Çok degıl daha gecen hafta bı aılenın 2.5 aylık bebegı aclıktan öldu annesının kucagında.
Bu ulkede oldu bu
Türkiye mizde...
Ve ulkemızde mınıcık bebekler aclıktan ölurken
Çılgın proje su an hayatımızda ne kadar anlamlı sorusu gelıyor akla??
VE ve korkunc bı butce gerektıren bu projeye aktarılacak harcamaların
şu an ülke ve Istanbul olarak hayatımızda var olan cok daha cıddı sorunlarımızı cozmek amaclı kullanılmasının daha dogru oldguna ınanıyorum bı vatandas olarak (Bu para butcemızde varsa tabı .....Yoksa borclanacaksak hıc dokunulmasın kalsın öylece daha cok borclanmasın bu ülke derim)
Ve Yılmaz Özdil in cılgın proje hakkındakı dusuncelerı ıle devam etmek ıstıyorum yazıma..
Dıyor kı Yılmaz özdil ...
Kendi kendine yeten yedi ülkeden biriyken... Buğday ambarı'nın
buğday ithalatında şampiyon olacağı,
nohut'u Meksika'dan,
mercimek'i Kanada'dan,
sarımsak'ı Çin'den alacağı, el âlemin patates'ine fasulye'sine muhtaç kalacağı,
topraklarımızın İsrail'e satılacağı aklınızın ucuna gelir miydi?
Taaa Uruguay'dan inek getirmek çılgın proje değil de nedir?
12 Eylül'de “evet” deyip, postalını yaladığı darbeciye evinde parti veren yalakaların,
öbür 12 Eylül'de hiç utanmadan “hayır” diyenlere darbeci demesi...
Yargılanacak denen Evren'e zam yapılması...
Muhtıra verene, zırhlı makam aracı hediye edilmesi, çılgın proje değil de nedir?
İşsiz çoğalırken, işsizliğin azalması... Dünyanın en pahalı benzinini kullanırken, enflasyonun düşmesi... Donumuzu satmamıza rağmen, borcun büyümesi... Son 8 senede 80 şehrimizde 888 kere petrol bulunması... Kişi başına milli gelir hesaplanırken, nüfusun 7 milyon kişi eksik çıkması... Seçim yaklaşırken, seçmen sayısının 7 milyon kişi artması, çılgın proje değil de nedir?
Kız çocuklarımızın okula gitmesi için son nefesine kadar gayret eden profesör'ün “Fahişe bu” diye evi basılırken...
“Dekolte giyen kadınlar tecavüzü hak eder” diyen profesör, hâlâ görevinin başındayken... Üniversite sorularına alenen şifre koyup, gençlerimizin hayallerinin ırzına “şehven” geçilirken... Yetkililerimizin “tatmin” olması, çılgın proje değil de nedir?
*
Şeref madalyalı subayların “terörist” ilan edileceğini;
şehitlerin “kelle”,
Apo'nun “sayın” olabileceğini,
PKK'lıların üstü açık otobüsle şehir turu atıp, milletvekili adayı yapılabileceğini hayal edebilir miydiniz? “Anayasa'dan Türk kelimesi çıkarılsın” denirken, devlet büyüklerimizin “Güzel şeyler oluyor” demesi, çılgın proje değil de nedir?
VE DEVAMINI OKUMAK ISTEYENLER İÇİN... TIKLAYIN LÜTFEN
20 yorum:
Ah be Öykü, biz bunları biliyoruz oyumuzu da ona göre vereceğiz ama umuyorum başkaları da ayılmıştır artık, Yılmaz Özdil güzel söylüyor söylemesine de umarım bu seçimlerde farklı bir sonuç çıkar, daha halkçı, daha milliyetçi insanları koltuklarda görürüz.
Açlıktan ölen o minicik bebeğe çok ağladım bu gibi vakalar vardır daha ama bizler duymuyoruz:( Sistem arızası bu yaşananlar. Bizim toplumumuzda yardım etmek, korumak vardı eskiden, olmayana verirdi komşu, ilgililere haber verilirdi, toplaşıp alınırdı herşeyleri ne oldu, ne değişti de bunlar olmadı, kimse görmek istememiş sefaletlerini, cehalet içinde yüzüyoruz, insanlığımızı hızlı bir şekilde kaybediyoruz.
