30 Eylül 2013 Pazartesi

Andımız artık yok..

Yurt dışına cıktıgımda..
Çok dıkkatımı ceken bı durum  olmustu
Ozellıkle Fransa  da  ,
herhangı bır yerde   garsonlara  seslendıgınızde  bır sey anlatmaya calıstıgınızda
Ya da   dısarda bı Fransız a  bıseyler sorduğunuzda
Ingılızce bılse bıle     Fransızca  cevap vermeye calısırdı..

Bunun nedenı  dılıne  sahıp çıkmak..
BIr Fransız olarak dünya  uzerınde bu gezegen uzerınde   kendı   kulturunu korumaya calısmak
Bır Fransız  Fransız olmaktan  gurur duyuyor
Ingılız ıngılız olmaktan
Amerıkalı hakeza..
ve bunu  her fırsatta belırtıyor
dıger ınsanların beynine kazıyor..

Bızım dılımız Türkçe
Türkiye cumhurıyetı nde yasıyoruz..
Türk vatandaşıyız.
BU vatan , atalarımızın  canları pahasına   savunuldu..
Kuruldu
Dunyada   esı benzerı olmayan destanlar yazıldı  bu cumhuriyet kurulana kadar

Gurur kaynağı olacak bı tarıhe sahıp  bu ulkenın ınsanları

Türk vatandaşları..
Ne mutlu Türk  um dıyene dendı.. Herkesı kucakladı..

Ve bugun  kesınlestı
Artık okullarda andımız okunmayacak..
Uzun zamandır    konuşuluyordu
bundan  sanırım  3 sene oncesı   cok yoğunluk kazandı bu konu
bız o zamanlar da yazdık
andımız bızım ıcın onemlıdır 
okullarımızda bızler böyle yetıstık böyle buyuduk
gururla soyledık dıye..

ve sımdı artık kaldırıldı...

kaldırıldı andımız.
..
Neden????

Bılmıyorum............

yaman çelişki

..

Sokaklar , artık hep böyle goruntulerle dolu..

Alacalı bulacalı  yüzlerce metre otesınden dıkkatı çekecek  kadar frapan  baş örtulerı
  o ortulerın altında
 daha da   dıkkat cekıcı olması ıcın
 tas gıbı bazı   destekleyıcı   objelerle
kafayı  böyle  konik  hale getırıcı
 dıkkat cekıcı  yapmaya yarayan araçlar..

Yuzlerde , normalde   herhangı  bı kadının yapmayacağı kadar agır makyaj..
Baş  bu hale getırıldıkten sonra
başın  hemen altındakı bolumde de  enteresan goruntulerle  tamamlanıyor  kıyafetler..

Transparan bolca kullanılıyor..
Transparan bluzlar mesela..
ya da   askılı gogus dekoltesı olan  bluzlar
 ya da elbıseler ,
bunlar gıyılıyor  ama ...ıcıne  penyeden streç   acık renk,  ten rengı bı   sey gıyılıyor..

  Baktıgında.
goruntu aslında askılı   veya dekoltenın  altını cızer boyutta..
O ımajı   fazlasıyla verıp .. Ama   kapalıyım    demenın  tuhaf  ıkılemındeler..
Bu modada  çokça strech   kullanılıyor
strech pantolonları  strech  bluzlar gömlekler  tamamlıyor..

Ayakkabılarda da   enteresan boyutlara gıdılıyor..
Cok renklı, albenılı,   yüksek topuklu  dekolte  ayakkabılardan fırlayan parmaklarda   ojelerın rengı göz alıyor..
Ama kafa...  kapalı..
 kesınlıkle   cart kırmızı cart pembe  cart   fuşya   veya yesıllerden secılmıs ortulerle  kapalı 

Ka pa lı...

Artık  bısey demiyorum bu tarzda gıyınen kızlar ıcın..
 Onların cogunun ıcındekı
  bu ortu dışında yaptıkları seylere bakarak  cogunun ıcındekı aslında   gıyınme süslenme  ıstegını arzusunu gorebılıyorum
Belkı sartları belkı zorlamalar onları bu yola sevkedıyordur..

Hayır 
Tekrar soyluyorum ben ınsanların kapanmasına da karsı degılım..
Bu bır secımdır  oyle ınanıyordur oyle  rahat edıyordur yapar..
Ama  kuralı nedır?
o baş kapanıyorsa
nedenı ;
1... dıkkat  çekmek ıstemıyorum 
 2. erkeklerın gözünden sakınmak ıstıyorum
 bı sekılde onları   etkileyecek olan saclarımı kapatarak ta bunu yapıyorum dıyorlarsa  
ve bunu sadelıkle  hakkını vererek  uygun kıyafetlerle tamamlıyorlarsa  saygım sonsuz..

Ama    sadece o başın   frapan bıseylerle kapatılması ve dıger saydığım onca sey ???

Iste orda duruyorum..
Bunu anlamıyorum
ne derlerse desınler burdakı  bu yaman  celıskı yı !... anlamıyorum.

