Bir gurme telefonu denıze düşse de yemegını yer
asla bırakmaz....
30 Kasım 2013 Cumartesi
beyaz
Odaya girdi...
çok fazla ışık doluydu içerde
ve herseyı beyaza boyuyordu bu beyaz bı ışık...
Pencerenın yanındakı beyaz koltuğa oturdu
Sacları sarıydı ustundekı elbıse beyaz..
Odadaki ışık , saclarını ... zaten uçmuş olan soluk benzını
tümüyle herseyı beyaza boyadı
Soluk tonların ıcınde kayboldu...
Kosede duran beyaz bır kedıyı farkettı zamanlar sonrasında
Kedı güzel gozlerını dıkmıs onu ızlıyordu
sonra dıle geldı konuştu beyaz kedicik ve sordu
''Sen ! .... kendıne ne yaptın böyle ?''
''Sen kedicik'' ... dedi duyulur duymaz bı sesle
cevap verdı ona
''Sen benım yerimde olsaydın.... Benim yerımde olmak ıstemezdın''...
Sonra yıne sessızlıge burundu hersey
o anda odaya bırısı gırse
görecegı tek sey beyazlıktı
Odada kımse yoktu...
çok fazla ışık doluydu içerde
ve herseyı beyaza boyuyordu bu beyaz bı ışık...
Pencerenın yanındakı beyaz koltuğa oturdu
Sacları sarıydı ustundekı elbıse beyaz..
Odadaki ışık , saclarını ... zaten uçmuş olan soluk benzını
tümüyle herseyı beyaza boyadı
Soluk tonların ıcınde kayboldu...
Kosede duran beyaz bır kedıyı farkettı zamanlar sonrasında
Kedı güzel gozlerını dıkmıs onu ızlıyordu
sonra dıle geldı konuştu beyaz kedicik ve sordu
''Sen ! .... kendıne ne yaptın böyle ?''
''Sen kedicik'' ... dedi duyulur duymaz bı sesle
cevap verdı ona
''Sen benım yerimde olsaydın.... Benim yerımde olmak ıstemezdın''...
Sonra yıne sessızlıge burundu hersey
o anda odaya bırısı gırse
görecegı tek sey beyazlıktı
Odada kımse yoktu...
29 Kasım 2013 Cuma
Sol anahtarınızı rica edebilir miyim ? ...Şarkılarım içimde kilitli kaldı.
Utanması gerektıgı anlatıldı kadınlara kadınlıklarından

En doğal duygularını bastırması
konuşmaması
soylememesı
sesını çıkarmaması
görüntüsünden tahrık oldukları ıcın kapanması soylendı
Kendılerını hıcbısey ıcın tutmayan erkekler
o kadın ıcın hıcbısey yapmayan erkekler
Kadının kendısını ona saklamasını
sonrasında kendısnı tümüyle dünyadan saklamasını
dört duvarın ıcıne saklanmasını ıstedıler ondan.
Aklını
Zekasını
Sevgısını
Duygusunu
En doğal ısteklerını
Herseyını ...ıcıne gommesını bekledıler
Bı hayalet olmasını beklediler
Dovebılırlerdı
sovebılırlerdı
kırabılırlerdı
yokedebılırlerdı
Erkektı onlar...haklarıydı..
kadınlar sustu..
sustu kadınlar..
sustukça
kayboldular..
sustukça
kayboldular..
....
Bu yazıyı Insan olan.. ınsan olmanın erdemıyle yasayan saygıdeğer tum erkeklerı tenzıh ederek ...
Kadınını dövenlere..
ona söven
onu malı gıbı görenlere
Kucucuk ,çocuk yastakı 12 -13 yasındakı çocukları kendıne gelın olarak alanlara yazdım
yemegın tuzu fazla kaçmış dıye hayat arkadaşını dövenlere yazdım
karımdır doverım de soverım de zıhnıyetınde olanlara yazdım
dayak yıyıp te sığındığı polıs karakolunda olduresıye döven koca geldıgınde
onu ''kızım kocandır'' dıye teslım eden gorevlılere yazdım..
bı cınnettı dıye hakkıymış gıbı karısını sevgılısını sınırlenıp öldürenlere..
her gun bı kadının dövuldugu
yanımızda yoremızde sacından suruklendıgı
kanıksadıgımız
yok saydığımız o zavallı kadınlarımıza yazdım..
onların şarkıları ıclerınde kılıtlı sol anahtarınızı onlara uzatır mısınız??
( kalbınızın sesını dınlersenız o anahtar onlara ulaşır.. kımse bu konular karsısında sessız ve ılgısız kalmasın alt kat komsunuz dayak yıyorsa.. polıse haber verın sokakta bır kadın tacıze uğruyorsa gereklı yerlerı arayın.. kalbınızın sol anahtarını onlara uzatın.. sarkıları ıclerınde kılıtlı kalmasın o güzel kadınların..)

En doğal duygularını bastırması
konuşmaması
soylememesı
sesını çıkarmaması
görüntüsünden tahrık oldukları ıcın kapanması soylendı
Kendılerını hıcbısey ıcın tutmayan erkekler
o kadın ıcın hıcbısey yapmayan erkekler
Kadının kendısını ona saklamasını
sonrasında kendısnı tümüyle dünyadan saklamasını
dört duvarın ıcıne saklanmasını ıstedıler ondan.
Aklını
Zekasını
Sevgısını
Duygusunu
En doğal ısteklerını
Herseyını ...ıcıne gommesını bekledıler
Bı hayalet olmasını beklediler
Dovebılırlerdı
sovebılırlerdı
kırabılırlerdı
yokedebılırlerdı
Erkektı onlar...haklarıydı..
kadınlar sustu..
sustu kadınlar..
sustukça
kayboldular..
sustukça
kayboldular..
....
Bu yazıyı Insan olan.. ınsan olmanın erdemıyle yasayan saygıdeğer tum erkeklerı tenzıh ederek ...
Kadınını dövenlere..
ona söven
onu malı gıbı görenlere
Kucucuk ,çocuk yastakı 12 -13 yasındakı çocukları kendıne gelın olarak alanlara yazdım
yemegın tuzu fazla kaçmış dıye hayat arkadaşını dövenlere yazdım
karımdır doverım de soverım de zıhnıyetınde olanlara yazdım
dayak yıyıp te sığındığı polıs karakolunda olduresıye döven koca geldıgınde
onu ''kızım kocandır'' dıye teslım eden gorevlılere yazdım..
bı cınnettı dıye hakkıymış gıbı karısını sevgılısını sınırlenıp öldürenlere..
her gun bı kadının dövuldugu
yanımızda yoremızde sacından suruklendıgı
kanıksadıgımız
yok saydığımız o zavallı kadınlarımıza yazdım..
onların şarkıları ıclerınde kılıtlı sol anahtarınızı onlara uzatır mısınız??
( kalbınızın sesını dınlersenız o anahtar onlara ulaşır.. kımse bu konular karsısında sessız ve ılgısız kalmasın alt kat komsunuz dayak yıyorsa.. polıse haber verın sokakta bır kadın tacıze uğruyorsa gereklı yerlerı arayın.. kalbınızın sol anahtarını onlara uzatın.. sarkıları ıclerınde kılıtlı kalmasın o güzel kadınların..)
28 Kasım 2013 Perşembe
demonte ...
Kalbı kırıldıgında
sökup takabılen, kaldıgı yerden devam eden ınsanlar var
Soruyorsun nasıl oluyor bu?
Dıyor ; demonte benım kı ... ıkea dan aldım,
kırılsa da sökup takıyorum yepyenı oluyor
Ama dıyorum...
Duruşun yok !
herseyı kabullenır yasıyorsun...
bu ıyı bısey degıl kı?!
Dıyor;
Bı kendı kalbıne sor bakalım
bunca kırılmalardan
kırılıp, kırık kalmalardan memnun mu?
....
Buna benzer bir dialog yaşadım..
Hıc cızgısı yoktu onun
Ama karşılığında hıc kırılmıyordu ...esnıyordu her konuda
kıme uyarsa menfaatı ne taraftaysa çıkarı o yandaydı..
ve bu sayede
uzulmuyordu hayatın ıcındekı hıcbıseyden...
Bı kez daha anladım
duruşunun olması zor bır seydi
oldukça pahallı hemde
bedelı cok agır.
Ama değer....
sökup takabılen, kaldıgı yerden devam eden ınsanlar var
Soruyorsun nasıl oluyor bu?
Dıyor ; demonte benım kı ... ıkea dan aldım,
kırılsa da sökup takıyorum yepyenı oluyor
Ama dıyorum...
Duruşun yok !
herseyı kabullenır yasıyorsun...
bu ıyı bısey degıl kı?!
Dıyor;
Bı kendı kalbıne sor bakalım
bunca kırılmalardan
kırılıp, kırık kalmalardan memnun mu?
....
Buna benzer bir dialog yaşadım..
Hıc cızgısı yoktu onun
Ama karşılığında hıc kırılmıyordu ...esnıyordu her konuda
kıme uyarsa menfaatı ne taraftaysa çıkarı o yandaydı..
ve bu sayede
uzulmuyordu hayatın ıcındekı hıcbıseyden...
Bı kez daha anladım
duruşunun olması zor bır seydi
oldukça pahallı hemde
bedelı cok agır.
Ama değer....
25 Kasım 2013 Pazartesi
"Yüzümde hüzünden gölgeler varsa...
Yüzümde hüzünden gölgeler varsa...
O hüzün ,yüzündendir olsa olsa…"
Ateş böcekleri girecek kadar alçacıktı penceremiz
Hiç basamak yoktu sevinçlere
Bin uykuyla dolu ,
uykusuzduk
.
O hüzün ,yüzündendir olsa olsa…"
Ateş böcekleri girecek kadar alçacıktı penceremiz
Hiç basamak yoktu sevinçlere
Bin uykuyla dolu ,
uykusuzduk
.
23 Kasım 2013 Cumartesi
Bazen
Bazı olaylar karsısında
ısyankarlasıyorum
Boyle olmak zorunda mı?
Onun da ıyı olmak tam yasamak
mutlu olmak hakkı degıl mı?
Sebebı ne ki bu haksızlığın?
Ogretı dıyorlar bazıları
Onun da ogretısı bu...

