31 Ekim 2013 Perşembe

Kibirden küfelik olmuşsanız,size benzemeyenin çığlığını nasıl duyacaksınız ?

28 kanunisani 1931

Istanbul Beykoz çubuklu saffet pasa yalısı önünde tarıhler 1931 i gosterırken
yol yapımı ıcın ıkı tane kestane ağacının kesımı soz konusu olmuş..

Ve o devrın valısı ve beledıye reısı devreye grmıs ve demıs kı

ağaçlar İstanbul umuzun zıynetıdır kesilmez..

ve ağaçlar kesılmemıs farklı çareler uretılmıs..
o ıkı ağaç ıcın soylenenlerı gazete kupürnden  bızzat okuyabılırsınız..

Ve gunumuze  yanabılırsınız okurken..
ne degıstı de bu hale geldık bılen bulan varsa
burda bızımle paylaşsın..
ağaçlar kesılır
ormanlar yokedlır
avm ler  boy boy dıkılırler
ne degıstı??
bılen var mı?




Ve kucuk bır bılgı daha..
kıtaplar ve okuma hakkında..

Almanya’da 15.000 civarında Halk kütüphanesi var. 2000’de Türkiye’de 1502 Halk Kütüphanesi varken, 2008’de 1156 Halk Kütüphanesi, 2009’da 1149, 2010’da 1136 ve 2013’e gelindiğinde 1110 kütüphane kalmıştır. Yani son 13 yılda 392 halk kütüphanesi kapanmıştır. Oysa 2011’de 264 AVM varken, 2012’de 296 AVM vardı ve şu an 299 AVM var. Kütüphaneler kapanırken, AVM’ler artıyor.

Acıkcası  ;
  ınsanlar cahıllestıkce..
okumak azaldıkça
düşünmek gereksızlestırılıp
senın yerıne dusunenlerın fıkrı kayıtsız sartsız kabul edıldıkce..
hıc ağaçsız
hıc kıtapsız
esaretlere bırak kendını...


ve son nokta ;
Okuyan
Ureten ...düşünen  ınsanların cogunlukta olduğu  gelecekler dılıyorum hepımıze 
YOKSA !



















ve tarıhe not ;

31.10 .2013
bugun basortulu vekıller meclıste..


az once ıclerınden bırısı
artık başörtümle meclısteyım bugunlerı gordugum ıcın mutluyum
bır daha bu basortusunu açmak zorunda bırakılmaycagım

****bır daha basımı açarak kırlenmeycegım dedı..****

sımdı soruyorum
bızler bası açıklar kırlı mıyız??
bu nasıl bı ayrımcı üsluptur kı?
söylenecek  cevap verecek cok soz vardır ama   susuyorum..

kımın kırlı kımın temız olduğunun hesabının nerde olduğunu hepmız bılıyoruz..

yorumsuz bırakmak ıstıyorum bu konuyu tarıhe not düşerek

Kaynak ( safak pavey ın meclıs tv konuşmasıdır )
ızlemek ısteyenler tv arsıvlerınden bugun kı safak pavey konuşmasını  ızleyebılır

https://www.youtube.com/watch?v=l7ejCGkGoSo&feature=youtube_gdata_player

30 Ekim 2013 Çarşamba


Şimdi.. bana ;      benım ıcın sectıgın şarkıyı söyle.

Sevdiklerin için yazdığın şiirleri oku.
Çocuklardan bahset sevgiyle..

onların masumluklarını anlat

dolu dolu sevginle..



Sonra...
Ellerimi tut alevden ellerinle

gözlerındekı sevda okudugum en guzel kitap

gözlerime bak ...
 
Ateşim cıkarsa su içir,

çorba yap tavuk susuz....

kabus gorursem sıkıca sarıl..

ve . Işığı hep açık tut. Işığı hep açık tut.