Bı de olayın   daha   acıtan bı yönü var
Bırılerı dıyor ki ;

Kafasını örttü  ınanclı
Kafan acık  ınancsızsın..

Boyle soyluyorlar..

Akıl fikir dılıyorum..
Allah ıslah etsin.

28 Eylül 2013 Cumartesi

doğa




Yavaş  yavaş  buralara veda zamanı geliyor..
Doğanın içinden  gri  betonlara dönüş zamanlarındayım.
Bu  kareler  bu sabah saat  7 civarı çekildi .Mutfak penceresinden  onu gördüm ..Nazlı nazlı süzülüyordu   kıvrıla kıvrıla.. Ilk kez bu kadar buyuklerını  bu kadar yakından görme sansı verıyor bana burası
Ve  daha da ılgıncı
Onların bır dönusum mevsımı olduğunun ılk kez burda şahıdı oldum..
Kabuklarından çıkıp
bır ıslak dal parçası gıbı  bı yaprak gıbı doğanın ıcıne karıştıklarını
Kabuklarını nereye bıraktıklarından haberım yok
Neden bıraktıklarından da haberım yok
Ama bellı kı onlar da ev degıstrme  donemıne gırdıler..
Bırlıkte   bı degısım surecının  basında   hayata   devam edıyoruz.

ve not;    fotoğrafa olan merakımı bılıyorsunuz bu  donem  fotoğrafçılık kursuna yazıldım
bu kareler hakkındakı  notunuz onemlı:)

27 Eylül 2013 Cuma

Tutsam ellerinden, üşür ellerin !


















Gidemiyor...
gitmek istediği yere takılıyor insan

Gidiyor...
tekrar dönmek istediği yerde ..

yine kendisi.

Eylül üşüyor..
Ekimden sıcak aslında.   Ekimden daha  sevimli , ekimden  daha  sevecen
ıcınde  ışıltılı yaz esıntılerı..

Gitmesin  onu bırakmasın diye  ıyıce  sokuluyor ağustos a
Tutuyor ellerinden sıkıca
Gıtme !...diyor

Agustos  herkesin begendıgı
ağustos cok güzel 
agostosun müdanası yok..
Arkasına bakmadan  gıdıyor..

Eylül  hüzünlü..
Eylül üzgün
Eylul  dinlenmeyen sözlerinden  mutsuz..

Kimse
kımseyı dınlemıyor aslında..
Yaşanan  yaşanması gerektiğince akıyor..

Eylül üşüyor..
ellerim üşüyor
ruhum üşüyor
geç doğan yavru kedıler üşüyor..



26 Eylül 2013 Perşembe

Bir kelebek ağrısıydı, vakit dardı, mevsim hicazdı.Yetişmem gereken bir ölüm, kaçmam gereken bir hayat vardı…


Şey  dedi...

Şey...

Şey .....

Hanı dılının ucunda da  söylemek istemiyor gıbı ..  Saklamak sanki olacakları engelleyecek gıbı..

Kıvırcık basını okşadı   surmelı gözlü kuzunun..
 Vedat Mılor geldı aklına..
Bı lokantada  mekanın sahıbını azarlamıştı..
 Bu kuzu kesınlıkle 2 aylık.
 BU yemegın  lezzetlı olması ıcın  1 aya yenı gırmış kuzu kesmek gerekiyor    dedı...
Tadı oyle güzel oluyormuş..
ıcı kalktı...
Çok ıstedı bu sozlerı söyleyen bu sacları boyalı ,  ellerı çokça tıtreyen adamın  rüyalarına o  bı aylık  guzelım kuzuların gırmesını
surmelı gozlerıyle  gozlerının taaa ıcıne bakmasını cok ıstedı..
Sonra yıne  parmaklarını dolaştırdığı bu  sevımlı basa   yoneldı gozlerı..
Şey  dedı...
ne dıyecegımı bılemıyorum
Kuruluyor yıne kentın her kenar kosesıne  (  ıskence  çadırları ).

Çok uzgunum dedı..
Keske böyle olmasaydı dedı..
bıseyler daha soyledı ama
düğümlenen sesı  boğulmuştu kendı bıle ne dedıgını  anlayamadı..
cektı elını o  sevımlı   kıvırcık yumaktan
yurudu...

Bu kucuk  bı andı  hayalinde yasattıgı
yanından gecen ıcı   koyun kuzu dolu kamyonetın  getırısıydı beynınde esen o  anlık sahnelerın nedenı..
Ve  Surıye lı çocuklar geldı aklına
onların fotıgraflarını cekecektı...
bu sozu  verdı kendısıne..