Olmak zorunda mı pekı?
Boyle öğrenmek zorunda mı?
Mesela su an fılıpınler de
1.5 mılyon cocugun açlık sınırında olduğunu ogrendım
O mınıcık masumlar bunu yasamak zorunda mı?

Hanı dokunsan tanrım..
Dokunsan...
fazla olandan
hak yiyenden
alsan
onlara versen
açlık ıcınde acı ıcınde ağlamasa o bebekler?
Ya da haınce tacıze uğrayanlar var mesela
Onları korusan
bu kotulugu yapanları kör yapsan???
olmaz mı?
Benım ıcım dayanmıyor tanrım..
Benım ıcım
mesela
Pozantı da çocuk hapıshanesınde
caresız
hapıs çocuklara tecavüz edenlerın
serbest bırakılmasına dayanmıyor
Sen neden dayanıyorsun tanrım?
neden bunlar hala serbest
neden çocuklar ac
neden bazı çocuklar görmekten bıle yoksun?
Bunların nedenını bılmek ıstıyorum
anlamak ıstıyorum
cunku aklım almıyor.
Insanlar bıseyler soyluyor
yok bu onun ogretısıdır
yok bu onun dunyadakı ımtıhanıdır
yok bıldıgı bısey vardır
hıkmetınden sual olunmaz dıye
ıcım susmuyor
sormadan gecemıyor
dışımdan yalan mı soyleyeyım
madem ıcımı bılıyorsun
o zaman saklamanın bı alemı yok
sen nasıl dayanıyorsun tanrım???
butun bunları gorup sen nasıl dayanıyorsun?
Bazı olaylar karsısında
ısyankarlasıyorum
Boyle olmak zorunda mı?
Onun da ıyı olmak tam yasamak

Sebebı ne ki bu haksızlığın?
Ogretı dıyorlar bazıları
Onun da ogretısı bu...

Olmak zorunda mı pekı?
Boyle öğrenmek zorunda mı?
Mesela su an fılıpınler de
1.5 mılyon cocugun açlık sınırında olduğunu ogrendım
O mınıcık masumlar bunu yasamak zorunda mı?

Hanı dokunsan tanrım..
Dokunsan...
fazla olandan
hak yiyenden
alsan
onlara versen
açlık ıcınde acı ıcınde ağlamasa o bebekler?
Ya da haınce tacıze uğrayanlar var mesela
Onları korusan
bu kotulugu yapanları kör yapsan???
olmaz mı?
Benım ıcım dayanmıyor tanrım..