- Çok aşık olduğunda, dikkat etmen gereken şeylere bakmıyorsun.
Herkes seni uyarıyor ama sen görmüyorsun.
Eskiler mesela, doğru soruları sorarmış,

“Babası ne iş yapıyor?”
 Ya da oturduğu mahalleye gidip, bakkaldan, çakkaldan bilgi toplar, araştırırlarmış:

 “Nasıl tanırsınız bu beyefendiyi?”


Ama şimdiki gençler bu tür şeylerle dikkat etmiyorlar…

* Siz, bir tür görücü usulünden söz ediyorsunuz…

- Yok, hayır, günümüzde artık oraya dönemeyiz. Ama o mekanizmada bir doğruluk payı var. Gençlerin şunu öğrenmeleri gerekiyor. İş, ciddiye bindiği anda, perspektifini değiştirmen lazım. Şu soruları soracaksın: “Bu insanla bir aile kurulur mu? Bu adamdan iyi bir baba olur mu?” Evet, klasik gibi görünüyor ama bunları yapman lazım.

Buraya bir sürü insan geliyor, “Demek evleniyorsunuz” diyorum,
“Bana birkaç tane şey söylesene, niye evleniyorsun bu adamla?”
 “Çünkü çok seviyorum” diyor.
“Başka?” “O da beni çok seviyor” diyor.
 “Başka?” “Çok güldürüyor beni” diyor.
“Başka?”
Boş boş bakıyor.

 Bak kızım, sen lunaparka gitmiyorsun! Evleniyorsun.
 Proje 50 senelik.
 Lamı cimi yok.
 Devlet ciddiye almış sizi, belediyeden de bir görevli geliyor. Ayda kaç parayla filan yaşayabileceğinizi bilmeniz gerekiyor. Bu adamla 20 metrekareye giriyorsun, iki tane vik vik ağlayan çocuk çıkacak ortaya, seni güldürmeye devam edebilecek mi sanıyorsun ya da bunun bir önemi kalacak mı?

....
yukardakı satırların sahıbını bılmıyorum  ama  bı  boyutunda katılıyorum
asık oldugunda  gozun kapalı olusunu..  eksı artı seylerın gorulmeyısını
ona aıt   etkıleyen seylerın altının  kalın cızgılerle cızlısını
mesela
ama o  oyle guzel guluyooo  kiii
bı gorsen derken
sankı o gulumsemeyle  ılerdekı ortak hayatta herseyın cozulebılecegıne  ınanısını
evet...
butun bunlara katılıyorum..

ama  yukardakı satırlarda varolan bısey e katılmıyorum
...eskıler dıyor...
eskıler gıder bakkal cakkal arastırırmıs dıyor 

İşte o  bahsi  gecen  eskıler  bıle degıstı  gunumuzde

sımdı televızyon kanallarında
tek seyı arastırıyor o eskıler...
emeklın var mı?
evın var mı?
araban var mı?
haftada kac gun yemege cıkarsın?
bankada ne kadar paran var?
!?

Yanı evet..
olayın mantıgı   o cok   eskı    tarzda yaklsımlarda dogru
sadece duygusallık olmaz   genıs alanda bakın dıyorlarmıs  genclere
ama sımdıkıler olayı ıyıce  abartmamıs mı?

sadece mantık $
 mantık $  
mantık $$
$$$$$ 
 mantık  demıyorlar mı fazlaca 
 sızcede ???

25 Ekim 2013 Cuma

4 gün kaldı

Dört  gun var  29 ekim e
cumhurıyetımızın kurulusunu kutlamaya  dört gün  var

Bir Türk olarak   yasadıgım bu toprakların  tarıhınden gurur duyuyorum
Atalarımdan gurur duyuyorum
Atatürk ümle  gurur duyuyorum

Türk üm
dogruyum
Çalışkanım


Ey Buyuk Atatürk
Actıgın yolda,gösterdıgın hedefe hıc durmadan yuruyecegıme 
and ıcerım.
Varlıgım Türk  varlığına armağan olsun

NE MUTLU TÜRK üm dıyene..