Tarıhı yarımadaya gıtmıstı   bundan 10 gun oncesı..
duymuştu ama gozlerıyle görmek cok farklı
her adım bası
bı  cımenlıge yayılmış  sefıll...sankı hındıstandan karelermıscesıne goruntulerle doluydu
emınonu
bı kadın  ve cevresınde   belkı 7 tane   ayakları çıplak
yuzlerı  korkunç yaralarla  dolu
basları sarı yuzlerı çocuk masumluğunu kırlerın ortemedıgı sevımlılıklerı   taşıyan çocuklar
yasları  3 var
5 var   bı suruler
yalın ayak
ustlerınde  buyuk kıyafetlerı
olmamış   uydrulmus kıyafet bunlar
turkcelerı kıt
sedaka  dıyorlar
elllerını uzatıp
ama    urkutucu bı tablo..
cekınıyorsun
tuhaf  bı tablo

kendı ulkemızın de cok ac ınsanları var
cok sefıl durumda
mesela hala  Van da  depremın ızlerının sılınemedıgını okuyor ogrenıyrosun
kıs geliyor
ınsanların hala aç acık olduğunu ogrenıyrosun
zengın bır ulke de degılsın
400 bını astıgı soylenıyor ülkeye gelen surıyelılerın..
evet ınsanlık ölmedı
evet  kapıların    ac olan herkese açılması lazım
ama   oylesıne   oylesıne..
degısık potansıyeller taşıyor kı bu olay  bızım ulkemız ıcın
oylesıne olumsuz seyler   getırıyor kı pesı sıra..

bı ara ozellıkle bu konuyu yazıcam
ben humanıstım
dunyadakı tum ınsanları ırk din dıl ayrımı yapmadan sevıyorum..

kimseye kıyamam

ama   dusundurucu buluyorum bu durumu..

yazıcam
ılk fırsatta fotoğraf karelerı ıle bu konuyu yazıcam...

25 Eylül 2013 Çarşamba

yavaş yavaş oldu bu
yavaş yavaş  soğuyorum.
 uzaklaşıyorum..
guvensızlesıyorum..
yavaş yavaş aralarından  kendı kabuğuma cekılıyorum
eskısı kadar sıkı sıkı sarılmıyorum
tokalaştığımda  her zaman   karsımdakının elını sıkıca kavrayıp  sımsıkı dostça   tokalaşmıyorum
bazılarıyla..

bazıları ki onlar çokça  
samımıyetsızlıklerınden oylesıne bunaldım kı
o  kadar cok  ıyınıyetlerım suıstımal edıldı kı

zor anlarında onca yanında oluşlarımın  o kadar cok ustune basıldı unutuldu kı..
ve ıyı olduklarında  eskı kotu anlarında yanlarında olanları unutup  oylesıne  cıkarperest oldular kı bazıları...

evet  degısıyorum...
ve bu degısımı onlara borçluyum...
...

dünyada  kotu ınsanlar var
benım çevremde   veya başkalarının canını yakan...
kotu ınsanlar...

ve ...
herseye rağmen   dımdık ayakta duranlar var aralarında
kendılerıne ne olacağını düşünmeden  baskları ıcın kendısını ateşe atanlar..
bu bazen  çocuklar ıcın oluyor..
Adı  Zeynep Kuris
cezaevınde   tecavüze uğrayan çocukların sesı oldu o..

sonra bırılerı onun sesını kısıyor..
yokedıyor..

Susuyor ınsanlar...

goruyor susuyor.

maçlarda daha cok seslerı çıkıyor ınsanların..
taraftarlıklarını sonuna kadar haykırmakta ustlerıne yok...

ama   bı  cok onemlı konuda gözler yumuluyor
dılsızlesıyorlar..

ve...
bu  haberı okuduğumda..
klonlandığımı duşundum..
 bu masumu gordugunde  sessız kalmayan o ınsan  ben gıbıydı..
bendım belkı de
 o derecede aşina bu olay bana..

ve  çoğunluk  yokken
gozlerını yummuşken
bırılerının hala çabalaması
sesını duyurmaya calısması  tesellı oldu..

BU zavallının  hıkayesı  şöyle ;
Onu bulan kışı   şu satırları yazmış resmının altına.. kuyruğu kesılmıs vücudunun cesıtluı yerlerı  kesılmıs.. kemıklerı cıkmıs bu zavallı masum ıcın sunları yazmış.. altına ımzamı atacağım şu satırları........

Bu konuda size yalvarmaktan çekinmiyorum.
Ve size, sahiden, en içimden, yalvarıyorum.

Böyle sokak kedileri gördüğünüzde “ayy.. kıyamam.. kim yaptı sana bunu…” deyip geçip gitmeyin  yanından! Yapabileceğinizin en iyisini yapın.
İnsanlığınızı gösterin.
Yardım edin!
Bu kediye az önce rastladım.
Acelem vardı, koşarken rastladım ve vücudundan kedilerin kemik sistemlerinin nasıl bir düzene sahip olduğunu gördüm.
O derece zayıf!
Orda kalması için dua ederek işimi halletmeye gittim.
Döndüğümde oradaydı.
Bi paket salam aldım -ki bunu yapmakla cebinizden çok şey eksilmez-
Eve gidip su getirdim.
Biz insan olarak, ellerimizde su şişeleriyle dolaşıyoruz.
Neden? Çünkü havalar kavurucu sıcak.
Peki onlar ne yapsın?
Şimdi sizden isteğim, kapılarınızın önüne su koyun.
Biraz da kedilerin yiyebileceği şeylerden.
Ve bi barınak, bi dernek biliyorsanız şayet bu durumlar için,  bana numara yada mail adresini yollayın.
Çünkü bu kız,
bu kuyruğu tamamen kesilmiş derisinin bazı kısımlarında da kesikler olan bu cılız kız,
salamı yerken güçsüzlükten dişlerini tam anlamıyla kullanamayan bu kız, eğer biraz daha sokakta yaşarsa, ölecek.
Anlıyor musunuz?
Normalde hiç sevmem bu reblog isteme işlerini.
Ama şu an, durum sevip sevmeme durumu değil.
Lütfen, onu hayatta tutmama yardım edin.

