28 Şubat 2011 Pazartesi

Image and video hosting by TinyPic

-


Her aşk iki kişiliktir.
Ve her aşk ta bir taraf diğerinden daha çok sever.
En yoğun yaşandıgı anlarda taraflar bırbırını cok sevdiğini sansa da birisi daha vericidir. Birisi daha yogun
Gün gelir
her aşk biter
Aşk bittiginde birisi kalpsizdir
O çekip gittiginde digerı yarım kalır parçalanır yıkılır..
Ama kalpsiz olan dimdik kalır
ayaktadır...
giderken sözler hep aynıdır
Sen benden daha iyisine layıksın anladım ben sana göre biri degılmısım.
senin için inan böylesi daha iyi olacak
Yıkılan taraf sorar
daha ıyılerıne layıksam demek benı cok özel buluyorsun bu kadar özelsem neden terkedıyorsun ben senı sevıyorum hala hem de cok
...
yok der dıgerı
sen degerlısın elbette ben de önemsıyorum hatta senı sevıyorum
inan senı senın ıcın terkedıyorum
cunku sen benden daha ıyılerıne layıksın.
...
Anlamalı o zaman terkedılen baska bırısı var o ona layık olmayan ı aramakla mesgulmus bunca sure
kendısınden daha ıyılerıne layık olanı azat ederken
yenı kurbanını coktan secmıstır bıle..
Dün bir kişi daha sen benden daha ıyılerıne layıksın .Inan bu ayrılık senın ıcın..
senın ıcın daha ıyı olacak
Ben senı haketmıyorumlarla dolu
bır ayrılık yasadı
Çok aglıyordu
gececegını soyledım ona..
Ve en dogrusunun bu oldugunu ve bu kendısının daha kotulerıne layık oldugunu ıddıa eden kısıyı yoluna bırakması gerektıgını soyledım
Insanlar neden boyle tum gece anlatmama ragmen sonunda yıne
oyku ama belkı de benı hala sevıyordur belkı kafası bıseye bozuktr onun ıcın boyle yapmıstır
bana sen hala benım ıcın cok degerlısın dedı ayrılırken bu sozler bana hala baglı bana hala asık oldugunu gostermıyor mu dedı
gostermıyor desem bunların beylık sozler oldugunu soylesem
bı ılıskı bıterken ne yazık kı boyle laf olsun dıye benzer bın tane cumlenın klişeleştıgını soylesem farkeder mıydı
etmıycektı
yarın ben onu arıycam ben onu hala cok sevıyorum oldu son cumlesı
ben de onu belkı yıne baslar bırlıktelıgımız hayalını kurarken yalnız bıraktım.
Onun daha cekecegı acısı vardı bence.

27 Şubat 2011 Pazar

her gazetenin pazar eki varsa ... bizim nemiz eksik ? işte pazar ekimiz :)




Pazar sabahları tüm dünyada keyif yapılan tatil gününün baslangıc anları olarak degerlendırılır.. Nedır bu keyfı saglayan?
En basta tatil olması .Devamında güzel bır kahvaltı ve kahvaltıya eşlik eden günluk gazeteler.
EEE durum boyleyken Öykü eksık kalır mı?
O da dedı kı bu guzelım pazar sabahı keyfıne ben de bı katkıda bulunucam Ve magazınsel bı yazı hazırlıycam Böyle hanı kahvenı ,cayını elıne al. Kare kare sergı dolasır gıbı fotgrafları ıncele. Ekındekı mınık gozu yuregı yormayan yazıları oku .dedım
Veee hemen sızlerı bu pazar keyfıyle bulusturmaya karar verdım.. ,
Not;Butun karelerde kendı yorumlarım var sadece ıkısını ozellıkle yorumsuz bıraktım son ıkı karemız yorumsuz o da sızın yorumlarınızı bekler .Baktıgınızda sıze ne dusunduruyor ne hıssetırıyorsa paylasım havuzuna bırakın
bırakın kı paylasıp elele tutusalım.
*Sokakta
ve gıttgım yerlerde zaman zaman bazı erkeklerın de kozmetık malzemesı kullandıgını görur oldum. Eskıden sadece kadınlara aıt olan sürme ,rimel,parlatıcı
uzgunum ama bugun bır cok erkegın de tekelınde..ve bı kucuk sır kaşını aldırmayan erkek kalmadı..
hepsı kaş tasarım merkezlerındeler
E yakında bıze kozmetık malzemesı kalmazsa sasırmamalı!
*Bılıyorsunuz promosyon cılgınlıgı her yerde
Arabanızı bı yere parkettıgınızde
ustunde bı suru reklam
broşür
kart vs bulmanız işten bıle degıl artık
Ama el aşmış bu işte
ne yapmıs göruyorsunuz dımı
en guzel pizzayı bız yaparız !ınanmıyor musun al ye imza kösedekı pızzacı





*otostop olayından oldum bıttım korkarım
bı kez yapmıstım lıse sondayken eve gelıs cok kar böyle bı amca gel kızım yurume bırakayım mereye gıdeceksen demıstı de annem eve gıttıgımde burnumdan getırmıs aylarca bu konudakı tum kotu versıyonları bana sıralamıstı ödum kopar halen o yuzden ne otostop yapın ne de arabanıza tanımadıgınız ınsanları alın derım ben.. alenı ya da gızlı potsansıyel sapıklarla dolu her yer


Bu ne ?
Valla bunu bı arkadasım gonderdı
bak ne hoş bişi dıye
hanı her pazar ekınde mutlaka gulmece guldurmece bı karikatür olur ya
bız de de olsun kuralı bozmayalım ıstedım.
(Bu arada benım cayım bıtmıstı sutlu bı cay aldım kendıme tam da bu esnada bakalım saate hmm 9.08)
ve gelelım gunun YORUMSUZ
IKI KARESINE
BUNLAR NE MI ANLATIYOR?
Bu ıkısı sıze aıt
benım yorumum yok
Lutfen dıkkatlıca bakıyorsunuz
ve ne dusunuyor ısenız

her ıkısı ıcın
fıkırlerınızı paylasıyorsunuz
herkese
güzellllllllllllll
pazar gunu dılıyorum
buyuklerımın ellerınden
kucuklerımın yanaklarından
kedılerınız varsa patılerınden öpuyorum
sevgılerımle

26 Şubat 2011 Cumartesi

Ve kadın....

Kadın dayak yedi.
Nedeni niçini hiç sorulmadı.
Kocandır döver dendi
*Kocandır döver..*
Koca kadının sahibiydi
Eve geç gelebılır baska bırınle olabılır
kendıne dönuk yasayabılır
ne karısını ne cocugunu dusunmeyebılırdı.Ona soru sorulmazdı
soran olursa hesap mı vercem lan! sana dıye dovmesı haktı.
Gec te olsa geldıgınde kapıyı acan kadına
Lan ! kapıyı neden gec actın
dıye tekme tokat gırısebılır
kolunu kafasını kırabılırdı
Kadının adı yoktu
kadının yerı yoktu
polıse sıgınsa
kocandır hadı barısın dıye gerı gonderılebılırdı
Onu delıcesıne Allah yarattı demeden döven kocaya !!!
teslım edılırdı
Boyleydı töre
Alısılmış.
Anne babalar kızlarını evlendırıp gonderırken
*Beyaz gelınlıkle cıktın , beyaz kefenle dönebılırsın* dıye gönderir..
Kapılarınıda sıkı sıkı ortebılırlerdı kızlarının ustune
O kız gelın gıttıgı evde kan içse kızılcık şerbetı dıycektı kural buydu.
Demedı mı
Vurun !
Kırın kafasını nasılsa sahipsiz.
Kadınlarımız sindirildi
Kadınlarımız ınsan olmaktan cıktı
26 kişi 13 yaşında bir kıza tecavuz edince mahkeme 7 yıl surer mahkeme sonucunda ıyı halden tecavuzculer ceza ındırımıne gıdebılırdı
koca koca babası yasındakı adamlar
*Ee napalım rızası vardı herseyın farkındaydı ıstemese karsı koyardı * dıyebılırlerdı
İyı halden ceza ındırımı.(.....HABER )alabılırlerdı.
Kadın gördugu kötu muameleye susmalıydı
Daha dün dört cocugunu temızlık yaparak geçindiren kadın
onları hıc arayıp sormayan cocuklarının yuzunu bile gormeyen kocası tarafından
kadın ayrılmak ıstedı diye sokak ortasında kursunlanarak ölduruldu
4 cocuk annesız kaldı babasız demıyorum zaten baba hıc yoktu.
o cocukların cogu bakıma muhtac yaşta
Yakında baba ıyı halden dısarda
.............................
Örnekler dolu
Örnekler bıtmez
Örnekler yasandı
Örnekler şu an bız cayımızı yudumlar
Şu an şu yazıyı okurken bıle yasanıyor..
Olmaz olası ornekler
Ve kadın hep başrolde
kadına kocandır yapar hadı barısın denir
Ulkenın profesorlerınden bırısı dekolte gıyen kadının tecavuze ugraması surprız degıldır der.
Üstune cok konusulur.
cok sey soylenir
cok tartısılır.
Sonrası?
Eller baglı...
Unutulur........
Unuttuk !
Dayak mı yedın ?
erkektır yapar denir.
Erkektır soyler erkektır dover kocandır barıs denir.
Tecavuze mı ugradın?
Kımbılır nasıl kıskırtıcı davranmısındır
dişi köpek kuyruk sallamayınca denir:..
denir..
denir..
dendi...
denenecek. ..................................................................ve kadın sustu.

