Samimi akşam üstü kahvelerınde buluşurdu onlar..
Sokakta kaygısızca oynayan cocukların sesıne karışırdı sohbetler..
Ocaga sürülen kahvelerın kokusu
evi sardıgında
sohbetın koyulugu da sarardı yürekleri
Dışardan yogurtttçuuuuuu
diye seslendıgınde
trakyalı al yanaklı rüstem amca
temiz bır kapla uzanıverırdı başlar bırer bırer
ahsap pencerelerden
kesme yogurt, ozel bı malayla kesılır
kaymak ta ister mısın?
diye ayrıca sorulurdu...
ısteyen olursa ayrı bı celık kapta bulunan kaymaktan bı mıktar o yogurdun ustune konurdu..
Yogurdun tadı süt .. kokusu süt olurdu..
Yenı dogmus bebeklere yedır
Onca temız onca saf
Yan komşu meferret teyzenın balkona sıra sıra ıplere dızdıgı bıberlerı, patlıcanları kurumaya yüz tutardı hafıf esen aksam üstü yelıyle..Yüreklerde bir huzur vardı.. Gunduzlerı sokak kapıları kitlenmezdı.. cocuklar rahat gırıp cıksın dıye.. Komsu teyzeler guleryuzle
ekmege surulmus evde yapılmıs salcaları sunardı komsu cocuklarına.. o lezzet unutulmazdı..
Çok sonraları .....
Ahşap pencere pervazlarını özledi insanlar..
plastıge geçeli evler
İlişkıler de plastıkleşti...
21 yorum:
naylonumsu bir hayat sürer olduk zaten ...eskiler sadece anılarda,özlemlerde kaldı.
ahşap fotoğraf kutularında 1-2 eski anı varsa eğer ne mutlu bize..
sevgiyle kal...
Bubenmishim
gunaydın
ne yazık kı
özledıgımız herseyın
sadece fotograf karelerınde kaldı izleri
Bir keresinde "Eskiye duyulan bu hasret, hayattan beklentilerimizi elde edememizden mi kaynaklanıyor acaba?" diye sormuştu bir arkadaşım. Sanırım doğru... Siz ne dersiniz?
Biz anılarla avunuyoruz, çocuklarımız masal tadında dinleyecek yaşananları... Biz plastikleştik ama maalesef onlar mekanikleşecek... İlişkiler, paylaşmadıkça tükenecek :( Çok üzgünüm...
mit
hep elde edemedıklerımız
hem de varolup ta elımızden ucup gıdenler gıbı durumlar mutsuzlugun temelı bence.
Bed@Rdem
gıderek kaybedıyoruz en guzel degerlerımızı..
gitgide robotlaşıyoruz hem de her şeyimizle...
ahşap evlerin kkusu hiçbir yerde yok..yürüdükçe gıcırdayarak konuşan o evler..
Çunku onlar da canlıydı
Yasıyorlardı..
Öykü Hanımefendi Kızım,
yaşınızın bir haylice genç olmasına rağmen ne kadar net, temiz ve güzel hatırlıyorsunuz o günleri. pek isabetli şeyler yazmışsınız. dimağınıza hayran kalmamak mümkün değil. gerçekten bir başkaydı o zamanlar.
Sayın Mefharet Düzgünman
yasınızı bılmıyorum ama tam o gunlere aıt bı ısme sahıpsınız ne kadar guzel..
Benım yazdıgım yazıya gelınce..
hatırlama sansım yok o donemlerı yaşamadım
ama gerek aılemden dınledıklerım
gerekse okudugum yazılar
ve o doneme duydugum sempatı boylesı bı yazı yazmamı sagladı
begenınız ıcın mınnettarım.
ben o sütü buldum biliyor musun ?
hem de istanbul'da, her hafta eve teslim. hastalıklardan ari sertifikalı :)
her akşam mis gibi süt içiyorum, yoğurt da ev yapımı!
ama asıl özlediğimiz çocukluk günlerimiz galiba. sokaklarda akşama kadar oynadığımız oyunlar :(
Çok sanslısın nalan
hıc degılse yogurt sut olarak eskı zamanları yakalamıssın:)
sevgıler
Canım ne güzel bir yazı olmuş :) ben de nalan gibi sütcümü buldum oğlum o lezzeti tadıyor o kokuyla büyüyor biraz da olsa teselli.sevgiler.
