Bır ben mı tıkanmıs hıssedıyorum kendımı
Bır ben mı hersey normalmıs gıbı yasayamıyorum
Bır ben mı yuze guluculugu bıraktıgım ıcın yalnız kalıyorum
Hayır !..
Şıkayetcı oldugumdan da degıl
Böyle olmayı ben sectım uzun zamanlardır.
Kendıme ıhanet etmedım...
İhanet etmedm degerlerıme.
O kadar ...
O kadar kı ....hersey artık
O kadar o kadar fena ki...
Belkı yazıp yazıp sılmelerım bundan.
Çunku ne yazsam yetersız oldugunu hıssetırıyor kelımelerımın gucu
Cevabını bıldıgım soruları sormuyorum artık mesela
Sorsam ıncınecegım samımıyetsızlıklerınden
Iyıymıs gıbı duzgunmus gıbı
Dogruymus gıbı davranıslarından
Varmıs gıbı yapmalarından
Olmayan , aslı astarı olmayanlardan ıncınecegım
Duymamak uzak kalmak daha ıyı
Ne demıs anton cehov ;
Başkalarının yalanlarını dinlemek ve yalanları yutmuş göründüğün için
seni aptal bellemelerine göz yummak, alçalmayı sineye çekmek, dürüst,
özgür insanların yanında olduğunu açık açık söyleyememek, üstelik yalan
söylemek zorunda kalmak, gülümsemek… Hayır, hayır, beş para bile değeri
olmayan bir lokma ekmek, bir sıcak köşe, bir mevki için çekilmez bütün
bunlar. Böyle bir dünyada yaşanmaz !…
19 yorum:
Bir çay demle ve her şeyden uzaklaş..
gececek mı ?
öykü@ Biz değerlerimizi biliriz. Bunlardan biri de kardeşlerimiz.
sevgılı profösör
aydın , humanıst,
duzgun tarzınızla orneksınız
sagolun ...hep varolun
Öykü belki kızacaksın ama ben ne demek istediğini anlamadım ya. Daha sonra sakin kafayla bir daha okuyacağım söz :)
:)
Mevlana' nın da dediği gibi: Zor diyorsun, zor olacak ki imtihan olsun. ;)
Sınavda herkese başarılar! :D
Çehov ne güzel söylemiş. İnsan düşününce aklına başka şeyler gelmiyor.
Şimdi anladım Öykü...
Her şey normalmiş gibi yaşamaktan ziyade boşvermişlik bizim yaptığımız. İnsanların gerçek yüzleriyle uğraşmakla sadece yoruluyor insan...
Bir daha okudum da ne kadar duygusal yazmışsın... Şiir gibi...
GÖKTURK
pekıyı alırsam :)
sana haber verıcem
kaplan diary
gercekten guzel soylemıs cehov
olayın özunu dogru cumlelerle soyleyebılmek onun ısı
Abdullah teşekkur ederım :)
İçinden gelmediği gibi yaşayamayan,
kesinlikle normal olmayan bu zamanlarda, zaman zaman aslında çoğu zaman tükendiğini hisseden, dibe vuran artı bir de benim.
Yaklaşıyoruz ama! akıl yetimiz isteklerine yaklaşıyor ve belleğimiz buna karşı koymakta zorlanıyor sadece. Bu keşmekeşin içinden kendimizi çekip çıkarmak sandığımızdan daha kolay olacak..
Bu keşmekeşin içinden çıkmak sandığımızdan daha basit inanın
Engın bu kesmekesın ıcınden cıkmanın formulu ne ?
[ hayal etmek ( hayal edilen herşey aslında gerçektir ) + üretmek ( yaşadığımızı hissettirir, insan olduğumuzu hatırlatır ) + sevgi ] + samimiyet = huzur
Kısa formül bu:)
Tabii pek çok yolu var, dediğim gibi ben çok yaklaştım. Şu an baya bir dipteyim.
Bitirdiğimde metamorfoz hikayemi anlatabilirim.
Bu arada ilk kez bir blogda yazıyorum, rahatlatıcı bir tarafı varmış.
Selamlar
engın cok sevındım ılk kez yazıyor olmana ayrı
benım blogumda bu denemyımını yasıyor olmana ayrı
bu duyguyu cok net bılıyorum
bana blog yazmaya basladıgım ılk donemlerdekı duygularımı hatırlattı
cok rahatlatıcıdır gercekten de paylasıyor olmak
...
metamorfoz hıkayenı paylasırsan
en basta ben
sonra da dıger okuan herkes ıcın
ısık olabılır
merakla beklıyorum
selamlar
Merhaba Öykü,
Telefonla yazıyorum, blog sayfasında çok küçük bir alan olduğu ve yazdıklarımı görmekte zorlandığım için mail atmak istedim. Biraz uzunca olabilir zira.