25 Şubat 2011 Cuma

yalnızlık ! güçlü insan işi...

Şu küçük kanepelerden de almak istemez misinz?
...?
Dalmışım.
Sesi duyduğumda irkildim .Sanki orda değilmiş te... hani yeni içeri girmiş ,İcerdeki insanları tanımaya çalışırmışcasına baktım onun yüzüne
yüz hatları son derecede yumuşak sevecendi
elindeki tabakta çok iştah açıcı kanepeler duruyordu
bir daha aynı şevkat dolu sesle sordu
Şu ! özellikle muhammaralı olan !
kendim yaptım tatmak ister misin?
Elimi uzattım bu davete kayıtsız kalmak olanaksızdı
Açlığımı daha yoğun hissettim kanepeye uzanırken
Evin içi loş sakin .............eskiliğine karşın çok özel eşyalarla doluydu..
Karşımdaki hanımefendi ,beyaz ışıltılar saçan gümüş saçlarını sıkı sıkıya arkaya toplamış ama aradan kaçan küçük sevimli buklelerin özgürlüğüne karışamamıştı
Kanepeyi ısırırken gülümseyerk baktım ona damagımda muhammaranın tatlı acılıgı...
*Ne güzelmiş dedim
gözlerinin iştirak ettiği tüm içtenlik taşan tebessümüyle kocaman karşılık verdi gülümsememe.
kısa süren bir sessizlikten sonra
Biliyorum çok işiniz var ama keşke daha sık uğrasanız dedi.
Eski ...........çicek desenli ,gerçek porselen fincandan çayımı yudumlarken başımla onayladım
Gelicem..
bundan sonra daha sık gelicem...
kapıdan çıkışta eski metal kutuyu uzattı bana
* içi kurabiye dolu.*
öykü lütfen gelin beni gerçekten sevindirdiniz dedi...(eskiler saygı anlamında böyle siz şeklinde hitap ederler birbirlerne ben de mesela aldıgım terbiye nedeniyle yenı tandıgım ınsanlara sen dıyemem siz dıye hıtap ederım bu bazen tuhaf karsılanabılıyor bazı ortamlarda insanlar direkt sen oluverıyor bırbırı ıcın ...)
***
Biz uzaktık aslında
akraba bile değildik büyükannemin eski bir ahbabı ( çok eskiler böyle der *ahbabım* )
aile dostu.
*
Nerden esti?
nasıl buldum evini onca zaman sonrası bilemiyorum
yok ! aslında biliyorum
o onca ihtişamla yükselen apartmanlara meydan okurcasına arasında tek katlı eski tip evi ve bahçesiyle
şehir merkezine meydan okur gibi dururken bulamamam imkansız !
Artık
Kalmadı ki böylesi.
Kapıdan çıkış şunu düşündüm
Tek olmak tek kalmak güçsüzlük değil . farklı olmaktan korkmayın demişti lisedeki edebiyat hocamız bize
farklı olmak diğerlerinle aynı olmamak zordur..
zorlar insanı .... suç değildir yanlış ta degildir
Sadece çok zordur
Ama başaran için kendisinle gurur duyacagı kadar güzel bir özelliktir
Bu hanımefendi verilecek 10 daireyi elinin tersiyle itip
eski mutfak eski ev
eski ama tertemiz dünyası ile dışardakı herkese meydan okuyor
ve anladım yalnızlık güçsüzlük değil
tam tersine çok güçlü insanların işi.

24 Şubat 2011 Perşembe

23 Şubat 2011 Çarşamba

e artık günün son saatleri siz yoksa hala mı ofistesınız benım gibi ?

Bak sözümü tuttum.Ben demedim mi bugün benden bi yazı daha çıkar diye
İşte !
Şurdayım
Ay yok Burdayım..
Tam karsınızdayım..
Boyle işlerden guclerden yorulmus kendınızden bezmıs mudurunuze kızmıs aksam yemegı de yok evde
ay eve gıdınce napıcam dıye bunalmıssanız
İşte tam da olması gereken yerdesınız
ne yapıcaz?
kafamızı boyle degısık seylere yonlendırıp dagıtıcaz
en başta
bu guzelım pabuçları paylasmak ıstıyorum
hemcınsım ısenız
ah nası bısey bunlar?
nası bısey ?
nerde satılıyo oyku ?
dıyenlere satıdıgı yerı hemen soylıycem
ve sız beyler!
aman Allahım oyku cok sagol bız de tam eşimizde kız arkadasmızda gormeyı ıstedıgımız pabucu buldun bıze getırdın ya
Allah sinden irazı olsun duttugun altun ossun
dedınız bılıyorum
tek bısey dıycem
reca ederım
ben niçun burdayım hersey sızler ıcın
ve hemen bu guzelım pabuçardan boyle rüzgarrr gıbı tatlılara gecıyoruz.. hemen karsımızdakı stella pastahanesınden kardesım bıze yarım kılo macaron gonderır mısınız kan sekerımız dustu yıyelım kendımıze gelelım dıyceksınız
bunu da yaptınız mı
supersınız



supersınız de

daha bıtmedı kı anacım
bak sımdı

Hala ofıstesınız
aksam evde dag gıbı bulasık
dag gıbı cAmasırr
soınracıma
dag gıbı utu( Allahım sen oyku yu ütülerden koru)
dag gıbı banyo tuvalet temızlemece ıslerı bırıkmıs
yemek te yok
bboyle tam gozunuzden bı yaş
pıt !
duserken
Oyku boyle superman
ay superkız olarak ımdadınıza yetısıyor
napıyo?
sze ofıstekı post it lerden gül yapmayı ogretıyo
bakın da aynı boyle
bu gullerden boyle 10 tane kadar yaıpp
evdekı es kardes anne artık kım varsa
bı demet gul goturup
canım benım ben bugun cok yorgunum
sana kül
ay aman gül getırdım
deyıp bı de yanaklarını optunuz mu
o utulerı yaparken sız ayaklarınızı uzatmıs kanepede dızınızı ızleyebılırsınız
bu gul nasıl yapılıyor oyku?
dıyenlere bakın daha yakından goruntusu
ah ertık bu da var ya
bu salı gununun son ofıs saatlerının en buyuk ıyılıgıdır
umarım bu ıyılıgımı kımsecıkler unutabılemes











herkeşlerı oper guzel bı aksam dılerım
imza Öykü


havuç bi saatli bombaymış meğer


Öyküüü !
bi dur !!
daha eski yazının üstünden bi saat geçmedi
bi ona bakalım
Neden ikinciyi gönderiyorsun?
*
Dogru haklı olmasına haklısınız da
hazır böyle boş bi zaman bulmusum
ben depolayayım yazıları
sonra belkı yazamam
E hadı yazdım madem yayınlayıvereyım çayımızı da alalım okuyalım bakalım neymiş
*
*
Doğru beslenmeyi kafasına takmış bir arkadaşımızdı.



Iyıydı hoştu ama acıkcası ben dahıl kimse onunla yemege gıtmeyı
yemek yemeyı sevmezdı
Her seyın kar zarar hesabını yapmaya bı basladı mı
yedıgın yemek zehır olurdu





ne !!!!


sen cıkolatalı pasta mı soyledın ?


ya sen onun kac kalorı oldugunu?


