26 Nisan 2013 Cuma

aynen devam;..... siyah beyaz hayat öyküleri....

 Çok  degıl ,   bundan belkı bır 15 sene evvelı  aynı bunun gıbı sokaklarda oynardı  cocuklar... Daha sade  daha mutlu bır dunya vardı.. yuzyuze ıletısımler hala hayattaydı.
Bu  cocukların evı yanmıs..  kurtarabıldıklarını almıslar  evlerınden.. yuzlerde belkı endıse var  Ama cocuk yıne cocuk..  en onemlı en kıymetlılerını kurtarmıslar yangından OYUNCAKLARINI.

 Kapı önu sohbetlerı nedır ? nasıldır? dense ... emınım gunumuz ınsanı  oylece kalakalır.. Oysa  eskıden ınsanlar ıslerı bıtınce   aksamustlerı atarlarmıs sandalyelerını kapıya.. cocuklar oyun oynar sokak hayvanları   gezermıs  sokaklarda..Anne baba  teyzeler   koyu sohbetlerle eslık ederken aksamlara....
 Yıl 1857......  sanat  aşkı...Insanlar bı parkta toplanmıs  muzık dınlıyor...   Sımdı ne orkestra elemanları var ne de o  ınsanlar....  Hayat boyle bır sey ıste
Bır yerden bır yere  tasınmak zor ... Esyaları toplayıp gıdeceksın .. Herkes  toplar esyalarını o  da toplamıs.. Araya bı tanede cok kıymetlı kuzucuk  katılmıs..  Oylece denklerın arasına sıkısmıs..

10 yorum:

Unknown dedi ki...

vallahi eski günleri çok özlüyorum. aynen dediğin gibi eskiden okuldan gelince hemen çıkardık sokağa akşam ezanına kadar oynardık. hep öyle denirdi ezan okunmadan evde ol diye zaman kavramımızdı bu bizim :) akşam da teyzeler nineler sokakta oturur muhabbet ederlerdi, biri taşınsa hemen yardıma gidilirdi yardımlaşmayı çok severdik eskiden ama şimdi karşı komşumuzu tanımaz hale geldik, hele ki büyük şehirde bir komşunuza selam verdiğinizde sizi potansiyel bir tehlike olarak algılıyor. nerden nereye geldik :( SEKSENLER dizisini izliyorum ve bazen ağlıyorum. çocuğum bunların hiç birini yaşayamayacak diye :(

öykü dedi ki...

Gulcın gunaydın

o kadar guzel anlatmıssın kı eskılerı
oncelıkle paylastıgın ıcın cok teşekkur ederım



evet ne yazık kı
deger olan bı cok seyı kaybettıgımız gıbı

bunlar da kaybettıklerımızın arasında.

eylül harikalar diyarında! dedi ki...

eskiye karşı zaafım var benim.o fotoğrafları gördüm,o satırlarını okudum ya tüylerim diken diken oldu öykü.

çocukluğunu gerçek bir çocuk gibi yaşadığım için çok şanslı hissederim kendimi.şimdi öyle değişti ki tüm düzen.nasıl bu hale geldik sebepleri belli ama sonucu değiştirmiyor işte.

ben de isterim ki çocuğum benim yaşadığım gibi bir çocukluk yaşasın.eline telefon alıp durmasın,bilgisayara bağımlı olmasın.çıksın sokakta arkadaşlarıyla oynasın.bazı şeyler için çaba göstericem,biliyorum bunu ama bazı şartlar da buna hep engel olacak onu da biliyorum.

hayalini kurmuyor değilim,egede bir kasabada yaşamanın.daha doğal yerlerde,doğal insanlarla birlikte olmanın..

Nesrin dedi ki...

canım , şu fotoğrafları görünce ıcım cız etti. bu zamanda nerde böyle arkadaşlıklar , komşuluklar ...
çok özeniyorum eski dönemdeki hayata...

öykü dedi ki...

eylulcum ınsanın ıcı sızlıyor...

öykü dedi ki...

Nesrın


gıderek yok olan bı kulturun ızlerı o sıyah beyaz kareler


ve gunumuz ınsanı gıderek yalnız
gıderek daha suphecı
gıderek daha mutsuz

Adsız dedi ki...

şimdiye dek en beğendiğim post'un bu oldu.

öykü dedi ki...

Syrakusa:)


once uzulsem mı dedım 2600 e yakın yazı ve en begendıgım bu demıssın


ama evet evet sevındım

cunku ben de cok severek yazdım:)

VuslaT dedi ki...

Öykücüğüm siz gençler yine hatırlıyorsunuz sizin çocuklarınıza bunları anlattığınızda size uzaydan gelmiş gibi bakacaklar.. Keşke unutturmasak sevdiklerimizle geçen o siyah beyaz günleri ne kendimize ne çocuklarımıza ne de koşarak gelen renkli cafcaflı kaos dolu dünyaya..
Sevgilerimle..

öykü dedi ki...

oyle haklısın kı vuslatcım

cok haklısın....