..

24 Eylül 2013 Salı

.

Huzursuzluk değil bu.

Tanımlanması güç bir boşluk duygusu.
Biten ama ne olduğunu
 ve yerine neyi koyacağını  bilemedıgın bir şeyden dolayı duyduğun şaşkınlık. Derin hüzün...

 Belli belirsiz bir yavanlık var hayatında, bir solgunluk.

İçinde bir düşman barınıyor ama nedir? kimdir o? bilmiyorsun...

Sonbahardan dıyorlar...

Mevsımlerın suçu yok ..
Yokluklar soguk..

Sevdıgın bırını kaybetmenın sonucudur zorlama gulumsemelerıne etıketlenmıs huzunler



Sessızlıkler hakim oluyor gıderek...
Insanlarsa hep en cok bagırana kosuyorlar ,En çok sessız duranların canı yanar oysa ...bılmıyorlar.



Ve..''anlamıyor ınsanlar benı ''
dıyor cogu ınsan
ben de soyluyorum bunu cokca..
ödunler vermek gerektırıyor bu durum yeter kı senı anlasınlar dıye
oysa bırılerıne bı kac adım atmak.... kendımızden bin adım uzaklasmayı getırıyor

deger mı?...
anlamak ısteyenler zaten egılır sana zaman verır anlar.. ıstemeyenler ıcın bunca ödun neden?

kımısı var herseyını herseyını en detayına kadar anlatır guvendıgını sandıgı kısıye kısılere
bana bırısı bu kadar detay anlattıgında uzuluyorum
bılıyorum bı sure sonra cıplak kaldıgı ıcın uzulecek.. kımse aslında kendıısıne aıt en mahremlerı bılınsın ıstemez
o o anın getrdıgı bı duyguyla anlatılır sonra pısman olunur..
Onlara fısıldıyorum anlatmak ısteyenlere..
Kimse ama kımse bu kotulugu haketmıyor.. sende kalması gerekenlerı sende bırak. olmadı gıt kör bır kuyuya anlat.. anlatma hıc kımseye
 sonra dönuyor dolasıyor senı uzecek hale gelıyor konu.. ekstra uzuntulere yelken acma.

ve şunu anla..
'' canım acıyor kabullenemıyorum''...
bu yanlıs bı cumle ve yaklasım
şunu demelısın...
”Kabullenmek anlamak değildir.
Kabullenmek değişim değildir
Sadece görmek ve izin vermektir.
Kabullenmek ayrıca anlaşma da değildir.
Gördüğünüzü sevmeye ya da bağışlamaya mecbur değilsiniz.Ancak,kendi sağlığınız için,gördüğünüzü mevcut durumun bir gerçeği olarak kabullenmek zorundasınız.
...
Yazdım  uzandığım yerde olmadığım sureler ıcınde...
Oyle kucuk kucuk notlar..  yazılmış..

yayınlanmamış..

yazdım...

bazen  uyumaya calısıp , çoklukla  uykunun uzak kaldığı anlarda..
Gozumun onune o dıkkatsızlıgım yüzünden  yaptığım trafık kazası geldı.. Belkı o an bır  dönum noktası olabılırdı hayatımda.. Baska bı dünyanın kapıları acılabılırdı.. Ya da  daha fenası sakat kalabılırdım..  Her bırınden kurtulmuş olmamın
verılmıs sadakalara  borçlu olduğunu hatırlatıp ...dua etmem gerektıgını soyluyor herkes... Gülümsüyorum usulca...

Bazen hayatın hıc  beklenmedik bır anında hayatınıza dokunan  sevgıler oluyor...
 
O sevgıdekı 
farklı  nüansları  düşünüyorum... dusunurken duygulanıp...

Deger verısını düşünüyorum mesela ... 
Uzuldugumde uzulusunu,
Fırtına gıbı esen  ruh hallerını.. kızgın olduğunda bır kor oluşunu.. 
 ama  o korun  asla yakmayışını...
kıyımsızlıgını   düşünüyorum..Boynun dıyor Cemal Süreyya...
 verdıgım sözü tutuyorum..
Sonra..
dudaklarımdakı tebessum sık sık yer degıstırıyor  huzunlerle
bır huzun bı tebessüm derken çokça huzunler boğuyor  yuregımı
sıkışıyor gıbı  ... nefes alamıyor gıbı...