ıcındekı yag oranını?


ıste efendıme soyleyeyım şekerın nasıl zararlı oldugunu ?


bı dılım pastanın ıcındekı sekerın bıle cılt yaşlanmasına neden oldugunu??
AAAAA?
bla bla bla
Allahım ya!


zehır oldu gıttı Caaaanım pastam dıye aglardın ıcınden


ama yıne de ınsan arkadas işte ...


oyle harcamak dogru olmaz
arada bır ıster ıstemez bı arada olunmalı
o da bı ınsan o da bı can o da bı varlık vs derken
aradakı yemeklerın heba olması bahasına onunla yemege cıkardık


son gunlerde havuca takmış


sanırsın havuç başlıklı bı tez hazırlıyor
universite tezi


havuc nasıl faydalı nasıl faydalıymıs


havucun haslamasına sen bı sarmısaklı yogurt kat bak nasıl bısey oluyor


havucu boyle kuru fasulyeye doggra mıs gıbı pıyaz


olmadı havucu rendele mıs gıbı salata


daha da olmadı havucu boyle ınce ınce kıy kavur azıcık yagda ıcıne pekmez kat bak nası bı tatlı
nası bı tatlı aman Allahım boyle bişi yok


sonracıma havucun kalorısı var ya az çokkkkk az....


mınıcık hıcbişi diil ye yıyebıldıgın kadar dıye


bıze havuc dolu anlar gunler yasatmaya kalkınca


ıcımızden hıcbırı


sanırım bı sure ne onu ne de sevgılı havucu görmiycek .


bız böyle bı karar aldık bakalım havuc donemı bı bıtsın görüşürz nasılsa:)

Hamburgeri sadece çocuklar mı sever ?


İşte bu da
Bu miniğin kısmeti :)
Konteynır hamburgerleri kıvançla sunar
en leziz
en nefis
en muhteşem!

22 Şubat 2011 Salı

üfffffffffffffffffffffffffffffffffff

Üffffff
Üffffff
Üfffff
Üffffffffffff
bu pastanın üstündeki mumu üflemeye benzemiyor







Hayat !
beni çok bunalttın
üfleyince geçmiyor..

20 Şubat 2011 Pazar

herkes uyur öykü kızzz uyumazzzzzzzz


Herkes Uyur Öykü kız uyumaz

Şey ! dedi kendi kendine sabahın kör saati
Şey !
Yani kem küm
Niye uyandıgımı bılmıyorum
*
Sabah 6.15 gibi bi ses bana

Uyan Ey Öykü !

dedi sanki

Bu komutu alır almaz yataktan aşagıya sarkıttıgım ayaklarım kenarları tuylu patik tarzı twiggy terlıklerımle bulustu

Yer soguk usuyorum

Bırını buldum gıydım

Yerın soguklugunu karanlıkta ıkıncı ayagımdan anladm

İkıncı nerdesın?

Sen hep boylesın ıkıncı !

Sonra da neden ben ıkıncı planda kaldım ? dersın

Senın suçun .

Hazır ol canım boyle durumlarda

Eşıt dur dıger tekinle dımı ?

Sonra ben neden ıkıncıyım ? neden şu ? neden bu ?? bıdı bıdı...

Neyse gıtmıs ıste yatagın altına dogru altına dogru .Sabah sabah yatak altı terlık aramaca

.

Salona geldıgımde jale nın miyauuurrrr dıye gunaydınıyla karsılastım

Bazen bu kızın ıcıne kumru kaçıyor sankı

Bı kus gıbı ses cıkarmak her kedının harcı degıl

Ama zaten artık jale kedı de degıl kı

O hersey

Bıraz ınsan, bıraz kuş, bıraz kedı .

Karma bı varlık o artık

Şu an mesela gozlerımın ıcıne manalı manalı bakıp kırpıklerını kırpstırmakla mesgul .Sanırsın romantızm var o derecede romantık bakıslar

Jale bak sana bısı dıyeyım mı; Bu bakıslarla ıyı kı sen bu aylarda sokak ta degıldın yoksa halını dusunemıyorum

Yapardın etegınde en az 6 cocuk .Sonra didin dur

Ahmedımı doyuramadım Ayseme sut yetıstıremedım Memedıme bakamadım oyy
dıye

Onun ıcın boyle rahat yerı bulmussun yedıgın önunde yemedıgın arkanda

otur sukret

,

Çayı koymalı

Ya ! bu erken saate ne çayı ? dıyenler de olacak mutlaka ama

Bı de duşunun herkes sızın gıbı *A bugun pazar uyuyayım saat 10 lara 11 lere kadar

yapayım mıs gıbı bı Turkish kahvaltı *
demıyo

Ne dıyo ?

Dıyo kı

Ay bı cay demleyeyım yanına belkı bı kurabıye yerım, tv acarım ıste oyalanırım normal ınsanlar uyanana kadar

Normal ınsanlar uyanana kadar mı !?

Bak sımdı bu cumleye takıldım

Neden?

Çünkü pazar sabahı 6 da uyanan bendenızın normal ınsan olmadıgnı dusunuyorum:)

Ne derdım varsa pazarın sabahının körunde sen kalk salonda öyleeeee otur tv de abuk subuk yayınların karsısına

Neyse

Gun kocaman ve bakalım neler getırecek

Hepımıze hepınıze ıyı pazarlar olsun.

19 Şubat 2011 Cumartesi

küçüçük bir ışık bekliyorum senden.. burdayım de !


Çok uzun zaman oldu
Sana sarılmayalı
Kokunu hissetmeyeli çok uzun zaman..
Sana ait
sararmış karelere dokunuyorum günün bu ilk ışıklarında...
İnci kolyene
Bana yazdığın sevgi dolu bir kaç satıra...
Bir kaç eski long play e
odaya yayılan tango notalarına..
yasemin kokuna
Çok üzüldüğümde sığındıgım kollarına
Güven verici güç veren ses tonuna..
Sıkıldıgımda okudugun nazar dualarına
Evden cıkarken arkamdan gönderdıgın hayır dualarına
Herşeye..özlem doluyorum
İçim acıyor .
Herşeyınle çok özledım seni Annem.

18 Şubat 2011 Cuma

futbol.... maç.... metamorfoz


Futbolu sevmiyorum .

Sevmeme nedenim belki de bu kadar kendisini kaybedercesine taraftarlık yapan insanların varlığı

Hayatı hakkında ,gelecegi hakkında, ülkesi hakkında en önemli konularda koyun gibi duran

bir fikir beyan etmeyen yurdum insanı

söz konusu futbol oldugunda canavar kesılıyor.Aklı gıdıyor .mutasyon geçiriyor

Evi başımıza yıkıyor.

Dün gece sanırım Beşiktaş maçı vardı. Üst katımızdaki beyefendi koyu bir beşiktaş taraftarı

Ve evlerin çoğu da kağıttan duvarlardan oluştugundan ses geçirme kapasitesi malum.

Maç olayına giren adam psikolojisi nasıl bir şeyse adam resmen değişime ugruyor mac esnasında

Oysa..

Adamla zaman zaman asansörde karşılasıyoruz 30 ların başında efendiden birisi gibi görünüyor.. Asansörun kapısını tutuş sessizce bekleyiş cıkarken ben

* iyi aksamlar* deyiş herşey son derecede medeni

E durum böyleyken

dün geceki adam kim?!

Tanrım !

her bir

faul mu diyorsunuz?

ofsayt mı?

işte her neyse ondan olumsuz bısey oldugunda

tavan hareketlı bır zemın seklınde egrılıp bükülüyor

adam bı hopluyor ZONKKK ZONKK gümmm !!!

?