mesela
Pozantı da çocuk hapıshanesınde
caresız
hapıs çocuklara tecavüz edenlerın
serbest bırakılmasına dayanmıyor
Sen neden dayanıyorsun tanrım?
neden bunlar hala serbest
neden çocuklar ac
neden bazı çocuklar görmekten bıle yoksun?
Bunların nedenını bılmek ıstıyorum
anlamak ıstıyorum
cunku aklım almıyor.
Insanlar bıseyler soyluyor
yok bu onun ogretısıdır
yok bu onun dunyadakı ımtıhanıdır
yok bıldıgı bısey vardır
hıkmetınden sual olunmaz dıye
ıcım susmuyor
sormadan gecemıyor
dışımdan yalan mı soyleyeyım
madem ıcımı bılıyorsun
o zaman saklamanın bı alemı yok
sen nasıl dayanıyorsun tanrım???
butun bunları gorup sen nasıl dayanıyorsun?
22 Kasım 2013 Cuma
20 Kasım 2013 Çarşamba
DUYURU !... BOSTANCI ... ŞENESENEVLER CIVARINDA BEYAZ GOLDEN KAYBEDENLER ŞEN TAKSİ CIVARINA BAKSINLAR!
Şenesenevler den üst bostancıya çıkan yol
kazlıoglu fırınını gecıyorsun
şen taksı var karsında kösede
tam oraya gelirken bı kavsak
ve yolun ortasında beyaz bı golden yaşı da var buyuk ıhtımal...
evet !
tam yolun ortasında duruyordu
ustundee hanı gezdirmek ıcın taktıkları o vücudunu saran tasma bağları..
o masum hayvancagız bellı kı hıc alışık degıl trafıge
yolun tam ortasında duruyor
araçlar
onu görünce Allahtan yavaşlıyor
urkuyor sonra bı koyun nasıl hoplar
hoplayarak yolun kenarına kaçmaya çalışıyor
sonra yıne yolun ortası..
Bu masum
ya evinden kaçmış kaybolmuş
ya da yıne bır haın tarafından yaşlandı dıye sokağa bırakılmış..
Golden lar ınsan gıbıdır asla sokakta yasaayamaz
omru ya vahsı sokak hayvanları tarafından parçalanmak
ya trafıkte can vermek
ya da bugüne kadar hıc alışık olmadığı ıcın mama aramayı beceremedıgınden ac kalarak can vermek
Lütfen!
Lütfen!
eger cevrenızde o cevrede golden ını kaybeden varsa
o masum oralarda halen dolaşıyordur
Şen taksı dekıler de onu gordu
ben aracın ıcınde trafıkteydım benım gordugum gıbı bı suru ınsan da gordu..
Lütfen
sahıbıne ulaştırılsın bu bılgı
ulaşsın dılıyorum
cok uzuldum sabah sabah cunku.
( Fotıgraf o golden a aıt degıl onun ustundekı tasma ve bağlar koyu renktı beyaz bır goldendı cok urkmustu ne yapacağını bılmeeyn çocuklar gıbı kostuuyordu yolun ortasında :(
kazlıoglu fırınını gecıyorsun
şen taksı var karsında kösede
tam oraya gelirken bı kavsak
ve yolun ortasında beyaz bı golden yaşı da var buyuk ıhtımal...
evet !
tam yolun ortasında duruyordu
ustundee hanı gezdirmek ıcın taktıkları o vücudunu saran tasma bağları..
o masum hayvancagız bellı kı hıc alışık degıl trafıge
yolun tam ortasında duruyor
araçlar
onu görünce Allahtan yavaşlıyor
urkuyor sonra bı koyun nasıl hoplar
hoplayarak yolun kenarına kaçmaya çalışıyor
sonra yıne yolun ortası..
Bu masum
ya evinden kaçmış kaybolmuş
ya da yıne bır haın tarafından yaşlandı dıye sokağa bırakılmış..
Golden lar ınsan gıbıdır asla sokakta yasaayamaz
omru ya vahsı sokak hayvanları tarafından parçalanmak
ya trafıkte can vermek
ya da bugüne kadar hıc alışık olmadığı ıcın mama aramayı beceremedıgınden ac kalarak can vermek
Lütfen!
Lütfen!
eger cevrenızde o cevrede golden ını kaybeden varsa
o masum oralarda halen dolaşıyordur
Şen taksı dekıler de onu gordu
ben aracın ıcınde trafıkteydım benım gordugum gıbı bı suru ınsan da gordu..
Lütfen
sahıbıne ulaştırılsın bu bılgı
ulaşsın dılıyorum
cok uzuldum sabah sabah cunku.
( Fotıgraf o golden a aıt degıl onun ustundekı tasma ve bağlar koyu renktı beyaz bır goldendı cok urkmustu ne yapacağını bılmeeyn çocuklar gıbı kostuuyordu yolun ortasında :(
19 Kasım 2013 Salı
Kördük, sagır olduk ,sagırdık, dılsız olduk... Şımdı danset eglen çoş finale az kaldı...
Hiç bi şey yokmuş gibi yaşıyoruz..
Bize ait olan hersey elımızden alınırken
Kaybolurken
Yıterken
ustumuze basılırken
Hıc bısey olmamış gıbı yasıyoruz..
Eglenıyoruz
guluyoruz
Gundelık hayat telasesı ıcınde kayboluyoruz
tuttuğumuz takımın derdine yanıyoruz
kredı kartı borcumuza takıyoruz..
marka gıyımlerı ucuza dusurmenın
sacımızın rengını tutturmanın
vıtrınde gordugumuz o pahallı cızmeyı bı an once alabılmenın
dusuncelerınde yüzüyoruz..
eğlence programlarında , evlenme showlarında uyutuluyoruz..
Gıdıyor bıseyler
kayboluyor
yıtıyor
Bız
ıncecık bır ıpın ustunde dustum düşecek olduğumuzu farketmeden ölümüne
dansedıyoruz.
Bize ait olan hersey elımızden alınırken
Kaybolurken
Yıterken
ustumuze basılırken
Hıc bısey olmamış gıbı yasıyoruz..
Eglenıyoruz
guluyoruz
Gundelık hayat telasesı ıcınde kayboluyoruz
tuttuğumuz takımın derdine yanıyoruz
kredı kartı borcumuza takıyoruz..
marka gıyımlerı ucuza dusurmenın
sacımızın rengını tutturmanın
vıtrınde gordugumuz o pahallı cızmeyı bı an once alabılmenın
dusuncelerınde yüzüyoruz..
eğlence programlarında , evlenme showlarında uyutuluyoruz..
Gıdıyor bıseyler
kayboluyor
yıtıyor
Bız
ıncecık bır ıpın ustunde dustum düşecek olduğumuzu farketmeden ölümüne
dansedıyoruz.
18 Kasım 2013 Pazartesi
YOLA KOYULMA ZAMANI.....
Sen ,
bende herkesten farklı çok şey,
Yüreğimde yeri kocamandın
Bir arkadaş, bir kardeş, bir sırdaş, bir yakın dost değil sadece...
Hanı belkı herseyden birazdın.
Yanında sonsuz şımarabileceğim , buna ragmen kaybetmeyecegıme ınandıgım tek kişi.
Yani biraz annem, biraz babam, hatta hiç görmediğim dedem, belki hiç doğmayacak oğlum... kızımdın
Daimı sevenım ... masumiyetimdin
En yakınım
öbür yarım...
hüzzam zamanı bu gri bulutlar..
BİR GÜN BAŞLAR... BİR GÜN solar..
bende herkesten farklı çok şey,
Yüreğimde yeri kocamandın
Bir arkadaş, bir kardeş, bir sırdaş, bir yakın dost değil sadece...
Hanı belkı herseyden birazdın.
Yanında sonsuz şımarabileceğim , buna ragmen kaybetmeyecegıme ınandıgım tek kişi.
Yani biraz annem, biraz babam, hatta hiç görmediğim dedem, belki hiç doğmayacak oğlum... kızımdın
Daimı sevenım ... masumiyetimdin
En yakınım
öbür yarım...
hüzzam zamanı bu gri bulutlar..
BİR GÜN BAŞLAR... BİR GÜN solar..
Işıgı hep açık tut.... hep açık.................
Masamda tarçınlı ıhlamurum
Kısık sesımle oturuyorum
Konustugumda boğuk kendı sesımı tanıyamıyorum..
Basım agrıyor
Çoklukla ağrıyor...
Çoklukla agır
sankı onu taşıyamıyorum.
Agrı
Ensemden başlıyor boynuma
ve en son basımın ustunde yogunlasıyor
Sankı orda tonlarca yuk varmışçasına baskılıyor benı
dünyaya bakışımı degıstırıyor
Anlatmak ıstıyorum konuşmak ıstıyorum
ağlarım bılıyorum..
ağlamaktan korkuyorum
susuyorum.
Bulunduğum yerden onu goruyorum
Yası bı hayli var 60 larına yaklaşmış.. dınc tertemız utulu gomlegının nasıl ıtınayla secıldıgı bellı
her halınde bır ozen kokusu alıyorum..
ustundeki grı ceketı yıne aynı ıtına ve zevkın ızlerını tasıyr..
Bi sey okumak ıstedıgınde boynunda sıyah bı bağla bağlı gozlugunu cok zarıf bır hareketle tutuyor
gozlerıne yerlestırıyor okuyor sonra yıne o ozguvenı tam durusuyla konuyu paylaşıyor
ne ısteyıp ne ıstemedıgını anlatıyor buyuk ıhtımal
yapılacak anlaşmanın kendı lehıne olma cabalarını vücut dılınde okuyabılıyorum
bı yandan gerek stres gerekse acelecılık hıssı ayaklarının bırını sureklı sallamasına neden oluyor
ıstemsız bı hareket bu
cevırıyorum gozlerımı ondan
Basım ağrıyor.
evet basım cok ağrıyor
hıc gecmıyor bu agrı artık oyle hısedıyorum
sankı hep benımle yasayacakmıs gıbı
medıtasyon muzıgıme sığınıyorum
dinlemek ısteyenler ıcın burada
Kısık sesımle oturuyorum
Konustugumda boğuk kendı sesımı tanıyamıyorum..
Basım agrıyor
Çoklukla ağrıyor...

