayamıyorsa!tekerüründe o blog benim için sonlanmıştır.

Konularındaki; Milli değerler, aile değerleri, kişisel bağıntlar da seviyeli olmalı, rencide edici içeriği demogojiler le örtülmemelidir=))

Newbahar dedi ki...

Böyle bloglara rastlamadım ama rastlarsam ağızlarının payını veririrm.
Buda yetmez deşifre etmek lazım bunları.
Heleki Atamıza dil uzatacak! vay onun haline..

Dileğim herkes edebiyle yazsın.

Sevgiler

beenmaya dedi ki...

burada bir insanın ne düşündüğünden daha çok -ne de olsa bize uymasa bile karışamayız kendi fikridir- düşüncesini nasıl ifade ettiğidir önemli olan...

düşüncelerini uluorta ve yakışıksız ve saygısız bir şekilde yazmak başka birşeydir, insana saygı duymak ve bu saygı çerçevesinde düşünceleri iletmek başka...

en değerli olan insansa eğer -ki benim gözümde öyledir- düşüncen ne olursa olsun, içinde insan olan her konuda yazdıklarına, söylediklerine, dile getirdiklerine dikkat edersin.

bunu sevgiden değil, bunu sol yanının varlığını bildiğinden, ve bir insana sadece insan olduğu için bile saygı duyulması gerektiğinden yaparsın üstelik...

yok senin gözünde insanın bir değeri yoksa zaten saygının da bir önemi yoktur. ki en büyük saygısızlığı da aslında ve sadece kendine edersin!

zühra dedi ki...

Merhaba Öykü, ne güzel yazmışsın gene. Bu ülke öyle bir hale geldi ki; meydan tamamen savunmasız, her taraf ele geçirilmiş durumda. Bu ortamda yandaş insanlara da gün doğdu işte. Yıllardır konuşamadıklarını şimdi açıkça kusuyorlar. Ama benim asıl bozulduğum, yandaş olmak için benliğinden ödün veren, ağzı başka kalbi başka konuşanlar.Bakalım daha neler görecek bu memleket.

YeMeK vAkTi dedi ki...

Kimsenin kimseyi yargılama hakkı olmadığı gibi heleki buna blogları alet etmesi şüphesiz kabul edilemez

sufi dedi ki...

Öyküm yine çok önemli bir konuya değinmişsin.Boynumuz öyle uzun öyle uzun olmalı ki sözleri buralardan pat pat atmayalım.Ben de bir sorumluluğumuz olduğunu düşündüğüm için yazdığım bir cümlenin nasıl tepkiler alabileceğini önceden düşünüp insanların gönüllerini kırmamaya özenle dikkat ediyorum.Ama bazen toplumsal olaylarda sessiz kalamıyorum işte kaçıyor sözler."sen nasıl sufisin "diyen bir duvara tosluyorum arasıra.
Sevgilerimle.

Biraz dedi ki...

Sevgili Oyku,

Dediklerine ve isyanina katiliyorum.

Diger taraftan da bu insanlarin gunluk hayatimizda bizimle birlikte yasadiklarini ve yazmaktan cok daha fazlasini yapabilecek kapasitelerinin oldugunu da biliyorum.

Onlar gunluk hayattaki goruslerini tutumlarini dogal olarak yaziya da tasiyorlar. Kimbilir belki de bulunduklari konuma, statuye de tasiyorlar.

Iyi niyetli insanlar uzerine bir yazi yazmistim gecenlerde...iyi niyetli insanlarin cok az olduguna inaniyorum.

Bu sozunu ettigin bloglarda bahsedilen konularin taraftarligini yapacak yuzbinlerce insan bulabilir ve daha da uzulebilirsin.

Bence insanlar da nefret, tiksinti uyandiracak yazilardan en azindan bireysel olarak kacinmak daha etkili.

Onlarin yaptiklariyla mucadele edip de enerjini ve ruh sagligini kaybedene kadar, dogru bildiklerini anlatip sesini duyurabilmek cok daha onemli ve etkili.

Obur turlu emin ol bu didismeleri agzinin sulari akarak seyredecek bir suru insan bulacaksin.
Bu arada bu durum o tip bloglarin daha da bilinip duyulmasindan baska hic bir seye hizmet etmeyecektir.

Vladimir dedi ki...