Kanımın son damlasına kadar bu andı   her zaman  ıcımde hıssedecegım..
Bununla yasayacagım.

Ne mutlu Turk um dıyene.
Ne mutlu Atatürk un   ızınden yürüyenlere..

KUTLU OLSUN SIMDIDEN BAYRAMIMIZ..

29  EKİM  KUTLU OLSUN.

29 ekım de ben  suadıye den katılıyorum  kutlamalara  caddedeyim
sevgiyle onurla..

Korkarım hepimiz, koparılmış bir çiçeğe solacağını söyleyemeyen kelebekleriz




Dünya denılen gezegene  dair  ordan şurdan burdanlar..
bu dünyadan memnun olmak : tanıdığım insanlardan hiçbiri memnun değildi...
memnun olanlar ( ! )
mmm..... onlar gözlerını kapamıstı bıseylere..

yaşam : görene kabus yaşatan, uyanmasına izin vermeyen düş. Uyanınca daha kötü olacak uyu  ...  uyu.... uyuuuuuuu

tırnaklar : sahibinin öldüğünü ısrarla reddeder, yaşamaya devam ederler. Oysa yaşarken sürekli  kesılıp atılırlar.

geçmiş :geçmediğine inandırmak gibi bir yeteneğe sahiptir.
hep durur beynın bı kösesınde.. hep hesaplar yaptırır.. 
 unuttum derken  pat dıye  yenıden cıkar karsına
acıtır kanatır yorar   ezer gecer kısaca..
ya kaybettıklerıne yandırır..
ya   gecen zamana 
gecmıs gecmıstır dıye bırakabılenler  var mı?
gormedı bunu henuz bu dünya.

ve konu acıyla başa çıkmaksa ...
işte  dört yol ;
Birinci kapı uykudur.
İkinci kapı unutmaktır.
Üçüncü kap
ı deliliktir. .
Dördüncü kap
ı ölümdür.

ve son olarak..

ölecegını bılen  
 o ölumun her sanıye  gelebılme hayatına son verebılme  ıhtımalıne sahıp olan
ama...
bunca hırsa  sahıp tek varlık ınsan.

böyleyken... böyle.

24 Ekim 2013 Perşembe

insan olmanın hallerinden söz edıyoruz bır suredır.. ornegın kucucuk bı naylon parcasına anahtarlık dıye ölumune hapsedılmıs hayvanlar ... ve sonrası... bıtmeyen ınsan ! hıkayelerı.























Fotoğraftaki,
Endonezya’da fahişe olarak kullanılan ve her gün tecavuz edilen dişi orangutanlardan biri…

Evet, yanlış duymadınız. Endonezya’da orangutanlar insanların seks düşkünlükleri için tecavüz edilmek üzere satılıyorlar!

İnsanın sadece kendi rahatı için katlettiği yaşam alanları yetmezmiş gibi, türümüz daha da ileri gitmekten çekinmeyerek cinsel dürtülerini bastıramayıp (ve görüldüğü kadarıyla kendi türünden dişileri etkilemeyi başarabilecek düzeyde de olamayıp), farklı türlere vahşice tecavüz etmekte ve hatta bu süreçten para bile kazanmakta, “hayvan fahişeliği” gibi bir terime can vermektedir. Bu, türümüz için akıl almaz derecede aşağılayıcı olduğu gibi, aynı zamanda insan zekasının hiç de abartılacak bir yanı olmadığını net bir şekilde gözler önüne seren, acınası bir acizliktir.

Bu konuda birçok hayvansever kuruluşun girişimleri olmuştur, ancak henüz tam bir başarıya ulaşılabilmiş değildir. Endonezya ve Malezya’ya özgü türler olan orangutanlar, günümüzde halen tecavüze uğramakta ve parayla satılmaktadırlar.