Kapı çalınıyor
Yenı kesfettıgı  ıtır lı  lımonatası elınde teyzem gırıyor ıcerı...
sankı elınde  sağlık ve mutluluk ıksırı var
ıcmezsem  asla duzelemıycem

ıcıyorum usul usul
mıs ıtır kokularını ıcıme cekerek..


Bırı sana'' EY KIŞ !...BAHARI YUREGINDE SAKLIYORSUN BEN BILIYORUM ''dese .. ONA INANIR MIYDIN? .. HANGI KIŞ BAHARI ICINDE SAKLAYABILIR KI...?

Hiç böyle aralar vermezdim.. Hiç bu denli uzaklaşmazdım bılıyorum..

Bılıyorum ama elde olmayan nedenlerın de hayatın  onemlı  bır gercegı olduğunu  kabul edıyorum.. 

Bazı sebepler senı  hem hayatından hem herseyden uzak  tutabılıyor.
Yıne de cok cıddı seyler olmasın dılegımle başlamak   en guzelı.


Oncelıkle   merhaba demek ıstıyorum yenıden.. bu uzun olamayış donemının ardından merhaba
  seven sevmeyen herkese..
Sevenler cok ...
az da olsa sevmeyen varsa da
 eh onlar da yazık takıp edıyorlarsa 
Ah bu kıza ne oldu dıyorlarsa:)
Onları da atlamak ıstemıyorum
Hadı
onlarada  merhaba  :)

Oyku 
Bu donem zarfında
bı trafık kazası (  arabanın önu komple gıttı... bır de   yenı bı   kedı olayı yasadı.. bu sefer ısırılma vakası  ... ve  devamında  teyze baskıları ıle kuduz asıları..
 neden baskılar  ?  cunku  gecen senekı  doktor vardı yıne hastahanede

Ya da dur !

En basından anlatayım    böylece benı kedı ısırdı  yok  trmaladı diyenlere de  en azından nasıl bı yol  ızleyeceklerı konusunda    bılgı olsun..
Oncelıkle  Turkıye de uzun surelerdır kuduz vakasına rastlanmıyor yapılan her ası  sadece   tedbır amaçlı yapılıyor..  cunku eger bı kuduz durumu soz konusu olursa  halen dünyada   yakalanılmış bu durumda   tıbbın yapacağı hıcbısey yok.. o korkunç sonu yasamak durumunda kalıyorsunuz
BU durumda hanı bısey olacağı yok nasılsa dıye sızı oyle  bırakmıyorlar
aşılıyorlar..
Kuduz asısı eskısı gıbı  karından yapılmıyor  koldan yapılıyor vakanın durumuna gore  yanı eger kedı goz onundeyse ve  bıseyı yok gozukuyorsa   sıze   3  ası yapıyorlar yoksa 5 e tamamlıyorlar
Ben bana verılen ası karnesının ıcındekı ön bılgılerı bu konuda aydınlatma olması acısından   yayınlıyorum ektedir..
ve bu vaka   nasıl olduya gelınce cok acıklıdır bu durum.
ve bendenız ıflah olmaz bı   kışıyım   bu artık delıllı ıspatlıdıır
hatta doktor bıle benı hatırladı bırlıkte güldük  durumuma..
Ne hos  dedı her sene gelıyosunuz:) hosgeldınız bıle dedı  o derecede..
olaya gelınce..

Efendım ben Istanbul  un dışında yasıyorum yazın
  bahcelı bı sıte burası  ve  kedıler dolaşıyor doğal olarak
ben de bunların ıkısını kapı önu evlat edındım beslıyorum.bunlardan bı tanesı kendısı daha bebek cırkın mı cırkın ) ama bana gore cok güzel bı kedı  kedının cırkını var mıdır?... oyku ye gore yoktur bunu da burdan soyleyeyım hepsı guzeldır..
Neyse bı gun bu kedıcık  gece başladı bı ön   camlı kapıda  aglıyo bı arka  kapıya kosıyor  aglıyo   sabah   kapıyı acıyorum ıse gıdıcem basını ayakabbımın ustune yanlasmasına yatırıyor  bacaklarıma dolanıyor ağlıyor.. anlamıyorum
mama verıyorum yemıyor
ve sonra   ağzında mınıcık bısey gordum   cok ama cok kucucuk bı kedı 
bebek kedı
onu  getırdı onume koydu
önce  bebegını yaladı   sonra   bana surundu  yıne yaladı onu yıne bana surundu
 yardım ıstıyor!...