Sanırım zıp zıp zıp zıplayarak salonun ortalarına gelıyor güm ! dıye de atlıyor en son

sanırsın mac eden o

ve nasıl küfür

nasıl küfürrrr

of !

ben zaten argoyu küfürü hiç ama gercekten hiç sevmem

konusmadıgım gıbı duymaktan da cok rahatsız olurum

Ama bunu duymamak !

of yemın edıyorum evden cıkıp gıdesım geldı

Turkce de ne kufur varsa sıraladı

ne kadar yakası acılmadık cumle varsa söyledı

en cok ta

anam avradım olsun dıye ıgrenc ıgrenc otesı bı cumle var

onu dıyor:(

derken dusunuyor mu hıc dusunmus mu bu ne demek

nasıl bısey bu nasıl bı dusunce uretmıs bu kufurlerı

ve bu ınsanları maçlar ne yapıyor

neden bu kadar metamorfoz yasıyorlar maç esnasında bılemıyorum

Ama maçı neden sevmedıgımı maçtan hoslanan erkeklerden neden hoşlanmadıgımı dun gece bır kez daha anlamıs oldum..

Başka da sözum yok.

16 Şubat 2011 Çarşamba

istanbul dan son haberleri bildiriyorum; sokaktaki 10 insanın 8 inin göbeki var




Düşük bel pantolonlar

Beli açık tişortlar


Oturduğunda yanlardan

göbekten

öbek öbekkkkk taşan yağlar





Hayalde incecik çıta gibi modeller

Belde kocaman yağdan simitler







HAYAT BİR KUTU GÜZEL KURABİYE İLE

BİR TABAK ÇİLEK ARASINDAKİ


SEÇİMDİR



TERCİH SİZİN

15 Şubat 2011 Salı

Kırmızı kiremitli evin insanları (4)

Evden çıkışı kimse tarafından farkedilmemişti.Annesi yeni doğan kardeşi ile uğraşmış ,
Ablası ev işleri ile.

Babası zaten sabah erkenden dükkana gitmişti.

Sahi diğer iki kardeş !
onlar nerdeydi ?
Kendisinden bir yaş küçük olan büyük ihtimal uzanmıştı daha kendi kendine bir çocuktu o.
sessiz içinde yaşayan

Digeri zaten küçüktü daha .Hiç bir şeyin farkında değil.
Ve Zeynep sabahtan çıktığı sokakta önce öğleni buldu
sonra yürüye yürüye evden epeyce uzaklaştığını acıkan karnıyla hatırladı.
Yapacak bir şeyi yok eve dönemez
Dolaşmaya devam etti.Çocuk aklı ..
Sonra o laz ailenin kızı Emine ye rastladı.Emine elinde yufka gibi bir şey yanından yürüyordu
Bir parçasını koparıp zeynep e uzattıgında zeynep hayır demedi ilk defa..Her zaman tok gözlü davranması bu sefer söz konusu bile değildi yuttu o parçayı
*
Çocuklar birbirlerine neden niçin i hiç sormazlar.Emine de zeynep e nereye gittiğini ne yaptığını sormak yerine onunla evden epeyce uzaktaki dereye gitmeyi tekilf etti.Zeynep le yola çıktılar
Bir ara Emine çalıların arasında bnır kertenkele gördü
zeynep e bunların kuyruğu koparsa yeniden çıkıyor biliyor musun derken bir taş parçasıyla hayvanın kuyrugnu koparıverdi
Zeynep bakamadı bile midesi bulandı
Hava hafiften kararmaya yüz tutunca emıne hadi eve dönelim dedi
Zeynep düsündü karanlık bastıgında burda olsam :(
Ah bunu düşünmek bile kötü
ve koşmaya başladılar eve doğru... ev e varış ... merdivenlerden yukarıya çıkış
*
Annesinin sesi dışarıya doğru geliyordu
ablasına çıkışıyordu
hala mı hazır değil yemek
merdivenler bittiğinde perdelerin arkasında yanan ışıkta evdeki
pencere kenarı çiceklerin ,ıtırın gölgesini gördü
Ne kadar çok gitmeyi istemiş olsa da
eve döndüğüne sevindi..
Bu karanlıkta sokakta olmak !
Bunu düşününce bile korktu
Ah iyi ki döndüm eve
Ahşap ortadan iki tarafa açılan sokak kapısının mandalını kaldırdı içeri girdi
Kimse farketmemiş
O gitmişti oysa bu evden bir gün içinde olsa
gitmişti
Ama kimse farketmemiş
farkedilmemş olmasını algılayamadı.
Bunu düşünemedi
Çocuktu
Oysa ne acı
O gitmiş ama hiç kimse farketmemiş.
Bir şevkat yoksunlugu bir sevgi eksikliğinden doğan ama kendisinin adını koyamadığı bir sızı yerleşti minik yüreğine içi acıdı.
İçeri girer girmez bir bagırıs çagırısın ortasında buldu kendisini
Bebek kardeş ağlıyor
kucağına tutuşturuluverdi bebek bir anda
Bak kardeşine !
Kucağında bebek öylece durdu holün ortasında .
Anne mutfağa gitti.
*
Her şey hiç bir şey olmamışcasına devam ediyordu
Gitmiş dönmüş ama sanki hiç bir şey olmamış
****
ve Zeynep bu duyguyu hayatı boyunca taşıdı ileriki yıllarda
sevilse bile hep daha fazlasını istedi
daha çok hissetmeyi
daha çok gösterilmesini bekledi
İlgi açı oldu
ne çok olursa olsun
yetmedi
mutlu hissedemedi.
Çocuklukta yerleşen bazı şeyler insanlar büyüdükçe geçmek yerine derinleşirmiş
İlerki yaşlarında gittiği psikolog ona bunu söylemişti.

14 Şubat 2011 Pazartesi

AVM de hayat...




Alışveriş merkezi kalabalıktı.
Başta öglen saatleri olması ve yemek saatine rastlamasını düşünürsek son derecede normal

Ne yıyecegımı düşünerek girdim içeri
Tüm vıtrınlerde ucuzluk ucuzluk ucuzluk yazıları
Ucuzluk olmasına ucuzluk ta sanırım artık seçile seçile geriye tapon manasız kötü görünümlü bir takım giysilerin kaldıgı bir donem bu dönem
Yukarıya çıkarken içerdeki oturma köşelerinden birinde alışverişten yorgun düşmüş o iğrenç ugg lı kızı gördüm
o ugg ları her görüşümde içimden nedense ahhggggggg diyesim var

Bir çizme bu kadar mı kötü olur?
BU kadar mı kaba görünüm taşır ?ve kadınları bu kadar mı çirkinleştirir

ve bu kadar mı herkeste olur

sanırsın herkes bir tarikate mensup

adı da ugg kardeşliği koca ayak gıbı dolasıyorlar
Ayaklarına sankı postuyla beraber bı koyun baglamıs gıbı ellerınde alısverıs posetlerı ordan oraya
bu kızcagız da ugg ları ayagında bitap düşmüş oturuyordu bı köşede
gozlerımı hemen cevırdım çünkü bu ugg lar benı benden alıyor artık.
Sonra...
Yürüyen merdıvenlerde bı aıle gördum .
Bu kadar mı neselı olur bı ınsan? Annesi babası cocuğuyla.
Ellerı kolları dolu dolu

Çocuk agucuklarla baba şirinliklerle anne de elındekı posetlerın agırlıgına ragmen nese ıcınde şakalaşarak yürüyorlardı.


Ne guzel dıye gecırdım ıcımden mutluluk boyle bişi işte


Ve ...Son .
Son noktada yemek bölümünde buldum kendimi
Yemeğimi ısmarladım
Masanıza getiririz biz dediler
Çok ta kibarlar artık .
Self servis olmasına ragmen masanıza kadar getırıyorlar
Açım da çok. Yemegım geldı Spagetti
bir bölümünü bitirdim ki...
Tabağın yanında bişi gördüm.
Bıyık olabılır
sakal kılı olabılır
uzun kırpıklıyse kırpık olabılır
Onu gördum
Çatalı bıraktım
Midem kalktı...
(kıllı spagetti )

13 Şubat 2011 Pazar

kırmızı kiremitli evin insanları (3)




Bir sabah uyandığında annesi evde yoktu.
Gece bir takım gürültüler duymuş ama ne olduğunu anlayamadığı gibi
çocuk uykusuna yenik düşmüştü.

Ablası ve diğer kardeşleri evdeydi.
Ablasına sordu
Abla annem nerde ?

Kardeş getirecek dedi ablası ona
Sanki hani İstanbul a indiğinde annesi koska helvası getirecek veya işte zeynebin sevdiği bir şeyi getirecekmişcesine kolay

*Kardeş getirecek*

Zeynep kahvaltı olarak masada hazır duran az peynir ve bir ekmek parçasına baktı

çay soğuktu ablası ise çok sinirli

Çok dayak yerdi zeynep
biraz asi oluşu kafasına buyruk sokağa kesinlikle çıkılmayacak yasaklarını dinlemeyişi...

onu evin en çok dayan yiyen bireyi haline getirmişti.