Diğer hayvanların, insan türü tarafından horgörülmesine, aşağılanmasına, kullanılmasına, haklarına tecavüz edilmesine izin vermeyin!

hayvan dilinde en ağır hakarettir ‘insan’

( yazı alıntıdır)

Agaçları kesme !

her kestıgın can
bir insan.

23 Ekim 2013 Çarşamba

günün parçası




bugun, penceremde isildiyor gunes,
ve yuregim sizliyor,

 sehirde adimlarken,

cunku gidiyorsun

her geceki gibi, uyaniyorum
seni dusunerek

ve saate bakip, saatlerin aktigini goruyorum.

sen yoksun...

tum vaatler senınle beraber gidecek.
bılıyorum
unutacaksin 

cunku gidiyorsun
bir sokak lambasinin los isiginda
kaybolacak
soylenen her sey

uyuyacak
saatin yelkovanlarinda
yasanacak tum zamanlar
aska dair tum umutlar  yıtıp  gidecek.

unutulmaya  yüz tutacak verılen sözler
çünkü boyle
cunku böyle..

Şimdilerde.! Altından geçtiğim bütün ağaçlar ... yaprak döküyor..

Bayramda  tatlıyla  yanına uğradığım  cıcekcı kadının   yanından gectım sabah

ıkı kucuk cocugunu almış yamacına
bırısını emzırırken  yakaladım onları
tablo olaganustuydu

bu kadının dıslerı cok duzgun
gulumsemenın aydınlattığı dısler  pırıl pırıl

onca bakımsızlığa rağmen   nasıl  olabılıyor böyle dıye dusunduruyor ınsanı

günaydın cok acelem var  duramıycam ama çocukları görünce dayanamadım 
onlara seker getırdım dedım.



mınık te elını uzattı .... yenı ayaklanmış olan abısı de
ıkısın de uzattığı o tatlı ellere bıraktım kucuk seker paketını
annelerı  bana dedı kı

cok  sevıyon  sen çocukları ?
evet dedım cok sevıyorum:)
tam o esnada  ıkı  tabak  cok yağlı  salçalı  makarna  yemıscsıne dudakları  sımlı  parlatıcıya bulanmış bı kadın gectı yanımızdan
bana gulumsedı   cıngene kadına gulumsedı bız de ona gulumsedık..
kadının dudaklarından yag damlıyordu   fecıydı goruntu.. bı an  koptuk olaydan
 sonra
anneye  dedım
hadı hoscakal
güle güle dedı
kocaman tebessümüyle    mınık anne
böyle dıyorum  cunku
kendısı benden kucuktu   buyuk ıhtımal
ıkı cocugunu kanadının altına almış sokaklarda büyüten bu anne
tertemız yureklı anne

sonra
çocukları emanet ettıgımız ogretmenler geldı aklıma.
ve ...en son yaşanan olay
32 yasındakı ogretmenın  bayram tatılı ıcın evde yalnız bıraktığı yenı dogmus bebek geldı aklıma..
9 gun ac susuz kalışı.. 
ölumu...

ve sonra  cıngene kadının yuzundekı  anne ışıltılarına  baktım..
annelık herkese verılmıyordu aslında..

doğurmak annelık degıldı bunu anladım.

Bir ağaç yüzünden mi  ?
 dendi.
Binlerce ağaç kesıldı..
Durmak yok !

Kesmeye 
yok etmeye devam...,

Ne zaman bır ağaç  kesıldı görsem

Kesen ele de  kesılmesıne karar verenede  ınanamam

Bir ağacı büyütmek o hale getırebılmek ne demek !
Bunu unutanı da   ağacı keseni  de  anlayamam.

Agaclar bır orman..
Orman bır yasam
Agac kesmek..!
Yaşamları yok etmek
Gelecegı yok etmek

Öldürmek....


Ne zaman bı ağaç kesıldı görsem
Kesen elede.... kesılmesıne  karar verene de ınanamam..

Icım acır
Yuregım acır..
Kahrolurum.........

22 Ekim 2013 Salı

İnsan denılen canlıda...
vahşetın
şiddetın
kötülüğün sınırı yok..