Fadıs bu ıste bu
ınsanlıgımızı kaybeder olduk
kımse kımseyı dusunmedıgı bı dunya oldu ve bu her alana yayılıyor
cok uzgunum hersey ıcın
var olan sorunların hiçbiri çözümlenmediği gibi çözümlenmelerine yönelik sağlıklı adımlar da atılmıyorken içeriği ne olursa olsun hangi proje kulağa hoş gelebilir ki?
Aynen.... cok dogru..
Öykü
Yılmaz Özdil in yazdıkları içimde çığlık gibi duysan yüreğimdeki o acı çığlığı eminim halime çok üzülürdün.
Bu olan bitenler yaşamın anlamını silip götürüyor.
Hep birlikte bize yetebilecek harika bir dünyaya sahibiz ama bunun değerini bilemiyoruz.
Ne AKP ne CHP nede diğerleri hiç biri yeni nesli oluşturamayacak ve yeni nesil olmadıkça bu eski Osmanlı beyni bizi hiç bir zaman ileri götüremeyecek.
Anlayacağın insanlar çıkarları için her şeyi yaparlar başka insanlar ölmüş mahvolmuş kimin umurunda sen toksan başkası aç olsun kime ne...
sevgısızlık her alanda
o kadar agır ve hakim ki
ınsna artık canım yanıyor...
:(
Bu ülkede ciddiyet yok, sorumluluk yok. Ciddi ve sorumluluk duydusu olan insanlara ise bu ülkede yer kalmadı. Kaos var. Giderek büyüyor.
üzücü...
Demekki neymiş? Bunların olmasına ''evet'' diyenlere herşey müstehakmış.
çılgın ya da vesaire projelere nedense hep aynı kafa karşı çıkıyor ama hizmetlerden faydalanırken nedense gık'ları çıkmıyor...Meyve veren ağaç taşlanır her ülkede olduğu gibi...
Çözüm üretmek yerine çamur atma politikası artık yamyam kabilelerinde bile kalmamıştır...
Saygılar hepinize aydın beyinler...
Syrakusacım ne dıyeyım kı artık ben...
mr.paradise
karsı koymak derken bosuna bı karsı koyus yok kı
körü körüne bı karsı koyus yok kı
bakınız orda madde madde sıralanmıs
durumlar var
her bırıde gercek
kımse kımseye laf olsun dıye ya da bosuna karsı koymuyor
camur atmak lafı anlamsız kalıyor
cunku soylenen her tur elestırının ghaklı yanları var
bunu sız de bılıyorsunuzdur emınım
öykü hanım,
benim bildiğim tek şey bu ülke 80 senedir ilk defa doğru düzgün bir şekilde yönetiliyor...sen chp ya da x bir partinin bir hastane açtığına şahit oldun mu acaba ? ben olmamdım da...
siz neyinden memnun değilsiniz bu ülkenin ben var anlamamak...
cem uzan ya da mesut yılmaz gibi tipler iktidarda padişah gibi yaşayıp çalıp çırparken ses çıkmıyordu kimseden..nedense tayyip'in insanlara batan bir taraf var herif ne yapsa kimseyi memnun edemiyor acaba Müslüman olduğundan olabilir mi ?
mr paradise
acıkcası her tur fıkre
saygım sonsuzdur
bu yuzden de yorumlarınızı yayınlıyorum
aynı dusunmek zorunda degılız
hepoımızın farklı dusuncelerı olabılır
saygı cercevesındekı her tur elestırıye dde acıgım
ama
su soruyu sormanız bence hıc te guzel olmadı
musluman oldugundan mıdır ne demek???
acıkcası cok yanlıs bı yaklasım olarak alıyorum bu dusunce tarzınızı
ben bu soruyu senin şahsında diğer insanlara soruyorum...
senin yaran yoksa alınacak bir şeyde yok ama blog senin olduğu için doğal olarak sen üzerine alındın...
yorumlarımı yayınlayıp yayınlamak ise keyfinizi alakadar eden bir hususiyet :) ben burada kimseye hakaret etmedim...
bu kadarcık eleştiri bile size ağır geliyorsa blog yazmayı bence bırakın ya da yorumlarınızı kapatın...
Güzel bir paylaşım ama iç karartıcı. Allah hayrımızı versin.. İşimiz zor..
Mr Paradisie!
ilk yorumunda blog sahibesini ve yorumcuları elleştiriyorsun! Merak uyandırıyor. "ya arkadaşım sen kim oluyorsun?" nerelerdeymişsin 2008 den bu güne?