Sinirlenen anne... abla
hangisine denk gelirse

Allah yarattı demeden ciddi ciddi dayak yemek..
Zeynep ağlamazdı

dayağı yediği zaman o soğuk arka odaya kapanır ve bir süre inzivaya çekilen gurular gibi kendisini toparlamaya çalışırdı

Kardeş getirecekmiş annesi !
Kafasında bunu şekillendirmeye calışırken o küçük kuru ekmek parçasını acaba tost yaptıkları o hani ocak üstü sapları ahşap kaba mı koysa?
ekmek ne kadar kuru,

ve düşündüğünü yaptı çayı da ısıttı

yaşıtlarının çoğu önüne konan envai çeşit yiyecegi begenmeyip seçip yemezken
o o kuru ekmek parçasını yenecek hale dönüştürdü ve çayla onu yedi
*
Babasının durumu giderek kötüleşiyordu
bir çuval un bir teneke peynir getirmişti eve en son
ve bununla idare edin olur olmaz alışveriş yok bir süre demişti.. Annesi o çuvaldan un alıp un çorbası yapıyordu sık sık
bazen domates katıyordu çorbanın içine ve oohhh hayat çorbası bu diyordu

*hayat çorbası*
annesinin bu övünçle dolu sözlerine yakışabilmek için ne kadar çabalasa da çocuklar için her gün her gün önlerine konuşu ile hayat değil mutsuzluk çorbası haline gelmişti.
Kahvaltı bitti
Zeynep evdekilere baktı
kendisinden bir yaş küçük kardeşi boğazı ağrıdığı için odasından çıkmamıştı.. bir diğer küçük kız kardeş ablasının eteğinden ayrılmıyordu..
Abla çok sinirli mutfakta bir şeyler yapıyor söyleniyordu
yeter ya hep ben hep ben bıktım artık !
o da haklıydı çocuklar.. annenin çaresizlikleri...
yaşam koşullarının zorluğu ablanın çocuklugunu unutturmuştu aileye
o bir büyüktü artık çocukluğunu yaşamamış tatmamış bir büyük.

Bunu kimsenin düşünecek düşünse de yapacak bir şeyi yoktu
Hal böyleydi.
Anne kayınvaldenin baskıları ile dört kızdan sonra bir erkek evlat olur düşüncesi ile hamile kalmış ancak kırk yaşın içinde olduğu için o küçük çevrede bunun dedikodusunun yapılacağı endişesi ile hamileliğini bol kıyafetlerle herkesten saklamıştı

Zeynep te bilmiyordu annesinin hamile olduğunu sabah ablası söylediğinde şaşkınlık nedeni de buydu..
O gün akşam olduğunda anne gelmedi
Bir sonraki gün
anne yine yoktu
ve sonraki gün anne battaniyeye sarılmış sürekli ağlayan küçük bir bebek gülen bir yüzle içeriye girdi

Beklenen erkek gelmişti
*
Hayatında beklediği şekilde bir değişiklik olmadı annenin.Kayınvalde kızlarının çocuklarını has çocuklarım
feriha hanımınkileri de yılan yavrusu diye seviyordu
*
Zeynep bir gün büyükannesini gördüğünde ..

kaçmak için çok geçti.
Kadın
* yılan yavrusu gel çabuk bodrumdan kömür çıkarılacak*
diye onu çağırdı
Zeynep bodrumdan korkuyordu ama hayır diyemedi
İçeri girerken başına değen örümcek ağları
ve duvar dibine doğru olan kömürlerden birini çektiğinde altından cıkan kocaman uzun çok ayaklı bir şey
Ürktü ...
elinden hızla bıraktı kömürü koşarak dışarıya çıktı
Babaanne o an bahçede olmadığı için merdivenlere yöneliş ve eve giriş
*
Odaya koştu yatağına saklandı elleri hala kömürlüydü tırnak dipleri kömür bulaşıgı.. ...
sanıyordu ki annesi görse bi de bunun için dayak yer
kızım alsana kömürü neden bıraktın da
babaannene laf söyletiyorsun bana.
duyacagı tek sey buydu bılıyordu
Ama...
Ama anne !
denmezdi biliyordu bunu öğrenmişti
dediğinde itiraz ettiğinde ne olduğunu bacaklarındaki morluklar söylüyordu ona..
Soğuk odada duran ranza ve diğer bir yataktan başka
varlık oluşturan tek eşya annesinin konsoluydu
Anne öndeki kendi yatak odalarının küçüklüğü nedeniyle sığdıramadıgı bu konsolu çocukların odasına koymuştu
ilk çekmecede mor ışıltıları ile zeynepin gözlerini kamaştıran bir broş
ve mavi kocaman bir kutu
kutunun ustunde bı yazı
yeni öğrendiği okuması ile - heceledi..
nivea yazıyordu kutunun üstünde
Annesinin bakım olarak kullandıgı tek malzeme buydu
kocaman bir kutu krem
bunun haricinde konsolun gözlri darmadağınık iç giyim eşyaları ile doluydu bir de resim albümü..
Bakmayı seviyordu zeynep bunlara
şimdi de hazır odadayken bakmak istedi

ilk çekmeceyi açtığında
kendisini güçlükle geriye attı
çekmeceden belki 5 tane birden iri karafatma fırladı
Annesi doğuma gideliberi eve bakan ablası yeterince temizlik yapmadıgından mıdır nedir
karafatma sardırmıştı evi
yatakların içi
dolapların içi
mutfak setinin altı
tencerelerın kapakları kaldırıldıgında bile içlerinden fırlıyordu karafatmalar
Oyle ki küçük bir ordu oluşturmuşcasına her yerdeydiler .Zeynep aslında korkmazdı ama hissettiği tiksinti uyudugunda yatagının üstünde sinsice gezmeleri devamında ekmek kutusu dahil her yerde oluşları ile bir süre sonra ciddi bir korkunun yerlesşmesine neden yarattı onda
ve deli gibi korkar oldu
Aklı çıkıyordu karafatmadan
geceleri yatağına yattığında yazın o sıcağında pikesini yatagın tüm çevresine sarar içine girer içinde buram buram terlerdi
ama açık tek yer bırakmazdı ki içine gremesinler
ama bu mendaburlar her yerdeydiler zeynep geceleri yatagın içinde ağlar ve Allahım ne olursun ya bu karafatmaları yoket ya da benı burdan al derdi
karafatmasız evler düşerdi
bazen o kadar karamsarlaşırdı ki tüm dünyayı sardıklarından kuşku duyardı
*
Yeni Bebekle ev daha da huzursuz bir hal almıştı.Anne çok daha sinirli daha uykusuz abla çok daha agresif
zeynep daha çok mutsuz
Ailesini seviyordu
ama çocuk aklı yaşanan bu kaostan doğan ilgisizliği kaldıramıyordu
Evde ya dayak yiyor ya da başkalarının birbiri ile tartışmasını izliyordu
Anne baba nerdeyse her gün tartışıyordu artık
Anne babaya isyan halindeydi bütün bunların nedeni oydu anneye göre
O bir İstanbul kızıyken onu almış bu dağın başına getirmiş ve bir de bunca yoksullluga mahkım etmişti
bu isyan bazen çocukları bile görmesine engeldi
Zeynep bir gün bahçeye izinsiz çıkması nedeniyle çok ama çok kötü bir dayak yedi annesinden
o kadar çok dövdü ki anne
zeynep sevilmediğine kanaat getirdi
sevilmiyordu
Gitse .. kaybolsa... ne farkederdi ki
Onca dayağın üstüne bir de akşam yemeği yememe cezası gelince yattığı yatagında karafatmalardan
sevgisizlikten acıyan yüreğine çare üretemedi
Gitmeye karar verdi
Ertesi gün evden çıkacak kimseye de haber vermeyecekti
Sabah çok erken babası evden gittikten sonra annesinin merdaneli çamaşır makinesını calıstırdıgını duydu
Annesi hem çamasırları makınaya atıyor hem de bagırıyordu bır taraftan yettı artık yettı dıye
kardeslerı henuz uyanmamıstı
evın salon denılen kucuk hol kısmındakı eski püskü eşyalara baktı.
içini çekti
kapıyı usulca açması kolay olmadı..
Sonra...
sonra dısarıya çıktı
hızlı adımlarla yürümeye başladı...