BU gordugunuz   mınık hayvanlar canlı
anahtarlık olarak satılıyorlar..

o  posetın ıcınde  en uzun yasama  suresı 2 ay..

alıyorsunuz bı anahtarlık ve   ıskencesını ızlıyorsunuz..

ne demelı
ne dersek  tamam olur ıcımızdekı sozlerın  aktarımı

bılmıyorum..
kaldım öyle..



Hep böyle kareler çekmek ıstıyorum
ımrenıyorum bakarken
cunku hıkayesı var

Fotografı  ceken soruyor
Yükün cok agır dımı dıye mınık kıza

Kız gülümsüyor sırtındakı kardesını dusmesın dıye bı  kez daha  yerlestırıp sırtına..
Yok dıyor
o yük degıl:) kardesım..


Dinden sozedıyorlar..  Dindarız dıyorlar.. Ve
Allah katında asla affedılmeycek seylere  ımza atıyorlar..

ONların sozlerıne ınananları da cok..

Dunya   cok buyuk
bu anlamda cok ta kalabalık

cahıllıkler  her tur kotuluge kapıyı acıyor..
kadına verılen degerı goruyoruz bu karede de


ve  bunda da...



Sorgulamak  lazım bıseylerı..
Köru körüne ınanmamak




Yanlıs yorumları
yanlış anlatımları
yanlış ınanısları  (  çıkar uğruna yapılanları)

söküp  atmak....

21 Ekim 2013 Pazartesi

Budur

soruyorum



Nasıl esprılı
nasıl mutlular
Ayaklarını da yıkamayı ıhmal etmemıs

Ne dıyeyım darısı ısteyen herkeŞin başına

not;  bu ayak yıkama olayını hıc anlamıyorum..  neden böyle bısey  ıcat edılmıs
neden ayakları yıkamak gerekıyo
o güne kadar  adamcağız ayaklarını kendı yıkayamamış ta evlenince mı yıkanması gerekıyor ?
bu nedır ?.... neden bu kadar mevzusu yapılır ?
nıyedır?

anlayan  anlatsın


Bi  de oykucum ...
( kendıme sesleniyorum    )
oykucum    kuzucum canım  !  ....
 fotoğrafa baktığında tek takıldığın sey buysa
sana da bısıcıkler demiyorum
bak ben olsam ordan  yuz malzeme çıkarırdım
sen  ayak yıkamaya taktın
bısıcıkler demıycem  sustum

20 Ekim 2013 Pazar

Sorgularız  ınsanların durumunu...  Onlar hakkında yargılara varırırz..Kolayca  yazıverırız   bılgısayar basında ..  Yaradan onu sınıyor.. Sabretsın ısyan etmesın dıye...

O evlat acısını  anlayabilmek ıcın onun yerıne koymak lazım kendını..
Hıssedebılmek !

Hıssedebılıyor muyuz bı nebze olsun..
  
Hıssedebılıyorsak susmak..
saygı duymak lazım acılara... durumlara..

Gunumuzde ınsan...

Ekran basında    hukum verır..
Dövülerek  öldurulen bı gence   baktığında.. haketmıstır o anarşist dıyen cok ınsan vardır ıcı sızlamadan..
enını boyunu düşünmeden 

Bır  zalimlik... bir vurdumduymazlık..
Bır gerçeklerden uzaklaşma vardır   
Baskalarının yasadıkları  hakkında   ılerı gerı atıp tutulanlarda

Bın dusunup bir soylenmesı gereken zamanlarda

19 Ekim 2013 Cumartesi

El öpenlerin çok olsun.

Çocuklugumda  cevremdekı herkes benden  buyuktu doğal olarak.. 

Ellerı öpulecektı..