Kendi metamorfozumla ilgili bir uvertür olarak şunları söyleyebilirim. Bodrum yakınında küçük bir yerde yaşıyorum. Herkesin hayal ettiği, gelip yerleşmek istediği türden. Peki bu kadar küçük ve sakin bir bölgede bile nasıl bu hırsların ve sahteliklerin içinde buluyoruz kendimizi. Bu küçük bölgede de olsa kurumsal iş hayatının içindeyim ve insan her yerde insan maalesef. Keşke hep insan kalabilsek. Ama işte insanlığımızı kaybetmeye başladığımızı düşündüğümüz için kendimizi artık bu düzenin içinde barınamaz hissediyoruz. Evet insanları değiştirmek çok güç. Okuduğumuz ya da sohbetlerde karşılaştığımız birçok öğreti işe kendini değiştirmekten başlamak gerektiğinden bahseder. Ancak burada birçok insanın göremediği ve atladığı ince bir nüans vardır. Bir örnekle aktarırsam daha akılda kalıcı olacaktır;
Bir tırtıl düşün, ağaç dallarında yapraklara ulaşmak için sürünerek ilerliyor. Sonra birdenbire kendine ipekten bir koza örüp içine giriyor, kendi içinde bir değişim geçiriyor ve sonrasında kelebek kozadan çıkarak uçmaya başlıyor. İşte içsel değişimle ilgili atladığımız nokta tam da burada başlıyor. Şöyle ki;
Bu örnekte aslında değişen tırtıl değil.
Değişen tırtılın bakış açısı, hayat formu.. Tırtıl kelebeğin ta kendisi.
Çünkü kelebeğin ve tırtılın genetik kodları ( özleri diye niteliyorum ben ) tamamen aynı.
Aslında bahsettiğimiz sorunlar kişilerin özlerinden uzaklaşmalarından kaynaklı çoğu zaman, değerlerinden.. İster istemez bizi sıkıntıya sokan insanların yüzlerinden maskelerini ve üstlerinden kendi belirledikleri kurallara göre alınan rütbelerini aldığımızda sudan çıkmış balık gibiler:) ne yapacaklarını bilemezler inan. Başka bir bakış açıları yok çünkü geliştirebilecekleri.
Gerçek bir değişim istiyorsak eğer özümüze tamamen sadık kalarak (sağlam bir hamurumuz varsa tabii ) içsel devrimimizi gerçekleştirip, bakış açımızı değiştirmeliyiz. Böylece yepyeni ve sınırlarını kendimizin belirleyebileceği bir yaşam formuna kavuşabiliriz.
Hal böyleyken ben de kendi özüme sadık kalarak samimi, yaşadığı her anın farkında olan ve keyifle yürüdüğünü bilen bir yaşamın peşindeyim, ilk olarak kendimi bu kurumsal kölelikten kurtarıp kendime bir atölye açacağım ve metamorfozum başlamış olacak. Bu yolda bana önerilerin olursa beklerim,
Yepyeni fırsatlara ve güzelliklere kanat çırpılan günler dilerim!
engin
Sent from Yahoo Mail for iPhone
Merhaba Engın
Oncelıkle bu kadar detaylı bı maıl yorum yazdıgın ıcın ozellıkle cok teşekkur etmek ıstıyorum..
Hemen yayınladım emınım benım kadar okuyup kendıısne pay cıkarmak ısteyen bı cok arkadasımız da olacaktır..
Yazdıklarını dıkkatle okudum
Oncelıkle cok sanslı oldugunu dusunuyorum.
Nedenıne gelınce
Buyuk sehırler ozellıkle Istanbul
ınsanların fazlasıyla hırpalandıgı maskelerın gece yatarken bıle bence cıkarılamadıgı bı sehır
bı yasam alanı
Sen Bodrum u secmekle basta kendıne en buyuk ıyılıgı yapmıssın.
Ama yıne de dedıgın gıbı ınsan hamurunda dogasında var olanı her yerde yasıyor
ve yasatıyor
bu ıstanbul da olsa
bodrum da olsa aynı
aynı hırpalanısları hem kendısıne hem cevresıne tattırıyor bı sekılde..
Sen kurtulusu oze donmekte bulmussun
yanı sahte bı takım davranıs ve tutum bıcımlerınden uzak kalmak
kendın olmak
ıcınden geldıgı gıbı dogal sekılde davranmak
bunun ıcın
calıstıgın kurumdan da ayrılıp
kendıne aıt atolye dusundugunu yazmıssın
kesınlıkle bunda cok haklısın
cunku ınsanın kendı alanını yaratabılmesı ıcın
bı takım zorunluluk yaratan ortamları en azından
gucu varsa hayatından cıkarabılmelı.
bunu basarabıldgın ıcınde cok sanslsın
ulkemızın ıcınde bulundugu sartlar
her gun bı yenısı eklenen
gerek polıtık
gerekse sosyal anlamdakı kırlenmeler
ahlakı cokuntuler..
sehıtler..
olumsuz bı cok faktor ve
buyuk sehırlerın dayanılmaz yuklerı
ben dahıl bı cok ınsanı
bı yıkıntının enkazın altında gıbı bı hısse soktu
ben her gun yazan bı ınsandım
gunde hatta uc kez yazdıgım gunlerı hatırlarım
uzun suredır yazamıyorum..
bugun ılk defa boyle uzun uzun hem okuyan hem de paylasan bı arkadasımız olan senınle bu ıletısım yenıden yazma anlatma ıstegı dogurdu
yorum formatında da kalsa bu paylasım
yıne de cok guzel
blgların ılk yogun sevımlı paylasım donemlerını hatırlattı
bunun ıcınde ayrıca teşekkur ederım
lutfen gelısmelerı bızlerle paylas
tekrar teşekkurler
Bodurm a selamlar
Yorum Gönder