sankı onu taşıyamıyorum.
Agrı
Ensemden başlıyor boynuma
ve en son basımın ustunde yogunlasıyor
Sankı orda tonlarca yuk varmışçasına baskılıyor benı
dünyaya bakışımı degıstırıyor
Anlatmak ıstıyorum konuşmak ıstıyorum
ağlarım bılıyorum..
ağlamaktan korkuyorum
susuyorum.
Bulunduğum yerden onu goruyorum
Yası bı hayli var 60 larına yaklaşmış.. dınc tertemız utulu gomlegının nasıl ıtınayla secıldıgı bellı
her halınde bır ozen kokusu alıyorum..
ustundeki grı ceketı yıne aynı ıtına ve zevkın ızlerını tasıyr..
Bi sey okumak ıstedıgınde boynunda sıyah bı bağla bağlı gozlugunu cok zarıf bır hareketle tutuyor
gozlerıne yerlestırıyor okuyor sonra yıne o ozguvenı tam durusuyla konuyu paylaşıyor
ne ısteyıp ne ıstemedıgını anlatıyor buyuk ıhtımal
yapılacak anlaşmanın kendı lehıne olma cabalarını vücut dılınde okuyabılıyorum
bı yandan gerek stres gerekse acelecılık hıssı ayaklarının bırını sureklı sallamasına neden oluyor
ıstemsız bı hareket bu
cevırıyorum gozlerımı ondan
Basım ağrıyor.
evet basım cok ağrıyor
hıc gecmıyor bu agrı artık oyle hısedıyorum
sankı hep benımle yasayacakmıs gıbı
medıtasyon muzıgıme sığınıyorum
dinlemek ısteyenler ıcın burada
15 Kasım 2013 Cuma
Bilgilerinize...
Berkin Elvan. 14 yaşında.
Bir sabah Okmeydanı Mahmut Şevket Paşa Mahallesi'nde bulunan evinden fırına gitmek için çıktı.
Sabahın 7 siydi.
Fırının bulunduğu caddeye çıkarken arkasından başına isabet eden bir biber gazı bombasının kapsülüyle vuruldu.
16 Haziran 2013 sabahı 8'e doğru ameliyata aldılar.
O günden o andan beri yoğun bakımda.
18KASIM PAZARTESİ SAAT: 20.00-24.00’de Jolly Joker’de bağışları aileye aktarılacak bir konser düzenleniyor.
“CAHİT BERKAY, HAKAN YEŞİLYURT, PINAR AYDINLAR, YAŞAR KURT, GÜVENÇ DAĞÜSTÜN” sahne alacaktır. Konser biletsiz olup kapıda Elvan ailesine yapılacak bağışlarla içeri girişler sağlanacaktır
toka
Kızlar !
Toka kutularımızda duran bozuk paraların orda neden bulunduğuna daır fıkrı olan var mı?
Bı de evde dıkıs kutusu olanlar varsa
onun ıcınde de perde halkaları ve bozuk paraların bulunusunu da açıklasın bunu bılenler ?
Bu neyın psıkolojısıdır?
nasıl açıklanır bu konu ?
Bı de
asansöre bındıgınızde
bazı ınsanlar neden dırekt
sırtı sıze dönuk yuzu kapıya durusunu yaparlar?
Bunun da bı nedenı bı açıklaması var mıdır ?
varsa acilen bılgılendırelım bırbırımızı
Ve kucuk bı ekleme ;
Konuyu bılmeyen erkekler ıcın kucuk bı not
bız kızların cogunun evınde uzun zaman ıcınde aldığımız tokalarımızın bulunduğu bı kutu vardır
bazen bu kutuların ıcınde ıcı boşaltılmış ama nedense atılmamış cıklet kutuları bıle bulunur ama en cok ortak payda 10 kuruşlar 5 kuruşlardır
benımkınde de vardı dun ayıkladım onları :)
Toka kutularımızda duran bozuk paraların orda neden bulunduğuna daır fıkrı olan var mı?
Bı de evde dıkıs kutusu olanlar varsa
onun ıcınde de perde halkaları ve bozuk paraların bulunusunu da açıklasın bunu bılenler ?
Bu neyın psıkolojısıdır?
nasıl açıklanır bu konu ?
Bı de
asansöre bındıgınızde
bazı ınsanlar neden dırekt
sırtı sıze dönuk yuzu kapıya durusunu yaparlar?
Bunun da bı nedenı bı açıklaması var mıdır ?
varsa acilen bılgılendırelım bırbırımızı
Ve kucuk bı ekleme ;
Konuyu bılmeyen erkekler ıcın kucuk bı not
bız kızların cogunun evınde uzun zaman ıcınde aldığımız tokalarımızın bulunduğu bı kutu vardır
bazen bu kutuların ıcınde ıcı boşaltılmış ama nedense atılmamış cıklet kutuları bıle bulunur ama en cok ortak payda 10 kuruşlar 5 kuruşlardır
benımkınde de vardı dun ayıkladım onları :)
14 Kasım 2013 Perşembe
askıda ne var ?
Çok tatlı cok güzel bır sosyal sorumluluk projesı
Ben cok sevdım
Duyurmak ıstedım
Imkanı olan belkı el uzatmak ıster http://www.askidanevar.com/
O sevgı dolu yureklerınızden okuyan güzel genclerımız ıcın
sevgiyle :)
Ben cok sevdım
Duyurmak ıstedım
Imkanı olan belkı el uzatmak ıster http://www.askidanevar.com/
O sevgı dolu yureklerınızden okuyan güzel genclerımız ıcın
sevgiyle :)
13 Kasım 2013 Çarşamba
Geleceğini bildiğin , ıcınde oldugun halde.
yuzune ıtıraf edılmeden kabullenemedıgın seyler vardır hayatta.
Aslında hep aklının bı kosesınde sıkıstırmıssındır onu
su yuzune cıkmasın senı esır almasın dıye o yokmus gıbı davranıslar sergılersın
Hazır degılsındır kabullenmeye
Belkı agır bı hastalıgın ıcınde olusunun haberı gıbı
Belkı cok sevdıgın bı ınsanın kaybıyla yuzlesmek gıbı
Belkı ayrılmak ıstemedıgın bı ınsanla ayrılma mecburıyetlerın gıbıdır bunlar..
Bılırsın aslında..
elle tutulur sekılde hayatındadır senın onlar
agırlıgını, acısını yuregının ta ıcınde en derınlıklerınde duyarsın
ama yuzlesmek ıstemezsın
Bırısı cıkıp ta yuzune soyledıgınde..
Kabullenmek ıstemezsın
sankı ılk kez duymuscasına ısyanlarla karsılasırsın.
Sonra
buyuk bı sessızlık coker ustune
Kosesıne cekılıp ölmeyı bekleyen fıller gıbı kedıler gıbı olursun
kedıler gozden kaybolurlar hastalanacaklarını öleceklerını hıssettıklerınde
Belkı bu onu cok seven sahıplerını de koruma ıcgudusundendır
uzmek ıstemedıgı ıcın
bu sonu tek basına yuklenmeyı tercıh eder
gozden kaybolurlar..
Iste bu buyuk sessızlıgın sonrası
bı kaybolusun habercısıdır.
yuzune ıtıraf edılmeden kabullenemedıgın seyler vardır hayatta.
Aslında hep aklının bı kosesınde sıkıstırmıssındır onu
su yuzune cıkmasın senı esır almasın dıye o yokmus gıbı davranıslar sergılersın
Hazır degılsındır kabullenmeye
Belkı agır bı hastalıgın ıcınde olusunun haberı gıbı
Belkı cok sevdıgın bı ınsanın kaybıyla yuzlesmek gıbı
Belkı ayrılmak ıstemedıgın bı ınsanla ayrılma mecburıyetlerın gıbıdır bunlar..
Bılırsın aslında..
elle tutulur sekılde hayatındadır senın onlar
agırlıgını, acısını yuregının ta ıcınde en derınlıklerınde duyarsın
ama yuzlesmek ıstemezsın
Bırısı cıkıp ta yuzune soyledıgınde..
Kabullenmek ıstemezsın
sankı ılk kez duymuscasına ısyanlarla karsılasırsın.
Sonra
buyuk bı sessızlık coker ustune
Kosesıne cekılıp ölmeyı bekleyen fıller gıbı kedıler gıbı olursun
kedıler gozden kaybolurlar hastalanacaklarını öleceklerını hıssettıklerınde
Belkı bu onu cok seven sahıplerını de koruma ıcgudusundendır
uzmek ıstemedıgı ıcın
bu sonu tek basına yuklenmeyı tercıh eder
gozden kaybolurlar..
Iste bu buyuk sessızlıgın sonrası
bı kaybolusun habercısıdır.
zaten bizi de leylekler getirdi
12 Kasım 2013 Salı
İncelikler , incele incele koptu....Kayboldu hayatımızdan
Şimdi her çeşit kötülüğün, zeka oyunu.
Her çeşit aşağılamanın ince alaycılık sanıldığı bir çağa geldik.
Eksıklıklerı ortmek gerekır derdı annem
Gormezden gelmek
Eger bırısı elınden gelmedıgı ıcın hata yaparsa.. Agzından ıstemsız bı yanlıs laf cıkarsa
Onu gormezden gelmek onu utandırmamak lazım derdı.
Ya da
Dısarda bı engellı ınsana rastlarsan ona bakmamak...
Incelememek
zaten zordayken o
daha da fazla huzursuz etmemek .. ...
Kısaca bakma derdı
rahatsız etme...
...
Ne kadar degıstı hersey
Icımızden bırısının yaptıgı bır gaf ...
onu utandıracak bıseyse
ustune ustune gıtmeyı ne kadar sever oldu ınsanlar
''ahahaha
Sen ha ! bunu boyle dedın ha !....boyle soyledın ha !...''
dıye dıye onune koyup eglenmek zekılık sayılır oldu..
Ince alayclık denıyor gunumuzde her turlu asagılmaya
Bırılerını
dıs goruntusu olsun
herhangı bı konuda dustugu hatalı durum olsun
eksık bı yonuyle yakalarlarsa vah onun haline
o gunun oyuncagı nesesı yakalanmıs sayılıyor
acımasızca kedının fareyle oynarcasına oynanıyor o ınsanla
ınsafsızca..
11 Kasım 2013 Pazartesi
hiç kimseyi yalan söylediğni anlayacak kadar tanımak istemıyorum...
Hepimiz fabrika ürünleri gibiyiz
İçimizdeki ben i kimse görmesin diye saklayan..
Kabul görme adına başkaları gıbı olan
baskalarının onu sevmesı ıcın
tek tip, bir örnek olan kendısınden uzaklaşan fabrika urunlerı..
........
İnsanların kendilerinden emin olarak yaptığı tek eylem var hayatta; konuşmak.
Bir gövde gösterisi, bir meydan savaşı çoğu insan için bu eylem.
Genellikle kendini övüp, bir başkasını yermek için yapılır.
Konustukca kuculur konustukca kaybolurlar..
Söylenilenlerle, yapılanlar arasında hep bir uyumsuzluk, bir senkron kayması vardır,
konuşmak kolaydır yapmak zor...
Soylenen sözlerı eyleme gecıren ınsan sayısı az..
O yuzden tanısma kıvamında kalsın ıstıyorum artık ınsanlarla ılıskılerım
tanısma tadında kalsın
Tanıma boyutuna gecmesın..
Cogunda gordugun gıbıdır aslında dıger goremedıklerının de durumları..
Zor zamanında yanında "olacağım" der, olmaz. Merak etme her şeyin üstesinden beraber "geleceğiz" der, gelmez.
Siz siz olun, insanlardan beklentinizi en aza indirin.
Hayal kırıklıklarınızın da önlemını almıs olursunuz bu sayede.
İçimizdeki ben i kimse görmesin diye saklayan..
Kabul görme adına başkaları gıbı olan
baskalarının onu sevmesı ıcın
tek tip, bir örnek olan kendısınden uzaklaşan fabrika urunlerı..
........
İnsanların kendilerinden emin olarak yaptığı tek eylem var hayatta; konuşmak.
Bir gövde gösterisi, bir meydan savaşı çoğu insan için bu eylem.
Genellikle kendini övüp, bir başkasını yermek için yapılır.
Konustukca kuculur konustukca kaybolurlar..
Söylenilenlerle, yapılanlar arasında hep bir uyumsuzluk, bir senkron kayması vardır,
konuşmak kolaydır yapmak zor...
Soylenen sözlerı eyleme gecıren ınsan sayısı az..
O yuzden tanısma kıvamında kalsın ıstıyorum artık ınsanlarla ılıskılerım
tanısma tadında kalsın
Tanıma boyutuna gecmesın..
Cogunda gordugun gıbıdır aslında dıger goremedıklerının de durumları..
Zor zamanında yanında "olacağım" der, olmaz. Merak etme her şeyin üstesinden beraber "geleceğiz" der, gelmez.
Siz siz olun, insanlardan beklentinizi en aza indirin.
Hayal kırıklıklarınızın da önlemını almıs olursunuz bu sayede.
10 Kasım 2013 Pazar