12 Şubat 2011 Cumartesi

kırmızı kiremitli evin insanları(2)

Bu öyküyü bir önceki yazıyı okumadan okumayınız lütfen çünkü devamıdır.

Yeni çevreleri nedeniyle eskiden bilmedikleri şeyleri yaşar olmuşlardı.
Mesela en başta ilk taşındıkları gün ve aylarda herkes
onlar dışarıya çıktığında uzaktan uzaktan bakar ama kimse selam vermezdi
uzun beyaz başörtüleri vardı bir ucunu ağızları ile tutar diger ucunu uçustururlardı.
Zeynep bunu oyun gibi görürdü
en çok ta kenar oyaları
Kenar oyaları o kadar güzeldi ki kimi karanfil kimi menekşe kimi pullarla renklendirilmiş
İşte bu örtülerin ardından gözlendiklerini bütün aile biliyordu
baba ödeyemediği borçların ağırlığı ile dış dünya komşular olayını çok dikkate alacak boyutta olmasa da
Anne bu yeni ve çok farklı çevrenin sancısını tüm ağırlığı ile yaşıyordu.
Önce dışlanmak
gerek örtüler gerek perdeler arkasından gözlenmek
sonrasında ise geçen zamanla ilk komşuluk adımları
*
Bu ilk iletişim için atılan köprülerin mimarı
Karşıdaki Bakkal Mehmet Amcanın karısı iğneci Saliha teyze sayesinde olmuştu.
Saliha teyzenin girmediği ev
iğne yapmadığı insan yok gibiydi o çevrede.
Bakkala arada bir ekmek için gidiş gelişler esnasında başlayan bu selamlaşma sonrası bir gün Saliha teyze omuzuna attığı triko hırkasıyla
kapıyı tıklattı
Komşum huu evde misin ?
dedi
Beş kardeş ve anne ilk kez kapılarının birisi tarafından çalınması ile ayaklandılar
Zeynep yine en öndeydi
kapyı o açtı kocaman gülümsemesi ile
Saliha teyzenin elinde bakkaldan aldığı o tarihlerin çokomeli vardı
Merhaba Komşum ben Saliha Bakkal Mehmet in karısı
Bu çocuklara
dedi uzatırken çokomeli
Uzun zamandır onlar için bir şey alınmamış olan çocuklar misafirin yanında taşkınlık yapmadılar
Çünkü bu sıkı bir prensipti
kurallar zinciri hepsinin beyinlerine sıkıca yerleşmişti
1.bir yere misafirliğe gidildiğinde her zaman tok gözlü olacaksın .
ıkram etmeye kalktıklarında tsk ederım ben ıstemem dıyceksın
( cogu anne de * yok yok ona verme evden cıkmadan yedırdım ben onu* derler cunku tersı ayıp sayılır)

2.Ne kadar aç olursan ol tabağında bir parçasını bırakacaksın .hepsini bitirirsen aç gözlü derler
3.eve birileri bir şey getirdiyse asla atılmaycaksın.. onlar ancak gittikten sonra paket açıldğında hakettiğin kadarını alacaksın
sonsuz doyana kadar yemek diye bir şey yok çünkü her şey kısıtlı özellikle şekerlemeler çikolatalar kısıtlı
Annesi buraya taşınalıberi haftada bir ben İstanbul a ineceğim diyor. Yani Zeynep in gözünde istanbul bayagı aşagılarda bir yerde
inmek söz konusu olduguna göre sanki İstanbul böylebir cukurda da oraya iniliyor gibi canlanıyor bu sözlerden sonrası
Zaten onlar böyle ağaçlık tepede bir yerde iki katlı bir gecekonduda yaşıyorlar artık
Arada teyzesi geldiğinde çocuklar a göstermeden ağlıyor..
Ama zeynep gördü..
Teyzesi ağlarken -Ah abla ! Sen buralara düşecek insan mıydın?

İşte evet doğruymuş annesi İstanbul a giderken İstanbul a iniyorum diyor
teyzesi buralara düştün diyor

Zeynep in çocuk aklı hüküm veriyor
Onlar bir yere düştüler babası iflas edince ama nereye
bir cukurdalar sanki.


Neyse Saliha teyzenin gidiş gelişleri sıklaşıyor
kayınvaldesinden dertli üstelik kocası alkolik arada ağlıyor annesine dertleniyor.
Zeynep onun iğne takımlarına bayılıyor çelik bir kutu içinde metal iğneler ne kocaman
bir kez zeynep e de yaptı
ocağın üstünde kaynatılan iğne içine bir ilaç çekilip yapılırken zeynep yine kaynamış iğneden yanmaktan korktu .
Saliha teyzelerde saka kuşları var ve bir sürü de kafes zeynep çok üzülüyor o hayvanlara
bir gün Saliha teyzenin büyük oğlu Kemal zeynep e bi kafes içinde bir saka hediye ediyor
Zeynep çok mutlu önceleri o sakaya bir sürü şey anlatıyor
kalabalık ailenin içinde kaybolmanın getirisi ile eksik kalanları.. yürek sancılarını paylaşıyor Moruçyo ile ..Bu adı o tarihte dinnlenen radyo tiyatrolarından bir kahramanın adından alıyor Morucyo

ve bir süre sonrası bir gün zeynep erken saatlerde onu balkona çıkarıyor ve kafesin kapısını açıyor.Uçan kuşun ardından gözüne toz kaçıyor Zeynebin uzun süre hemde............
Ve Zeynep sevmenin onun özgürlüğünü kısıtlamamak olduğunu .. Gerçekten seviyorsan özgür bırakmak gerektiğini
daha o tarihlerde kendiliğinden keşfediyor.
*
Saliha teyzeyle başlayan ilk komşuluk deneyimi
devamında diğerleri içinde annesinin katkıları ile genişliyor
Komşuların değişik lakapları var
Çıt çıt remziye
uzun başörtülü hayriye hanım
vesile nine
pi piii piii teyze( hindileri v ar bahçesinde onları sürekli piii piii pii diye çağırdığından lakabı bu)
annesi kim doğum yapsa kocaman bir tepsiye sütlaç çorba ve börek hazırlıyor doğru o eve bırakıyor
zeynep te peşinden
bu evler hep bahçe içinde çoğunda kümes var bazılarında hatta inekler
...
tekirdağlı ve trakya ağırlıklı komşuları
bazen annesi İstanbul a gitmek üzere evden çıktığında
artık ona da sesleniyorlar
nereye çekilion a feriha hanım?
yani nereye gidiyorsun demek istiyorlar

Annesini başta rahatsız etmese de böyle her adımının konu olması bir süre sonra rahatsız etmeye başlıyor. balkona çıksam olay diyor üzüntüsünu anlatrken
neden bu kadar herşeyimizin içine giriyorlar ki
sonra aglarken anlatıyor
ben hiç böyle görmedim ki
benim yaşadığım yerlerde böyle başkalarının hayatına karışmak ayıp sayılır..
Ama ne yapsa ne etse çıkamıyor o halkanın içinden
Kızlar ... yani bize yeni elbiseler dikiyor evdeki eski kumaşlardan ama etek boyları artık dizin bayağı aşagısında
Ancak yine de o bölgenin diğer insanlarının yaptığı gibi pijama giymiyorlar altına..
Etek boyu azıcık daha uzun ama yine kendi çizgisini korumakta kararlı annesi
mesela komşular geldiğinde
Olgunlaşma enstitüsünde kendi elleri ile hazırladığı peçetelerini ve çok sevip övündüğü limoj ( limoges) porselen çay fincanlarını çıkarıyor
Ama en son bir komşunun dikkatsizliği yüzünden kırılan takımına ağlarken bir daha bunları çıkarmamaya karar veriyor
zaten anlamıyorlar ki kıymetini diyor
iki kültürün arasına sıkışmış ağrıyan yüreği ile
O da haklı çok başka bir dünyanın insanıyken böyle yaşamak zor
işte ilk o zamanlar duyuyor zeynep şu cümleyi
Allah insanı gördüğünden ayırmasın kızım
ve bu cümle sonraki zamanlarda büyüdükçe pek çok kez başına vuruyor sert bir şekilde zeynep in.
küçük bir dünyanın içinde o dünyaya ait insanların arasında oraya ait olmamanın sancıları ağır oluyor..
her geçen gün yeni bir olay yaşanıyor..
yetişen kızlar var evin içinde en büyüğü 17 yaşında çok ta güzel
bir akşam üstü evin ön penceresinden içeri bir kağıda sarılı taş düsüyor
pencereyi korkunc bir gürültü ile patlatarak
ve kağıtta büyük ablanın adı yazıyor
ya benim olacaksın ya kara toprağın
Bu olay annenin günlerce ağlamasına ve gidelim buralardan isyanlarına neden oluyor
gitme şansları olmadığını bile bile..