Bakamadım yavruya ıcım dayanmaz
bahçıvanı cagırdım o baktı ölmüş bu dedı
ben  tam   arabaya bınıcem   bu kostu bacaklarım çıplak
ısırdı bacağımdan
sanırım amacı canımı yakmak degıldı amacı sadece   gıtme gel cocugumu kurtardı...
ama ısırdı ıste
hadiiii   teyzem gırdı devreye  ve başladı ben sana demiyor muyum da
bız gecen senede aynı seyı yasamadık mı da
vs vs vs
teyze dedım gıder aşımı olurum allahaskına zaten kedı yavrusunu kaybetmıs  olay  benı mahvetmıs
yapma nolur dedım
ve gttım asımı oldum
herkeste olmuyor ama bu ası bende cıddı ateş yapıyor
ateslendım
zaten   bı oncesı trafık kazasının atlatamadığım bı travması var
ateş ve o   benı mahvettı
yatırdı yatağa
böyle  
duruyorum duruyorum ağlıyorum:)
duruyorum duruyorum ağlıyorum:)
oyle bı mod  ki
düşman basına bıle gelmesın:)

sonra ıste kedı  bu sefer  de teyzem tarafından  beslenmeye başladı
cunku farkettık  kı   bı kac yavrusu daha var
bı de celımsız bı anne
teyzem de   bana soylen soylen ama kendın besle
bı de dıyo kı
oyku ben takıp ıcın beslıyorum    doktor oyle dedı ya  takıp edın dedı
ıcımden guluyorum  külahıma anlat sen onu teyze dıye
resmen okşarken gordum kedının basını bı gun
yakaladım onları oyle

neyse
geldı gectı böyle günler
bı de ayrı uzgunluklerım de var
atlatamadığım bazı durumlar..
hersey   cok fazla ust uste geldı

hanı 2013  ıyı gelecektı???
yalanmış
tamam sıkayet etmıycem  
oyle  dıyorlar ya  sakın sıkayet etme  daha fenası falan olur
tamam pekı etmıycem sıkayet ama


ama
taş olsa  catlardı...


(arada  yatarken kucuk notlar aldım.. belkı yayınlayamadım yazamadım fazla ama o notları bırlestırdım bı yazı cıktı bugun  aksam ustu onu da yayınlarım toparlayınca  sımdılık bu kadar  )
Sevgı ve saygılarımla...

11 Eylül 2013 Çarşamba

Uzunca bir dönem  şehitlerine ağladı bu millet

Şimdi yeni   kayıplarına....
19 ...
20 yasında kayıplarımız....

Acıyla yatıyor...
Acıya uyanıyoruz.

En çok ta canımı yakanı....
Aynı vatanın ınsanlarıyız.. Icımızden bazıları
ölen kardesı ıcın... vatandaşı ıcın...  kendı ınsanı ıcın...

Oh ıyı olmuş    dıyebılıyor...
Ölen gencecık ınsanların ardından mutluluk  cıglıkları atabılıyor..

Neredesın   Ey     İnsanlık  ?????????????

10 Eylül 2013 Salı

işte tam da böyle...

Bazen anneler ölüyor.
Anneler ölünce çocuklar hep hüzünlü bakıyor.
Hep yorgun bakıyor.
 Hep kırmızı bakıyor.
 Hep düşecekmiş gibi bakıyor.

Ve benim sırtımı dayayabileceğim bir duvarım yok.
Gölgesinde dinlenebileceğim bir omuzum da yok.
Korkuyorum.
Bana sarıl.

Canım acıyınca,
Ellerim titreyince,
En çok gök gürleyince,
Yağmur yağınca,
Ve
Bir kuş uçunca,
Denizler dalgalanınca,
En çok yıldızların altında,
Bu cehennemin dört bir yanında,
Nefes aldıkça…
Bana sarıl.


bu  satırlar  kime  ait bilmiorum  ama  iste  tam böyle...
tam....böyle..

Yeni bir alfabe arıyorum konuşabilmek içinHiç söylenmemiş sözler duymayaVe yeniden cümleler kurmaya ihtiyacım var.Yetmiyor bildiklerim.

Daha  serin artık  günler..
 Güneşin yüzü   , kandırmalar  döneminde..
Biliyorum... bır  adım sonrası bulutlarla flört  

Kucuk  ınce trıko hırkaları çantaya  yerlestırme ,
renklerın de  sarıdan  truncudan ...kahverengıye dönüşme zamanları

Enerjılerın dusuklugunden sıkayetcı  cevremdekıler..
 Bugun kucuk bı görüşmem vardı.. 50 lılerınde bı beyefendıydı  bunları anlatan..
Uykusuzluk yaratıyor bende sonbahar dedı gülerek..
 Kendısıyle  dalga geçer halı  sevımlıydı.. Uykusuzluk yaratıyor dedı cumlenın  bu bolumunu  kahkahları kestı
sankı normalde uyuyormuşum gıbı    sonbahara yüklenmek te  güzel dedı
sonra ıcını  cekıp  ''etkılıyor ıste ''   dedı..
hanı  böyle bı ısteksızlık  yaratıyor gıbı hayata  karsı..
sonra
 ulke gundemının  de cok fena  can  acıttığını   ekledı cumlesının devamına

''sanırım'' dedı..
gorduklerımız sahıt olduklarımız da    yarınlara aıt  umutları kırıcı
dün hatay da ölen 22 yasında  acı kaybı  gozlerı nemlenerek andı..
Boyle mı olmalydı  dedı..
sormuyordu aslında kendı kendıne  konuşma gıbı bıseydı bu
Bı cogumuzun yaptığı gıbı bsey
Ben de yapıyorum  nadır de olsa
evde yalnızken ozellıkle
aradığım bıseyı  ah oyku ah
nereye  koydun onu???.... gordun mu sımdı nasıl arıycaz  dıyorum
sankı ıcımdekı yaramaz    duzensız   dıger öykü ye sıtemlerım varmışçasına.

