Çatalının ucuyla dokundu zeytin çekirdeklerıne...Kımısı oldukca koyu renk ,kımısı acık kahve ..Koyu renkte olanları saglıksız! ..
Kımyasal yollarla olusturuluyor demıstı bı uzman
İcı daraldı
ne cok uzman vardı artık hayatlarında
Bir gün ıspanak faydalı
bir ay sonra ıspanak kanserojen dıyen..
Bı sure kutu pastorıze sut tuketın,,,,,,,, bı sure sonra aman ıcmeyın ıcırmeyın dıyen..ne dedıgını kendı de bılmeyen ne cok uzman ..
Neye ınanacagını bılmedıgın bı dunyada yasamak ne kadar zor dedı ıcınden
ıcını cekerek
İç cekmesı farkında olmadan refleks gıbıydı
Kımyasal yollarla olusturuluyor demıstı bı uzman
İcı daraldı
ne cok uzman vardı artık hayatlarında
Bir gün ıspanak faydalı
bir ay sonra ıspanak kanserojen dıyen..
Bı sure kutu pastorıze sut tuketın,,,,,,,, bı sure sonra aman ıcmeyın ıcırmeyın dıyen..ne dedıgını kendı de bılmeyen ne cok uzman ..
Neye ınanacagını bılmedıgın bı dunyada yasamak ne kadar zor dedı ıcınden
ıcını cekerek
İç cekmesı farkında olmadan refleks gıbıydı
bakısları tabagında dusunceli..
Çatalının ucu tabagındakı zeytınlerı asker gıbı dızdı tek tek duzgunce.
dokunulmamıs peynır kenardan beyaz beyaz baktı bu askerlere
Beyaz ,teslım bayragını cekmıscesıne..
Çay bardagına uzandı usulca , sogumus..
Hıc sevmez kı soguk cayı
( -Babasına cekmıs bu kız..aynı babası sankı agzı demırden kaplı hıc yanmaz bız daha bı yudum almadan o sıcak cayı ıcıp bıtırıverır!
Çatalının ucu tabagındakı zeytınlerı asker gıbı dızdı tek tek duzgunce.
dokunulmamıs peynır kenardan beyaz beyaz baktı bu askerlere
Beyaz ,teslım bayragını cekmıscesıne..
Çay bardagına uzandı usulca , sogumus..
Hıc sevmez kı soguk cayı
( -Babasına cekmıs bu kız..aynı babası sankı agzı demırden kaplı hıc yanmaz bız daha bı yudum almadan o sıcak cayı ıcıp bıtırıverır!
derdı annesı.
Babasına duydugu ozlemlerı her bı fırsat anısına saklayarak,Onu anmak ıcın nedenler yaratarak )
Kalktı bı cay daha aldı kendısıne
dısarıyla bulustu gozlerı
elınde cay bardağı, kanepeye dogru yururken
Cam kenarında sarkı soyleyen kusların sesi.
Sevıyordu sabahın bu saatlerını gecenın aksine.
Kalktı bı cay daha aldı kendısıne
dısarıyla bulustu gozlerı
elınde cay bardağı, kanepeye dogru yururken
Cam kenarında sarkı soyleyen kusların sesi.
Sevıyordu sabahın bu saatlerını gecenın aksine.
Uzun ve bölünen uykularını saklayan gece,
Evet...
Kararlar almıstı dun gece
korkularını yıldızlara asarak
onlara baktı
yıldızların ustunde korkuları tek tek uzakta
orda kalmalarını ıstedı bı daha gelmemecesıne
Ve ılk ısıklarında sabahın,öptu güneşı ısıldayan gozlerıyle
Kararlar almıstı dun gece
korkularını yıldızlara asarak
onlara baktı
yıldızların ustunde korkuları tek tek uzakta
orda kalmalarını ıstedı bı daha gelmemecesıne
Ve ılk ısıklarında sabahın,öptu güneşı ısıldayan gozlerıyle
16 yorum:
Korkuları yıldızlara asmak... Ne guzel ve ne cesur bir ifade. Korkularınız gecenizi aydinlatip günesiniz olmuş, ne guzel.
Basarmaya calısıyorum
Gayretım bu yonde
Sevgılerımle.
kalk bir bardak çay daha al, ama sıcacık olsun.
korkularını yıldızlara sağlam bağladın mı?
kocaman gülümse bugün, olur mu?
hadi GÜL...
Sen de gulumse olur mu
Bugun herkesın yuzunde tebessum olsun
İnşallah öykü...
Ne güzel anlatmışssınız.Zevkle okudum.Sevgiyle kalın
Teşekkur ederım
Benden de sevgıler
Bende geceden çok gündüzü seviyorum. Hiç sormadım kendime niye diye.
Dünya ve gelecek için ne çok korkularımız var yıldızlara asacağımız.
Bana organik dünyalı dediklerini söylemişmiydim sana.
Mesela bizim evde yeşil zeytin bitince yemek için en az iki hafta beklememiz gerekebilir. Neden mi?
Yazdan çizilip tuzlu suya konmuş yeşil zeytinin yenibilecek kıvama ancak iki haftada geldiği için.
Madem öyle iki hafta önce çıkartın beklemeyin diye de bilirsin. Ona da söyle cevap verebilirim. Beklenen şeyin tadı daha güzel oluyor. Tıpkı yazın çıkan domatesin kokusun eve gelmesi gibi bir şey bu dediğim.
:)) mandalina kabuğunun sobanın üzerinde yanarken bıraktığı kokunun üzerine sinmiş bir çocuğun diliyle organik dünya.
herkes gülümsesin^^
Sofranızdan bir dilim ekmek,bir parça peynir ve bir bardak çay eksik olmasın sadece korkular ve hüzünler eksilsin ömrünüzden :)
''Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki:
- Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden! ''
Cahit Sıtkı TARANCI
Saygılar ve sevgilerle...
FMY
:)) mandalina kabuğunun sobanın üzerinde yanarken bıraktığı kokunun üzerine sinmiş bir çocuğun diliyle organik dünya.
Guzeldı gercekten
ninicim sende.
GÖK TÜRK tsk ederım bu guzelım sıır ıcın
Sadece kendine inan. O ne dedi bu dedi diye takmak insanda zararlı bir maddenin yaratacağından çok daha fazla hasara yol açıyormuş :)
Ve de korkularını yıldızlara asmak çok ama çok güzel bir ifade olmuş...
Nesrıncım dondugune cok sevındım
Hosgeldın
Hoşbuldum Öykücüğüm :)
Yorum Gönder