sevgıler nehırcım:)
Merhaba Öykü,
yazınız soğuk,sisli bir kış gününe denk gelince ister istemez bende birşeyler yazmak istedim;
O zamanlara dair hatırladığım şey saatlerce dışarıda oynadığımızdı hele uzun yaz geceleri gece yarılarına kadar. Güzel güneşli bir yaz sabahında erkenden uyanıp aceleyle yapılan bir kahvaltının ardından sokağa fırlayıp diğer tüm arkadaşları toplayıp çeteyi kurup güne başlamamızdı, küçükler kardeş-arkadaş, büyükler abla-teyze-amcaydı herkese saygı duyulur sözü dinlenirdi büyüklerde her çocuğa kendi çocuğu gibi sahip çıkar, gözetirdi yeri geldiğinde anneye bile söylemeden uyarırdı. Geçmişi bu kadar net hatırlamama rağmen geçiş sürecini hiç hatırlamıyorum, biz ne zaman sokakta oynamaktan vazgeçtik, ne zaman karanlık sokaklardan korktuk oysa çocukken bile mahallenin en karanlık köşelerini bilirdik çünkü gece yarısı saklambaç oynarken az saklanmamıştık orda, ne zaman günler bize yetmez bir yerlere yetişemez olduk oysa, çocukken okula, oyuna, çizgi filme vakit bulabiliyorduk ne zaman yabancılardan korktuk evlerine gönderilmedik oysa çocukken sorgusuz sualsiz girerdik yağmurlu, soğuk günlerde çizgi film izlemeye, ne zaman kapıları kilitlemeye başladık annelerimiz biz küçükken kapı kilitlemez di çünkü o komşuda yada pazardayken olurya acıkılırdı eve girip çıkılırdı aceleyle hatta çoğu kez kapı çekilmezdi bile...
sanırım bizim kuşağın kaderi bu olucak geçmişe özlem.
Serap
Merhaba Serap
oncelıkle o kadar guzel yazmıssın kı cocukluguna daır anılarını
bu da ayrı bı yazı olarak okunmalı
cok teşekkur eedıyorum
Ve...
cok sanslısın bence
boyle ozleyecegın anıların oldgu ıcın
Ahşap=doğallık...
Kesinlikle...
Sevgiler sana...
sevgıler:)
SELAM ÖYKÜ:)
BEN SENTETİK HAYATTAN AZ DA OLSA KURTULDUM VE EVDE KENDI YOGURDUMU KENDIM MAYALIYORUM VE SÜTTE GERCEK SÜT ALISMASI ZOR OLDU İLK ZAMANLAR CUNKU DOGAL DIYARE YAPIYORDU:)
BAKKAL UZAK OLDUGU ICIN GITMEK PROBLEM EKMEGIDE KENDIM YAPMAYI OGRENDIM GUZELDE OLUYOR SABAHLARI KUZINEDE ISITIYORUM EN ÇOK KURU FASULYE YAPIYORUM AMA BU KIS BAHCEMI EKEMEDIM DAHA CAHILIM BU KONUDA AMA GECEN YAZ GIBI GENE ELIME NE GECERSE EKECEM BOL BOL YIYECEZ AHH ELIM GELDE EKRAN ICINDE DE SANA BAHCEMIN SALATALIGINI CERI DOMATESI BIBERIMI YEDIRSEM :) SABAHLARI BIDE BEYAZ PEYNIRLE OHHH TADINA DOYAMASSIN WALLA ORGANIK DEDIKLERI ILE MARKET TE SATILANLARIN ARASINDA DUNYA KADAR FARK VAR BEN BUNU DAHA IYI ANLADIM KOKUSU TADI DAHA FARKLI KENDI YETISTIRDIGIN...
BURADA KILO ALDIM BEN YAA HUZURDAN OLDU SANIRIM :) DAHA AZ ÜZÜLÜYORUM DAHA AZ GOZ GORMEYINCE GONUL KATLANIYOR ÜLEE İŞTEE
Ece cım
anlattıgın seyler cok ozel
cok sanslısın bu anlamda
bı kac kılo ıcınse canını sıkma
emınım sen boyle de cok sekersın:)
sevgılerımle
Yorum Gönder