kırmızı kiremitli evin insanları(1)



Kırmızı kiremitli eski evin çocuklarıydı onlar .
Dışardan bir merdiven onları sokaga baglar
Bir diger giriş kapısı ise ayrı bir şekilde bahçeye açılırdı.
Bahçede özellikle şeftali agacı o sene çok meyve vermişti.. Dalları kırılacakmışcasına yerlere degiyor..Olgun şeftalıler birer birer toprağa düsüyordu.
Alt katın sahibi büyükbaba bahçeye cocukların gırmesınden hoslanmıyordu.. Arada anne cocukları maydonoz almaya gönderdıgınde bahcenın kosesındekı maydonozlardan toplayan cocuklara sert bı sekılde bagırıyordu
-kökunden yolma kökunden yolma adam gıbı toplayın şu maydonozları !

Çocuklar alışkındı onun bu asabi yaklasımlarına
maydonozların hemen yanına ekilmiş olan çileklerın uzerınden küçük birer kırmızı çicekmıscesıne çıkmıs olan çilege baktı zeynep
o çilegın oldugu zamanları düşledi
Yoksuldular
Kentın bu varoş mahallesıne merkez sayılabılecek yerden göç ettıklerınde onun yaşı daha da küçüktü anlayamamıstı nedenını niçinini
Annesı catısı kontraplak denılen maddeden yapılma bu evın ıcınde nerdeyse her gun aglıyordu
5 kardes yattıkları odadın catısının kaplandıgı tahta aralıklarından gecelerı yıldızları goruyorlardı
Hıcbırının karakterı oburune benzemıyordu..
zeynepse hepsınden ayrı.
Enteresan bı kısılıgı vardı onun
kardeslerınden daha farklı
mesela ıletısım konusunda hıc sıkıntısı yoktu eve tasındıklarında ılk o dısarı cıkma cesaretını bulmus
hıc tanımadıgı bu semtte kendı basına dolasırken cevresı genelde cayırlık cımenlık tek tuk evlerın oldugu bu varos semtte kaybıolmustu
bı çömlekcının onunde bulmustu kendını
kadın ona nerde oturdugunu sorunca da
bılmyorum demıstı
bız yenı tasındık kı
ben adresı bılmıyorum
Kucuk yerlerde oturanlar cok ıyı bılırler kı
oranın ınsanları nerde ne oldugunu gayet ıyı bılır
comlekcı kadın hmmm dedı demek yenı tasındınız tamam o zaman tut elımı ben senı evıne bırakırım
eve gırdıklerınde annesı denklerın arasında evı yerlestırmekle mesguldu
anlasılan kımse onun kayboldugunu dahı farketmemıstı
ondan sonrakı gunler de de annesının ısrarla cıkmıycaksınız cıkarsanız sadece bahce demesıne ragmen
ıcındekı asi ruh dıs dunyayı kesfetmeye merakı ıle brlesınce
söz dınlemez bı hal aldı
bahce kapsının mandalını kaldırıp sokaga adım attı..
cıkıs boyle oldu ve tek tek cevreyı ve ınsanları tanımaya basladı..
*
İlk tandıgı ınsan ıkı ev otedekı bınada oturan karadenızlı bı aılenın cocugu olan emıneydı
Emıne ona
Sız var ya caaanemde yancaksınız
demıstı
annesı oyle soylemıs
*Caanem de yancak bunlar ! *
Emıne ye şöyle bı baktı
Caanem neydı acaba?
onun elı bı kez sobaya degıp cok fena yandıgından
yanmanın ne oldugunu cok ıyı bılıyordu o yuzden urktu
usulca emıneye sordu
neden yanıcaz kı bız?
emıne cok bılmıs halıyle konustu
baaaak bacakların acık senın
o an bı emıneye bı de kendısıne baktı
emıne elbısesının altına onun gecelerı pıjama dıye gıydıgı tarzda bısey daha gıymıstı
komık gorunuyordu
hatta ılk gordgnde neden boyle yapmıs dıye bıle dusunmustu
sonra kendısıne baktı....
annesının el emegı guzel bı elbıse vardı ustunde elbısenın onunde kucuk önluk gıbı baglanan bir parca ve onun da ustunde yıne annesının maharetlı ellerınden cıkma bı aplike cıcek.
Oysa Elbısesını o kadar severek gıymıstı kı .
Onun caanemlık bısey olabılcegını dusunmek !!??
Yok !
Olası bısey gıbı gelmıyordu
neden caanemlık
ya da caanem ne?
emıneyı orada oylece bıraktı
eve dogru kosmaya basladı
soluk soluga ıcerı gırdı
annesı aglıyordu

oda kapıları yoktu evın
paraszlk nedenıyle ancak sokaga kapanan dıs kapı vardı
ınsaat hali aslında hala suren bu ev oturmaya musaıt durumda da degıldı
ama babanın ıflası
dusunulmesı bıle korkunc olan bu ortamda .......yasamayı getırmıstı
annesının aglamasına sasırmadı
bu eve tasındı tasınalı cok aşınaydı bu goruntulere
sadece annesını tanıyamıyordu artık
eskıden cok sevecen sevkatlı anne
siniri ! arada bı o sinir cogalınca hatta
tokatlar:(
*
Aglamıyordu
kendısını sıkıyordu o zaman
dıkkatle annesının gozlerıne bakmaya calısıyordu
aglamıycam ıste.
anne bunu bana yapamazsın dırenısıydı bu
cocukca bılmeden yapılan ama sovalyace biı durusun hayata gecırılmıs halıydı o durus
*
ıcerı gırdıgınde annesını yıne aglar bulusu
ıcındekı sıkıntı bulutunu cogalttı
sormak ıstıyordu oysa
anne emıne bana caanemlıksınız dedı!
nedır caanem?
dıyemedı
annesının o pespese dokulen yaslarına baktı baktı
arka odaya o soguk catısından yıldızların goruldugu
5 kardes ıcıce yattıkları odaya gectı
ranza yatagın ust katına mnıcık merdıvenlerden cıktı
yatagına oturdu
annesının dokulen gozyaslarına kendısı de eşlık ettı
kımse gormeden...
(devam edıcek)

11 Şubat 2011 Cuma

haftasonu ... haftasonu... haftasonu...


Jane Eyre i aranızda okumayanlarınız var mı?
Ben bu güzelim kitapla ilk lisede buluşmuştum.
Keyifle bir solukta okumuştum
Ve şimdi yeniden
dün gece aynı keyifle satırlarına dokundu gözlerim..
Tavsiye ederim hem okumayanlara hem de okuyup bı daha hatırlamak isteyenlere
Bir de not
okudugunuz kitapları her beş senede bir yeniden okuyun
geçmiş okuyuşunuzda yakalayamadığınız bazı detaylar sizin hayat görüşünüzn degısımı ıle birlikte farklı bir kitap okuyorcasına size gelecek .Yanisi çok farklı detaylar yakalayacaksınız.




Gelelim ikinci tavsiyemize
yarın haftasonu tatilinin ilk günü bir çogumuz için
Yarın sabah
Kahvaltıya pancake,kreple başlamayı öneriyorum..
bu hazırlanışı çok basit olan güzel yiyecegi ben ev reçelleri ile tüketmenizi tavsiye ederim
Ve yanına mis kokulu bol sütlü bir kahve
Güne başlangıç için mükemmel bence
Ne dersiniz:)
Patates kızartmasını sevmeyen var mı?
Ben şahsen bayılırım
Özellikle evde tertemız tek kullanımlık yagla kızarmış bı tabak dolusu patatese kim hayır diyebilir ki
Aman kalorisi cok
ama işte kolestrolum şu bu demeyin yarın küçük bir yaramazlık izniniz var
Çıkarın tadını patatesinizin
Bi de minik öneri
azıcık kekik serpin kızarmış patateslerinize mmm:) afiyet olsun.