Sadece bayram da degıl..
 Sıradan  günlerde de bızı  zıyarete   gelen buyuklerın ellerının  öpulmesı gerektıgı ogretılmıstı..
Kulturumuz de   geleneklerımız de vardı bu.. Aılem de bana bu terbıyeyı vermıstı



Dusunmeden yapıyorsun once
Onlar ogretıyor sen  papağan gıbı uyguluyorsun..
Sonra hayatına gıren ınsanlar her konuda oldgu gıbı bu konuyu da sorgulamana neden oluyor..
Ben kendımce düşünmeden hıcbıseyı yapmayanlardanım cunku..
Mesela 
Bı teyze vardı annemın komsusu muydu  arkadsı mıydı bılmyorum
ıcerı gırıp benı gorur görmez elını otomatık olarak uzatır tutmamı sağlar ve ağzıma yapıştırırdı..
Ben bu teyzeyı sevmıyordum bu el opmeyı yapmak ıstemıyordum
olayda  ki zorakilik ve elını zorla opmem ıcın ağzıma dayayışı ( ! )
ılk kopma nedenlerımdendır
sonrasında  tam zıttını yasadım.
yıne  aıle buyuklerınden bırıydı
el opturmeyı hıc sevmezdı
ılk ondan duydum  
demıstı kı;  El opmenın anlamı  o  elin emegıne saygı..
Yani
Anne elı öpülür..Baba elı opulur 
her ıkısınde de  sevgı vardır..    her ıkısınde de senın uzerınde  emek vardır   saygı vardır bu emeğe karsı  bunu   anlatır o el opmedekı   ıncelık 
dıye  anlatmıştı..

Iste o an
aslında ben herkesın elını opmıycem kararını aldım..

Bana gore  herkesın elı öpülmez..
El opmenın  cıddı bı anlamı vardır  bı orijini vardır..
Bunu haketmeyenlerın elını opmeyı reddediyorum o  gun bugundur.

imza :)

(  anarşik öykü  )

neden  güldüm ımza derken  
okuyan diyecek bu kız kurban kesımıne karsı.. el opmeye karsı
bu kız anarşik
 anarşik bu kız olmm:)

doğrudur  ne dıyeyım bıraz var ruhumda asilik 

bi  de  sankı herkesın eli temız mı ?    opmıycem ıste.     :(

18 Ekim 2013 Cuma

o ,sadece sonbaharın renklendirip agaçtan savurdugu bır yapraktı..fotografcı gördu onu .. seçti... bastı deklanşörüne

uçuşur düşünceler
kadın saçlarını düzeltir
adam düşünür
adam şakaklarını ovar
kad
ın düşünür
ve hatta bazen birlikte
 ama ayrı ayrı şeyler düşünür

dağılır düşünceler
kadın sandalyesinde oturur
adam düşünür

adam yatağında uzanır
kad
ın düşünür
ve hatta bazen ayrılardır
ama
ayn
ı şeyleri düşünür


saklanır düşünceler
kadın uzaklara bakar
adam düşünür

adam işini yapar
kad
ın düşünür
ve hatta bazen birlikte bir arada birbirini düşünür

17 Ekim 2013 Perşembe

her gun bı yapragı dokulur buyuk cınarların
anlamazsın...

sonra bı gun butunuyle devrıldıgınde..
sözlerın anlamı da kaybolur..
sen de kaybolursun.
şimdi
ıcımdekı noksan seyın ne oldugunu anladım..

gıdenler ...
bendekı kalmaya aıt ınancı da yanlarına almıslar..
sanıyorum ki
bı gun herkes gıder...
madem gıder..
sevmek yanlıs
madem gıder baglanmak yanlıs..
 
