26 Ekim 2010 Salı

benım kı sadece merak (küçügüz sorucaz ögrenicez)


Bugun bu yazımı okuyanlardan

yazacagım konuyla ılgılı

konuyu yasayıp bılen veya okuyup ta bılgısı olan
ya da yazdıklarımın harıcı fıkırlerı olanlar
Bu konuyu lutfen bızımle paylassınlar
Cunku merak edıyorum ve soruyorum
Neden?

Necmettın Erbakan
hoca lakabı ıle sıyası dunyada bılınen ısımlerden
vakti zamanında kayıp trilyon davasında hukum gıymıs( o tarıhlerde

kapatilan refah partisinin kasasindan kayboldugu iddia edilen paralarin adresi olarak necmettin erbakan ve beraberındekılerın yargılandıgı bı davadır)


. yargitay erbakan'in cezasini onaylamistir,

ancak erbakan ın saglik ve yaŞ durumu gerekce gosterilerek hapis cezasi önce bir yil ertelenmis

ardından da olay tarıhe karısmıstıR

trilyon hala kayiptir, bakanlar dokunulmazliklari nedeniyle yargilanmamaktadirlar

dıye bı bılgıye sahıbız

bu konuda Bekır coskun da yazmıs BAKINIZ


benım merak ettıgım konu ıse şu

yaşlılık dolayısı ıle saglık dolayısı ıle boylesı bı davada yargılanmadan aklanan kısı sımdı nasıl oluyor da

sıyası bı partının basında yenıden sıyası hayatın tam ortasında olabılıyor

MERak ettım ve soruyorum..

benım kı sadece merak?

bu konuda bılgısı olanların

ya da olmayıp sadece dusuncelerını paylasmak ısteyenlerın mıkrofon

beklıyorum..

31 yorum:

komançi dedi ki...

öykü çok güzel bir soru sormuşsun .gerçekten cevabını bende merak ediyorum. benim aklıma bir soru daha geliyor. bunun cevabını da çok merak ediyorum. erbakanın sağ kolu olarak bilinen Şevket Kazan neden gidip Önder Savdan akıl alıyor. bu nasıl bir organik bağdır?

öykü dedi ki...

Ben

gercekten cok merak edıyorum komancı

umarım bu sorumun yanıtı gelır

ogrenırız bırlıkte

komançi dedi ki...

umarım öykü.

Begonvilli Ev dedi ki...

Offf ki offff! Burası çelişkiler ülkesi..Adam yaşlı ve de hasta. Trilyonların hesabı sorulamaz. Sorulsa da ceza verilemez. Amaaaa,
o yaşlı ve hasta adam, üstelik büyük suçlardan yırtabilecek kadar aciz olduğu, yasaya göre tescilli kişi ülkenin kaderi ile ilgili çok önemli bir konuda söz ve yetki sahibi olabilir. Ola ki millet istesin, başbakan bile olabilir. Bu millet de ister mi ister valla. Şimdiye dek kimleri istemedi ki.. Ya Rabbim, delireceğim:((

öykü dedi ki...

Inan anlamıyorum
anlayamıyorum cok saskınlıkla
sordum bu soruyu


neden?


neye gore neden?

merak eıdyorum

Deliler Teknesi dedi ki...

Ben olaya daha da farklı bir boyut getireyim... Kayıp trilyon denen rakam o partiye hazineden ödenen paraların harcanmamış kısmıydı... Yani senin benim param... Bizim vergiler yani... Parti kapatılınca hazine geri ister diye bu paralar gerçek dışı belgelerle harcanmış gibi gösterilmiş... Fiilen harcanmış olsaydı kayıp trilyon diye de bir mesele olmayacaktı zaten... Harcamayı akıl edememiş Hocanın adamları... Parti kapatılınca akılları başlarına gelmiş anlayacağınız... Aslında işin bu kısmı hikaye... Tartışılması gereken konu, niçin hazineden partilere bol keseden para aktarıldığı... Kimin parasını kime aktarıyorsunuz? Partiye gönül verenler finanse etsin partilerini... Dokunmayın benim vergilerime... Dokunmayın tüyü bitmemiş yetimin hakkına...

beenmaya dedi ki...

ogün samast'ın attığı kurşunun taş olduğu ve çocuk mahkemesinde yargılanacağı bir ülke burası. adalet mi arıyorsunuz var mı sahiden? pardon var evet ama herkese değil...

öykü dedi ki...

Delıler Teknesı

yazı ekınde Bekır coskun un yazısı var
okudunuz mu?
okumadıysanız lutfen okuyun

dıyor kı;

benım bı lıra bıle vergı borcum ya da yatırmadıgım bı odemem olsa,
devlet onu ne sekılde olursa olsun benden tahsıl edıor

ama bu tarzda trılyonların soz konusu oldugu belgeler
kayıptr!
bulunamıyor dıyerek

ortadan yok oluyor


cok ılgınc degıl mı


ve sızın dedıgınız gıbı
o kasalara aktarılan her bı kurus
sızın benım ve bu halkın
alın terıyle kazandıgı paralardır...



merak etmemız cok normal

ben hala merak edıyorum
cevap beklıyorum

öykü dedi ki...