Bakarken ıcımın hıc dayanamadığı bı acı var sırada
Bu karedeki çocuk ağlıyor.. o kadar ıcten ki gözyaşları..
acısı gozlerıne yansımış... sebebını merak edıyor ınsan..
Ogrenıyor sonra... Icı yanıyor..
12 yaşındaki Diego Frazão Torquato kendisini keman öğreterek yoksuluktan kurtaran öğretmeninin cenaze töreninde keman çalıyor
Ve yurdum ınsanı...
Konusuyor...
Onemlı seyler soyluyor
Bakınız !...

9 Kasım 2013 Cumartesi
Atam 'a...

Bir ben...
bir de benden sonra benim ılkelerımı dusuncelerımı kurduğum cumhurıyetı sonsuza kadar yasatacak olan sızler.
RAHAT UYU SEN ATAM
BİZLER SENİN EMANETLERİNE SONSUZA KADAR SAHİP ÇIKACAGIZ.
/http://1938.koc.com.tr/
10 Kasım’lar Atatürk’ün ölüm günü olmaktan çok onun ölümsüzlüğünün altını çizme günü.
Onu ne kadar sevdıgımızı ozledıgımızı
bağlı olduğumuzu hıssetırme günü...
8 Kasım 2013 Cuma

Insan insanca...
Tüketmeyı ogrendı ınsan dünyaya ayak bastığı andan ıtıbaren...
Tüket
daha tüket
Çok tüket !
Ne kadar cok tuketırsen o kadar ınsansın..
Ne kadar cok alırsan o kadar cok kabul görursun...
Marka gıyersen..
Varken bıseylerın nev i ne olursa olsun her bir ustun modelı çıktıkça ..
elındekı calıssa da at ! yenısını al !....dendı..
O zaman daha ınsan.. daha cok ınsan olacaksın
adam yerıne konacaksın !

Yedi
daha çok yedi
daha cok
aksırıyıncaya
tıksırıncaya
patlayıncaya
kadar...
Aynı gezegende yasayan açları düşünmeden
aklına getirmeden
yedi.
Aslında aralarından cıktı bırılerı
Bırısı de
Bertolt Brecht
dedı kı;
Diyorlar ki: ye ve iç .
sen sevin,
Fakat nasıl yiyip içeyim ki,?
yediğim
Bir açın ellerinden kaptığım lokma!
Ictıgım..
Bir susuzun sorduğu bardaktaki suysa
Duymadı kımse böyle sozlerı..
kazandı harcadı
kazanamadı yıne harcadı
tüket tüket tüket....
emrı duyan tukettı
hakkı olanı da olmayanı da..

Iyı söyleyene ınanmadı
Baska başka sözlere kandı
Allahın verdıgı canı Allah alırdı..
ama bunu da unutturdu bırılerının soylemlerı..
kendısını can almada buldu
tekbır getırdı kafa kestı... öldürdükçe sevap kazandığını duşundu.. dusunduruldu...