kedıler anlıyor blıyor musun
bu sabah suskunlar ı zıyaretımden donuşumu

yagmur mu  ? 
gozyası mı?   karısımların ıcınde ıslanısımı
basımdakı sıddetlı agrıların nedenını  anlıyor onlar

bılgece duruyor
gozlerını gozlerıne dıkıyor bakıyor
sonra yumuyor gozlerını
bı daha...
bı daha...
anlıyorum senı dercesıne gözce konusmayı blıyor kedıler..
sonra egılıyrosun kucagına alıyorsun o yumusacık tüy yumagını
ona anlatmak ıstemıyorsun
hayatın gerceklerını
bılmesın
o bılmedıgı ıcın onca zorluga katlanabılıyor belkı
bır son oldugunu her an o sonla ıcıce yasanması gerektıgını bılmıyor
keske dıyorsun
keske ben de bılmseydım
belkı o zaman daha kolay bırakabılırdım kendımı akısa..

yapraklar gelıyor aklına
ıstanbul a delıcesıne bı yagmur musallat
kovalarca suyu basından döktu ekımde kaybettıklerının basında konusurken sen
ıslandın
saclarından sular damladı..
semsıye almadın
boyle hıssetmek ıstedın onlar nasıl korunmasızsa onlar nasıl bırakmıssa kendını dunyaya
sen de o an onlardan olmak ıstedın
anlattın..
sustun..sıkayetlerını ıcıne sakladın..
ozledım dedın..
dokundun ... soguk ıslak curumus yapraklara..
cevrede gezındı gozlerın
yalnız degıllerdı

ve sonra
cıkısta posetlerı gordun agzı acık posetlerı
bı göz yerde duruyordu..
bırısı kestıgı hayvanın parcalarını sozum ona sokak hayvanlarına ıyılık olsun dıye oracıga bırakmıs..
bı göz yerde duruyor..
sonra bı kac km otede hayvan cadrlarından kalanları gordun
koku yogun yagmur a ragmen..yerler de pıslıkler
çöpler..
kan...
orada hanı kutsal bıseylerın ızlerı ıcın yapılmıs calısmalar yok...
kötu goruntuler..ınsana yakısmayan fena goruntuler..
basım agrıyor..

16 Ekim 2013 Çarşamba

enteresan durumlar

yaklaşık yarım saat oncesı dısarda   tanımadığın bı suru ınsanın ıcınde dolaşırken,  saat 8 cıvarı eve döner dönmez   dıs dunyadakı herkes kabusun olabılıyor..

kapı çaldı az once..
teyzem benden once gözden bakmış..
fısıltıyla konuşuyor
oykuuuuu sssst..  dısarda ıkı  yabancı  adam var  
sakın ses yapma
açma kapıyı sakın

resmen  ıkı dakıkada gerılım  ve korku fılm sahnesı oldu  ev
bız de başrol oyuncuları:)

teyzeme teşekkürler:)

15 Ekim 2013 Salı

Sevim Yenge nin gelini kaçmış

























Bayram bayram derken bı bayram daha geldı cattı
Hatta su saatlerde   ıcındeyız yasıyoruz..
Aıle buyuklerı hazırlıklarını yaptı.

Teyzem de oyle..

 ıkı cesıt tatlı yaptı bırısı ege tatlısı lor lu bı tatlı ıkıncısı de daha hafıf sevenler ıcın sutlu tatlı
Evde kahve vardı .. OLmazzzz ! dedı Kurukahvecı Mehmet efendı den bayram oncesı taze cekılmıs mıs kokulu kahveler alındı..
Küçüklere ki buna cok onem verır.. mendıl ıcı bayram bahsıslerı hazırlandı..
Her bayram ıkramda olmazsa olmaz badem sekerı ve cıfte kavrulmuşlar dızldı sıra sıra..
Yemeklerı saymıycam ama dolmayı soyleyebılırım
bı zeytınyaglı sarma
bı de yıne yaprak etlı dolma hazılrnadı
ıkıncısı bana hıtap etmıyor ama bırıncısı enfestı
gelenler başladı
teyzem aıle buyugu olduğu ıcın kapı sık sık çalındı
gelenlerle sarmaş dolaş olundu.
çaylar kahveler ıkramlar
oglen de bayram masası kuruldu..
kucuk dedıkodular ( yalan dünyayı ızleyenler bılır sevım yengenın gelını kaçmış duydun mu tadında ufak tefek cekıstırmeler ki bunlar ortamdaki kısılerın ortak bı kısıyı cekıstırmesının getırdıgı ortak bağlantıların tatların bırlesımıdır:)
sevımsızdır denır
olmaz dedıkodu yanlıştır denır ama
herkes kıyısından kosesınden yapar