Mayacım


degındıgın konu dahıl


sorulacak cok soru



yanıt beklıyor

adalet beklıyor...

A-H dedi ki...

bizim gibi vicdan sahibi insanlarin aklinin almayacagi isler bunlar oyku :(
aciklamasi ne olabilir ki...

öykü dedi ki...

İşte benım de aklım mantıgım almdıgı ıcın bu konuyu

belkı buyuklerım

Buyuklerımız
bıze
NEDEN?
dıye bısey gosterırler dıye sordum...


cunku aklım almıyor

Aynur (Küçük Hala) dedi ki...

Abdullah Gül, Necmettin Erbakan'ın kurduğu hükümette Devlet Bakanıydı (ki o dönemde ben de Başbakanlıkta görevliydim)
öz evlatlarından birisiydi yani...
Şu an kendisi Cumhurbaşkanı ve yanlış bilmiyorsam o ertelenen ceza Cumhurbaşkanı tarafından affedildi ki Cumhurbaşkanlarının böyle bir yasal hakları var.
eski hesaplardan dolayı eski dönemlerden kalma olsa bile göbek bağlılığı devam eder biliyorsun
hepsi birbirinin burnundan tutmuş durumda
e böyle olunca da tabi zaten göbekten bağlı olan herkes herkesi istediği tarafa doğru çekebilmekte...
ayrıca yargıya taşınmış hangi büyük davaların sonu gelmiş ki, hatırlamıyorum ben ceza alan birilerini
zaten bizim basın da bir tuhaf,
olay vukuu bulduğunda ayyuka çıkartırlar, hepimiz vaay be diyerek ağzı açık dinleriz sonra, o kadar çok bahsederler o kadar çok bahsederlerki öyle bir kanıksarız ki sonucunu merak bile etmeyiz, zaten etsek ne yazar, basın zaten bırakmıştır işin ucunu
çünkü gündeme bomba gibi düşen, bir önceki günü ve konuyu unutturan taze bir haber muhakkak vardır ülkemde
onun için kendini tatmin edecek bir cevabı hiiiç bekleme Öykücüm
bu değil 3, değil 4, 100 bilinmeyenli denklem gibi bence
malesef...

öykü dedi ki...

Ah Aynur Ah


O kadar acıklayıcı
yazmıssın kı


soylecek
cok ama cok sozum var


ama
susmayı tercıh edıcem

yuregımde kocaman bır agırlık duyuyorum
cok agır

Newbahar dedi ki...

Aynı soruyu Erbakanın parti başına yeniden geçtiği gün oğluşla birbirimize bakıp sorduk.
Cevap bulamadık ama şu bir gerçek ki ülkemizde yasaklılar, hapse girmiş çıkmışlar, yolsuzluktan yatmışlar, soygunculuktan berat etmişler ve her türlü suça iştirak etmişler ya millet vekili oluyor yada başbakan.
Hani bu ülkede, ülkeyi yönetenlerin başına geçeceksen illaki geçmişinde yargılanmış, ceza almış olacaksın.
Şimdi hadi bakalım atsınlar bu adamı geri içeriye. Atamazlar çünkü başbakanda, cumhurbaşkanıda Erbakanın elini eteğini öpmüş insanlardır vesselam.

öykü dedi ki...

Dokunulmazlıklar Kalkmalı



bu cok onemlı


halk nasıl yaptıgı suclardan yargılanıyorsa

onun elcısı olarak
ona hızmet etmek amaclı oraya gelmıs olan
mılletın vekıllerı de ( adı ustnde bızlerın vekıllerı oluyrolar)

aynen onlar da bız gıbı
yargılanabılmelı

dokunulmazlıklar
en tez zamanda kaldırılmalı

Dalgaları Aşmak dedi ki...

Çok yerinde bir soru sevgili öykü.Ama böyle sorular sorulsaydı ve cavapları verilseydi sanırım ülkemiz bugün bu halde olmazdı.

Adsız dedi ki...

Bu konuda hepimizin söyleyecek çok sözü var elbet,ama inan bende çok şaşırdım bütün ev halkı ne oluyor bu ne demek,nasıl olur diye birbirimize sorular sorduk.Ama aklımız almıyor bizim bu durumları.Yeni anayasayla uygulamalar başladı bile,eski anayasa ile partiden atılan insanlar,yeni anayasa ile partilerine geri döndüler,gayer rahat.Herşey okadar karışıyr ki bu ülkede,bir kaç aklı başında insanın gücü yetmiyor bu karşıklıkları gidermeye.Ve bizlerin verdiği vergiler,ve diğer bir çok ödeme ile birileri köşeyi dönüyor ve bizlerde sadece bunları hayretle izlemekten öteye geçemiyoruz.Malesef.
Ekin

öykü dedi ki...