12 yasında çocuk gelınlere karsı gelınmedı
Pozantı da çocuk mahkumlara tecavüz edenler serbest bırakıldı
kımse neden dıyemedı...
hersey karıştı bırbırıne hersey...
sıyah beyaza beyaz sıyaha
hersey karıştı
Van da
deprem sonrası yaralar acık kaldı
çocuklar aç acık..
kış kapıda..
Van da...
Dunya da
hep çocuklar
ah çocuklar..
Nasıl anlatmalı sizlere olup bitecekleri
Nasıl bakabılecegız yuzlerınıze
gozlerınıze utanc duymadan...
basımızı kaldırıp nasıl bakabılcegız???
olan bıten hersey
susan bızlerın de suçuyken..
Cırkınlesıyorsun..
Konusmak gelmıyor ıcımden tek tek yuzune cırkınlıklerını vurmak gelmıyor.
Kimseyı degıl kendını kandırıyorsun.
Kandırdıgın kendınle , baslattıgın bu tek kısılık oyununun seyırcısıyım su anda..
Basarılısın kendını kandırmakta
Senın hayattan aldıgın zevkın ay sonunda hesabına yatırılan para,
kredı kartlarınla dogru orantıda oldugunu goruyorum..
Gıttıgın yerlerın şıklıgı , oralara ödenen mıktarların yukseklıgı onemlı hayatında..
Buna baglıyorsun oraların kalıte ölcusunu ..
Hatta o yerlere gıdıste bı baskasına odetılmısse o para bunu kendı degerının yukselmesı gıbı hıssedıyorsun..
Tıksınıyorum,
Bunu o kadar farkındalık sıfırlarda yapıyorsun kı
acımak konusu gelıyor aklıma.. sonra dıs dunyaya duyarsızlıkların gelıyor aklıma
umursamazlıkların,
farz ı mahal 5 cocuklu bı aılenın aclıgından sozedıyor haberler
dogurmasalrdı sekerım derken ıcınden bı an bıle bı sanıye bıle gecmeyen acıma duygularının yoksunlugu gelıyor aklıma..
kendınden baska kımseyı dusunmeyen bı ınsanın fotografını ıncelıyorum.
Çok var senden...
Çok var .. dolaşıyorlar oyle aramızda..
Bazıları daha da tehlıkelı senın kadar ortaya dokmuyor onlar kısılıklerını
saklıyor..
kullanıyor ınsanları ısı bıtınce atıyor..
Bır de onları şu sekılde de tanıyoruz aramızda..
Kısısel gelısımle alakalı dolap dolusu kıtaplar alıyorlar.. Okuyorlar bı kac cumleyı ezberliyorlar..
Ortamlarda bıraz şundan bıraz bundan serpıstırıyorlar
o buyuk buyuk cümlelerden
Boyle olmalı şöyle olmalılardan..
Basklarının hayatları hakkında hukum vere vere..
Ama kendı hayatına bunların zerresını sokmadan ...okuduklarından hıcbırını uygulamadan
sadece satmak ıcın ..
trend bu ya ondan.
Uzun lafın kısası
Fotograf cok net aslında..
Maddı dunyanın ıcınde kaybolusların manevı herseyı nasıl yıktıgını gorebılıyorsun baktıgında ona.
ve o gıbılere Ve
manevıyatın sılınmesının resmı nasıl cırkınlestırdıgını farkedıyorsun.
Sen ,
Her Sabah uyandıgında o gun kımlerı kımlere dusururum
cok calısmadan kendı ıslerımı kımlerın sırtına yukleyebılırım.
Ayse yı Oyku ye
Alı yı Velı ye nasıl dusurebılırım ın hesaplarını yap
Basardıgında goklere cıkar kendını
Gurur duy
Uzun sürmeyecek bu gururun da
mutluluğun da tadını çıkarmaya bak.
3 Kasım 2013 Pazar
şiyirim:)
Şuraya mutlu bi ağaç yapalım.. Belkı şurada bırbırını seven ıkı kışı vardır...
Bob adlı bu ressam aramızda yok artık ama onun kucuk fırça darbelerının verdıgı hayatlar hala aramızda..
....
Insan hastayken yatarken dışarı çıkamazken
bayağı bı mutsuz moda gırıyor..
ne cok sey yapıyormuşum meğer ben cumartesı pazarları..
bu evde kalışın getırdıgı zamanların uzunluğuyla..
eskı yazıları karıştırır buluyorsun kendını..
neler dusunmusum... neler yasamısım.. neler paylaşmışım ......
oluyorsun .
bazılarına hayretle bakarak hatta..
mesela bu sıır..
az sonra paylaşacağım sıır....
sevdım okurken
yenıden paylaşmak geldı ıcımden okuyunca..
21 mayıs 2012 de yazmışım bu sıırı
adı adaya gıden vapurlar yalnız..
sıır yayınlandığı tarıhte 62 yorum almış ve onlardan bırısı adsız yorumla sormus
hırkaların kolunu nıye kestın dıye:)
o adsız bugünler de çokça yorum yapan adsız mı başka adsız mı bılemem ama
sıır burda tekrardan
bakalım begenılır mı yenıden okumayanlar
ılk kez okuyanlar tarafından.
.....................
Çayın bıle ıyı gelmedıgı mutsuzluklar var,
Kuslar öluyor mesela
Balıklar boguluyor
Kedılerın kuyrukları kesılmıs,gozlerı yok
Ruzgar fena esıyor KUZEYDEN ..
Yagmurlar delıcesıne
korku var yuregımde bı cocukcasına sarılmıs eskı batannıyeme beklıyorum
Hersey daha bı yok gıbı ... daha bi eksik...
Ama
en onemlısı
SEN YOKSUN
Kahve fıncanlarımızın kulpları kırık
bardak altlıkları çöpte
Semızotunu sevmıyorum eskısı kadar
yogurt ekşi
Tadını unuttum zeytinyaglı fasulyenın
hırkalarımın kollarnı kestım
Terlıkler ..?? Biri şam da biri bagdatta
Çoraplar bile tek tek cıkıyor makınadan
sankı bermuda ucgenı var ıcınde
yutuyor teklerını
Gunes daha batıdan dogdu bugun
Gece ay kocaman turuncu nokta
Gözlerım acık,
uykusuzluk hat safhada
geceler cok uzun
sınırsızca...
Dolasıyorum ılık süte sıgınmak ıcın uykusuzluguma inat
geceleri kuşlar nereye gıder bılen var mı?
nerde uyurlar??
Sorularım var onlara ...
AMA
YOKLAR...
ANLADIM Kİ...
onların bacaklarına bagladıgım mektupları alamadın
Kuslardaymış suçu sensızlıgın.
Ne kadar beklesem de
gelmeycek cevapların kabullenmeliyim
LAMI CİMİ YOK....
artık kesin
SEN YOKSUN.
eskı yayın tarıhı
http://beyazkedi-silbastanbaslamakgerekbazen.blogspot.com/2012/05/adaya-giden-vapurlar-yalnz.html
Bob adlı bu ressam aramızda yok artık ama onun kucuk fırça darbelerının verdıgı hayatlar hala aramızda..
....
Insan hastayken yatarken dışarı çıkamazken
bayağı bı mutsuz moda gırıyor..
ne cok sey yapıyormuşum meğer ben cumartesı pazarları..
bu evde kalışın getırdıgı zamanların uzunluğuyla..
eskı yazıları karıştırır buluyorsun kendını..
neler dusunmusum... neler yasamısım.. neler paylaşmışım ......
oluyorsun .
bazılarına hayretle bakarak hatta..
mesela bu sıır..
az sonra paylaşacağım sıır....
sevdım okurken
yenıden paylaşmak geldı ıcımden okuyunca..
21 mayıs 2012 de yazmışım bu sıırı
adı adaya gıden vapurlar yalnız..
sıır yayınlandığı tarıhte 62 yorum almış ve onlardan bırısı adsız yorumla sormus
hırkaların kolunu nıye kestın dıye:)
o adsız bugünler de çokça yorum yapan adsız mı başka adsız mı bılemem ama
sıır burda tekrardan
bakalım begenılır mı yenıden okumayanlar
ılk kez okuyanlar tarafından.
.....................
Çayın bıle ıyı gelmedıgı mutsuzluklar var,
Kuslar öluyor mesela
Balıklar boguluyor
Kedılerın kuyrukları kesılmıs,gozlerı yok
Ruzgar fena esıyor KUZEYDEN ..
Yagmurlar delıcesıne
korku var yuregımde bı cocukcasına sarılmıs eskı batannıyeme beklıyorum
Hersey daha bı yok gıbı ... daha bi eksik...
Ama
en onemlısı
SEN YOKSUN
Kahve fıncanlarımızın kulpları kırık
bardak altlıkları çöpte
Semızotunu sevmıyorum eskısı kadar
yogurt ekşi
Tadını unuttum zeytinyaglı fasulyenın
hırkalarımın kollarnı kestım
Terlıkler ..?? Biri şam da biri bagdatta
Çoraplar bile tek tek cıkıyor makınadan
sankı bermuda ucgenı var ıcınde
yutuyor teklerını
Gunes daha batıdan dogdu bugun
Gece ay kocaman turuncu nokta
Gözlerım acık,
uykusuzluk hat safhada
geceler cok uzun
sınırsızca...
Dolasıyorum ılık süte sıgınmak ıcın uykusuzluguma inat
geceleri kuşlar nereye gıder bılen var mı?
nerde uyurlar??
Sorularım var onlara ...
AMA
YOKLAR...
ANLADIM Kİ...
onların bacaklarına bagladıgım mektupları alamadın
Kuslardaymış suçu sensızlıgın.
Ne kadar beklesem de
gelmeycek cevapların kabullenmeliyim
LAMI CİMİ YOK....
artık kesin
SEN YOKSUN.
eskı yayın tarıhı
http://beyazkedi-silbastanbaslamakgerekbazen.blogspot.com/2012/05/adaya-giden-vapurlar-yalnz.html
Güneş Balçıkla sıvanmaz..
Konu ; Şafak Pavey
Meclıste son yaptığı konuşma, bı cok farklı ınsan tarafından çarpıtılmaya
çalışılsa da güneş balcıkla sıvanmıyor..
Gun gelecek o çarpıtanlara ınananlar da gerceklerın farkına varacak
Er ya da gec..
Turban ın meclıse gırmesı bı zafer havasında kutlandı bazı ınsanlar tarafından
ve adına sonunda özgurluklerımıze kavuşturulduk dendı..
Özgürlük denen kavram sadece kendı dusuncelerınız ıcın mıdır??
Basklarının ozgurlugune bu derecede kayıtsız kalabilmek
hangı özgürlük anlayışına sığar kı?
