1970’ler…
20. yüzyılın en güzel yılları.
Henüz tam uygarlaşmamışız. Değirmenlerle savaşta yenilmemişiz daha. Yedi kat yalnızlığa gömülmemişiz.
İnanın bana, o zaman aşklar ömür boyu sürerdi.
Bir kız, camdan el salladı mı, havalara uçardık. Bir gülücük, mahcup, kaçamak bir bakış, bir merhaba… Yavru kuşlar gibi heyecanlanırdık. En büyük hazine kalbimizdeydi
. Nasıl utangaçtık; gönül verdiğimiz kişiyi incitmekten de, onun karşısında küçük düşmekten de ödümüz kopardı.
Karşılıksız aşklar, ebediyen saklanan sırlara dönüşürdü.
Uzaktan sevmek diye bir şey vardı.
Yoksulduk. Canımıza yapışan, kemiğimizi çürüten fukaralığın üstüne kat kat, gıcır gıcır gurur kostümleri giyerdik
. Fakir, ama onurluyduk. Çünkü tarihimiz bize kudretten, zenginlikten bahsediyordu.
Edebiyat, bütün hücrelerimize azim aşılıyordu.
Şarkılarda daima taptaze bir umut çınlıyordu.
Felekle kapışıyor, çaresizliğe meydan okuyor, yer sofralarında yürekten şükrediyorduk.
....
Bugun bu yazıyla karşılaştım..
Kime aıt ?...kımındır??... bılmıyorum ama resmen yuregımden vurdu benı..
Hep sadelik ıstedım hayatımda..
hep doğallıktan yana oldum..
Hep sevgıyı yucelttım.. manevıyat benım ıcın herseyın ustunde oldu..
Bırının derdını dınlerken yuzeysellesemedım ıcsellestırdım uzdum kendımı
sevdıgımdeyse en derınlıklerde hıssettım sevgının acısını mutlulgunu..
Ve bu satırlarda
o dogallıgı buldum.. o sadelıgı masumluğu buldum..
Geldıgımız doneme bakınca...
katılıyorum yazıya..
gerçekten degırmenlerle savaşta çoktan yenılmısız bız.
gerçekten de çok derinden bir yazı olmuş ..
YanıtlaSilgerçekten önceden herşey bambaşkaydı yada ben mi küçüktümde görmüyordum bilmyorum...
su anlatılanlara bakınca eksık hıssettırıyor ınsna
YanıtlaSilhttp://m.youtube.com/#/watch?v=92pkp2gX7hc&desktop_uri=%2Fwatch%3Fv%3D92pkp2gX7hc. Yazıyı okuyunca içimden bu geçti. Alakasız oldu belki ama ne bileyim bir önceki yazındayım sanırım ben :) amaan neyse ne işte :) ister dinle ister dinleme Öykü'm. Sevdiğim bir şarkı işte :)) Ekin :)
YanıtlaSilEkıncım cok merak ettım ama
YanıtlaSilböyle çıkmadı sarkı adını versen ben denesem dinlesem?
:)) beceremdim yani :) Ezginin günlüğü- eksik birşey mi var :)
YanıtlaSilAh ! bayılırım ona
YanıtlaSilsımdı hemen dınlıyorum:))
cok tsk ederım ekıncım
Ay yanlış anlama ben beceremedim yani :)
YanıtlaSildeme oyle seyler:)
YanıtlaSilsu anda dınlıyorum bıle:))
Bir deniz kıyısında otur ,gemiler sensiz gitsin bırak.
YanıtlaSilÖzlüyorum ben ve bu özlemin çaresi yok biliyorum.
adsız kimsin?
YanıtlaSilGittikçe görmeyen,duymayan,umursamayan bir hale dönüşüyoruz.
YanıtlaSilinsan,hep farklı arayışlara giriyor sürekli.günümüzün popüler kültürü çabuk usanan,tüketen ve mutlu olmayan bir profil çizdiriyor insana.
üzülüyorum
Gittikçe görmeyen,duymayan,umursamayan bir hale dönüşüyoruz.
YanıtlaSilinsan,hep farklı arayışlara giriyor sürekli.günümüzün popüler kültürü çabuk usanan,tüketen ve mutlu olmayan bir profil çizdiriyor insana.
üzülüyorum
ben korkuyorum artık bahar
YanıtlaSilherseyden korkuyorum..
Benide vurdu Öyküm..Benide..:(
YanıtlaSilAh Vuslatım...
YanıtlaSilkim yazdıysa bu yazıyı bulalım o abinin ellerine sarılalım bize de oğret diye yalvaralım...
YanıtlaSil"hiç kimsenin
kafesine koyamacağı bir kus...
kaçmasını uçmasını boylesine unutmus...
gelmis
bir insan sesine konmus."
nerden aklıma geldi?
baslıktan galiba:))
kim yazmıs?
hatırlamıyorum.
muhtemelen eksik yanlıs yazdım...
bi kusurumuz varsa affola.
"hiç kimsenin
YanıtlaSilkafesine koyamacağı bir kus...
kaçmasını uçmasını boylesine unutmus...
gelmis
bir insan sesine konmus."
cok icli ve incelikli bi yazi olmus oyku,
YanıtlaSilcok begendim.
sevgi ile,
luna.
Luna cok tsk ederım
YanıtlaSilÇok mutlu oldum
Yazıyı okuyunca ilk önce aklıma gelen kişi Can Dündar.
YanıtlaSilBu yazı onun tarzına benziyor..
Malesef bu tip yazılar nette çok ama nedense yazarını sonuna eklemeye eriniyorlar.Ne yazıkki yazarı bilinemiyor..
Benim aklıma da bu şiir geldi :
YanıtlaSil''...Benim çocukluğumda soframıza kuşlar konar
rüyalarımıza melekler uğrardı.
Kapımızdan yoğurtçu
bahçemizden ishakkuşu
kalbimizden yeni çıkan şarkılar geçerdi.
Kışın bir sobamız olurdu
sobanın yanında kedimiz
kedinin önünde yün yumağı
bir Hayat Bilgisi fotoğrafı gibiydik...''