Haftasonu demek
biraz da böyle evde eksik gedik tamamlama temizlik yapma ne bileyim akla gelmeyen
ama varolan bir çok işin takibi demektir.
Evde eğer kapakları yıpranmış kötü görünümlü kitaplarnz varsa
onları duvar kagıtları var ya
onlarla kaplayın
nerden mı bulacaksınız
ya duvar kagıtcılarından kucuk model için rıca edın bı kıtap kaplayacak buyuklukte kesıp verıyor onlar ya da alın
cok bısey tutmuyor ama kıtaplarınız dekoratıf oluyor:) benden söylemesı
Renkler mı? onlar da sızın keyfınıze begenınıze kalsın


Gelelim en son önerimize
İstanbul için polonezköy olabilir
sapanca olabilir
İzmir için civar bır çok yer olabılır
Ankara için ben bilmiyorum orda yasayanlar önerebılır
ve dıgır tum guzel sehırlerımız ıcınde oyle
Napıcaksınız bılıyor musunuz
bıneceksınız arabanıza dogruu cıftlık tarzı boyle yesılı bol
yemegı guzel
ıste tavuguydu kedısıydı kopegıydı ınegıydı
dogayla bulusacagınız ortamlara atacaksınız kendınızı
hanı ne yerız ne ıcerız dersenız oralardsa
köy yumurtasından omlet bıle olur
yeter kı sız ıcınıze bol oksıjenı cekın
hıssedın
gerısı zaten mutluluk
Benden bu kadar
Öykü son söz der ki
hepınızı sevıyorum guzel seylerı hakedıyorsunuz kendınızı ıhmal etmeyın
ufak mutlulukları kendınızden esırgemeyın der
buyuklerı ellerınden kucuklerı yanaklarından öper ve gider:)

10 Şubat 2011 Perşembe

.


Kağıthane tarafındaydım..


Çok uzun süredir trafikte oldugumdan kendımı berbat hıssedıyordum .. Yogun sıkıntılı gerilimli bir gündü benim için


Bılmedıgım bı semtteydım..


Bır ara kayboldum


Nerede oldugumu bılmeden epeyce yoksul sokak aralarında dolandım durdum


bu daha da tırmandırdı gerilimimi


Açtım.. yorgundum.. stresliydim..


İşte tam o esnada


Bir ekmek fırınını gördüm caddenin karşı tarafında
Nasılsa
Anadolu yakasına geçicem bırazdan ekmek alırım iyi olur dıye dusundum
Fırının vitrininde kocaman odun ekmeklerı
Oldum bittim seviyorum bu tarz ekmeklerı
Ama nasıl kocamanlar... hanı kucagımı doldurur cınsınden
Neyse dedım ekmek alayım bı tane ofıse gıdınce bir çay yanına peynır
muthıs bır yemek olur
Yemek ısteyenler de olursa
paylasılır
bereketlı ekmek
*
Aldım cıktım
kocaman ekmek 3 lıra
boyle kucagım kolum dolu fırından adımımı aaaattım...
AA A a !
zayıf mı zayıf korkunc durumda bı kedıcık
bu kedı kesın 3 -4 yaslarında var
Ama tanrım !
bı kedı bu kadar mı zayıf olur?
kemıklerı cıkmıs tek tek sayılabılır cınsınden
ve nasıl bı mıyavlama ........... acı
cok acı
açım ben cok açım günlerdır açım dıyor
ben artık kedılerın mıyavlamalarının ne anlama geldıgını anlayacak kadar onları tanıyorum
yanımda da hıcbısey yok
her zaman kedı maması falan vardır arabada
o da yok:(
elımde bı tek o kocaman ekmek var


actım posetı sıcak ekmek ...


kopardım mınıcık mınıcık parcalar egıldım ufalamaya basladım


hayvan delı gıbı saldırdı


nasıl yıyor:(




İşte tam o esnada


bı kadın


orta yaşlı topluca o bolgenın ınsanlarından sanırım ekmek almaya gelmıs ayagında şıpıdık terlıklerı


Hava soguk ayaz ınsanın ıcıne ıslıyor .
Oysa çıplak ayaklarında terlıkleri ! meraklı hali...
Durdu yanı basımızda
dayanamadı seslendı
Kızım !

Bana dıyo...
Kızım !
O kedı ekmek yemez ki..
(Yalnız o ara kedıcık ekmek parcaları yutarcasına cıgnemeden mıdeye ındırıyor)
İyi de teyze dedım yıyo ya ıste!
Ama dedı
Sen var ya oyle bı gunaha gırıyorsun kı !
O ekmekler oyle sokaga atılır mı?
Atmak mı?
var ya boyle bı durdum
.....
yerde bı kac parcacık ekmek ve onları yutarcasına yıyen o zavallı mınık
döndum teyzeye
nereye atılmıs ekmek teyze?
gordugun gıbı kedıye verdım o da yıyor dedım
(sabır Allahım )
verdıgım cevap
caydırmadı onu..
yıneledı
kızım ekmek atılmaz cok gunah cokkk
anladım bu teyzeye gore o kedı canlı degıl
o gorulmeyen hayalet varlıklardan
ona verılen sey ne olursa olsun çöpe atılmıs bısey sayıldıgından
benı ekmegı sokaga atan kız dıye
gunahkarlar sınıfına soktu bıle
o yuzden kedıcıgı orda ekmek parcalarını yutarken bırakıp arabaya dogru yollandım
Şıpıdık teyzenın bakısları uzerımden ayrılmadan dıreksıyona gectım
hızla oradan ayrıldım
o zavallı mınıgı gerıde bırakarak :(

9 Şubat 2011 Çarşamba

sakın yapma !


Öykü der ki ; İnsan ilişkileri ülke ilişkilerine benzer
Nasıl ki bir ülke
başka bir ülkenin işgaline ugradıgında, haksızlıga ugradıgında diğer ülkeler ses cıkarmıyorsa (menfaat söz konusu oldugunda )
İnsanlar da böyledir.
çıkarlar devreye girdiginde senin uğradığın haksızlık ...kimin umrunda!
.
Bana bunun tersi öğretilmişti ..Yılan bana dokunmasa da başkasına dokunması düşman olması için yeterlıydi
Buydu prensip
Zaman ,bana ne kadar yanıldıgımı anlattı
Çünkü an geldi ugruna digerlerı ile kötü olduklarım
kendılerının hıc ruhu duymazken onların adına
Ama bu ona haksızlıktır ! dıye carpıstıklarım birbiri ile kolkola girdi..
Ne oldu yaşananlar?
Ne oldu onların ugruna çektiklerim?
Ve benı hıc ılgılendırmezken sırf onlara haksızlıktr dıye kendımı ortaya atıslarım !
Ne oldu durduk yerde baskları ıle kötu kısı oluşlarım.?
*
O tüm birbiri hakkında atıp tutanlar bugün kolkola
Ve bana öyle bir ders verdi ki içlerinden birisi
Dedi ki; haklısın doğrusun sen gerçekten cocukca bır saflıkla yaklasıyorsun ınsanlara
dogru gercekten dogru senın ıcın
yanlıssa gercek yanlıs
ama dunyanın kuralları boyle degıl
yerı gelecek çok yanlıs ters dıye degerlendırdıklerını bıle sırf karsıdakılerı kaybetmemek ugruna gormeyeceksın
bırak bassınlar üstüne dıyebıleceksın
yoksa?
Yoksası şu
Değmiyor
Sakın kendini başkaları için ateşe atme !
Orda olmayan birisinin hakkını savunucam diye paralama

Değmiyor .Sonunda üzülen yine sen oluyorsun..

7 Şubat 2011 Pazartesi

Alışveriş manzaraları


Siz alışverişe giderken nasıl giyinirsiniz?
Buna cevap vermeden önce
bi bakın bakalım
El ne gıyiyor alısverıs ederken:)
moda neymıs?
markete gıderken ne gıyılır surulur ne takılırmıs
Aaa nasıl yani ?mi
diyorsun ..
Bakalım bakalım nasıl yani :)
Buyrunnnnn
Amerikanya dan alısverıs manzaraları