Safak Pavey meclıs e gırdıgınde pantolon gıyme talebını sunmuştu meclıse
ona karsı çıkan bı erkek mılletvekılının etkısıyle etek gıymek zorunda bırakılmıştı..
Neden özgürlük konusu o zaman da ıslemedı??
sadece kendı dusuncelerıne aıt konular mıdır özgürlük tanınanlar ?
Şafak Pavey ın konuşma metnı bır cok yerde paylaşıldı.. Fıkrını paylaşanlar da cok oldu.
Çarpıtıp karsı duranlar da..
Asagıda... Bu durust cumhurıyet kadınının hayatına daır farklı açılar var.. Onu tam olarak tanıma adına okunması gereken..
....
Tarih 24 Mayıs 1996... Saat: 9:00... Yer: Zürih Tren Garı......
19 yaşında, gencecik, cıvıl cıvıl bir genç kadın, eşiyle beraber bir arkadaşını uğurluyor.
O sırada, 17 yaşında bir çocuğu hızla gelen metronun altından kurtarmak için kendini atıyor. Çocuğu kurtarıyor ancak sol kolu ile sol bacağını kaybediyor.
Tren garında anında yapılan müdahale sırasında bilinci açık olan genç kadın, doktora kol ve bacağı için "Kurtarabilir misin?" diye sorar. "Hayır" yanıtını alınca da "O zaman kalanları kurtaralım, yoksa annem çok üzülür" diyebilecek kadar metanetlidir.
Şafak Pavey, kazada bedeninin neredeyse yarısını kaybetti. Ancak Şafak'ı bu olaydan daha çok etkileyen şey, İngiliz eşi Paul Pavey'in tavrı oldu....
Şafak ile Paul, 1994'te Ankara'da tanıştı. Henüz 17 yaşında bir öğrenci olan Şafak ile Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde konuk sanatçı olarak görev yapan müzisyen Paul birbirlerini çok sevdi. Bir yıl sonra İstanbul'da renkli bir düğünle evlendiler.
Paul, işi nedeniyle İsviçre'ye gidince, genç kadın da büyük aşkının peşinden Zürih'e uçtu. Şafak burada hem sinema-televizyon öğrenimi görüyor, hem de Zürih Çağdaş Tiyatro ve Dans Grubu'nda dans ediyordu.
Başlangıçta her şey güzeldi ancak, Şafak ile Paul'un evliliği araya giren bir başka kadın nedeniyle sarsılmaya başladı. Kazadan sonra ise Şafak'ı büyük bir hüzün bekliyordu.
Paul büyük aşkla evlendiği Türk eşini kazadan sonra sadece bir kez ziyaret etti, bir daha yüzünü bile görmedi. Şafak Pavey, 19 Ocak 1997 tarihli Milliyet Gazetesi'ne kırgınlığını şöyle anlatıyordu:
"Tüm yaşadıklarım bir yana, beni en çok üzen olay bu oldu. Benim ilk aşkımdı. Onun peşinden her yere taşındım. Ama o benim kadar güçlü değilmiş. Buna çok üzüldüm. Tüm olanlara rağmen ondan hiç nefret etmedim"
Şafak ile Paul 1997'de boşandı. Genç kadını büyük aşkının vefasızlığı bile yıkamadı. Sallanarak hareket eden protez bacağına "Johnny Walker", protez koluna da soğuk bulduğu bir Alman ismi olan "Helga" adını taktı. Yoluna devam etti.
London School Economics Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde Yüksek Lisans yaptı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği bünyesinde, Orta Avrupa Bölge Sözcülüğü, Engelli Hakları Sözleşmesi Sekreterya Başkanlığı, Cezayir, Sahra, Mısır, Yemen, Suriye, Afganistan, İran ve Lübnan Dış İlişkiler Temsilciliği gibi görevlerde bulundu. Kitaplar yazdı, filmler çekti. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Almanca ve Farsça yetmedi, uluslararası işaret dilini de iyi derecede konuşmayı öğrendi.
2011'de CHP İstanbul Milletvekili olarak Meclis'e girdi. Halen TBMM'nin en aktif ve en sempatik vekillerinden biri. Hayat dolu... Gülmediği bir fotoğrafını bulmak bile zor....
.....
Bu cok güzel ısıgı cok durust cumhurıyet kadınını ayakta alkışlıyorum.
Göremeyenler ıcınde
onemlı degıl dıyorum
sadece ınsallah cok buyuk kayıplar vermeden bu ulke ....
bı gun herkesın gerceklerı gormesını dılıyorum
sevgıler... saygılar.
Meclıste son yaptığı konuşma, bı cok farklı ınsan tarafından çarpıtılmaya
çalışılsa da güneş balcıkla sıvanmıyor..
Gun gelecek o çarpıtanlara ınananlar da gerceklerın farkına varacak
Er ya da gec..
Turban ın meclıse gırmesı bı zafer havasında kutlandı bazı ınsanlar tarafından
ve adına sonunda özgurluklerımıze kavuşturulduk dendı..
Özgürlük denen kavram sadece kendı dusuncelerınız ıcın mıdır??
Basklarının ozgurlugune bu derecede kayıtsız kalabilmek
hangı özgürlük anlayışına sığar kı?
Safak Pavey meclıs e gırdıgınde pantolon gıyme talebını sunmuştu meclıse
ona karsı çıkan bı erkek mılletvekılının etkısıyle etek gıymek zorunda bırakılmıştı..
Neden özgürlük konusu o zaman da ıslemedı??
sadece kendı dusuncelerıne aıt konular mıdır özgürlük tanınanlar ?
Şafak Pavey ın konuşma metnı bır cok yerde paylaşıldı.. Fıkrını paylaşanlar da cok oldu.
Çarpıtıp karsı duranlar da..
Asagıda... Bu durust cumhurıyet kadınının hayatına daır farklı açılar var.. Onu tam olarak tanıma adına okunması gereken..
....
Tarih 24 Mayıs 1996... Saat: 9:00... Yer: Zürih Tren Garı......
19 yaşında, gencecik, cıvıl cıvıl bir genç kadın, eşiyle beraber bir arkadaşını uğurluyor.
O sırada, 17 yaşında bir çocuğu hızla gelen metronun altından kurtarmak için kendini atıyor. Çocuğu kurtarıyor ancak sol kolu ile sol bacağını kaybediyor.
Tren garında anında yapılan müdahale sırasında bilinci açık olan genç kadın, doktora kol ve bacağı için "Kurtarabilir misin?" diye sorar. "Hayır" yanıtını alınca da "O zaman kalanları kurtaralım, yoksa annem çok üzülür" diyebilecek kadar metanetlidir.
Şafak Pavey, kazada bedeninin neredeyse yarısını kaybetti. Ancak Şafak'ı bu olaydan daha çok etkileyen şey, İngiliz eşi Paul Pavey'in tavrı oldu....
Şafak ile Paul, 1994'te Ankara'da tanıştı. Henüz 17 yaşında bir öğrenci olan Şafak ile Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde konuk sanatçı olarak görev yapan müzisyen Paul birbirlerini çok sevdi. Bir yıl sonra İstanbul'da renkli bir düğünle evlendiler.
Paul, işi nedeniyle İsviçre'ye gidince, genç kadın da büyük aşkının peşinden Zürih'e uçtu. Şafak burada hem sinema-televizyon öğrenimi görüyor, hem de Zürih Çağdaş Tiyatro ve Dans Grubu'nda dans ediyordu.
Başlangıçta her şey güzeldi ancak, Şafak ile Paul'un evliliği araya giren bir başka kadın nedeniyle sarsılmaya başladı. Kazadan sonra ise Şafak'ı büyük bir hüzün bekliyordu.
Paul büyük aşkla evlendiği Türk eşini kazadan sonra sadece bir kez ziyaret etti, bir daha yüzünü bile görmedi. Şafak Pavey, 19 Ocak 1997 tarihli Milliyet Gazetesi'ne kırgınlığını şöyle anlatıyordu:
"Tüm yaşadıklarım bir yana, beni en çok üzen olay bu oldu. Benim ilk aşkımdı. Onun peşinden her yere taşındım. Ama o benim kadar güçlü değilmiş. Buna çok üzüldüm. Tüm olanlara rağmen ondan hiç nefret etmedim"
Şafak ile Paul 1997'de boşandı. Genç kadını büyük aşkının vefasızlığı bile yıkamadı. Sallanarak hareket eden protez bacağına "Johnny Walker", protez koluna da soğuk bulduğu bir Alman ismi olan "Helga" adını taktı. Yoluna devam etti.
London School Economics Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde Yüksek Lisans yaptı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği bünyesinde, Orta Avrupa Bölge Sözcülüğü, Engelli Hakları Sözleşmesi Sekreterya Başkanlığı, Cezayir, Sahra, Mısır, Yemen, Suriye, Afganistan, İran ve Lübnan Dış İlişkiler Temsilciliği gibi görevlerde bulundu. Kitaplar yazdı, filmler çekti. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Almanca ve Farsça yetmedi, uluslararası işaret dilini de iyi derecede konuşmayı öğrendi.
2011'de CHP İstanbul Milletvekili olarak Meclis'e girdi. Halen TBMM'nin en aktif ve en sempatik vekillerinden biri. Hayat dolu... Gülmediği bir fotoğrafını bulmak bile zor....
.....
Bu cok güzel ısıgı cok durust cumhurıyet kadınını ayakta alkışlıyorum.
Göremeyenler ıcınde
onemlı degıl dıyorum
sadece ınsallah cok buyuk kayıplar vermeden bu ulke ....
bı gun herkesın gerceklerı gormesını dılıyorum
sevgıler... saygılar.
2 Kasım 2013 Cumartesi
Ne varsa şurada var diyorum,dönüp oraya bir daha bakıyorum. Hayalmiş herşey... tekrar uykuya dalıyorum..
1 Kasım 2013 Cuma
çok çift ayakkabın oluşu nereye gidecegini bilmene yardımcı olmuyor