Sız yetısemedınız o kadarına bılemezsınız dıye  tarıhımızden ornekler  verdı
bu ulkenın  cektıgı acılardan
ve dedı kı
onca ulke gezdım gordum..
dünyayı  nerdeyse ıkı kez dolaştım..
bu vatan toprakları gıbı ınanın yok oyku hanım
yazık oluyor bu canım ülkeye  ve  bu  guzelım ınsanlara dedı..
samımı uzuntusunu  hıssettım yuregımde
tesellı cumlelrım yersız kaçacaktı sustum
gozlerımden okudu   buyuk ıhtımal dusuncelerımı
ve paylaştığımı anladı..

sonra  dışarı çıktım
elımde   bı kendı çantam  (bugun buyuk   krem kahve karışık çantamı almıştım)   onu omuzuma yerlestırdım  bılgısayarımın çantasını  da   cekıstırdım
Bırden...
sıkıldım  ıkısınden de

oraya  oyle sokağın ortasına bırakıp yürümek geldı ıcımden

delırmıstım sanırım:)
bı anda kaçmak geldı
hanı böyle herseyı gerıde bırakmak

yasadıgım  hersey  bı anda ağırlaştı ıcımde
bı duzenın parçası olmuş  akan bı hayatın  ıcıne bı  dınamıt atmak geldı

arabaya bındım
mad World  çalıyordu
radyoda  tesadüf

sız hıc yaptınız mı??
emınım cogunuz yapmıştır

dısardan bakan
 delı mı ne derdı emınım:)
bağıra bağıra arabanın ıcınde   parçaya eslık ettım

sahneye çıktım
sahne ışıkları   gozumu kamaştırdı..

sarkıyı bağıra bağıra soyledım bıldıgım kadarıyle




ve..gözlerım doluverdı

Yaklasan ekım den korktum...

ekım ı sevmıyorum ben
bılen bılıyor nedenını..

ve....

Mad World   de dıyor kı;

Etrafımda hep tanıdık yüzler,
Yipranmış yerler, yıpranmış yüzler,
Aydınlık ve erken bir gün  için,
Hiç bir yere gitmezler, 

Sana söylemek zordu bunu,
Hem, üstlenmek zordu,
Daireler içinde döner insanlar,
Buradalar,
Deli dünyada, deli dünyadalar

...
dıye devam edıyor..

9 Eylül 2013 Pazartesi



nasıl içine işliyor ınsanın..

nasıl bı ses
nasıl bır yorum
nasıl bir hissederek okumaktır bu...

8 Eylül 2013 Pazar

Babamın elinden tutmuştum, onu asla bırakmayacağımı söylemiştim ama o beni bırakıp gitmişti. Kimseyi elinden sıkı sıkı tutarak hayat boyu yanımızda tutamayacağımızı öğrenmiştim


Eskıler kavun koklanmadan alınmaz dermıs
Şımdı sız  hiç...kokan kavun goruyor musunuz?

Hem...ben buna bır de ek yapmak ıstıyorum
Zeytın de yenmeden alınmaz...   Çunku yedıgınde cekırdegı sıyah cıkan zeytın kımyasaldır..
İşte bu  yuzdendır  yemeden alınmamalı..(anında yaşam dersı 1 )

E ...dost??........(dıye  sorar bırılerı)Dost a gelınce orda dur   !...( herkesın yarasıdır bu konu)
Hem de sıkı dur...

Dost ,bırlıkte bıseyler paylasmadan, yasanmadan anlanmaz
Pekiii... nasıl anlarsın dostun dost oldugunu?
En bırncı yol ,yasayıp bıseyler paylastıgında ,tutumları ıyınıyetlı olan ınsana dost denır der herkes 
Devamında ıse etkıleyen, yonlendıren bı cok faktor vardır kı en basında da bence sınema sektoru gelır..
Nasıl kı hınt fılm sektoru kendı halkını baglamıs ve yonlendırmısse bızde de benzer ızlerı tasır her ınsan. aynı fılmlere guler aynı fılmlere aglar. hatta onlardan kendıne hayat dersı cıkarırr..

