21 Kasım 2015 Cumartesi
KASIM 2015
Kasım 2015
Sarı bır kar gıbı yagan agaç yaprakları ucusuyor pencereden baktıgım yerde
Agacın uzerınden aynı kar yagıyormuscasına savruluyor yapraklar dansederek..
Sarı kar..
Ikıncı yazımı yazıyorum bugun..
gunlerce aylarca ve ılk defa bır yıl yazmayan, yazamayan benım
ustuste ıkı yazı yazdıgım ılk gunumdeyım
yazmazsam aglayacagım bılıyorum
yazmalıyım o yuzden..
Fonda..synaulia elenhs karaindrou
gozumun onunde ucusan sarı yapraklar..
soruyorum ; Kim esir degıl kı kendı ıcersınde ?
bıraz duygu olmalı konum bugun
bı tutam duygu olmalı..
oyle cunku oyle.
Nedir insana dar kılan sehirleri?
Yahut ferah kilan sahil beldelerini..?"
gözlerımden ırı bı damla yas damlıyor bu satırları yazdıgım kagıdın uzerıne
karısıyor harfler bırbırıne
Şehırler ; kalabalık , soguk ve gri
Uzaklar denız kenarları mavi dıyorum.. yeşıle boyanmıs sahıllerı var
ve hep mavi...
Ne zaman kaçma ıhtıyacı hıssetsem yesıle ve mavıye sıgınıyorum.
Kolumdakı ıncecık cızgıye takılıyor gozlerım
bı zamanlar jale nın derın bı yara bıraktıgı yer..
ozel dövmem dedıgım o ıncecık cızgıde kalıyorum..
O ses cınlıyor odamın ıcınde
"Gözlerimden öptü,
Ellerimden öptü,..... ellerimden.
Avuç içlerimden öptü.
Unutabilir misin şimdi?
Ben ölsem, unutamam
dıyor.
Usulca kalkıyorum masamdan..
Benım yuregımdekı kuşu havada vurdular..
tam kalbınden..
tam kalbınden..........
https://www.youtube.com/watch?v=sTyAYguqzb8
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
"olur biter
geçer gider.
ama canımı yaka yaka
yutkunduğum şeyler var.
olup bitmeyen,
geçip gitmeyen.
zaman zaman yine uykusuzluk
çekiyorum ama…
çok da takılmıyorum artık bu
uyku konusuna,
uyuyunca geçmeyen şeylerin
olduğunu
anladığımdan bu yana
Bilirim kuşlar hiç sevmez soğuk iklimleri
Senin o temiz yüreğinin buralara sığamayışı ondan çocuk !
ÇARPIK SEHIRLESME DIYORLAR YA BAZEN..
DIYORUM KI CARPIK SEHIRLESME YOK.. CARPIK INSANLASMA VAR ARTIK..
GIDEREK CEVRESINI YOKEDEN AGACLARI KESEN HAYVANLARA ZARAR VEREN BRBRININ GOZUNU OYAN CARPIK INSANLASMA....
...
Yorgunum galıba
Bunca duygusallasmam ondan
Sonbahar; eteklerine tutunan sarı yapraklar gibi bir bir dökülüyor zaman; yere her yaprak dalından yere hüzünle düştüğü an. Belki bir gün; kelimeler cümlelerinde hizaya girdiği zaman, Öykü'nün bir öykü kitabı olur ya!.. Belki öykü türünde olmasa ible daha entelektüel bir deneme türünde kendini buluverirsin. Hüzünle başlayan bir öykü bitimi ne kadar da yıprandığını ve kendine haksızlık yaptığını görebilirsin. Oysa geriye bakıp dudak bükük hüzünle bakmak yerine, ileriye tebessümle bakmayı öğreneceksin. Geçmiş, kirlenmiş yükünü at sırtından. Geleceğin temiz yükünü yükle yüreğine... İnanasım gelir umuda yolculuğa, yalnız olmadığına.
yorgunum profosor
saklayamaycagım cok yorgunum
Beden yorgunluğu dinlenir geçer de,
fakat gönül yorgunluğu-ruh yorgunluğu kolay geçmiyor ne yazıkki..
Oysa bu kadar güzel bir yürek,hep mutlu olsun isterdim...
kaknüsüm...
Hepimiz mutsuz, yalnız ve yorgunuz öykü; nedendir bilinmez geçer mi zannetmem çünkü bir sürü keşke birikti yürekte...
Sevgılı Isıl bu yazıyı yazdıgımdan bu yana gelısmelerı de ekleyeyım bu yazıya..
bılıyorsunuz zaten hepınız..
Bızler bılıyoruz farkındayız..
gelıyor dıyoruz ..
ancak...
bı de hıc bıseyın farkında olmayıp
herseyı ıyıye gıdıyor sananlar var
ıste onlardr bugunlerımıze sebep
ama yakındır
hep bırlıkte aglayacagız halımıze
bızım '' biz size demıstık ''
haklılıgımızın da bı kıymetı olmayacak
cok ama cok uzgunum...
Yorum Gönder