Jodie Foster'ın The Accused isimli bir filmi vardır. Sanırım o filmdeki rolü ile ilk en iyikadın oyuncu akademi ödülünü kazanmıştı. Hafifmeşrep ve kaba saba bir kadının bir barda tilt masası üstünde o odadaki erkekler tarafından tecavüze uğramasını farklı bakış açılarından irdeliyordu. Vardıkları nokta o odada olup da tecavüz etmese dahi tecavüz edenleri gaza getirenin bile tecavüz edenler gibi suçlu olduğu idi.

Tecavüzcülerin avukatları kadın dekoltesi geniş bir elbise ile orada bulunuyordu ve istekli davranıp baştan çıkarmaya kalkıştı o yüzden haketti bunları savında bulundular.

İki kişi sevişirken bir kişi birden karar değiştirip o yataktn ayrılabilir. O sevişmenin her hangi bir anında hayır diyebilir. Tecavüz hayvanca bir davranıştır.

Ancak anlaşılan o ki hayvanların türü ülkemizde hayli fazla.

Fatmagül isminde şişme bebek üretimine geçildiği bilgisi bugünkü br gazetede yer alıyordu. İsteyenin tecavüz edebileceği fatmagül isimli şişme bebek.

Bir grup pişkin işadamı daha bir kaç yıl önce kızlık zarı olan şişme bebek üretmişti.

Türk erkeğinin iki yüzlülüğü bitmiyor.. Kadınını bakire istiyor ama punduna getirdiğinde tecavüz edebiliyor. Suçlusu hazır nasılsa. "Kadın istekliydi" demek yeterli

Türk toplumunun iki yüzlülüğü de bitmiyor ilköğretim örğrencisi kızlara aynı ehirdeki 150 erkek kulaktan kulağa oyanyıp tecavüz ediyor. Memelektin ileri gelenleri gazeteleri duyurduğu için suçlu ilan ediyor. TV dizisindeki tecavüzü kimse güya görmek istemiyor.

Tecavüz görülür konuşulursa ayıp...
Olursa suskunluk, her şeyin ilacı.

Bu ikiyüzlülük büyük rezillik bence.

Vladimir dedi ki...

Tecavüz konusunu duymadıkça mutlu türk halkı olduğunda da gizlenmesi işine geliyor. Görmek istemiorlar.

Öte yandan cevval türk girişimcileri daha bir kaç yıl önce türk erkeğine özel kızlık zarı olan şişme bebek üretiyorlardı.

Bugünkü bir gazete de ise Fatmagül isimli tecavüz temalı şişme bebeğin yolda olduğunu öğrendik.

Fatmagülü geçtim, bu halkın suçu ne? Niye dürüst olunamıyor neden vicdanının sesini dinleyemiyor kimse. Tecavüz suç, o suçu işleyen hiç hafifletici sebep arayıp kadın müsait davrandı cilve yaptı orasını açtı burasını göserdi demesin. 80 yaşındaki kadınlara tecavüz ediliyor bu ülkede. 4 aylık bebeklere tecavüz ediliyor.
Her insanı hayır deme hakkı var, r insanın kendi bedeni ile ilgili tasarruf hakkı kendisinindir.

Unknown dedi ki...

Öyküm,
Her yerde her şeyde olduğu gibi blog dünyasıda bir nebze de olsa çıkar dünyası...

Sevgilerimle,çökmüştü biliyorsun.Önce üzüldüm çok,ama sonradan iyi oldu dedim.Çünki (etli,sütlü doğru tabirse)ayıklanmış oldu.

Hatırlarmısın pes demiştim bi ara,ve sen devam et,sakın demiştin,işte temel de bu sorunlar vardı.

Ki ben,bildiğin üzere,yüreğimden geçenleri yazan,yada elimden ne geliyorsa yapan yayınlayan hani ölee çok becerikli olduğumdan değil de o gün ki ruh halime göre yayın yapan bir çeyrek blogçuyum.

Ama ne yapılırsa yapılsın,ne konuşulursa konuşulsun çözüm olmaz.

Çünki kendi evladına Velet diye hitap eden herkeze laf söyler.


Eminim bundan.

Ama üzerimize düşen ne olursa olsun yanındayım canım.

Kocaman öpüyorum seni.

Sevgilerimle...

öykü dedi ki...

Ben hepınızı gercketn cok sevıyorum..

Bu yuregınız ıcın buradayım..

bırlıkte oldugumuzu hıssetıgım ıcın yazıyorum


gucumu bundan alıyorum..


ve bu ulkede sızler gıbı ınsanların varlıgı sayesınde guc buluyorum nefes alıyorum..