Butun bu olayın
en onemlı tarafıdır halk,
mıllet


oysa senın de dedıgın gıbı
o sadece ızleyıcı olarak hayretle ızlıyor

ne acı..

Elifin Terazisi dedi ki...

Ah be küçüğüm ne mutlu sana, diğer olan biten herşeyi anlamışsın, bu kalmış. Ben hiçbirşey anlamadım tüm olanlardan . Aklım fikrim almıyor, pek aptal da sayılmam ama kapasitem yetmiyor demek ki:(((

öykü dedi ki...

Elıfcım

bı yazsam

daha o kadar cok sey var kı anlamadgım


yazsam

ne ben yetısebılırım yazmaya
ne sız okumaya:(

Unknown dedi ki...

Öykücüğüm yorma kafanı.Ben bu ülkede neyin doğru neyin yanlış olduğunu,insanların ahlaki değerlerin hangi boyutunda ahlaksız damgası yediklerini,ne türbanı ne de medeniyeti anlayabilmiş değilim.Bilen beri gelsin.....
Sen hemen bir olayda çözüleceğini zannediyorsan inan bana çok beklersin..
Benim anlayamadığım şu ki:
Yolda yürümeye mecali olmayan bir adam ülkeyi yönetmeye talip oluyor.Hadi o yanlış düşünüyor diyelim arkasında tüm kurmaylarıyla partililer destek veriyor,Ve biz de seyrediyoruz.
Ben Erbakan hocanın tekrar seçildiğini işitince tek bir söz söyledim.Affına sığınarak yazıyorum:
YUH YANİ!.....

öykü dedi ki...

nesecım

cozulecegıne ınanmıyorum

keske o kadar ıyımser olabılseydım


uzgunum..

zühra dedi ki...

Adam yürüme gücünü kaybetmiş, omuzlarda taşınarak gideceği yere gidiyor. Ve bu nasıl bir irade ki bu halde bile baş olabilme isteğini taşıyor.
Ama onlar ister, ister ama bu millet bu kişiyi başa getirmemeli.O istesin ama bu halkın ona haddini bildirmesi gerekir. Ancak adama nasıl bir bağla bağlanmışlar ki hala baş yapabiliyorlar, gittiği yoldan gidiyorlar.
İnsanlar hakettiği gibi yaşarmış, doğru, biz millet olarak bunu hakediyoruz. Gerektiği yerde tepki vermezsen, "bana dokunmuyor" diye bananecilik yapılırsa daha ne Erbakanlar görürüz biz.

Newbahar dedi ki...

Bu parti liderlerinin ve devletin başına geçecek şahsiyetlerin muhakkak sabıka kaydı istenmeli!!!
Bizler resmi olsun veya olmasın herkangi bir iş başvurusu yaptığımızda istenilen ilk şey bu değil mi?

Aklıma geldide bunuda paylaşmak istedim:)

öykü dedi ki...

zuhracm

bılınclı
egıtımlı bıreyler olmayı basardıgımızda


hayatımızda hersey daha guzel olacak kuskusuz

öykü dedi ki...

newbaharcım
tek sey soylıycem

cok haklısın


bız en ufacık bı resmı ıslemde her tur bılgılerımızle acık bı sekılde cıkıyoruz karsılarına ve bı sorunu olan

kabul gormuyor


ıste ınsan tam da bu noktada

e o zaman ?

dıyor

Vladimir dedi ki...

Adalet denen bir şey var ya?? İşte ndan yok buralarda. Tatlı çalan çocuklar altı yılhapiste yatıyor tatlı çaldıkları için. Trilyon .ç edince görmezlikten geliniyor. Ordu mesnuplarının bir bölümü geçmişteki suç işlme teşebbüsü ihtiamllerinin hesabını veriyor falan. Nereden baksan tutarsızlık.

öykü dedi ki...

Nerden tutulsa
bır ah var..

Adsız dedi ki...

ülkemızın hali içler acısı.

Gregor Samsa dedi ki...

Demokrasi adı altında göz göre göre anti-demokrat, kapalı bir rejime doğru sürükleniyoruz. Yönetimde saydamlık ve denetlenebilirlik yok, örgütlü toplum yok, özgür birey yok.. Atatürk'ün hedeflediği demokrasi, açık toplum, kalkınmış bir ülke olma hedeflerinden çok uzağız. Devletçilik, halkçılık, kulağa hoş gelen eski anılar gibi.. Ne yazık..

öykü dedi ki...

Gregor Samsa
Atatürk'ün hedeflediği demokrasi, açık toplum, kalkınmış bir ülke olma hedeflerinden çok uzağız. Devletçilik, halkçılık, kulağa hoş gelen eski anılar gibi.. Ne yazık..

demıssınız
kesınlıkle katılarak


ama aynı oranda da uzuntuyle
haklısınız dıyorum