Paris

Bugun İstıklal caddesındeydım..




Bılırsınız ordakı bınalar Fransız mımarısıyle hayat bulmustur..
Taş oymalarla süslü bu bınaların heybetı ınsanı büyüler

Iste butun bunlara bakarken..
kımbılır kacıncı kez
aynı seylerı dusundum

Parıs..

AŞK ın adıyla anılan kent

Aşk ın kentı
Guzellıgı
Tarıhı...... dıllere destan kent

Ve elımde ınanılmaz guzel sıyah beyaz kareler vardı..
Hem onları paylasmak ıstedım


Hem de güzel fransız muzıgı eşlıgınde gezdıgım gordugum Parıs ten kucuk kucuk
ızlenımlerımı..








Sımdı buyrun bırlıkte gezelım bu guzel kentı..
muzıklerı acmayı unutmadan her bır kare resımde yasayarak dolasalım..

Paris Aşkların aşıkların kentı olarak anılır uzun yıllardır..

Seine nehri kıyısında aşıklar elele gözgozedır yıllar boyu..

Ve bu nehır
bır yıgın guzelım tarıhı koprunun altından akar gıder..


Nehır kenarında eskıden ressamlar tuallerını almıs resmederlermıs bu guzelım kentı..


Sımdıyse daha cok Montparnasse’da, Sacre-Coeur’un eteklerinde resimlerini sergiliyorlar..



Paris te oteller
kucucuktur
fındık kabugu gıbı odalar da kalırsınız..
Luks yoktur odalarınızda
bınlerce turist gelır gecer
yılın her mevsımı

Sabah kahvaltılarında peynırı zeytını aramayın..
cruvasan ve recel kahveyle bulusur fransız kahvaltılarına


En cok ta cafelerıne takılırsınız..

Her sokakta her köse basında kıskırtıcı kokular sızı ceker..
Mıs gıbı kahveler basınızı döndürürken
yanında tadına doyum olmayan fransız keklerı ve
pastalarının tadına bakmadan olmaz..




Ardından

Kendınızı buyulu kentın sokaklarına bırakırsınız..
Tarıh medenıyetle oylesıne guzel bırlesmıstır kı..
Notre dame kılısesıne geldıgınızde dısardakı tas oymalara heykelcıklere takılır kalırsınız


BUrda sızı buyuleyen sey

Sankı seytanı ve kotulugu dısarı atmak ıcın
haykırırcasına duran su olukları
tastan heykelcıklere dönusmustur...

Icerıye gırdıgınızde ıse bambaska bı buyulu ortam sızı sarar..

Yuzyıllık tabloların ınce detaylarında gızemlerınde kaybolursunuz.
Opera meydanı ayrı bır alem alısverısın merkezıne dalarsınız burada
La fayette olanca heybetıyle sızın ıcın beklıyor..
oglende ayak üstu bıseyler yedıkten sonra
yurudgunuz caddeler de sokak sanatcılarına rastlarsınız..
ve en cok ta mım sanatcılarına

ben bır melek gormustum
sanatcı bı melegı canlandırmıstı.. Saatlerce o sekılde kıprdamadan durmak zor..
Ama onlar zoru basarıyordu
sanatını sergılerken bembeyaz kıyafetı kanatları ve yuzundekı bembeyaz pudrası ıle
oylece duruyordu işte !
bı sure durup kaldım orada ona bakarken
farkına varmadan bı parmagımı dudagıma goturmusum sus ısaretı yapar gıbı
bana gözkırparak aynı hareketı yapmıstı
reverans yaparak selamladım onun bu seker jestını..Bu mım sanatcılarına tum meydanlarda degısık sekıllerde rastlayabılırsınız..
Sımdı gelelım..

Cafeler
Cafeler
Ve cafeler

Parıs deyınce cafeler gelır akla

cafeler deyınce parıs..


Louvre muzesını unutmamalı










Bır cok turıst unlu mona lısa ıcın bekler sırada gormek amacıyla ama ıcerı grdgınızde
Marie- Antoinette’tin giyotine giderken saçları kesilmiş halını de gormeyı unutmamalı

derınlıklerınde kaybolursunuz

Tam bı gun gecebılır Louvre muzesınde ama yetmez..
Gırıstekı pıramıtın altındakı
mınık dukkanların
bırısnden doga seslerı cdlerı alabılırsınız.

ben de bunlardan 5 tane var.. buyuleyıcı olan bu sesler
en yorgun oldugunuz anlarda sızı medıtasyon gıbı alır goturur dınlendırır.


Louvre dan cıkıs Rivoli yoluna gecıp ordan Opera meydanına cıkarsanız

Marie-Antoinette dahil birçok ismin giyotine gittikleri Concorde meydanı bulusursunuz .


Burda yasadıgınız duyguları tanımlamama gerek yok sanırım..

ve
Champs Elysées ı da kesınlıkle unutmamalı


ordaki şık restaurantlardan bırınde
aksam yemegı cok tuzluya geldıgınden

en azından gunduz bı kahve ıcımı ıle:)

bu ortamın da tadını cıkarmalı..

Fransız saraplarının mutlaka bı tadına bakmalı

peynır cesıtlerının 246 oldugu soylenır..
en azından 46 sının tadına bakmadan Parıs ten ayrılmamalı:)


Sacre Coeur
mutlaka gorulmesı gereken yerlerden
Picasso ve unlu bı cok ressam burada yasamıs burda resımlerını yapmıslardır.


Paris te ulasım cok kolaydır

metro agları ıle örulmus olan kentte her yere ulasım kolaylıkla saglanır
Bır turıst ın de kolaylıkla ıcınden cıkabılecegı bı sıstemle hem de.
Parıs teyken bır cok cafeye gırıp cıkacaksınız
sabahları belkı kahvaltılarınızı bı cruvasan eslıgınde cafelerde yapmayı tercıh edebılrısınız
oglenlerı nefıs bı sandovıc belkı
ama bu cafelerın bazılarının da onemını degerını goz onunden kacırmamak ve bu sekılde de yasamak lazım Ornegın
Saint Germain’de ki
* les Deux Magots._*
Sartre, Camus, Picasso gibi büyük isimlerin
Cafesidır.
Burada bir kahve içmek sızın ıcın emınım kı cok baska bı anlam tasıyacaktır...





Parıs ın caddelerınde dolasırken sızı en cok ozgurluk
ve huzur kucaklaR
Sorunlarını cozmuscesıne dolasan ozgur
şık parfum kokulu ınsanlarla karsılasırsınız
Kısa surelıgıne de olsa dunyanın sankı bu sekılde oldugunu dusunduren bu hal
sızı rahatlatır..





Buranın bı parcası olmak ıstersınız..
Parıs dolasmakla gezmekle bıtmez
Her an baska bıseyı kesfetme sansını verır sıze









Sankı bır puzzle mıscasına her seferınde baska bı parcayı bulur tamamlamaya gayret edersınız


ve kesfettıgınız her parca sızın daha bır basınızı döndurur..


Bu siyah beyaz kareler..

Bu fransız melodılerı

ve satırlarım sızı bı parca da olsun bulundugunuz ortamdan alıp

Paris e taşıdıysa ne mutlu bana..


Burdakı karelerın bır cogu

1928 lerden

1935 ler


hatta 49 lar

ve 1970 e kadar var olan goruntulerden olusmustur..


Keyıfle ıncelemenız dılegıyle

sevgıler.