Burdaki yazılanları beğenmemiş olabilirsiniz. Eleştirilmeyeceğiniz bloglarıda tercih edebilirsiniz. Anladığım kadarıyle burası siyasi arena değil, size görede hiç değil! İktidara olan sevginizi başka kanallarda değerlendirin lütfen?
benim bedenimi 2008 yılında dondurdular ve bu bloga gelip yazı yazabilmem için tekrar canlandırdılar...
soruya bak ! 2008 den beri neredeymişim...
bir miktar akıllı sorular sorarsan ona görede cvp alırsın Nida ersin...
SERAP tan gelen YORUM
__________________________
*
Eline, o korkusuz yüreğine sağlık her zaman ki doğruyu yine doğruyu yazmışsın.
Çok fazla uzun uzadıya yazmak istemiyorum. Zaten yazmaya kalksam bile kurmam gereken cümleleri düşününce olayın eleştirel boyutunu tekrar gözden geçirince sıkıntılar basıyor beni.
Bir tek şunu demek istiyorum;
Ben köyde büyüdüm bunu her fırsatta söylüyorum. Bir köyde özellikle 'yoksul' bir köyde nasıl sefalet yaşanır çok çok iyi biliyorum.
Dün gazetelerde bu 'çılgın proje' eleştirilirken, köylerde çocukların okula gideceği yol yokken İstanbul'a bu çılgın projenin ne kadar yakışacağı hakkında bir yorum vardı.
-Köylerde bırakın gidecek okul yolu, okul yok,
-İnsanların evlerinde tuvalet yok, banyo yok,
-Buna okullarda dahil,
-Çoğu çocuğun ayaklarına giyecek ayakkabısı yok, bırakın kazak, kaban v.s.
-Köyde insanların en fazla bir veya iki ineği var, bütün yaz sütü bir ekmek parasından bile az bir para ile süt toplayıcılarına veriyorlar.
-Bütün kış çoğu aile geçinemiyor,
-Bütün bir yaz (yaz dediğime bakma 1 veya 2 ay topu topu)
ümitlerini bağladıkları ekinleri kışın o bir iki ineğe yetmiyor bile,
parası olan kış ortasında para verip almak zorunda kalıyor.
İnanırmısın erkekler hani bir 'sigara parası' derlerya onu bile bulamıyor...
Bunlar sadece bir kaçı, ama ne kadar da yazsam o sefaleti anlatamam inan.
Ama sayın hükümet yetkililerimiz ne yaptı;
Yaptığı bir yurt gezisinde şehrin en güzel yerinde onun için hazırlanmış, allanmış pullanmış en güzel kürsüde çıkıp konuşma yaptı.
Ve bu olumsuzluklar içinde göze batan tüm bunlar içinde göre göre o 'UCUBE' yi gördü.
Biraz daha mahalle aralarına, köylere gidip insanların üzerlerine yıkılmak üzere olan evlerini, ahırlarını, orda kalmış bir kaç insanın yaşam çaresizliğini görmedi.
O il hala üniversite sınavlarında en başarızı il sayılıyor. Gidipte acaba oranın bir okulunu gezdimi, bir ne bileyim milli eğitim müdürü ile görüştümü nedir durum ya da neden böyle dedimi.
Uzaktan bakmakla insan sadece görmek istediğini görür.
Bu projenin maliyet boyutunu geç çoğu bilim adamı, mimar, kent bilimci bunun doğaya karşı çıkmak olduğunu söylüyor.
Bu tür projeler sadece günü kurtarmak göz boyamak için değil tam tersine gelecek için yapılmalıdır.
Gelecekte İstanbul'un kurak bir şehir olacağı ve zaten riskli deprem bölgesinde olduğu için daha da tehlikeli olacağını söylüyorlar.
Görüyorsun ya doğruyu görmekle,
ya da sağduyu düşünmekle MÜSLÜMANLIĞIN hiç bir alakası yok bana göre.
Benim anlamadığım konu nasıl dönüp dolaşıp bu inanç konusuna geliyor. Artık ne kadar haklı olduğumuzu kanıtlamak için namaz vakitlerini, ayetleri ve ya dualarını mı okumamız lazım. Ya da ben o projeye destek vererek daha çokmu Müslüman olucam.
Fikirler tartışılır bu insanları ve toplumları geliştirir, faklı boyutlar açar insanların önünde.
Ama en ufak bir eleştiride bile kendi inancımızı ortaya koyuyor ve bunu kendimize kalkan yapıyorsak ve daha fazla fikir üretemiyorsak
asıl o inançtan şüphe etmek lazım bence...
Dünyanın sorunu,
Akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır...
""Bertrand Russel""
.
Yorum Gönder