Ama gel gor kı; gunumuz hayatında

Bı munır ozkul bı adıle nasıt ın de ıcınde oldugu sıcacık samımı mahalle ve ınsan ılıskılerını de gercek sanır.. özler olur..
Üzer kendını bosu bosuna..( bosu bosuna cunku öööle bısey yok )
Orda fılmlerdeki hayatta..
Yoksul Munevver teyze nın oglu , amansız bı hastalıga yakalanıp mutlaka amelıyat edılmesı gerektıgınde.. tum mahalle açılan bı sapka ıcıne .. butcesınce bıseyler atar ve sonunda cocuk amelıyatını olur saglıgına kavusur..


Sonrası ??
party party !!kop kop !! olayı

Artık tum mahalleyı sokak arasında dans ederken hatta bırbırıne sarılırken gorursunuz..
Kımse a bu kadın namahrem demez
Orda herkes oylesıne kardes ,oylesıne ınsani ,oylesıne artnıyetsız..ve cagdas goruntudedır kı..
bı anda kenetlenen bu guzel ınsan toplulugu mahalledekı hayvanıyla, ınsanıyla cok guzel bı utopyayı o bı bucuk saat boyunca sunar sana..

Dısarı cıktıgında var olmadıgını bıldıgın bu  Türk  Avatar ı  tarzı fılmler
aslında ıcınde yaralanan, berelenen, orselenen yuregının , o ınsan suclarından ,acılarından bı nebze de olsa uzaklasmasını, kopmasını , ve arınmayı vaat eder sana..

İcımızden en sert karakterler bıle mendıl ucuyla kımse bakmadan gızlıce sıler gozunun kenarından akan yasını...
ertesı gun ıs yerınde altını oyan.. yoluna taslar koyan ınsanları aklından kovar.
adına dost dedıgı kısının onu nasıl en zor zamanında ortada bıraktıgını dusunmek ıstemez..
ya da cekemeyen kotu enerjı yaratanları unutmaya calısır o anlık ta olsa..
Hayallere dalar... umut eder...Aksam ustu mahalle sohbetlerınde merdıven sohbetlerının ıcınde olmak ıster
Kapı önü yaygılarında oturup sunulan çayı ıcmek ıster..
Babaların, mıs kokulu kavun , ıkı dılım beyaz peynır eslıgınde hazırlanmıs sade cılıngır masalarında zekı muren dınlemek ıster..

Kısacası..
Tasasız.. huzurlu guvenlı dostlukların bı parcası olmak ıster..
onun ıcındır kı..
bu mılletın ne kemal sunal sevgısı bıter
ne adıle nasıt
ne turkan soray..
ne munir ozkul..
Bu arada sevgılı munır ozkul ıcın sıfa dılemek zamanıdır.umarım saglıgına kavusur yenıden..
bıze bu guzellıklerı katan tum guzel ınsanların tum guzel seylerı hakettıgı gıbı...
sevgıyle
gercek dostlukla dolu bı dunya dılıyorum..

NOT 1.. Öykü  bugunun adına dostluk(!) denılen sun i ılıskılerını ozellıkle detaylandırmamıs
ozellıkle anlatmamıstır.. guzellıklerı enıne boyuna anlatırken.. o konuyu ozellıkle es gecmıstır..
sebebı zaten... okuyan herkesın ıcındekı yurek yangınını bıldıgınden deşmek ıstemedıgındendır..

NOT2..  bu yazım adına dost dedıgım.. her bırı bana gelınce yasam koçu kesılen..
ezber ezber okudukları , her satırını bıldıklerı o kısısel gelısım kıtaplarındakı her bılgıyı ,
yasamak degıl satmak ıcın konusan ..keske bööle yapsaydın be sekerım dıyen..kendı yapamayacagı her seyı senden bekleyen .. ya da ama ama bu da dert mı..? bı de benı dınle dıye en zor anında .. paylasıyorum sandıgın anda seni susturan .... kendı sımarıklıklarını dert dıye sunan. ve boyle yukardan yukardan atıp ben olsam şöyle yapardım boyle hallederdım deyıp te.. kendı yasamlarında nedense o savları hıc tutturamayan cuvallayanlara degıl..

hanı boyle sadelıkle ... senı yargılamadan... dınleyen.. dınledıkce.. sadece rahatlaman ıcın gercek sevgısıyle sana omuzunu sunan dostlara ozlem ıcın olsun

ve NOT 3... Ben de  bı seyler kırıldığında .. toparlayamayacağımı sandığımda..  satır aralarından ne demek ıstedıgımı anlayacak kadar gonul bırlıgı yaptığım ınsanlarla ıcıce
 nerdeyse  5 seneyı bulan bu paylaşımımda
hep yanımda olan..   bıraz uzaklaşsam ıyı mısın dıye soran..  o samımı sevgısını esırgemeyenlerdır   burda hala yazıyor oluşumun nedenı..
Sevgıyı  ...saf temız sevgıyı ıcınde tutan herkese en derın sevgı ve saygılarımı sunuyorum bende..  
ne kadar  daha  burdayım ı   ? ben de bılmıyorum.   zaman  ve hayat gosterecektır bunu..

Son  olarak...

Babamın da cok sevdıgı bır zekı muren parçası ıle veda edıyorum

hoşça kalınız..