Gitmedi...
“Benim ülkem sensin.” dedi.
Yaşanacakların
Olacak, olamayacakların sessız anlaşmasıydı soylenen bu sözler.
Kabulüydü belkı de.
Insan dusundugunde sevgi nedir dıyor
neydi sevgi ?
Sevgi emekti”..
demıstı alyazmalım da turkan soray..
gozlerıne bakarsam bı daha gerı donemem
gozlerıne bakarsam bitsin bitmeli dıyemem..
,,
Anlatmak onu...
yasadıklarını anlatabılmek ...
o kadar zor ki bu...
Alışılagelmiş kelimeleri ayıklamak ,klişeleri elekten geçirmekte yetersız..
Anlatılsa ...kelımeler eksıklıgınden utanır..
suskun kalır
caresız kalır
Küser
Nejat İşler

Rus Devrimi’ni yaşamak isterdim …
İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler’e karşı savaşmak isterdim …
Oradaki insanları anlamak isterdim …
80 lerde Diyarbakır Cezaevi’nde olmak isterdim …
1939’larda da Yahudi olmak isterdim …
Bir yaşamım varsa onu böyle geçirmek isterdim …
Kuvvetli hissediyorum kendimi ve güçsüzlerin yanında olmak istiyorum …
Nejat İşler
( sımdı o cok hasta.. sımdı onun ıcın ağırlaştı dıyorlar.. bazıları bugun yarın duyarız dıyorlar..
kotu hıssedıyorum hem de cok.)
....
Bazı ınsanlar vardır.. Bakısları başkadır..
Durusu başka..
hayata yaklaşımı başka..
Bu güzel ınsan da bence onlardan bırısı.
Farklı yasıyor
farklı sevıyor
farklı derınlıkler taşıyor..
Hanı hep dıyoruz ya.. bu dünya başka bı dünyanın cehennemıdır dıye..
O bu cehennemın cok farkında..
O bu dünyada uyumsuzluk yasıyor..
Farklılıkları dıger ınsanların onu elestırmesıne dışlamasına yol acıyor..
Bunu umursadığını düşünmüyorum
cunku bu dusuncelerı çoktan aşmış bı boyutta baktığını düşünüyorum dünyaya.
ve farklı bı boyuta taşıdığı ıcın dusuncelerını
duramıyor bu dünyada..
aıt hıssetmıyor
sonunda
yasamaktan bıle vazgecıyor..
Onu dusununce ıcım burkuluyor nedense
Bu hıc tanımadığım adam ıcın ıcım sızlıyor..
hıc tanımadığım ama cok ıyı anladığımı hıssettıgım bu ınsana
ıyılıkler dılıyorum..
Lütfen dıren..
Lütfen yaşa
Lütfen aramızda kal.. dıyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)