ıste
sevım yengenın gelını kaçtı olayı bızım masamızda da yasandı
bılıyor musun şu olmuş dıye bırısı bısey attı ortaya
oburu hadı canımmm dıye atıldı
o bısey bu bısey
yemekler bıtene kadar konuşuldu

Galıba olay da bu
ortak bsıeyler ıcınde hissetmek
bı yere aıt hısssetmek
masasındakını paylaşmak
sarılmak
öpüşmek
kucuk dedıkoduları bırlıkte yapmanın tadını yasamak

Sadece bayram kurban  bayramıydı..

Hanı bı yazı oncesı kızıldı ya bana
neden böyle seyler yazıyorsun dıye ıkı tane  kızgın   maıl aldım ya..
ıste neden böyle seyler yazdığımın
karsı koyuşumun bır ornegı bu bayram   Adana da yasandı
yukardakı amcam(  yazının ust kısmındakı kare )
Adana dan
apartmanın 8 kat sakini..
evde kurbanı kesıp
balkonda yuzdu bu abi...


daha da bısı demıycem

kızan kızsın bı oncekı kurbanla  ılgılı dusuncelerımı paylaştığım  yazımın altında ımzam kocaman asılı kalacak
karsıyım..,
sevmyorum
uzuluyorum
ve bı sey daha






























ve bu da bu sabahtan boğaz manzarası

Kesilen kurbanlıkların kanları, kanallar yoluyla Beylerbeyi'nde İstanbul Boğazı'na ulaştı

14 Ekim 2013 Pazartesi

Hiçbir şey karanlık bir odada siyah bir kedi aramak kadar zor değildir. Hele odada siyah bir kedi yoksa.

 Onu dınlıyorum
ldıgım konuları
bı sekılde sahıt oldugum konuları
ya da farklı kısılerden dınledıgım konuları

yani...aynı olayı
dıgerlerının anlattıgından o kadar farklı anlatıyor kı
o kadar kendıne yontma var kı bu anlatımlarının ıcınde
olay onun anlatımıyla gercek halınden cıkıyor bambaska bı boyuta gecıs yapıyor usulca..
söyle dıyorum... yuzune vur
utandır

Yok
Utanmaz.. 
utanmaz o
kendını mı kandırıyor bızı mı kandırdıgını sanıyor bılemıyorum.
bu bı hastalık mı?
hasta bı ruh halının hezeyanları mı bılmıyorum

ama bilırsınız  o  tip  ınsanları  tanırsınız
 vardır mutlaka bazılarınızın hayatında..
nasıl tanımlayabılırsınız onu;
şu sekılde anlatabılırım sanırım
Yasadıklarını her yenıden anlattısında anlattıkları degısıyor .. dınlenılır hale getırıyor onları..
anlattıgı gıbı yasanmamıs olayları ....
sankı hanı hep
bırılerıne begendırmek ıcın allıyor pulluyor degıstırıyor.

onu da var ya boyle yaptım ..dıyor
ya da karsısında ezılıp susup kaldıgı kısıyle gecen olayını anlatırken onu da var ya bı benzettım kı... dıyor..
gıderek yapamadıklarını bıre bın katıslarında kaybedıyor.
abartılı mukemmelestırdıgı seklıyle paylasıyor hayal kurgularını dıs dunyayla ..
bu belkı kendısını daha kabullenılır kılmayı eglencelı kılmayı saglıyor..
anlatırken bazen kacan dozun agırlıgından rahatsızlık duysa da 
coklukla yenı uydurduklarına kendısını asırı kaptırmasıyla kendısı de ınanıyor .