Iyı kı varsınız
ıyı kı bana sesınızı duyuruyorsunuz..

boylesı bı gonul bagını hıssetmeseydım..
burada olmazdım..

sevgılerımle

Begonvilli Ev dedi ki...

Sevgili Öykü;
Blogları gezerken ne ile ve kimlerle karşılaşacağımızı asla bilemiyoruz. Tıpkı yaşadığımız toplumda olduğu gibi. Çünkü bu sayfalar da toplumun her kesiminden farklı yaşam tarzlarını, farklı görüş ve düşünceleri yansıtan aynalar. Bir yere kadar anlayış gösterebiliriz. Ancak, ulusal değerlerimize, kişilik haklarına ve ahlak anlayışımıza ters düşen konularda, hele bir de yanlışı empoze etme, aşağılama ve hakaret varsa anlayış bir yana, gereken tüm yasal yaptırımlar uygulnmalı. Verdiğin örneklerde olduğu gibi bağnazca namus cinayetlerine çanak tutan, Atatürk'e hakaret eden vs blogları hoşgörü ile karşılayamam. Üstelik kendileri gibi düşünen pek çok yandaş da bulabiliyorlar ne yazık ki. Okurken tüyleri diken diken oluyor insanın. Bloglardaki yazılar da belge olduğuna göre hukuki yollara gidilebilir olmalı. Bu konuyu bir avukata soracağım mutlaka.

Ayrıca, insanın kanına dokunan böylesine ciddi saygısızlıklar dışında da blog yazarlarının sorumlulukları var bence. Olabildiğince terbiyeli bir uslupla, yine olabildiğince yazım kurallarına uyarak, özgün ve kendi emeğinin ürünü olmalı yazılar. Bir blog yazarı, yazım klavuzundan yararlanmayı alışkanlık haline getirirse, kültürel bir çalışma da yapmış olur. Belki işlenen konu gereği alıntı yapılabilir ama en azından kaynak belirtilmeli, emeği geçenlere teşekkür anlamında bir kaç söz edilmeli. Bunlar benim düşüncelerim. Blog sayfasını ciddiye alan, emek ve zaman harcayan herkese teşekkür ediyorum.

Unknown dedi ki...

Öykücüğüm zaman zaman aynı fikri paylaşmadığımız kişilerin yazılarını da okuyanlar vardır mutlaka...O insanlara ne kadar da kızsak bu onların fikirleri..Ama konu Atatürk gibi değerlerimizse eğer ben pek okumam ama rastlarsam eğer şikayet ederim.Böyle bir hakkım var sanıyorum....
Sevgiler canım..

öykü dedi ki...

Begonvıllı ev o kadar guzel anlatmıssın kı

ıste ben de tam bunları soylemek ıstıyordum


ısteyen ıyı yazra kotu yazar hıcbrıısıne tek sozumuz olamaz
herkesın yazma ozgurlugıu dıgerlerının de okuma ozgurlugu var

ama bı noktaya kadar
bı sınıra kadar
o sınırda

ulkelerın ınsanların deger olarak kabul ettıklerı ve bunu sonuna kadar hakeden

degerelrımıze saldırı ıceren yazılar


ıste orda dursunlar

cunku orda

bız durmaycagız.

Asortik Krep dedi ki...

Şu blogların adresini bir yazıver lütfen,istersen yoruma istersen bana maile,merak ettim.Diğer yazılanların hepsine katılıyorum ancak fatmagülü tahrik ediyor diye düşünüp tecavüzünü haklı bulan kültürsüz diğeri ise ülkesini başka insanlara peşkeş çekebilecek kadar ülkesinden nefret eden şerefsiz anlamına gelirki bu çok acı.
Atatürke hakaret etmesi bir derece , bunu ülkeyi kendi çıkarlarına uygun bir şekilde ele geçirmeye çalışan insanlar için yapmaya çalışması esas önemlidir.Şerefsizliği de oradan gelir.

öykü dedi ki...

o kısılerın adreslerını yazmak

ısımlerını zıkretmek
onlara prım yaptırmak gıbı geldı bu yazddıgım yazı ve sızlerden gelen yorumların sonunda

ve onlara karsı yapılması gereken en onemlı seyın

degerlerımıze sahıp cıkmak
olabıldıgınce bu konularda cok yazmak oldugunu dusundum

nbundan sonra daha cok yazacgaım
cunku bılıyorum onlar da okuyorlar..


belkı ne kadar yanlıs olduklarını

farkederler